İstanbul Bakırköy ilçesi, Yeşilköy’de bulunan ve eski adı Ayastefanos Feneri olan bu fener kulesi Marmara Denizi’nden İstanbul Boğazı’na girişi yapacak gemilere yol göstererek emniyeti sağlamak için Abdülmecid’in isteği üzerine Fransız mühendisler tarafından 1856’da taş bir kule şeklinde inşa edilmiştir. 1945,1971 ve 1988’de önemli onarım geçiren bu fener Yeşilköy’ün de simgesi olmuştur.
İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında, Boğaz’ın Karadeniz’e açılan kuzey ucundaki Yon (Hrom) burnu üzerindeki küçük bir tepeciktedir. 1855’deki Kırım Savaşı sırasında gemilerin rahatça Karadeniz’e girip çıkabilmeleri için karşısındaki Rumeli Feneri ile birlikte inşa edilmiştir. İki fener arasındaki uzaklık 2 deniz milidir.
İstanbul’da Osmanlı döneminde yapılan ilk fener olup, Boğaz girişinde meydana gelen önemli bir deniz kazasından sonra yapılmıştır.
İstanbul Kadıköy ilçesinde, semte adını veren Fenerbahçe Burnu’ndaki bu fenerin tarihi Bizans dönemine kadar inmektedir. Burada tanrıça Hera’ya atanmış bir tapınak olup, Hera ve İreas diye adlandırılan kayalıklara yakın bir yerde imiş. Bu kayalıkların üzerine ise bir ateş kulesi yapılmış. Osmanlı dönemi kaynaklarında bu “Bağçe-i fener “ adı ile 1570 senelerinde kullanıldığı yazılıdır. Kanuni Sultan Süleyman Recep 969 (Mart 1562) tarihli bir fermanında bu fenerden şöyle bahsedilmektedir:
İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında, Boğaz’ın Karadeniz’e açıldığı kuzey ucundadır. Çeşitli efsanelerde adı geçen bu fenerin önündeki kayalıklar ile ilgili en eski mitolojik öykü Argonatlar’a dayanmaktadır.
“ ... yüksek haşmetli bir kule, üstünde ve çepeçevre duvarlarında yüksek pencereleri büyük camlarla korunmuş, ortada büyük bir demir levha dudu. Yaklaşık dört parmak kalınlığında ve eni üstten bir kulaçtan fazla, çok köşelidir. İçine fitiller ve levhanın içine de yağ konulur ve geceleri tutuşturulur ki gemiciler bunu çok uzaktan görür.” KÖŞE BUCAK İSTANBUL SİTESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