Bir defaya mahsus bilgi için yolluyorum. Belki ilgi duyanlar olabilir sizleri girişime katılmaya çağırıyorum - HDPye Oy Ver Girişiminde Şimdiye Kadar Neler Yapılabildi?

9 views
Skip to first unread message

Demir Altona

unread,
Mar 30, 2015, 4:48:21 PM3/30/15
to radikal-...@googlegroups.com, marksizm-ve-sosy...@googlegroups.com, kivilcimli-semp...@googlegroups.com

From: Demir Altona [mailto:demir...@gmail.com]
Sent: Monday, March 30, 2015 11:45 PM
To: 'hdpye-...@googlegroups.com'
Subject: Şimdiye Kadar Neler Yapılabildi?

 

Şimdiye Kadar Neler Yapılabildi?

Değerli Arkadaşlar,

Şimdiye kadar neler yapıldı, neler yapılabilir ve neler yapılmalı konularında hem bir rapor vermek hem de önerilerimi sunmak istiyorum.

Bu HDP’ye Oy Ver Girişimi 16 Mart tarihinde, Akademi Kitapevi’nde yapılan Balıkesir, Bursa, Ankara ve İstanbul’dan 10 kişinin katılımıyla yapılan “neler yapılabileceğine” ilişkin bir toplantıda kuruldu.

O toplantının ardında ise, Gezi sonrasında Parklarda ve Forumlardaki tıkanmanın nasıl çözüleceğine kafa yoranlar; HDK ve HDP’deki programatik ve örgütsel sorunlara yönelik eleştirileri olanlar veya tamamen bağımsız demokratik bir mücadele verebilmek için bir alan arayan bireylerden oluşan; neler yapılabileceğini tartışan ve somut olarak belli bir yol kat etmiş Radikal Demokrasi isimli mail grubu vardı.

Bu grup hala varlığını sürdürmektedir, epey bir yol kat etmiştir ve şu an bir program tartışması yürütmeye çalışmaktadır.

Ancak bu grupta yer alıp belli bir programda zaten anlaşmış olanlar, uzayan ve de tavsayan bu tartışmanın sonucunu beklemektense, Ortadoğu’daki gelişmelerin hızlanması ve beklemeye tahammülü kalmaması nedeniyle bir yandan tartışmalar sürerken, bizler neler yapabiliriz diye 16 Mart tarihinde bir araya geldiler.

İlk olarak, anlaştıkları program temelinde (Bu programı ayrıca bu mailin altına da bir bilgi notu olarak koyacağım. Bu konunun bu grupla ilgisi yoktur tamamen ayrı karakterdedirler. Ama br arka plan bilgisi olarak da bilinmesi gerekir.) Ortadoğu Demokrasi Girişimi kuruldu.

O toplantıda, bunun yanı sıra, bundan bağımsız olarak, yaklaşan seçimlere ilişkin somut olarak neler yapılabilir bağlamında da HDP’nin ulaşamayacağı; HDP dışındaki güç ve çevreleri de harekete geçirmeye yönelik olarak bir çalışma yapmanın doğru olacağı sonucuna ulaşıldı.

Buna bağlı olarak da HDP’ye Oy Ver – Barajı Yık – Diktatörü Durdur – Barışı Sürdür isimli bu grup ve diğer sosyal medya sayfaları ilk başlangıç olarak kuruldu.

Ancak yoğun gündem ve teknik işlerden anlayan fazla arkadaşın bulunmaması nedeniyle  bunların kurulması 10 gün kadar bir zaman aldı ve esas esas çalışmaların 25 Mart tarihinde Demir küçükaydın’ın “HDP’ye Oy Ver - Barajı Yık - Diktatörü Durdur - Barışı Sürdür Girişimleri Ağı” başlıklı çalışmaları da duyuran yazısıyla başladığı söylenebilir.

O günden bu güne yapılabilenler şunlar:

E-Mail grubuna şu ana kadar 128 kişi üye olmuş bulunuyor.

https://groups.google.com/forum/?hl=tr#!forum/hdpye-oy-ver

Facebook’ta açılan  gruba 236 kişi üye olmuş bulunuyor:

https://www.facebook.com/groups/hdpyeoyver/

Yine Facebook’ta açılan Sayfayı 2614 kişi beğenmiş.

https://www.facebook.com/hdpyeoyver

Twitter’de açılan hesabın  (@hdpyeoyver) şu ana kadar 79 takipçisi var ve hesap 477 kişi veya kuruluşu izliyor.

Ayrıca Google’da bir de hdpye...@gmail.com adresiyle bir hesap açılmış bulunuyor.

Birçok kişi mail grubuna üye olamayınca bu adresi kullanarak üye olmak istediğini bildirmekte.

