Hayırlı kandiller

[Celal Çelik]

https://youtube.com/shorts/KbVMlaWzCrY?si=zDTbWtFJOq83zsim

Mevlid Kandiliniz Mübarek olsun

 Oldukça zeki bir kabilenin reisi olan bir şahıs hatıralarında diyor ki: 

Ben onu çok kurnaz bir lider gibi görüyordum. Peygamberlikten öte bütün Araplara hükmetmeye heveslenmiş bir sultan, bir melik, bir saltanat erbabı gibi görürdüm. Anlıyordum ki bir devlet kuracak bu adam. Ve geldim bunu açıkça söyledim kendisine. Dedim ki müsaade edersen ben seni biraz izleyeceğim. Ondan sonra iman ederim. Hazreti Peygambere bu şekilde söyledim.

 Sahabelerin içinde bana 2 ay müsaade et dedim. O da buyurdu ki sana 4 ay veriyorum, 4 ay yanımızda kal. 

Ve onu 4 ay gözlemledim. İki olay yaşadık ki bu ikisinden sonra Allah’ın elçisi olduğuna tam manasıyla kanaatim geldi ve ben Müslüman oldum. 

Birinci olay şudur diyor:

 Mekke fethedilmiş. Hazreti Peygamber Mekke’nin Fatihi artık. 8 sene önce iki kişi mağaralara sığınarak ne zorluklarla hicret ettiler. 

8 sene sonra 10 binlik ordu Mekke’ye girdi ve fetholundu . Fetihten birkaç gün sonra Hazreti Peygamber Ashabı’yla birlikte Mekke’nin ana caddesinde yürüyor büyük bir ihtişamla. Mekke onun artık. Kendisi ortada ve önde. 

Zaten ayet var. Kimse önüne geçemiyor. Hazreti Peygamber o kalabalığın önünde yürüyor. Tam o sırada bir sokak başında bir yaşlı kadın Peygamberi eliyle çağırıyordu. 

Baktım ve dedim ki:

 o kadar ihtişamı, heybeti bıraktı. O kadar kişiyi, arkadaşlarını bıraktı. Gitti o kadının önünde eğildi ve derdini dinlemeye başladı. Anladım ki bu derece tevazu ancak peygamberlerde olur. Yoksa normal bir lider o protokolü bozmazdı. Sanki kendisi Mekke’nin Fatihi değil, bu kadar insanın gözü onda değilmiş gibi gayet doğal bir hal içinde oturdu. 

Efendimiz elbisesinin söküğünü bile kendi dikmiştir. Kendisi oturmuş değildir, Hazreti Peygamber hanımlarına yardım etmek için yer süpürmüştür ve Hazreti Ayşe’den rivayet o kadar sene evli kaldık bir kere esnediğini, bir kere geğirdiğini görmedim ve bir kere bile biz hanımlarına ayaklarını uzattığını görmedim.

 Anne yok, baba yok, en ufak bir eğitim yok, okuma yazma yok. Bu kadar harika bir insan nasıl yetişti? 

Tevazu bu ve daha nice tevazu örnekleri vardır.

Bu videoyu yeğenim Nuriye İrem sağolsun yazıya geçirdi.

Sevgilerimle...
Celâl ÇELİK

Cep telefonumdan gönderdim...
   

[Celal Çelik]

Dünyevî akıl, fikir, şuur, kelam ve düşüncenin ötesindeki bir muhabbetle Cenâb-ı Hakk’ın âli övgüsüne mazhar olan Peygamber Efendimiz(sav) her fânî gibi yüzyıllar önce dünyamızı şereflendirmiş olsa da, hepimiz biliriz ki kâinatta ilk yaratılan Hz. Muhammed’in(sav) nurudur. O nurdan da tüm âlemler yaratılmıştır. 

Cenâb-ı Allah’ın nurundan bir nur ile yaratılan Efendimiz(sav) de evvel, ahir, zâhir ve bâtındır. Şu bir hakikat ki yüce Peygamberimiz(sav) ne doğmuştur ne de bu âlemi terk edip gitmiştir. Onun nuru daha âlemler yaratılmadan vardı. Bundan sonra da ilâhî varlığıyla hep bâki olacaktır. 

Son Mesnevihan Hayat Nur Artıran'ın kitabından alıntıladım

Mevlid Kandiliniz mübarek olsun.