From: "Haluk TARCAN"
To: ............
Subject: DİYARBAKIR KİME
AİT
Saygılarla sunulur
Haluk Tarcan
* * *
IĞDIR’dan,
HATAY’a KADAR ANADOLU TOPRAKLARINA CAN’I
ÇEKMİŞ OLANLARA,
OKYANUS
ÖTESİNDEN GELİP DIYARBAKIR’I BABASININ MALI
SANANLARA Sunulur.
Amerikan
tarihçileri Diyarbakır, Anadolu ve Asya
konularında – Petrol kokusunu
izleyerek ilgi duymuşlar ise – karar
veremezler, çünkü:
- Asya
Türkçelerini, özellikle İ.Ö.4.bin ve ondan
önceki Ön-Türkçeyi bilmemektedirler
Avrupalı
tarihçiler, Diyarbakır, Anadolu ve Asya
konularında – eğer ilgi duymuşlar ise – karar
veremezler, çünkü:
- Asya
Türkçelerini, özellikle İ.Ö.4.bin ve ondan
önceki Ön-Türkçeyi bilmemektedirler
Resmî
Türk tarihçilerine gelince, onlar,Diyarbakır,
Anadolu ve Asya konularında söz sahibi
olamazlar, çünkü:
- Asya
Türkçelerini, özellikle İ.Ö.4.bindeki
Ön-Türkçeyi bilmemektedirler, ilâveten
- Türk
Tarihini, BATININ, BATI MERKEZLİ tarihinden
öğrenmişlerdir.
KONUYA
GELELİM :
DİYARBAKIR…
4. BİNDE ÖN-TÜRK KÜLTÜR MERKEZİDİR
Güney Doğu
Anadolu’nun Ön-Ata tapusunun
- Sat dağındaki 8
bin tarihli damgası ile
Profesör A.Erzen
ve ekibinin,
- Batı’nın yapay
olarak yaratacakları devletleri, gerektiğinde
- Doğu Anadolu’da
stratejik noktalara yerleştirebilmesi için
tarihsiz bırakmış olduğu
- Doğu Anadolu Yüksek Yaylâsı tarihinin ortaya
çıkarılmasıyla,
- 13 binden
itibaren Orta Asya’dan göçlerle
- yazıları ve bu
yazıların içeriği olan Ön-Türk kültürüyle
ve
- göçmen (göçebe
değil) olarak gelen
- TÜM HALKA ait
olduğu Bilimsel olarak açıklık kazanmıştır (Prof.A.Erzen,
Doğu Anadolu ve Urartular, TTK 1984)
·
Bu çerçeve
içinde, İĞDIR VE VAN’ı da kapsayan
Transkafkasya, Malatya/ Elazığ, Kuzey Suriye,
Urmiye ve ı kapsayan geniş coğrafya içinde
· M.Ö.4.binde çok kuvvetli bir
kültür birliği vardır. Bu kültüre ERKEN
HURRİ KÜLTÜRÜ denir (Prof.A.Erzen,
aynı eser, s.15/16)
· “Aynı
ekipten” Prof. Erich Feigl ‘da
- bu çerçeve
içinde, DİYARBAKIR merkez
olmak üzere bu yörede
- 4.bin’de yoğun bir PROTO-TÜRK
KÜLTÜRÜ’nün egemen olduğunu ortaya
koymuştur
·
Hurri’ler ve onlardan
sonra Doğu Anadolu’da görülen
· Urartular’ın
dillerinin, morfoloji, fonoloji, sentaks ve
vokabüler açılarından akraba diller oldukları
ortaya çeşitli şekillerde konmuştur (Prof.A.Erzen,
aynı eser, s.25 )
- Urartu’nun bilinen
adlarından biri ISUB-URA’dır.
