ÇAĞDAŞ KURTLAŞMA
...
Pavia yakınlarında
yakalandığım vakit dolaştığım kırda
hastalığımın ilk belirtileriyle boğuşurken
gerçeği söylediğimde inanmak istemedi köylüler
Beni kızgın bir kurt gibi görmek istemediler
insan derim nedeniyle ve deneysel bilimin
sürekli şüphecileri
bendeki kurt derisinin deri il et
arasında saklı olduğunu itiraf ettiğim zaman
hançerleriyle yardılar gövdemi kol ve bacaklarımdan
gözden geçirmek için melankolik savlarımı
Yüzüme dokunmadılar
korkunç şiirselliğinden korkarak yüz çizgilerimin
İten nedir beni mezarlarda ulumaya
Çürümüş sevgililerin uyuduğu
tozu mutlak şekilde karıştırmaya sürükleyen nedir beni
Topraktan neler çıkarıyorsun sanki canlı ışığa
yetmez mi canlıların yaraları
Banadır elektrik sandalyesinde ölüme mahkum edilmişlerin
karanlık konuşması
en son sözcükleri giyotine gidenlerin
Varoluş oyulmuş bir gözdür İyi anlayın beni
oyulan bir göz her an
sonsuz bir harakiridir Kuduruyorum
görünce çığlıklarımın karşısındaki aptal sessizliği
İşte bunun için iki yüzlü çukurlardan çıkarmak istiyorum
şiddetli bir ölümden ölenleri korkan gözbebekleriyle
duvarlar arasından çıkarmak istiyorum felaketzedeleri
ki hala dehşet saçar duruşlarıyla iskeletleri
ve son derece uyar yaşadığımız bu günlere.
(Louis Aragon)