FW: [kivilcimli-sempozyumu-girisimi:1912] Sunuş

10 views
Skip to first unread message

Demir Küçükaydın

unread,
Jul 10, 2014, 6:52:36 PM7/10/14
to ismet...@googlegroups.com

 

 

From: kivilcimli-semp...@googlegroups.com [mailto:kivilcimli-semp...@googlegroups.com] On Behalf Of Mehmet Akyol
Sent: Thursday, July 10, 2014 9:41 PM
To: kivilcimli-semp...@googlegroups.com
Subject: Aw: [kivilcimli-sempozyumu-girisimi:1912] Sunuş

 

Demir arkadaş,


Kitabı tek bir kişi hazırlıyor olsaydı, bu sunuş yazısı uygun olabilirdi. Senin de belirttiğin gibi bu kitap bir grup tarafından hazırlanıyor. Bu anlamda senin Gezi olayları ile meşgul olman, onunla ilgili kitap yazıp basman, bunun bir kişini bağışı ile mümkün olmasının bu kitapla bir ilgisi yok. Veya tek bir ilgisi var, senin yazının gecikmesinin bir açıklaması. Ayrıca bağış yapan arkadaşın ismi yazılmadığına göre benim katkımında açıklanması gerekli değil.

 

Önerim bu bölümlerin yazıdan çıkarılması, sunuş yazısının hazırlık grubu tarafından imzalanması. 

 

Bu arada kitap kapağı önerilerine bakıldığında kitabın Köksüz yayınlarından çıkacak izlenimi uyandırması. Daha önce belirttiğim gibi bu doğru olmaz, mümkün olduğunda bir politik çevreye mal edilmeyecek şekilde basılması daha uygun olacaktır.

 

Selamlarımla  

 

Not: Saadettin'in soyadı Aydın değil Yılmaz.

 

Gesendet: Donnerstag, 10. Juli 2014 um 16:36 Uhr
Von: "Demir Küçükaydın" <demir...@gmail.com>
An: ismet...@googlegroups.com, kivilcimli-semp...@googlegroups.com
Betreff: [kivilcimli-sempozyumu-girisimi:1901] Sunuş

Sunuş

Çok uzunca bir süredir, kendilerini tanıyan arkadaşları ve yoldaşları olarak İsmet Demir, Necmettin Giritlioğlu ve Kenan Budak ile ilgili belge, bilgi, anıları toplayarak, Devrimci ve Sosyalist hareketin bu pek bilinmeyen ve unutulmuş işçi damarı; İşçi hareketinin bilinmeyen ve unutulmuş bu Devrimci ve Sosyalist damarı hakkında kitaplar hazırlayıp yayınlamayı ve böylece bugünkü ve gelecek kuşaklarla bir bağlantı kurmayı; bir geleneği aktarmayı düşünüyorduk. Ancak gerek araya giren başka işler, gerek maddi olanaksızlıklar nedeniyle bir türlü yol alamıyorduk.

2013 yılının 17-18 Ocak tarihlerinde yapılacak Hikmet Kıvılcımlı Sempozyumu’nun hazırlıkları sırasında gördüğü ilgi üzerine, bir bağış kampanyası açıp, sempozyuma sunulan bildirileri Sempozyum günü bir kitap olarak basıp sunmak gibi başlangıçta hiç hesapta olmayan bir işi yapmaya da cesaret bulmuştuk.

Kampanya beklediğimizden daha büyük bir ilgi gördüğü gibi, adının açıklanmasını istemeyen bir devrimci ve sosyalist arkadaş, 7500 lira gibi büyük bir bağış da yapınca, bu sefer yıllardır düşündüğümüz İsmet Demir’in Anılar ve Deneyler kitabının yeni bir baskısını da karşılayabileceğimizi hesapladık ve o işe de giriştik.

Gerçekten Sempozyum sabahına hem bildirilerin derlendiği kitabı, hem de İsmet Demir’in Anılar ve Deneyler’inin daha genişletilmiş bir baskısını yetiştirebildik.

Sempozyumdan sonra sempozyum esnasında satılan kitap ve diğer malzemeden elde kalan paralarla basılan kitaplardan yüklü bir miktarı, cezaevlerine yolladık. Ve bu başarıdan aldığımız hızla Necmettin Giritlioğlu ve Kenan Budak’ın kitaplarının hazırlığına giriştik. İsmet Demir’in aksine, bu sefer elde çok az belge ve bilgi vardı ve bunları toplamanın epey zaman alacağı görülüyordu.

28 Mart 2013 tarihinde, ilk hazırlık toplantısını yaptık. Malzeme eksik ve sınırlı olduğundan bu iki devrimci ve sosyalist için bir tek kitap yayınlamanın daha uygun olacağını düşünüyorduk.