Bunu
- Moğolistan’da
İKE-UŞOTU’da Kotwicz tarafından bulunup, 1928’de
yayınlanmış olan “İsub-ura Bilge…”adlı bitig
taşta okuyoruz.(K.Mirşan,
Anadolu Proto Türkleri)
Aynı taşta, Asur’un
bir diğer adının
- AT-UB UÇUĞ;Yüce Yönetim
Liderliği demek olduğunu ve Ön-Türk
tarihçisi (ki Herodot’tan önce yaşamıştır) ve
Ordu Komutanı olan Önre–Bingabaşı’nın
M.Ö. 516’da bu kenti aldığını da
okuyoruz.(K.Mirşan,
Anadolu Proto Türkleri)
·
Prof. Abdükhalûk
Çay, Asur yıllıklarında 14 kez TURUKKU(
Türk) adı geçtiğini ve 2. binde
Asur’da Türkçe konuşulduğunu yazar
(Her
Yönüyle Kürt Dosyası, Turan Kültür Vakfı, 1994,
İst. S.58)
· Kral
Sargon döneminde, 3. binde ortaya çıkan
SUBAR/TU’devletinin (A.Parrot.Sumer.,Gallimard,1960)
SUBAR’lar’ın, İSUB-URA
olduğu da ileri sürülmektedir.
Prof Akurgal, Anadolu’nun
Kültür Tarihi kitabının 178.
sahifesinde Mitanniler’in eski yazıtlarda MAİTANNİ diye
geçtiğini yazar:
- MAİTANNİN kral
adlarından 12’sinin, QAĞAN anlamlarını taşıyan
ATA , AT-ATA, AİTA, ATTİ gibi heceler etrafında
oluştuklarını görürüz :
Birkaç örnek:
PARŞATATAR…TUŞRATTA…VAŞASATTA…MAİTANNİ….MATTİVAZA
· Günümüzde bu
yörede yaşayan METEANNİ’ler vardır ve bunlar Orta
Asya’dan geldiklerini söylerler.(K.K.Kop,
Doğu ve Güney ve Doğu Anadolu Ana Türkçesini
Etkileyen Faktörler, TKAE 1982)
VE DE Akurgal
- kral adlarının Hint-Avrupaca
(???) olduğunu ileri sürer.
Bilimsel
gerçekler bunun tam aksini ortaya koyarlar:
- Artık Hint-Avrupa
Dilleri Teorisi’nin yalanlanması gerektiği, CNRS’in
2000 Eylûl tarihli 386 no.lu bülteninin 8.
sahifesinden başlayarak geniş bir şekilde
verilmiştir.
Daha güzeli
- Hint-Avrupa
dillerinin belkemiğini oluşturan
- İmek/ olmak/
Etmek fiilerinin Ön-Türkçe olduğu
ortaya çıkmıştır. Fakat Batılı
şimdilik sağırdır ve gözleri kördür,
vicdanları ne âlemdedir, bilinemez?!
Dİyarbakır’a
yapay köken olarak Göbekli tepe ileri sürülüyorsa:
- 11. bine kadar
inilmiş olmasına karşın
- yazı öğelerini
içeren kaya resimleri ve bunun sonucu
- YAZI YOKTUR
Bilimsel gerçek
şudur ki, Doğu Anadolu’da
· Sayısı 35 binler
olan Tir-i Şin yaylâsı kaya resimleri, 15 bin (Prof.Ersin Alok)
· yazı öğelerini
içeren mağara resimleri, 13bin (Prof.Oktay
Belli)
- kaya
resimlerinin tarihleri en yakın13 binlerde
başlar (Prof.A.
Erzen)
Ve bunların
gelişmesinden
- 7 binlerde
Ön-Türk yazısı çıkar (Prof.
Muvaffak Uyanık)
ve bu Yazılar Cuudi(Cudi değil) dağında İ.Ö.
1000 yılına kadar süregelirler.
Bu belgeler
ışığında şu büyük ve bilimsel bir gerçektir ki
- Uzak Batı’da bir
büroda, bir kalem ve bir cetvelle Türk
tarihi çizilemez.
Bu hafifliği
- gerçek Amerikan
profesörlerinin, yüksek seviyeli Amerikan
bilimine yakıştıracaklarını sanmayız.
Halûk Tarcan
(Bilimsel Araştırmacı CNRS/Sorbon 6. Seksiyon-
Paris)
14 Temmuz 2011
Mecidiyeköy