İ'lem Eyyühel-Aziz! Tavus kuşu gibi pek güzel bir kuş, yumurtadan çıkar, tekâmül eder, semalarda tayarana başlar. Afak-ı âlemde şöhret kazandıktan sonra, yerde kalan yumurtasının kabuğu içerisinde o kuşun güzelliğini, kemalatını, terakkiyatını arayıp bulmak isteyen adamın ahmak olduğunda şübhe yoktur. Binaenaleyh tarihlerin naklettikleri Peygamberimizin (A.S.M.) bidayet-i hayatına maddi, sathi, suri bir nazar ile bakan bir adam şahsiyet-i maneviyesini idrak edemez ve derece-i kıymetine vasıl olamaz. Ancak bidayet-i hayatına ve levazım-ı beşeriyetine ve ahval-i zahiriyesine ince bir kışır, nazik bir kabuk nazarıyla bakılmalıdır ki, o kışır içerisinden, iki âlemin güneşi ve tuba gibi şecere-i Muhammediye (A.S.M.) çıkmıştır. Ve feyz-i İlahi ile sulanmış ve fazl-ı Rabbani ile tekâmül etmiştir.
(Bediüzzaman Said Nursi – Mesnevi-i Nuriyeden)
Lügatler
Âfâk-ı âlem : âlemin ufukları Ahmak :akılsız, aptal Ahval-i zahiriye : dış görünüşe ait haller, durumlar Âlem :dünya, kâinat Bidayet-i hayat :hayatın başlangıcı Binaenaleyh :bunun üzerine, bundan dolayı Derece-i kıymet :kıymet derecesi Fazl-ı Rabbani : her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın sunduğu manevî ihsan ve nimetler Feyz-i ilâhi : Allah’ın sunduğu manevî feyiz ve lütuf İ’lem Eyyühel Aziz :Ey aziz kardeşim, bil ki İdrak : anlayış, kavrayış Kemâlât :faziletler, iyilikler, mükemmellikler Kışır :kabuk, kılıf, dış Levazım-ı beşeriyet : insan için gerekli olan şeyler Maddi :maddeyle ilgili, maddesel
|
Mesnevi-i Nuriye :nurlu parçalar, nurlu manzumeler Nakletmek :taşımak, yer değiştirmek, başka yere götürmek Nazar :bakma, bakış, görüş, görüş açısı, dikkat Nazik :dayanıksız, ince Sathi :sığ, yüzeysel Sema :gök, uzay Sûrî :şeklen Şahsiyet-i maneviye : mânevî şahsiyet, kişilik Şecere-i Muhammediye : Muhammedî ağaç; Hz. Muhammed’in (a.s.m.) hakikati ve o hakikati doğrulayan her şey ve herkes Şöhret :ad yapma, ün, nam Şüphe :kuşku doğuran şey, kafada tam cevaplanmamış şey Tayaran :uçma, uçuş Tekâmül: ilerlemek, mükemmelleşmek Terakkiyat :yükselişler, ilerlemeler Tuba : kökü göklerde ve dalları aşağıda olan Cennet ağacı Vasıl : ulaşmak, varmak
|