Şu yalan dünyadan usandım
VikiKaynak sitesinden
Aydooooost!!!!
Yalan dünyadan usandım doydum ,
........................ ah doydum
......................... ah ayy ooy
Elveda eyledim gayri cihana oyy oyy,
....................... cihana oyy oyyyy
Aldanıp şeytana, inefsime uydum eeeyy eyyyy...
Garip bülbül gibi düştüm figana eyyyy,
.............................. figana eyy.
Aman günahım çokdur, gözüm dolar yaşınan
Gece gündüz sineme oyy oyy döverim taşınan oyy oyyy
Yarabbim! sen habibine bağışla eyyyy eyy
Rahimsin, rahmansın kalma noksan oyyyyy ,
.......................... noksana eyyyyy
Aman "hep seni zikrediyor dağlar, ağaçlar" heyy heyy
Akan ulu sular da havada kuşlar oyy oyy
........................ bayguşlar heyy heyy
Aman "Kul kusur işler, Sultan bağışlar" eyy eyyy
Muhtaçtır ben kulun (kutlun?) isyana eyy eyyyy
Sayfa kategorileri:
Muharrem Ertaş |
Türkü |
Aydost
Kayılar kazasının Aydost karyesinin adını aldığı bir türkü formu olan aydost kelimesi aslında ey hakiki dost ! yani Ay dost ! (Yani Ya Veli ! yani Ya Allah) anlamında olup ay içerdeki inilemeleri ifade etmek için kullanılır.
Bizim oralarda ahali, özellikle gönül erenleri, sohbet ehilleri, meclis adabını bilenle,r yarenler ,ahretlikler, ay komşu kadri bilenler, bilhassa ziyadesiyle ay kelimesini kullanır.
Ben Muharrem Ertaştan bu aydost çığırmasını dinleyince bir kaç göz damlası döktüm , ister istemez.
Kutlu doğum haftasında tekrar dinlediğim bu orjinal iç sızlamalı bektaşi derlemesi, ciğerimi kutlu doğumdaki anmalardaki duyumsamadan anlatılanlara göre sanki daha ziyadesiyle etkiledi ve ciğerimi yaktı.
Hele bilhassa
Yarabbim! sen habibine bağışla eyyyy eyy
kısmı ciğerikebap eyliyor.
Kul kusur işler, Sultan bağışlar"
kısmı ise hala beynimde ve kalbimde yankılanıyor.
Hala tesirindeyim.
Hala
kalak*larım sızlıyor.
Aldanıp şeytana, inefsime uydum eeeyy eyyyy...
Garip bülbül gibi düştüm figana
Çığırmaları hala kulaklarımda hakikatenaslında hür olması gereken bülbülün esaretten figan etmesi gibi, şeytana ve inefse uyduğumuzdan aslında bizi her daim figan ettiriyor. oyy oyy dedirtiyor.
Bu arada "
yeni oluşan veya oluşrurulmaya çalışan, biraz da siyasallaştırılan bektaşi kültürünün bu tarz metafizik alanlardan aslından ne kadar fersah fersah uzaklatığını daha iyi anlaşılıyor"., diye değerlendirmede bulunan alevi bir arkadaşımın bu tesbitini de beni fevkalade duygulandırdı.
Aşık bu işte ....
Yani
gerçek aşık; Muharrem Ağam, işte
Dinleyin siz karar verin.....
Yalandan aşıklara gerek yok...
Ne dersiniz gerçek dost arayıp onun gibi bulsak mı?
En azından Muharrem Agam kadarcık olsun...
Keşke onun kadar dilimiz dişimiz yüreğimiz titreyecek kadar gerçek dostu (yani Allahı ve habibini) anarken tir tir titreyebilsek...
Hepinizin "kutlu doğum haftası" kutlu olsun.
(*kalak kelimesi kayı Türkçesinde burun demektir.)