Günün sözü (10.06.2024)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 10, 2024, 6:14:19 AM (13 days ago) Jun 10
to

Malumdur ki; kesret-i nesil herkesçe matlubdur. Hiçbir millet ve hükumet yoktur ki, kesret-i tenasüle taraftar olmasın. Hatta Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam ferman etmiş: (tenâkehû tekâserû) ev kema kal- Yani: "İzdivaç ediniz; çoğalınız. Ben kıyamette, sizin kesretinizle iftihar edeceğim." Hâlbuki tesettürün ref'i, izdivacı teksir etmeyip, çok azaltıyor. Çünki en serseri ve asri bir genç dahi, refika-i hayatını namuslu ister. Kendi gibi asri, yani açık-saçık olmasını istemediğinden bekâr kalır, belki de fuhuşa süluk eder. Kadın öyle değil, o derece kocasını inhisar altına alamaz. Çünki kadının -aile hayatında müdür-ü dâhili olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evladına ve her şeyine muhafaza memuru olduğundan- en esaslı hasleti sadakattır, emniyettir. Açık-saçıklık ise bu sadakatı kırar, kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azabı çektirir. Hatta erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehavet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduğu için, ahlak-ı seyyiedendir, kötü haslet sayılırlar. Fakat kocasının vazifesi, ona hazinedarlık ve sadakat değil, belki himayet ve merhamet ve hürmettir. Onun için, o erkek inhisar altına alınmaz. Başka kadınları da nikâh edebilir.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 24. Lem’adan)

 

Lügatler

Ahlâk-ı seyyie : kötü ahlâk

Aleyhissalâtü Vesselam :selam ve dua onun üzerine olsun

Asri :asırlık, asra ait, devre ait, çağdaş, modern

Azab :büyük sıkıntı, dünyada işlenen günahların âhiretteki cezası

Bekar : Hiç evlenmemiş, zevcesi olmayan adam.

Belki :bilakis, aslında

Cesaret : Cesurluk, yiğitlik, korkusuzluk.

Emniyet :eminlik, güvenli olmak, korkusuzluk

Esas :asıl,temel, kök, şart

Ev kema kal : veya söylediği gibi

Evlad : çocuklar

Ferman :emir,tebliğ, buyruk

Fuhuş : çok çirkin, aşağılık, helâl olmayan iş

Halbuki :gel gör ki, aslında, öyle ki

Haslet :huy, ahlâk, yaratılıştan olan tabiat

Haysiyet : itibar, değer, kıymet

Hazinedarlık : hazine bekçiliği

Himayet : koruma altına alma

Hükûmet :bir memleketi idare edenler, vekiller heyeti

Hürmet :saygı, değer verme, haysiyet, şeref

İftihar :övünme, gururlanma, başkasının iyi hali ile sevinme

İnhisar :bir şeye mahsus olup başka şeye şumüllü olmamak

İzdivaç :evlenme

Kesret: çokluk

Kesret-i nesil :soy çokluğu

Kesret-i tenasül : neslin çoğalması

Kıyamet :dünyanın yıkılıp harap olması, dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması

Lem’a :parıltı, parlamak

Malum :bilinen, belli olan

Matlub :istek, istenilen şey

Memur :emir ile hareket eden, emir altında olan

Merhamet :acımak, şefkat göstermek

Muhafaza :koruma, saklama

Müdür-ü dâhili : iç işleri yöneten

Namus : Irz, iffet, edeb, hayâ.

Nazar :bakma, bakış, görüş, görüş açısı, dikkat

Nikâh :evlilik sözleşmesi, akit

Ref’ : ortadan kaldırma

Refika-i hayat :hayat arkadaşı, eş

Resûl-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed(a.s.)

Sadakat :dostluk, bağlılık, vefalı olmak

Sehavet :cömertlik

Serseri :başına buyruk hareket eden, eşkıya, suçlu

Sülûk :bir yolu takip etmek, bir tarikata bağlanmak

Şey :madde, eşya, varlık

Taraftar :bir tarafı destekleyen, taraf tutan

Teksir :çoğaltma

Tesettür :gizlenme, örtünme

Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev

Vicdan :insanın içinde iyiyi kötüden ayıran manevi duygu

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages