FESAHAT: Elfâzın telaffuz ve istimâ'ı tatlı, ma'nâsı zâhir ya'nî
telaffuz olunur iken ma'nâsı zihne mütebâdir olmakdır. Bunun alameti
dahi elfâzın kavâ'id-i lisâna muvâfık ve elsine-i üdebâda
kesîrü'l-isti'mâl olmasıdır.
Çünki ehl-i lisân olan üdebâ, lisânı ince elekden geçirip o misillü
elfâzı taharrî ve intihâb ederler ve lisâna sakîl, kulağa kerîh gelen
ve ma'nâsını anlamak içün lügat kitabına ve fikr ile zihnin it'âbına
muhtâc olan elfâzın isti'mâlinden ictinâb ederler. "Kelâmın ahseni
odur ki avâm, anın ma'nâsını anlar; havâss dahi fazl-u meziyyetini
takdîr eyler" derler.
BELAGAT: Sözün fasih olmak şartıyla muktezây-ı hâle mutabık olmasıdır.
Kelimenin Fesahati: Kelimenin tenâfür-i hurûfdan, garâbetden ve kıyâsa
muhâlefetden salim olmasıdır.
Kelâmın Fesâhati: Eczâsı olan kelimeler fasih olmakla beraber,
tenâfür-i kelimâtdan, za'fı te'lîfden ve ta'kîdden sâlim olmasıdır.
Selamlar..
--
yakup
--
yakup