Günün sözü (20.06.2024)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 20, 2024, 6:27:33 AM (3 days ago) Jun 20
to

Mesela: Bütün daire-i imkân ve daire-i vücuba bakan, hem o iki şecere-i azimenin bir tek dalı hükmünde olan imanın erkân-ı sittesi ve o erkânın bütün dal ve budakları, ta en ince meyve ve çiçekler aralarında o kadar bir tenasüb gözetilerek tasvir eder ve o derece bir müvazenet suretinde tarif eder ve o mertebe bir tenasüb tarzında izhar eder ki, akl-ı beşer idrakinden aciz ve hüsnüne hayran kalır. Ve o iman dalının bir budağı hükmünde olan İslamiyet'in erkân-ı hamsesi aralarında ve o erkânın ta en ince teferruatı ve en küçük adabı ve en uzak gayatı ve en derin hikemiyatı ve en cüz'i semeratına varıncaya kadar aralarında hüsn-ü tenasüb ve kemal-i münasebet ve tam bir müvazenet muhafaza edildiğine delil: O Kur'an-ı camiin nusus ve vücuhundan ve işarat ve rumuzundan çıkan şeriat-ı kübra-yı İslamiyenin kemal-i intizamı ve müvazeneti ve hüsn-ü tenasübü ve resaneti; cerhedilmez bir şahid-i adil, şüphe getirmez bir bürhan-ı katı'dır. Demek oluyor ki; beyanat-ı Kur'aniye, beşerin ilm-i cüz'isine, bahusus bir ümminin ilmine müstenid olamaz. Belki bir ilm-i muhite istinad ediyor ve cemi' eşyayı birden görebilir, ezel ebed ortasında bütün hakaikı bir anda müşahede eder bir Zatın kelamıdır.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 13. Sözden)

 

Lügatler

Âciz :güçsüz, zayıf

Âdâb :davranış kuralları

Akl-ı beşer :insan aklı

Bahusus :bu hususta, bundan dolayı

Belki :bilakis, aslında

Beşer: insan

Beyanat-ı Kur’aniye :Kur’an’ın açıklamaları

Burhan-ı katı’ :kesin delil

Cem’i :bütün

Cerhedilmek :çürütülmek

Cüz’î: azıcık

Daire-i imkân : bir şeyin var veya yok olabilme ihtimallerini içine alan daire, kâinat

Daire-i vücub : hiç değişikliğe uğramayan, varlığı zorunlu ve vasıflarının zıddı düşünülemeyen ilâhlık dairesi

Delil :ispat vasıtası, doğruyu gösteren

Ebed :sonu olmayan zaman,sonsuzluk

Erkân :şartlar, esaslar, rükünler, kısımlar

Erkân-ı hamse :beş esas, beş şart

Erkân-ı sitte :altı esas, altı şart

Eşya :nesneler, şeyler

Ezel :öncesi olmayan zaman

Gayat :gayeler, amaçlar

Hakaik :hakikatler, gerçekler

Hayran : Takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmiş.

Hikemiyat : hikmetli söz ve düşünceler

Hükmünde :benzeri, gibi

Hüsn ü Tenasüb :güzel bir uygunluk

Hüsün: güzellik

İdrak : anlayış, kavrayış

İlmî :ilimle ilgili, ilme dayanan

İlm-i cüz’î :az ve sınırlı ilim

İlm-i muhit :sonsuz-sınırsız ilim

İman :inanmak, kabul etmek

İslamiyet : Allah’a ve ondan gelen her şeye inanıp kabul edenler ve onların dini, şeriat

 

İstinad :dayanma, güvenme

İşarat :işaretler, deliller

İzhar :açığa vurmak, meydana çıkarmak, göstermek

Kelam :ifade, söz

Kemal-i intizam :tam bir düzen ve tertip

Kemal-i münasebet : mükemmel bir uygunluk

Kur’an-ı cami : herşeyi içinde bulunduran Kur’ân-ı Kerim

Mertebe :derece, kademe

Mesela :örnek olarak

Muhafaza :koruma, saklama

Müstenid :dayanan

Müşahede :gözlem

Müvazenet :dengeler, ölçüler

Nusus : nasslar, açık hükümler

Resanet :sağlamlık

Rumuz :işaret, ince nükte, manası gizli olan işaretler

Semerat :meyveler, kârlar, faydalar, menfaatler

Suret : biçim, şekil

Şahid-i âdil : adaletli ve doğruları söyleyen şahit

Şecere-i azime : çok büyük ağaç

Şeriat-ı Kübra-yı İslamiye : İslâmın büyük ve yüce kanunları

Şüphe :kuşku doğuran şey, kafada tam cevaplanmamış şey

Tarif :inceden inceye anlatma, bildirme

Tarz :usul, şekil, metod, yol

Tasvir : şekil ve suret vererek anlatma, resimlendirme, şekillendirme

Teferruat :bir şeyin bütün incelikleri, ayrılıkları, esas prensiplerden olmayan ayrıntılar

Tenasüb :uygunluk, yakınlık

Ümmi :okuma yazma bilmeyen

Vücuh : vecihler, yönler

Zat : hürmete layık kimse, kişi

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages