HANIMLAR REHBERİ
15.1.EMİRDAĞ LÂHİKASINDAN
Aziz, sıddık
kardeşlerim, |
Lügatler Arabîce : Hicrî takvime göre aziz : çok değerli, izzetli bahtiyar : talihli, mutlu bârekâllah : Allah hayırlı ve bereketli kılsın binaen : dayanarak cihet : yön defter-i a'mâl : amel defteri, insanların işlediği ve yaptığı şeylerin kaydedildiği defter ders-i imanî : iman dersi ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler erkân : esaslar, şartlar fatiha : başlangıç, açılış feza-yı âlem : uzay fıtraten : yaratılıştan fıtrî : doğal, yaratılıştan gelen fütuhat : fetihler, zaferler gıda-yı mânevî : mânevî gıda Habbe : dane, tohum; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm hakikat-ı Miraç : Mirac gerçeği hasenat : güzellikler, iyilikler hassa : özellik haşiye : dipnot, açıklayıcı not hayat-ı bâkiye : devamlı ve kalıcı âhiret hayatı Hubab : taneler, tohumlar; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm huruf : harfler ibare : metin, cümle inayet : yardım ism-i Rahîm : Allah’ın sonsuz merhamet ve şefkat sahibi olduğunu bildiren ismi istiskal etme : soğuk davranarak hoşlanmadığını gösterme, küçümseme işarât-ı Gaybiye-i Aleviye ve Gavsiye : Hz. Ali (r.a.) ve Seyyid Abdülkadir-i Geylânî’nin (k.s.) Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursî hakkındaki işaretleri ve bunların yer aldığı risaleler; Sekizinci Şuâ ve Sekizinci Lem’a işaret-i gaybiye : geleceğe veya bilinmeyen bir olaya işaret kâmilâne : mükemmel bir şekilde kast : amaç, hedef Katre : damla; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm keramet-i kübrâ : büyük keramet kesret : çokluk kuvve-i mâneviye : mânevî güç, moral Lemeat Risalesi : parıltılar anlamına gelen ve Sözler’in sonunda yer alan manzum bir eser mâhiyet : bir şeyin iç yüzü, aslı, esası manzum : şiir biçiminde yazılmış matbu : basılmış mazhariyet : ayna olma, bir nimete erişme medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu yerler mu’cize-i Ahmediye : Peygamberimizin (a.s.m.) mu’cizesi müdafaaname : savunma mektubu, savunma dilekçesi müdakkikane : dikkatlice müşkül : zorluk müteessir olma : etkilenme, üzülme nazar-ı dikkati celb etme : dikkat çekme savlet : saldırı semâvât : gökler semâvât ehli : gökler; yüce âlemlerde, göklerde yaşayanlar; melekler, ruhanîler gibi sıddık : çok doğru ve bağlı sıhhat : sağlamlık, doğruluk, sağlık şakird : talebe, öğrenci şeâir-i İslâmiye : İslâma sembol olmuş iş ve ibâdetler Şemme : en küçük miktar; bir defacık koklama; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm şuhud : görme, şahid olma Şule : parıltı; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm tekdir : azarlama tekemmül etme : kemâle erme, tamamlanma telif : yazılmış eser tensib : uygun görme terbiye-i İslâmiye : İslâm terbiyesi tetimme : ek, tamamlayıcı not tevafuk : denk gelme, uygunluk tevakkuf : durma, duraklama tevehhüm eden : zanneden zahir olan : görünen, ortaya çıkan zat-ı Ahmediye : Peygamber Efendimizin zâtı, kişiliği Zerre : çok küçük parça; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm zerre miktar : çok az miktar zeyil : ilâve, ek zihnî : zihinle ilgili Zühre : Çoban Yıldızı; Mesnevî-i Nuriye’de yer alan bir bölüm |