Herkesin dilinin ucuna kadar gelip de ifade etmediğini Sabah yazarı Hıncal Uluç söyleyiverdi. 1,5 yaşında oğlu olan bir kadının sabaha kadar eğlenmesini, alkol almasını, o gece tanıştığı bir adamın evine gitmesini ve orada ölmesini eleştiriyordu. Bunlar halkın da sorduğu sorulardı; ancak medya dünyayı kendi dar çevresinden ibaret sandığı için bu konuya hiç girmemişti. Her neyse... Medyanın önemli bir kısmı şimdi Uluç'u linç ediyor. "Seni ne ilgilendiriyor?" tarzında yazılan şeylerin arkasında özel hayata karışmaması isteniyor. Gerçekten de özel hayata karışmamak, ölünün arkasından kötü konuşmamak vs. gerekiyor.
Ancak Hıncal Uluç'un da haklı bir gerekçesi var. Foster'ın 'rol model' ya da 'azize' gibi anlatılmasına karşı çıkıyor ki bu tepki doğrudur. Dengeli olmak gerekiyor. Bir yandan mahremiyete saygı duyalım derken diğer taraftan da dünyanın hiçbir yerinde örnek sayılmayacak bir ölümü kutsamayalım.