Bankaların veya bilgi işleme önemli derecede bağlı olan şirketlerin bu
tip durumlar için önlemler alması normal, hatta gerekli. Ancak,
güvenlik konusunun iyi bilen kişiler tarafından ele alınması gerekir.
Yasaklama zihniyeti ile güvenlik nereye kadar gider belli değil. Bunun
daha uç örneklerinde kişilerin bilgisayarından CD'lerin sökülmesi,
disket sürücülerinin sökülmesi geliyor. (Bunların yapıldığını maalesef
gördüm ve yaşadım. İyi niyetli, işini bilen yöneticilerle bunların
üstesinden bir nebze gelebildik.)
Şirket mailine aslında daha fazla virüs veya trojan geliyor. Ben
şirketin sistem ve güvenlik grubunun satın aldığı virüs check
programlarındansa Yahoo veya Google'ın virüs taramasına *çok daha
fazla* güvenirim. :-) Malum, insanları tanıyoruz..
Free proxy için önce proxy nedir onu açıklamaya çalışayım.
Hiç proxy olmadığını düşünelim. Sizin tarayıcınız
http://www.xyz.com
adresine gitmek istediğinde DNS'ten IP adresini buluyor ve direk bu
adresin 80 numaralı portuna bağlanarak istediğiniz veriyi getiriyor.
Proxy olduğu durumda, tarayıcınız hangi adrese gitmek istediğini
proxy'e gönderiyor. Proxy sizin tarayıcınızın yerine IP adresini
buluyor ve yine tarayıcınızın yerine ilgili siteye bağlanarak veriyi
tarayıcıya yolluyor. Proxy Türkçe "vekil" demek bu arada.
Free proxy hizmetini veren yerler daha önceleri internette vardı.
Google'dan "free proxy" olarak aratırsanız epey sonuç geliyor.
Bunların çalışma mantığıda aynı. Şirketiniz bazı yerlere girilmesini
firewall ile bloke etmiş. Ancak eğer sizin proxy servisi veren adresi
bloke etmemişse siz bu servis aracılığı ile tüm Internete
ulaşabiliyorsunuz. :-)
--
/tb.