Bu arada yine Kıvılcımlı sempozyumu hazırlıkları sırasında yüklü bir bağış yapan arkadaş, planlanan kitabın da baskı masraflarını karşılamak üzere tekrar 7500 TL’lik bir bağış daha yaptı.

Böylece kitap için gerekli malzemeleri toplamayı hızlandırmışken, Mayıs sonunda Türkiye Tarihinin en büyük kitlesel eylemi olan Gezi direnişi başladı. Adeta bir devrimci durum vardı. Bu konu, bütün enerji ve dikkati kendine çekiyordu. Girişimcilerden Demir Küçükaydın, Gezi sürecinde ve daha sonra da Parklardaki Forumlar döneminde neredeyse günü gününe yazılar yazıyordu.

Sonbaharda Gezi sürecinde yaşananların değerlendirmesi gündeme gelince, Gezi üzerine yazılmış bu yazıların bir an önce kitap olarak çıkmasının çok daha önemli olacağı üzerine anlaşıldı.

Ancak kitabı basacak kaynak yoktu. Kenan ve Necmettin’in kitabının hazırlıkları daha epeyce sürecekti ve aciliyeti de yoktu. Bunun üzerine bağış yapan arkadaşa, kitabın daha epey sürecek hazırlıkları sırasında, Gezi kitabının satışıyla aldığımız parayı tekrar yerine koyabileceğimizi, verdiği bağışı bu kitabı basmakta kullanıp kullanamayacağımızı sorduk. Kendisi onayını ve desteğini sundu.

Hemen Gezi ile ilgili yazıların derlemesini hazırlamaya başladık. Ancak kimi teknik ve bürokratik zorluklar nedeniyle kitabın baskısı epeyce gecikti. Çıktığında ise, artık konu güncelliğini yitirmiş bulunuyordu.

Bunun üzerine en azından Cezaevlerine yollayabilelim diye düşündük ve bir kampanya açıp, Deli Dalgalar’ın desteğiyle 1000 kadar kitabı Cezaevlerine yolladık.

Ne var ki, elde kitap vardı ama bu artık paraya dönüşüp alınan borç yerine koyulamıyordu.

Bağışta bulunmuş arkadaş buna gerek olmadığını, Gezi kitabının basılmasının da iyi olduğunu söyleyerek bizi rahatlattı.

Bu arada malzemenin toplanması da ilerlemeye başlamıştı. Ancak Kenan Budak’a ilişkin nispeten daha bol malzeme varken, Necmettin Giritlioğlu hakkında çok az malzeme vardı ve ulaşılamamıştı. Ulaşılması daha epey zaman alacaktı. Bu da daha büyük bir gecikmeye yol açacaktı. Ayrıca hacim ve içerik olarak da bir dengesizlik olacaktı.

Bu durumda ikisini aynı kitap içinde yayınlamaktan vazgeçildi ve önceliğe Kenan Budak alındı.

Gezi kitabına yapılan masraflar yapılan bağışın bir kısmını kullanarak karşılandığından elde daha bir miktar vardı ve kitabın baskı masraflarının önemli bir kısmını karşılayabilirdi. Yetmeyen kısmını tamamlamaya da Mehmet Akyol söz verince, kitabı Kenan budak’ın ölüm yıldönümündeki anmaya yetiştirmeye çalışma kararı aldık. Ancak yetişmese de her halükarda bu sefer yayınlamakta anlaştık.

Kitap esas olarak üç bölümdür.

Birinci bölümde, Kenan Budak’a, bu bağlamda özellikle Zeytinburnu ve Deri işçilerinin mücadelesine ilişkin anılar yer alıyor.

İkinci bölümde, Muzaffer Kaya’nın tezinin Zeytinburnu ile ilgili bölümü.

Üçüncü bölümde de, daha sonra Kenan Budak’ı anma vesilesiyle yapılmış toplantı ve anmalardan bazı örnekler yer alıyor.

Bir şeyler yazabilecek herkese ulaşmaya çalıştık.

Ancak herkes yazmadı.

Burada şunu tekrar belirtelim ki, Saadettin Aydın’ın ısrarlı çabaları olmasa bu kitabın hazırlanması daha yıllar alır belki hiç çıkamazdı.

Kenan Budak Kitabı Hazırlama Girişimcileri

10 Temmuz 2014 Perşembe

 

 

 

 


Bu e-posta virüs ve zararlı yazılım içermez, çünkü avast! Antivirüs koruması devrede.

 

 

--

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Kivilcimli-Sempozyumu-Girisimi" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için kivilcimli-sempozyumu...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/kivilcimli-sempozyumu-girisimi adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.

--

---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "Kivilcimli-Sempozyumu-Girisimi" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için kivilcimli-sempozyumu...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu grubu http://groups.google.com/group/kivilcimli-sempozyumu-girisimi adresinde ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.




Bu e-posta virüs ve zararlı yazılım içermez, çünkü avast! Antivirüs koruması devrede.


Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages