HANIMLAR REHBERİ
16.1.İSTANBUL HANIMLARININ MEKTUBUDUR
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ
Çok
muazzez, çok mübarek ve çok şefkatli Üstadımız Efendimiz!
Eskiden ne acı
günler, ne kara günler geçirdik. Çocuklarımızın Kur’an dersine gitmeleri bile
yasak edilmişti. Mekteblerde de din dersleri kaldırılmıştı. Risale-i Nur
yazanları mahkemelere veriyorlardı. Siz çok mübarek Üstadımıza, din düşmanları
çok eziyetler yaptılar. Çok cefalar çektirdiler. Risale-i Nur yazdı, dine
yeniden büyük bir kuvvet verdi, Müslümanlığı ilerletti diye sizi ölüme mahkûm
etmeye çalıştılar. Biz o acıklı günlerde ağladık, sızladık, “Ya Rabbi!
Üstadımızı muhafaza eyle! Dinimize, Üstadımıza, Risale-i Nur’a düşmanlık
edenleri kahreyle!” diye Allah’a yalvarıyorduk. Âdeta kanlı gözyaşları
döküyorduk. Sonunda Cenab-ı Hak siz Üstadımızı muhafaza etti; dinsizler
yıkıldılar. Müslümanlığı yok etmeğe kasdedenler müzmahil oldular. Siz Üstadımız
ise, dinî hizmetinizde muzaffer oldunuz. Milletimizi dinsizlerin zararından
kurtardınız, zaferler kazandınız. Müslümanların mes’ud günler geçirmesine sebeb
oldunuz. Bu sayede dinî istiklaliyetimize, dinî hürriyetimize kavuştuk. Risale-i
Nur matbaalarda çok çok basılmağa başladı, biz kadınlar çok mesrur olduk.
Nurlarımızı basılmış görünce, yeniden dünyaya gelmişçesine sevinçler içerisinde
kaldık. Bize binlerce beşibirlikler, altunlar, elmaslar verselerdi, ipekten,
atlastan elbiseler dağıtsalardı; bizi bu derece memnun edemezlerdi. Risale-i
Nur’u bastırmak, dine, imana en birinci, en büyük hizmettir.
Üstadımız
Efendimiz!
Din, iman aşkıyla, Müslümanlık duygusuyla mes’ud olabilecek biz
anneler; yavrularımıza Kur’an-ı Kerim’i öğretiyoruz, Risale-i Nur’a
çalıştırıyoruz. Risale-i Nur’un iman, İslâmiyet dersleriyle terbiye etmeye
çalışıyoruz. Evlerimiz birer Medrese-i Nuriye oluyor elhamdülillah. Eğer
çocuklarımıza Risale-i Nur okutmazsak; yoldan çıkarıcı bu zamanın tehlikelerine
düşecekler, fena göreneklere kapılacaklar, kötülükleri taklid edecekler. Bizim
başımıza bela ve derd kesilecekler. Âhirette de “İmanımızı neden kurtarmadınız?”
diye anne ve babalarından davacı olacaklardır. Bunun için, sevgili
yavrularımızın kalblerine Risale-i Nur sevgisini aşılıyoruz. Kadınların
çocuklarına karşı şefkatleri fazladır. Eğer çocuklarının ebedî âhiret
hayatlarını kurtaracak iman dersleri verilmezse, bu ihmal edilir de yalnız
muvakkat fâni dünya hayatına çalıştırılırsa, o vakit çocuklara olan şefkat,
hakikî yerine sarfedilmiş olmaz. Çocuğun hem dünyada hem âhirette de felâketine
sebeb olan bir şefkat olmuş olur.
Çocuklarımıza okşayarak,
sevgiyle diyoruz ki:
“Evlâdım!.. Risale-i Nur seni hem dünyada, hem âhirette
mes’ud, bahtiyar edecek en büyük ve en hakikî bir din kitabıdır, iman
dersleridir. Okumaktan mahrum kalırsan, iman derslerini şimdi alamazsan; hem
dünyada, hem âhirette bedbaht olursun, perişan kalırsın.” diyerek ve Risale-i
Nur hakkında yazılmış olan mektubları, destanları, kasideleri, şiirleri
okuyarak, okutarak Risale-i Nur’un sevgisini kalblerine, büyüklüğünü ruhlarına
yerleştirmekte devam edeceğiz. Dualarınız sayesinde Risale-i Nur’un dersleriyle
inşâallah evlâdlarımız İslâmiyet’e, hem bize, hem milletimize hayırlı, dindar
gençler olarak yetişirler.
Mübarek Üstadımız!
Sevgili Rabbimizin
kalblerimizde rahmetiyle dercettiği muhabbet hissini; neden bizi ebedî saadete
götürecek olan iman dersleri, Risale-i Nur ve siz Üstadımız yolunda
sarfetmeyelim? Başka yolda sarfetsek; bize dünya ve âhirette eyvahlar
dedirtecek, hüsrana götürecek, belki de ebediyen ağlatacak. Eğer çocuklarımıza
da bu ehemmiyetli hakikatı aşılamakla hakikî şefkatimizi sû’-i istimal etmeden
gösterebilsek, analık vazifemizi bihakkın îfa etmiş olacağız.
Risale-i Nur
hakkında, içinde çok güzel konferans ve nurlu mektublar ve pek güzel kasideler
bulunan kitabı Bursa’dan getirttik. Okudukça, dinledikçe çok mesrur oluyoruz,
ruhlarımız şâd oluyor. Onları yazan Nur talebesi kardeşlerimizden Cenab-ı Hak
razı olsun, âmîn…
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Duanıza muhtaç
İstanbul
Hanımları