Bu gerçek bir kişi olmadığı için, Facebook hesaplarını bu adres üzerinden açamadık. Bu nedenle Grup ve Sayfa Demir Küçükaydın veya Kavrambaz gerçek kişileri üzeinden açıldı.

Şu ana kadar Google hesabının sunduğu olanakları kullanabilmiş değiliz.

Biliyorsunuz Google hesap açana bir sürü olanaklar tanıyor.

Blog:

http://hdpye-oyver.blogspot.com.tr/

Maalesef henüz çalışmıyor bile.

Youtube Kanalı:

Henüz hiç bir şey yapılmadı.

Google + (Facebook benzeri)

hiçbir şey yapılmadı.

Takvim, Drive ve diğer hizmetlerden de henüz yararlanılamıyor.

*

Bunların yanı sıra, bir grafiker olmadığı için, sayfaların kullanabileceği bir grafik bulup onu isteyenin alıp kullanabilmesi için çeşitli varyasyonlarıyla hem sayfalara ve albümlere yerleştirdik, hem de buraya yolladık.

*

Bu arada bu gruptan bir grup arkadaş, birbirinden bağımsızca bizimkine benzer bir girişim olduğunu düşündüğümüz 10dan Sonra toplantısına gittik.

Orada hem bu grubun ve çalışmanın varlığını duyurduk. Hem de neler yapılabileceğini sorduk.

Arkadaşlar sizde gelip burada çalışabiliriziniz de dedi, ayrı duralım ama birbirimizin çalışmalarına destek olalım diyenler de oldu. Kendilerinin de burada çalışabileceği alternatifi ise pek yankı bulmadı veya ben öyle bir izlenim edindim.

(Bu toplantı ile izlenimlerini zaman ve güç bulursam ayrıca bir yazı olarak yazmayı düşünüyorum.)

Ama iki çalışma hem birbirinin içine geçmiş hem birlikte hem ayrı bir şekilde sürebilir gibi görünüyor.

Aslında o çalışmadan bu çalışmaya belli bir destek olsa bu çalışmalar kısa zamanda büyük yol kat edebilir. O çalışmadakılar interneti bilen, genç ve yetenekli insanlar.

Burası ise, biraz daha yaşlı ve internet özürlü ama daha tecrübeli ve daha yaygın.

Birlikte çalışmaları ideal olurdu ama kanımca görev tanımları ve hedefler farklı olduğundan bu zor.

Biz gelinebilecek en geri noktadan sınırı çekiyoruz. Geleceği nasıl kurarız, ilerde neler yapmak gerekir vs. gibi konuları şimdiik bir kenara bırakalım, bütün güçleri şu tarihe kadar geçerli şu somut hedef üzerinde yoğunlaştıralım demiş oluyoruz. Herkesin aslında gelecek için bir programı ve tasavvuru var. Bu ise bir program ve strateji tartışmasını gerektirir. Seçimlerden sonra bu da gerekli elbette.

Sanırım 10dan Sonra’daki arkadaşlarda bizimle birlikte çalışma çabası yok; bizimle çalışabilirsiniz sizinle çalışmayı reddetmiyoruz tarzında bir ifade içindeydiler.

Tabii bizim çabalarımızı ve çalışmalarımızı da biraz küçük ya da hor gördükleri gibi bir eğilim de seziliyor.

Örneğin ben hemen toplantının başanda söz alıp bir de böyle bir şey var ne yapacağız, burada duralım mı çıkalım mı gibi bir soru sorunca, birden bir sessizlik hakim oldu ve kendimi pişmiş aşa su katmış gibi hissettim.

Her ne olursa olsun, bu arkadaşlar bizi hor da görse; küçük de görse; hatta bizlerden rahatsız da olsa bizomut işlerde elimizden geleni ardımıza koymamalı; birey ya da girişim olarak birlikte çalışmaya gayret etmeliyiz kanımca. Ön yargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur.

Genç kuşaklarda bizler gibi yaşlı kuşaklardan olanlara haklı ve anlaşılailir bir tepki ve güvensizlikvar.

Bir de diller ve dünyalar çok farklı.

Örneğin “HDP’ye Oy Ver” ismine genç arkadaşların birinden şöyle bir eleştiri gelmiş: “Bir emir gibi. Bu itici” demiş. Mesela biz bunu belirlerken hiç bu yanlarını düşünmedik. İşin ilginci bundan bir emiri değil de bir isteği anlıyorduk. Yani lütfen, kendi iyiliğiniz için  HDP’ye oy verin demiş olduğumuzu düşünüyorduk. Bizi esas düşündüren hedefin net, açık ve anlaşılır ifade edilmesiydi.

Belli ki bizler bu dilimizle de epeyce eski kalıyoruz. Keşke burada genç arkadaşlar olsa da genç kuşakların anlayacağı bir dille ve kavramlarla isim ve sloganları belirleseler veya katkılarını sunsalar.
Bu eleştirileri işittiğimde aynen şöyle 10dan Sonra dikkati çekici ve güzel bir isim (Ama görev belirleme ve netlik bakımından kusurlu kanımca)  gençliğin hoşuna giden bir isim acaba ne olabilir diye düşündüm.

Biz esas olarak 10dan Önce ne yapacağımızı hedeflediğimize göre hem görev belirleme ve netlik bakımdan sorunsuz, hem de gençliğin anlayabileceği bir isim olabilir. Ama bu da sanki kinaye ve rekabet gibi anlaşılabilir.

Bunu sadece bir ruh hali hakkında bir fikir sahibi olmamız ve bundan sonraki çalışmalarda gözetebilmemiz bakımından söyledim.

Kusura bakmayın hasta olduğumdan birçok öneri veya soruya cevap veremedim.

Şimdi yoruldum. Neler yapılabilir ve yapmalıyız konusunda sonra yazarım.

Dostlukla

Demir

30 Mart 2015 Pazartesi

 

 

Bilgi notu:

16 Mart tarihinde bu girişimi başlatanların, bu girişimden bağımsız olarak kurdukları Ortadoğu Demokrasi Girişimi’nin programı şöyledir. (Aslında Ondan Sonra ne için mücadele etmek gerektiğine ilişkin somut bir öneri gibi bile görülebilir.)

Gerçek bir eşitlik için; ulusun tanımından her türlü dil, din, tarih, "etni", soy, kültür, "ırk" belirlemesi kalkmalı, ulus bunlarla tanımlanmaya karşı tanımlanmalıdır.

Bu somut olarak şu tedbirlerle gerçekleşebilir.

·                    Herkesin istediği dili anadil olarak seçme ve anadilinde eğitim hakkı olmalıdır. (Ana dilini öğrenme hakkı değil! Yalnızca “öğrenme hakkı” dillerden birine üstünlük sağlayıp eşitsizliği arttırır.)

·                    Ortak bir konuşma ve yazışma dili (resmi dil) gerekip gerekmediğine; gerekiyorsa bunun hangi dil olacağına demokratik ulusun yurttaşları tartışarak ve oylayarak karar verirler.

·                    Okullarda herkes ana dilinde ama aynı ortak tarihi okumalıdır. Bu tarihi, ülkedeki ve komşularındaki bütün dillerden, etnilerden, dinlerden, kültürlerden, cinslerden eşit miktardaki temsilciler ortaklaşa yazmalıdırlar.

·                    Eğer olmasına karar verilirse, din ve ahlak dersleri, yeryüzündeki  tüm büyük din ve inançlardan ve inançsızlardan eşit sayıda temsilciler tarafından ortaklaşa yazılmalıdır.

·                    Devletin tüm inançlar karşısında eşit ve tarafsız olması için, Diyanet lağvedilmeli, İmam Hatip Okulları normal okullara çevrilmelidir.

·                    Diyanet gibi kurumlarda şimdiye kadar çalışanların mağdur olmaması için geçimleri gönüllü olarak cemaatler tarafından karşılanmayanlar devletin başka işlerine yerleştirilmelidir.

·                    Devlet sadece inançlar arasında eşitliği sağlamak ve azınlık inançta olanlar aleyhine oluşacak fiili eşitsizlikleri gidermekle, haksızlıkları engellemekle veya cezalandırmakla yükümlü olmalıdır.

Yurttaşların en geniş şekilde örgütlenebilmesi, hakkını koruyabilmesi, haksızlıklara ve eşitsizliklere karşı mücadele edebilmesi için.

·                    Sınırsız bir düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü derhal uygulamaya geçmeli, bunları sınırlayan tüm yasalar derhal ve otomatik olarak geçersiz olmalıdır.

·                    Devletin, firmaların, örgütlerin, partilerin ve bunların bütün organlarının bütün kararları, bütün tartışmaları tüm yurttaşların bilgisine açık olmalıdır.

Demokrasinin gerçekleşebilmesi, yurttaşların doğru kararlar verebilmesi için her şeyden önce doğru bilgilenme gerekir. Doğru bilgilenme için ise, medyanın devlet ve sermayenin tekelinden ve egemenliğinden kurtulması gerekir. Bunun için de

·                    Tüm medya ve yayın faaliyeti, matbaalar, frekanslar, kanallar, kağıtlar toplumsallaştırılmalı, devletin ve sermayenin elinden alınarak, yurttaşların ve örgütlerinin emrine verilmelidir.

·                    Medya olanakları; tüm örgütler, partiler, inançlar, fikirler, akımlar, meslekler, cinsler, yaşlar, bölgeler vs. arasında üye sayılarına ya da nüfus içindeki oranlarına göre dağıtılmalıdır.

·                    Bu dağılımın gerçek oranları yansıtmaları için sık sık ayarlanmalıdır

Yurttaşların üzerinde yükselmeyen, onlardan bağımsızlaşmayan ama onlara itaat ve hizmet eden bir devlet cihazı için:

·                    Tüm düzeylerde (mahalle, köy, belde, ilçe, il, bölge ve ulus) yetki ve sorumluluk seçilmiş organlarda olmalıdır. Osmanlı artığı, Firavun ve Nemrutlar zamanından kalma valilik, kaymakamlık gibi merkezi olarak atanan ve belirlenen tüm makam ve organlar lağvedilmedir.

·                    Tüm emniyet, asayiş ve savunma kuvvetleri bu seçilmiş organların emrinde ve kontrolünde olmalıdır.

·                    Tüm seçilmiş yöneticiler ve organlar kendilerini seçenlerin beşte birinin oyuyla geri alınabilmeli ve seçim yenilenmelidir.

·                    Tüm seçilenler seçildikleri süre içinde ve çalışmaları esasında ortalama bir çalışanın gelir düzeyinde ücret almalıdır.

·                    Memurların tayin, terfi, seçim ve emeklilik işlemlerinde bağımsız memur sendikalarının tuttukları siciller esas alınmalıdır.

·                    Asker sivil adalet ikiliği ve memurlar hakkında dava için izinler kalkmalı. Kanun ve yasalar karşısında mutlak eşitlik olmalıdır.

·                    Mahkemelere Jüri usulü gelmelidir.

Bu biçimsel eşitliği ve demokrasiyi sağlayan tedbirlerin yanı sıra, asgari ölçüde ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri kaldırmak için

·                    Devlet her yurttaşa iş bulmak, bulamıyorsa, sendikaların ve bağımsız tüketici teşekküllerinin tespit edeceği, asgari geçim endeksine uygun gelir sağlamakla yükümlü olmalıdır.

·                    Tüm yurttaşlar için genel sağlık ve emeklilik sigortası olmalıdır. Sigorta, doğrudan sigortalı yurttaşların seçilmiş temsilcileri tarafından yönetilmeli ve denetlenmelidir.

·                    Gelecek nesiller arasında kültür, eğitim ve iktisadi farklardan doğan eşitsizlikleri asgariye indirmek için, her çocuk için parasız kreş ve anaokulu sağlanmalıdır.

·                    Tüm eğitim ve araçları parasız olmalı, düşük gelirli ailelerin çocukları devlet bütçesiyle desteklenmelidir.

·                    Tüm azınlıkların ve kadınların gerçek hayatta fiilen ortaya çıkacak bizzat matematik bir azınlık olmaktan doğan dezavantajlarını bir ölçüde ortadan kaldırabilmek için kotalar ve pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır.

14 MART 2015

DEMOKRATİK ORTADOĞU GİRİŞİMİ

 




Avast logo

Bu e-posta virüslere karşı Avast antivirüs yazılımı tarafından kontrol edilmiştir.
www.avast.com


hasan burgucu

unread,
Mar 31, 2015, 2:21:35 AM3/31/15
to Kivilcimli Sempoyumu
Sevgili Demir,
neden  HDP’ye Oy Ver – Barajı Yık – Diktatörü Durdur – Barışı Sürdür Facebook grubuna haber gönderemiyoruz?
Selamlar
Hasan
 

From: demir...@gmail.com
To: radikal-...@googlegroups.com; marksizm-ve-sosy...@googlegroups.com; kivilcimli-semp...@googlegroups.com
Subject: [kivilcimli-sempozyumu-girisimi:1972] Bir defaya mahsus bilgi için yolluyorum. Belki ilgi duyanlar olabilir sizleri girişime katılmaya çağırıyorum - HDPye Oy Ver Girişiminde Şimdiye Kadar Neler Yapılabildi?
Date: Mon, 30 Mar 2015 23:48:30 +0300
--

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Kivilcimli-Sempozyumu-Girisimi" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için kivilcimli-sempozyumu...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/kivilcimli-sempozyumu-girisimi adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

Demir Altona

unread,
Mar 31, 2015, 2:24:23 AM3/31/15
to kivilcimli-semp...@googlegroups.com

Hasancığım, şimdi kontrol ettim. Herkes gönderiyor. Acaba ayarlar mı bozuk diye. Sen oraya üye değilmişsin ondan yolluyamıyorsun.

Şimdi seni üye yapacağım.

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages