Arap Noktaları --tarihi, tekniği

1,958 views
Skip to first unread message

esra eren

unread,
Oct 19, 2008, 8:26:23 AM10/19/08
to icimiz...@googlegroups.com
Arap Noktaları

Yazan: Güneş Aksan




Bütün noktalar olayın başlangıcı ve de sonu ile iç içe sarılı durumdadır, olayların meydana gelmesinde çıkarılıp atılan ve kolaylaştırılmış olanlardır.

El-Biruni

İstanbul Universitesi'nden bir gravür



İnsanın doğduğu vakit, dakika ve bölge, bunları haritalarımızın esası olarak biliriz.
Astrolojik haritalarımızın hesaplanmasında bunları veri olarak düşünür, sonuçta da gezegen ve ev konumlarımız ile biçimlenmiş doğum haritalarımızı elde ederiz.


Ancak, konumuz doğum haritasının hesabı ile aynı doğrultuda ve aynı frekansta olan bir türevi gibi. Gezegen ve ev konumlarını belirledikten sonra, onlar sayesinde en az onlar kadar 'çalışan ve gerçeği olan' başka birtakım noktalar da elde edebiliriz. Tıpkı doğum haritasının hesabı gibi devam ederek, tamamen ince bir matematik ile elde edilen, haritaya göre değişkenlik gösteren ve kişiye özel olan dereceler ya da noktalar elde edebiliriz. Bu bahsettiğim matematiksel noktaları, çoğu kişi gizemli hesaplar sonucu çıkan belki de isminden ötürü '1001 Gece Masalları' şeklinde 'büyülü' noktalar olarak bilir.

Arap noktaları, bir anlamda haritalarımızdaki 'ilgili konuların' ortanoktalarıdır. Haritaya göre de değişkenlik gösterdiklerinden tamamen kişiye ait olurlar. Öncelikle biraz geçmişe bakalım.

Tarih

Astrolojinin tarihi tıpkı insanlığın diğer bildiğimiz/ bilemediğimiz tarihinde olduğu gibi savaşlardan dolayı kopukluklar içeriyor. Astroloji konusunun nerede ise İnsanlık tarihi kadar eski olduğunu da biliyoruz, ancak bu yazının konusu değil. Astroloji tarihini incelememiz seneleri alabilir ve açılımları ancak yüzlerce sayfada mümkün olacağından, burada sadece Arap noktaları diye bilinen tekniğin geçmişine kısaca bakmamız daha doğru olacak.

M.Ö 90-100 yıllarında, önceleri bir esir olarak yaşamış olan Marcus Manilius' un Astronomica adlı 5 bölümlük kitabında, gece ve gündüz için ayrı hesaplanan Athla ve Fortuna terimleri ile yazılmış şiirlerinde yer aldığına göre, bu noktalar çok daha öncelerden biliniyor olmalı. Buna göre, M.Ö. 300 yıllarında, yazılı kalmış ya da bilinen bir kaynak olmamakla beraber, Mezopotamya' da astrolojinin altın çağını yaşadığı dönemlerde bu noktaların, yani gözlem ve matematiksel hesaplama inceliklerinin geliştirilmiş olduğu düşünülebilinir. O dönemde, Sümer, Babil, Kalde uygarlıkları gökyüzü gözlemi konusunda çok ileride idi. Ancak konumuz ile ilgili ilk yazılı kaynak Manilius' tan geliyor olmalı.

Manilius' tan iki yüzyıl sonra Claudius Ptolemaus (100-178) meşhur Tetrabiblos '4 Kitap' adlı eserinde, bu noktalardan ayrıntılı olarak bahsetmekte olduğundan, o tarihlerde yani M.S. 100 yıllarında Roma sularında pratikte kullanılmış olduğunu görüyoruz. Meşhur üstat Ptolemaus, Tetrabiblos' ta, bu bilgilerin Kalde uygarlığının kültür birikiminden ve Mısır-İskenderiye' de kendisinin 40 yıl boyunca yaptığı gözlemlerden kaynaklandığını yazmış. O dönemde İskenderiye şehrinde uygarlığın oldukça ileri olduğunu, 700.000 kitaplık bir kütüphanenin bulunduğunu, sonradan yandığını da biliyoruz.

M.S. 334 yılında Julius Firmus Maternus Siculus, 'Matheseos Libri VIII' adlı kitabında ise bunların kullanımını iyice ilerlettiğini görüyoruz. Bu kitapta Ptolemius' un başka bir eseri olan Almagest' ten ve Astronomica' nın 5. bölümünden gelen bilgilerin devam etmiş olduğunu görüyoruz.

Ne olursa olsun, Manilius, Ptolemius ve Firmus Maternus nokta hesaplama tekniklerinin kendilerinden evvelki dönemlerden kaynaklandığını teyid ederler.

Julius Firmicus'un Matheseos Libri VIII eserinin Latince versiyonunda, antisyon kavramının anlatıldığı sayfa


Yüzyıllar sonra, El-Biruni, El Bu Mazhar ve Masha' Allah adlı bilginler, Mısır ve Babil' lerin eski dönemlerde toplam 97 hesaplanan noktayı pratikte kullanmış olduklarını yazar. O dönemde astroloji, felsefe, metafizik, optik, matematik, ve meteoroloji hakkında 200' den fazla kitap yazmış olan büyük bilgin El-Kindi' nin öğrencisi olan El Bu Mazhar
(9. yy), ''Büyük Kavuşumlar'' adlı kitabında, ve İran' da yaşamış Özbek asıllı El-Biruni (973-1048) ''Astrolojinin Esasları'' (1029) adlı kitabında bu noktalara çok ince ayrıntılar ile değinmişler. El-Kindi bu arada Aristoteles' in çalışmalarını da Arapça' ya çevirmiş.

Noktalar, büyük ihtimal ile aynı zamanda gezgin olan bu bilginlerin sayesinde 'Arap Noktaları' olarak adlandırılmış ve o şekilde kalmış olmalı.

8. ve 9. Yüzyıllarda Bağdat ve Şam şehirlerinde olduğu gibi, Avrupa' da 12. ve 13. yüzyıllara kadar astroloji bilginleri yoktu.

Ptoleme, Grek orijinli, MS. 2. yy'da İskenderiye'de yaşamış ve 1700'lere kadar dayanan yer merkezli kozmolojik görüşü ortaya koymuş astronom-astrolog

 

O dönemlerde çoğunlukla, astroloji zenaati ustadan çırağa el vermek sureti ile de nesilden nesile aktarıldığından, bilgilerin bir bölümü yazılamadan dağılmış. Yazılı belgeler zaman zaman üstatlar arasında bilgi aktarımında ikinci yöntem olarak kullanıldığından, el yazmaları yetersiz kalmış.

Arap noktalarına dair bilgileri, Avrupalılar aradaki boşluklaradan sonra yeniden ancak 12. yüzyılda keşfetmeye başlarlar. Aslında son derece geliştirilmiş olan bu sanatın eski bilgilerini yeniden ele alıp el yazması kitapları Arapça' dan tercüme etmeye başlarlar. Bu yeniden keşfetme ve karanlık çağlardan çıkmanın süreci olmuş. Kuzey İtalya' da yaşamış Kraliyet astrologu Guidonus Bonati, 1277 yılında, eski el yazmalarını derleyerek 'Liber Astronomiae' adlı kitabını çıkartır. Bu kitap 17. yüzyıla kadar etkili olur.

İlginçtir ki araştırmacı Robert Zoller 15. yüzyıldaki Türklerin Avrupa' ya olan istilası ile beraber, Avrupalıların Türklere olan düşmanlığından ötürü Arap noktalarının artık Batı dünyasında kullanılmaktan imtina edildiğini yazmıştır. Arap astrolojisinin Batı Avrupa' daki kullanımına ait ciddi politik tehlikelerinden bahsedilmiş olduğunu ve İslam karşıtı Hıristiyan politikaların egemenliğinden bahsetmektedir.


Ancak buna rağmen meşhur İngiliz astrolog, hekim ve simya bilgini, dönemin kraliçesinin danışmanı John Dee (1527-1608) bu politik konulardan uzak kalmış ve Bonatti' nin kitabına dikkat etmiştir. Bu çalışmaya dikkat eden başka bir danışman, astrolog ve hekim Fransız Jean Ganivet ve yine kraliyet astrologu Johann Kepler (1571-1630), Jean Baptist Morin de Villefrance (1591-1659) gibi birçok büyük astrolog daha devreye girerek kaybolmaya yüz tutmuş bilgilerin toparlanmasına yardım etmiştir. Bu toparlanma süreci, yüzyıllar sonra, günümüzde bile halen Robert Hand' in başlattığı ARHAT projesi ile devam etmekte (Archives for the Retrieval of Historical Astrological Texts).

Jean Baptist Morin de Villefranche, 1583-1656

Tıp ve Felsefe okudu. Paris Üniversitesi Matematik profesörüydü. Pek çok Astroloji kitabının da yazarıdır. En önemli eseri Astrologica Gallica. Kardinal Richelieu'nün astroloğu ve döneminin en dikkat çeken şahsiyetlerinden birisi olmuştur. Kendi geliştirdiği bir ev sistemi de vardır. (Morinus)



Günümüze kalmış en eski yazılı örnek olan Manilius' un kitabından bir örnek mısra:

''...İlk nokta Fortunae' ye verilir,
Bu Astrolojideki bilinen ismidir,
Sahip olunan esaslarıkendinde gösterir,
Eve ait iliskilendirilen her seyi gösterir:
Birisinin topraklarini,
Birisinin sahip oldugu esirlerin sayisini,
Yapabilecegi binalarin boyutunu...
Bunlarıparlak Cennetin verici yildizlarinin
Uyumlu beraberligine dayandirarak..
.''



Tetrabiblos 4. kitaptan ise daha değişik bir örnek:

'' ...Lot of Fotunae' yi yöneten gezegenler, güçlü olan konumlarına göre, vaziyete zenginlik katarlar: Özellikle ışıklar ile asalet paylaşma şansına sahip olduklarında. Buna göre, Saturn binalar konusunda zenginlik verir, tarımda, ya da gemi ticaretlerinde;

Jupiter itimad ve inanca bağlı ilişkilerde, vesayet altında yönetilen ilişkilerde, rahipliklerde;

Mars askerlik durumları ve emretmekte;

Venus arkadaşlar ya da kadınlara gelen hediyelerde;

Merkür belagat ve ticaret ilişkilerinde kişiye zenginlik vereceğini...''

''Özellikle Saturn maddi zenginlik ile alakalı ise, ve çift vücutlu burçlardan birindeki Jupiter ile açısı var ise, ve Jupiter' in de Ay ile yaklaşan açısı var ise, üst köşelere geldiğinde miras olarak kalan değerlerin sebebidir...'' diye devam eder.

4. Kitap 7. bölümden: ''Eğer Güneş, Ay, Yükselen ve Lot of Fortunae zodyakta aynı burca düşme şansına sahip olduğunda, ya da karşılıklı etkileşim halinde olduklarında, ve Yükselenden ortalama olarak 17 derece uzakta bulunduklarında, kişiye en yüksek mertebeden ve eritilmesi imkansız bir sempati sağlar. Hiçbir kavga ve bozuşma bu emniyetli sempatiyi bozamaz. Aralarında zıtlık varsa en büyük nifaklar buradan çıkar....''
Bu arada ''Lot of Fortunae'' terimindeki ''Lot'' kelimesinin Türkçe karşılığının kişinin şansına çıkan anlamında, ''piyango, kur' a ve kısmet'' anlamına geldiğini de belirtelim. Büyük ihtimal ile o günlerden günümüz sözlüklerine yerleşmiş bir kelime olmalı. Bu kadar tarihçeden devam edip günümüzde noktaların nasıl uygulanabildiğine bir bakalım:

Bu noktaları kullanmak ve haritalarımızda düzgün bulundurmak için birtakım eski kurallara itaat etmek durumundayız. Örneğin gece ve gündüz haritaları için bazen farklı şekilde hesaplamak gerekecek. Haritada Güneş yükselen ve alçalan 1 ve 7. ev aksının altında yer alıyor ise, Güneş daha doğmamış olduğundan, o bir gece haritası sayılmakta.

Eğer Güneş yükselen ve alçalan çizgisinin üstünde yer almış ise gündüz haritası olarak esas almak gerekecek. Gündüz haritaları için nokta formüllerini olduğu gibi kullanabiliriz, ancak gece haritaları için bazı formülleri tersine çevirmek gerekecek.

Bir harita doğum anımızdaki gezegenlerin 360 derecelik bir izdüşümü olduğuna göre, tüm haritayı düz ve 360 derece uzunluğunda bir cetvele taşıyalım. Buna göre tabiki Koç' tan başlayarak, haritayı izdüşümsel bir daire değil de her burca 30 eşit derece vererek devam eden bir çizgi olarak düşünelim. Tüm gezegenler ve göstergeler yine de doğru olarak kalacak ve türevini ele alacaktır.

Buna göre, matematiğe başlıyoruz. Yani, haritadaki her gezegen ya da önemli konumdaki izdüşümsel ev kesiti noktası, belirli bir gösterge konumundadır.

Arap noktalarına başlamadan evvel özellikle şuna dikkat etmek gerekir:


Esas haritayı tam olarak çözümlemeden, haritanın unsurlarının bir çeşit türevi olan noktaları yorumlamak yanlış olabilir. Kısacası önce taşları ve temeli oturtup sonradan türevi olan binayı inşa etmeliyiz. Temelde oturan şey haritanın ta kendisi olduğuna göre, onu bildiğimiz esas yöntemlere göre tek tek değerlendirmeden üçlü oluşturanlarını toptan ele almak lüzumsuzca zihin karıştırıcı olabilir.

Astrolojik haritanın gezegenlerin 360 derecelik bir daireye olan izdüşümü olduğunu biliyoruz. Işıklar diye adlandırılan Güneş ve Ay' ın ve Yükselen noktanın da haritada en önemli göstergeler olduğunu da biliyoruz. Bunların yerleri natal, transit, ilerletim gibi teknikler sayesinde çalışan noktalar olduklarına göre, bunların arasındaki ortanoktalara olan tesirler de çalışacaktır.

Arap noktaları da bir çeşit midpoint yani ortanoktadır diyebiliriz. Ortanoktalarda 2 unsurun Zodyaktaki izdüşümsel ortalaması alınır, Arap noktaları ise 2 çift ortanoktadan oluşur.



Örneğin:
Diyelim ki Güneş 1* İkizlerde,
Ay ise 5* Aslan burcunda yer almış olsun.
Ay/Güneş ortanoktası 3* Yengeç burcuna denk düşer.
Yani A + B : 2.
Bu bildiğimiz, iki unsuru içeren ortanoktadır.


Ancak şimdi öyle bir hesap yapalım ki bulduğumuz yer 3 gezegeni ya da veriyi birden içersin? İşte o zaman bir Arap noktası bulmuş oluyoruz. Bu hesaplamada daha çok unsur hesaba katılmış oluyor. Haritamızda en önemli olan ışıklar ve Yükselen demiş idik, böylece 3 unsuru birden etkileyen yani tetikleyebilecek noktayı buluruz. Yani:
A + B - C eşittir D
A + B eşittir C + D. Bunu da matematikte yine şöyle yazabiliriz:
AB eşit CD.


Böylelikle 2 çiftten oluşan ortanoktayı aynı anda görebiliyoruz.

Arap astrologlar


Teknikler

Bulduğumuz değer bir ortanokta olduğundan, ve enerji verici bir gezegen olmadığı takdirde atıl olarak duracağından, orbu dar tutmalıyız. Ayrıca bu noktaların büyük bir kısmı yükselen ya da bir evin kesiti ile hesaplandığından yine aralığı dar tutmamızda fayda var. Ancak bu hesaplamaların tek kötü yönü, rektifiye edilmemiş yani saati dakikasına kadar belirli olmayan haritalarda, noktaları kullanamıyor olmak. Rektifiye edilmemiş haritalarda Arap noktaları düzgün sonuç vermiyor.

Açılara gelir isek, bu noktaya tesir edecek en önemli açı kavuşum olacak, daha sonradan diğer açılar sıralama ile yine tesir edeceklerdir. Öyle bir yer bulduk ki, buraya gelen bir kavuşum, diyelim ki hesabın içinde Güneş, Ay ve Yükselen olsun, aynı anda sanki bu üçünü birden tetiklemiş gibi tesirli olacaktır.

Ya da, A artı B eksi C eşittir D olduğuna göre, bu noktaya doğrudan bir örneğin kavuşum olmasa bile, özellikle formülü oluşturan gezegenlerin transitten ikili ortanoktaları da noktaya kavuşum yapar ise nokta yine çalışır.

Bu noktaları transit, ilerletim ya da herhangi başka bir teknikte örneğin geri dönüş tekniğinde tetik bekleyen küçük kanallar olarak görebiliriz. Noktaların iyimser ya da kötümser durumda olmalarını anlamak için doğum haritasındaki diğer unsurlar gibi ele almalı, gezegenlerin onlara oluşturduğu açılara, burcuna, eve, dikkatlice bakmak gerekir.

Noktanın yöneticisinin de asaletine bakmak gerekecektir. Değerlendirmede, kendi yöneticisi, ya da bulunduğu evin yöneticisi ile olan açıları da önem kazanır. Kavuşum yapan gezegen var ise, özellikle onun da asaletine bakmak gerekecektir. Bu arada kavuşum yapan gezegen, noktaya doğrudan tesir ettiğinden natal yorumda kişilinin karakterine yansıdığından son derece önem kazanır.

Bu noktalar, tıpkı Ay düğümleri ya da ev kesitleri gibidirler, tek tek ele alındıkların- da belirli bir matematik hesabından yola çıktıklarından, etkinin sebebi olamazlar, ancak etkinin alanı gibi çalışırlar.

Bir nokta, enerji veren bir dış etken olmadığı taktirde atıl olarak, havada asılı bir potansiyel şeklinde durur.

Bu yüzden değerlendirmelerimizde, bir noktanın bir gezegene tesir ettiğini söylemek yanlış. Ancak dış etkenler yani gezegenler, tutulmalar, Yeniay gibi enerjiler, önemli sabit yıldızlar vs. noktalara tesir ederler.

Arapça'ya karşı Latince


Klasik astroloji kitaplarında özellikle Arap noktalarının isimleri oldukça karmaşık olduğunu görüyoruz. Bu, astroloji jargonu olarak geçmekten ziyade herhalde Avrupalıların o dönemde kullandıkları ağır dilden kaynaklanıyor olmalı. Araştırmacı Zoller de karışık kelimelerden son derece memnun ve kendisini zor anlaşılır hale getirmekten özellikle hoşlanıyor olmalı. Örneğin 'Pars Coniugii Vivorum et Mulierum Secundum Hermetem' ismini Kadınlar ve Erkekler için Evlilik noktası olarak basitleştirebiliriz. Ya da sadece matematiksel ifadesini kullanabiliriz. Hepsi aynı kapıya çıkacaktır. Ancak bunu yapmakla noktaların kişi için olan anlamını ve yorumlamadaki zorluğu yenmiş olmuyoruz. Lisandan gelen karışıklığın, sonradan bu noktaların 'lüzümsuz' sayılmasını engellemiş oluyoruz.

Sadece 2 Arap noktası

Noktalar arasında sadece Fortunae oldukça yerleşmiş bir isim olarak göze çarpıyor. Formülünü vermeden önce, ne olduğuna bir bakalım: Lot Fortunae, Ay noktası olarak da geçiyor. Kişinin nasibine çıkan anlamına geliyor, yani bu 'hayattaki nasibi' şeklinde algılanılması gerekmekte, Tanrı' nın kişiye atfettiği şeklinde de algılamak mümkün. O kadar önemli bir yeri tutuyor ki, kişinin Güneş, Ay ve Yükseleninden çıkan bir türev. Bu noktanın özellikle haritanızda iyi bir konumda çıkmasını umut edin. Zira Fortunae şans demek ancak kişiye her zaman şans getirmeyi taahhüt etmiyor. İsminin belirttiğinin aksine, bir gösterge olarak kendisinin de şansa sahip olması gerekiyor.

Ayrıca formülündeki Güneş gündüzün yöneticisi, Ay ise gecenin yöneticisi olduğundan, gündüz doğumlu haritalar için Güneş' i çıkartmak ile, gece doğumlu haritalar için Ay' ı çıkartmak ile hesaplanıyor.

Hayatı, vücudu, ruhun maddi yanını, sağlamlığı, zenginliği, ticaretteki değerleri, tüm iyilikler gibi çok değişik şeyleri temsil ediyor. Genel anlamda kişinin hayatta ne kadar maddi zenginlik ve değer aldığını gösteriyor.

Yeniay doğumlu kişilerde, formülünden dolayı tam olarak yükselen noktaya denk düşerken, Dolunay doğumlu kişilerde ise, yine formülünden dolayı 7. ev bölgelerine denk gelmekte.

Gece ve gündüz doğumları için ayrı hesaplandığından, birazdan gelecek bir diğer nokta ile zıt anlamları gösteriyor.

Fortunae' nin formül olarak zıt olanı, gece ve gündüz için olanı değil, ikinci ve en az onun kadar önemli bir nokta olan Güneş noktası olarak da geçen Pars Solis. Futurorum, ya da Pars Solis, ya da Pars Spirit, aynı anlamları taşıyor. Fortunae' nin hemen arkasında ya da devamında yer alıyor. Açılımsal olarak zıttı demiştik, daha ruhsal, kadersel, niyetlere dair, dinsel ve iç dünyaya daha yakın bir nokta. Kişinin eksik olan yönünü, Tanrı' ya olan inancını, gizemlerini ve iyi anılmasını gösteren bir nokta. Kısacası kişinin Fortunae gibi maddi olmayan yönlerinin tümüne, Güneş' ten dolayı esas benliğine ait bir yer. Bunun da haritada kesinlikle iyi konumda çıkmasını beklemekte fayda var. Artık formüllerini verebiliriz.

Pars Fortunae ya da Pars of Moon, Ay Noktası:
Gündüz haritaları için: Gece haritaları için:
Asc artı Ay eksi Güneş. Asc artı Güneş eksi Ay.

Pars Spirit, ya da Pars Solis, Güneş Noktası:
Gündüz haritaları için: Gece haritaları için:
Asc artı Güneş eksi Ay. Asc artı Ay eksi Güneş.

Bu iki noktaya aynı değeri vermek gerekiyor, özellikle birincisi daha çok tanınmış olmasına rağmen, Pars Spirit' in de en az onun kadar kuvvetli olduğunu göreceksiniz. Değerlendirirken, ağır gezegenlerin transitlerine bakın. Örneğin bir Saturn transitinin en son ne zaman bu noktaları tetiklediğine bakın. Ya da Jupiter transitinin yakın gelecekte bu noktalardan geçip geçmeyeceğine bakın. Kavuşumlar en önemli tetikleyici unsurlardır demiştik, nokta öylesine hassas olabilir ki zıt açılardan başlayarak diğer önemli açıları kontrol edin. Önemli açılar kavuşum, zıtlık, kare, yüz yirmi derece şeklinde gidebilir.


Son 12 yıllık Jupiter ve son 29 yıllık Saturn geri dönüşlerine bakın. Eski bilginlerin bunları nasıl olup da düşündüklerine siz de hayret edeceksiniz.


Jupiter ve Saturn gezegenlerinin Fortunae' ya ya da Solis' e olan kavuşumları ile bütün 4 seçeneklere bakın, bunlar dört ayrı parçanın ortak oluşumları olarak, iki gezegen ve iki nokta ile hayatın bir başka penceresini oluşturmakta.

Her iki nokta da Güneş, Ay ve yükselenimizi içerdiğinden, onlara gelen bir tesir, bizleri doğrudan ve kaçınılmaz olarak tüm benliğimizi etkileyen bölgeler.

Ağır transitlerin yanı sıra, daha yakın zamanlar için Ay' ın bu noktalardan geçtiği dönemlere de dikkat edebilirsiniz. Kısa süren Ay transitlerinde bu noktaların kendini iyice gösterdiklerini fark edeceksiniz.

Bu arada çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum: transit eden gezegen ile noktanın kendisinin de gayet 'Şanslı' bir durumda olması gerektiğini unutmayın. Eğer düz mantıkla düşünüp piyango bileti almak için Jupiter' in Fortunae kavuşumunu beklerseniz yanılmış olursunuz. Bu yüzden yazının başında, haritadaki gezegenlerin tek tek ele alınıp taşların oturtulduktan sonra binanın inşa edilmesi gerektiğini söylemiştim. Değişiklikler, haritanın durumuna göre yani natal gezegen potansiyellerine yine bağlı kalacaktır. Büyük Jupiter Saturn transitlerinde bile haritanın öncelikle öngördüğüne bağlı kaldığını, tekrarlandığını, gözlemleyebilirsiniz. Açı aralığını en fazla 4 derece tutmanızda fayda var. Daha derinlemesine bir bakış için transitteki Jupiter/Saturn ortanoktasının bu noktalara değinip değinmediğine, ya da diğer açılarına bakabilirsiniz.

Noktalarda natalde bir gezegen kavuşumu var ise bu çok dikkat çekici olabilirdi ve çalışması için onu aktif hale getirmiyor, dışarıdan gelen bir etkinin varlığı gerektiriyor idi, özellikle kavuşumu yapan gezegenin hareketlerine bir göz atın, ya da noktaların yönetici gezegenlerinin transitten onlara gönderdiği açılara bakın. Kavuşum ile başlayarak tüm önemli açıları gözden geçirin. Örneğin Saturn' un Pars Solis ile yaptığı açıların tarihlerinde yaşadıklarınıza dikkat ederek durumunuzu gözden geçirin.

Transitler


Ay, günde ortalama 13*10'36'' bir hız ile ilerliyor, Güneş' in seyahat ortalama günlük hızı ise 0*59' 08'', buna göre, Güneş günde yaklaşık bir derece ilerler iken, Ay 2,5 günde bir burç değiştiriyor. Yükselen Burç ise, yaşadığımız yere göre ortalama 2 ila 5 dakikada bir derece ile çok hızlı ilerliyor. Bunların üçünü hesaba dahil eder isek, Fortunae oluşumu, günde ortalama 11* ilerlemekte. Yani, tıpkı Ay transiti gibi, haritamızdaki noktaya kabaca ayda bir kavuşum yapacağını görüyoruz.

Bunun için, eğer natal haritanızdaki bu iki noktanın bulunduğu yerde özel bir oluşum var ise, örneğin bir Yeni Ay, Dolunay, Güneş tutulması, ya da aylık, senelik geri dönüş haritanızdaki önemli bir derece, bunlar dikkat çekici olacaktır. Örneğin bu noktalardan birinin tam üzerinde bir Yeniay oluşumu var, o tarihi bir kenara not edebilir, yeni girişimleriniz için iyi bir tarih belirlemiş olabilirsiniz.

Yeni Ay vaktinde, Pars Fortunae ve Pars Solis tam olarak Yükselen' e denk düşmekte. Dolunay' da ise, bu noktalar 7. eve denk gelmekteler. Bu yüzden, Ay transitleri natal haritanızda bu iki noktaya açı yapar ise dikkat çekici olabilir. Bu konuda sadece Ay transitlerini bile takip etmek mümkün.

Ay transitlerine bakar iken, ilave olarak Yeniay ve Dolunayın tetikleyici bir bölgeden geçiyor olması bizlere öngörümde kolaylık sağlayabilir. Diyelim ki Pars Solis noktamızın üzerinde Yeniay oluştu, bu birtakım yenilikler peşinde olduğumuzu, ya da hayatımızda yeni kararlar alma durumunda olduğumuzu gösterecektir. Ya da transit Saturn' ün nokta ile kavuşumda olması özellikle, gözden geçirmemiz gereken oluşumlar ile karşı karşıya kaldığımızı, haritadaki temel olan Saturn ile paralellik içeren günler geçirebileceğimizi gösterir. Yorumu temel haritadaki oluşumun üzerine oturtmalıyız.


Bir örnek yapalım:

Diyelim ki Asc 3*20 Balık, Güneş 19*59 Boğa,
Ay ise 14*51 Oğlak derecelerinde
bulunuyor.


Harita bir gece haritası olduğundan, formülü tersine çevireceğiz ama önce izdüşümleri uzunlamasına yazalım:

3*20 Balık, her burca 30 eşit derece verirsek 333*20 eder.


19*59 Boğa, aynı şekilde 49*59 eder.
Ay ise, 14*51 Oğlak idi, 284*51 eder.



Fortunae noktasını hesap etmek için, Asc artı Ay - Güneş yerine, gece haritası olduğundan, Asc artı Güneş - Ay şeklinde hesap edeceğiz:

333*20 artı 49*59 eşittir 382*79, bundan da Ay' ı çıkartalım:
382*79-284*50 eşittir 98*29 yani 8*29 Yengeç buluruz.

Diğer noktalar

Bütün maksat haritalarımızda var olan ihtimalleri anlamak olduğuna göre amacımız kişiye ait olan göstergeleri anlamak, fark etmek, natal yani değişmez olanın, halihazırda nasibimize verilmiş olanın farkına varmak, bu kadar ayrıntıya girdiğimize göre kişiye ait olanı ayırd etmeye çalışmak olmalı, tek tek ele almalı, diyelim ki Jupiter haritanızda 10. evde, ya da 10. evinizin Yay ya da Balık burcunu yönettiğini düşünelim, Jupiter' in sadece natal haritamızdaki bu noktalara olan açıları ile bizler için neleri ifade edebileceğini düşünmeli ve onu, var olanı görmeye çalışmalıyız.



Arap noktaları birer küçücük göstergedir. Dikkar ederseniz çoğu astroloji programında tek tek tarifi yapılmıyor, çünkü kişiye ve haritaya özel. Marka saatlerin üzerinde bulunan değerli taş sayısı gibi bir küçücük şifredir, tıpkı büyük şifre ve bizler için matematik harikası olan doğum haritamız gibi.

Fortuna ve Solis noktalarının haricinde kalan Arap noktalarının hepsi bir anlamda konu içeriyorlar. Konuya göre hesaplanıyor. Bunların formüllerinde, astrolojinin sembolik diline yine rastlıyoruz. Hesaplanmalarında 'ilgili konu' ile alakalı gezegenler devreye giriyor, kimi zaman ev kesitleri, Ay' ın yöneticisi, hatta bazen sabit yıldızlar bile hesaba katılıyor. Formüllerini tek tek sıralamak mümkün ancak, yorumlamalarını tek tek sıralamak mümkün değil. Malum, astrolojinin sembolik diline göre dizileceklerinden, işler karmaşık hale geliyor.

Aynı konuya ait birkaç nokta, hayatımızdaki bazı konuların birden çok noktası olması ile iç içe olan bir açılım

Aynı konuda işleyebilecek farklı noktalar arasında seçim yapmak, oldukça zor. Burada kişinin o andaki yorumunu, karşısındaki insanın yorumunu, yoksa kişinin hayatının son evrelerindeki yorumunu mu katmak gerekiyor? Konunun kişiye ait olan tarzını seçim yaparak kullanmak gerekiyor. Bir örnek verelim: Arkadaşlık noktası, Arkadaşlık ve aşk, Arkadaşlık ve istek, Arkadaşlık ve aşkın yasallaşması evlilik, arkadaşlık noktaları yavaş yavaş 'renk' değiştirerek 'Evlilik' noktalarına doğru kaymaya başlıyor. Ya da, kişinin evlilik derken işin aşk mı, sorumluluk mu, sıkıntı mı, hangi noktasını ele alacağız? Burada oldukça kişisel bir durum karşımıza çıkıyor, o yüzden çok sayıda ve çeşitlilik gösteriyorlar, başlı başına ayrı bir konu ve bu konuyu şimdilik keselim. Büyük ihtimal ile işler bu noktada karışık hale geldiğinden Arap noktaları az kullanılıyor olmalılar.


Ticaretin hesabı

Mezopotamyalı üstatlar bu açılımı o kadar ilerilere götürmüşler ki, o yıl ticarette, pazarlarda oluşacak durumlar konusunda, 'kehanete dair' işler formüle dökülmüş. Bu bilgiler kral ve yerel yöneticilere sunulmak üzere öngörülmüş. Bal, şarap, buğday, şeker, pirinç, baharatlar, fındık, zeytin, kavun ve ipek...

Bunlar günümüzde mundane dediğimiz yani dünyevi astroloji ile alaklalı olan konular olduğundan doğum haritalarımızdaki hesaplar ile nerede ise aynı formülleri içermekte. Bu tür borsa hesaplarında, İngress Güneş ya da Ay gibi gezegenlerin burçlara giriş vakitleri yani temel enerjilerini verdikleri gökyüzündeki yer ve dereceleri temel olarak alınmış. Bu hesaplar günümüz ticaret ve borsa tahminlerinin atası sayılmakta.

Gezegenimizin işleyiş sistemini oluşturan tüm Güneş sisteminde, yıllık şarap rekoltesini hesap etmek için Saturnün Venus ile olan farkı ve Güneş burca giriş tarihindeki Yükselen ile olan açılımı aslında günümüz borsa formüllerinden daha doğal sayılmaz mı idi ? Telefon, elektrik, E424, benzin katkısı, sigorta kağıdının zeyilnamesi gibi teferruatların olmadığı bir dönemde, her şeyin sadece temel oluşum olan 'var oluş' üzerine oturtulduğu bir anlayışta, şarap rekoltesini zaman Tanrısı Saturn, Asc -Güneş ve Venus olarak düşünmek sembolik dilde ancak böyle anlatılabilinirdi.. Ayrıca, doğaya geri dönüş çabalarımıza rağmen, bizlerin çağımız gereği anlayamadığımız kadar doğal.

Aslında bu Arap noktalarını hazır verilmiş formüller olarak düşünürüz, bu yüzden her şeyin bulunan bir noktaya göre tıpkı bir şifre gibi çözüleceğini umut ederiz, ancak her şey doğum haritamızdaki değerlere göre çözülebilecek esaslar. Ana formüller verilmiş, ancak formülün sözkonusu gezegenlerin asaletine göre ve haritanın öngördüğüne göre çalıştığını unutmamalıyız. Kendi haritanızdaki evveliyatın 'öngörmüş olduğunu' unutmadan ele almak gerekiyor.

Güncel hayattan örnekler

İlk örneğimiz İskoçyalı aktrist Catherine Zeta Jones. Henüz 11 yaşında iken küçük roller ile mesleğe başlamış. 15 yaşında kendisini tiyatroya adamaya karar verip Londra' ya taşınmış. Çeşitli dizilerde de oynayarak henüz 20 yaşına gelmeden gazete sayfalarında adı geçmeye başlamış.



İngiltere ve ABD' de misafir sanatçı olarak çeşitli filmlerde oynayıp başarılı olduktan sonra,1996 tarihinde 27 yaşında iken Hollywood' a tamamen yerleşmeye karar vermiş. O yıllarda bir çok İngiliz aktör ile kısa süren birliktelikler yaşamış. Burada sadece 2 noktaya dikkat ederek bakalım. Zeta Jones' un 7. evinde olan Pars Fortunae noktası 19*II, Pars Solis noktası ise yine 7. evinde ve 26* II burcunda yer alıyor. Bu kişinin haritasında ilişkiler son derece önemli ve ilişkilerden gelen bir durum dikkat çekici. Bunları tek tek inceleyelim:

19*22 II Pars Fortunae,
Pars II burcunda olduğu için 3,
7. evde olduğu için 4,
Jupiter' in yarım orbunun içinde kalan trini ile 4,
yanık değil, 5,
Venus' un terminde 2, olaraktan toplam artı 18 gibi çok yüksek bir değere sahip.
Bu oldukça yüksek bir rakkam, şans noktasının da şanslı olması gerekir demiştik, bu oldukça iyi bir örnek.
Üstelik, yöneticisi olan Merkür haritadaki en yüksek asaletli gezegenlerden birisi, yani Fortunae arkasından büyük bir destekle de korunuyor...

Pars Solis ise, 26*37 II' de idi,
Pars II burcunda olduğu için 3,
7. evde olduğu için 4,
yanık değil, 5,
Mars' ın terminde eksi 2 olarak toplam 10 puan alıyor. Yöneticisi yine Merkür ve güçlü olduğu için aynı durum söz konusu ancak buradan, Pars Solis' in Pars Fortunae kadar değerli bir vaziyette olmadığını görüyoruz. Bir anlamda kişinin ruhsal alanlarda yönlendiği konuların maddi alana oranla oldukça zayıf kalabileceğini hesapladık.

Bunları geçen zamana oturtursak,
Haziran 1999, şimdiki eşi olan Michael Douglas ile Fransa' da film festivalinde tanışması. O tarihte, transit Güneş' in Zeta' nın Pars Fortunae noktasından, transit Merkür'ün de Pars Solis noktasından geçtiğini görüyoruz. Yükseleninin yöneticisi olan transit Jupiter de Pars Solis' e 60* derece yapıyormuş.


Çocukları Dylan Michael' in dünyaya gelmesi 8.8.2000, Los Angeles tarihinde ise progres Jupiter' in daha tanışma tarihinde başlayan ve uzun sürecek natal Pars Fortunae' ye olan trini, tam orbta.
Bu bir uzun vadeli açı, faydalı bir destek şeklinde, tanışma ile başlayan ve tam açısında çocuk veren.

Evlilik tarihleri ise 18.11.2000, Manhattan, New-York. Dillere destan olan evliliğin tarihinde, transit Jupiter' in Zeta Jones' un natal Forunae' sine kavuşuma doğru gittiğini görüyoruz. Saturn bu tarihte açı yapmıyor.

Şimdilerde ise transit Saturn 26*II' deki Pars Solis noktasının üzerinde uzun süre kalacak, bu anlamda gazetelerde görmesek bile Zeta Jones' un iç dünyasında önemli değişiklikler olması mümkün.



İkinci örnek ise büyük bir İspanyol Rahip. İspanya' da 'Tanrı' nın İşleri' 'Opus Dei' adında Katolik yeni bir Kilise anlayış ve düşünce tarzını ortaya atmış bir din adamı.

Yeni düşüncenin, buna ait derneğinin dünyadaki taraftarları ve hizmet eden kişi sayısı şimdilerde 80 bin üyeyi bulmuş. Bir günlük iş emeğini hatta tüm emeğini Tanrı' ya adamak olan temel düşüncenin taraftarları onu bir evliya, aziz kişi olarak görüyor.

1902 doğumlu olan Josemaria Escriva de Balaguer, henüz 44 yaşında iken 1946 yılında dönemin Papası Pius XII tarafından kabul edilmiş ve Teoloji Akademisinin saygıdeğer üyelerinden birisi ilan edilerek onurlu bir şekilde ödüllendirilmiş.

Merhametli bakışlı Escriva

Sonraları iyice gelişen ve büyüyen bu dini oluşum, gizemli ve tutucu bulunmuş, 1960' lı yıllarda devlet yönetimindeki kişiler ile de bağlantısı olduğundan kimilerine göre toplum için son derece tehlikeli bulunmuş.

İşin ilginç olan yanı, bu dini oluşumun başındaki Escriva de Balaguer' in, gerisinde 200 bin gönüllü bırakarak 26 Haziran 1975' deki vefat tarihinden 27 yıl sonra, şimdiki Papa Jean Paul II tarafından tekrardan çeşitli isim ve sıfatlar altında ödüllendirilmek istenilmesi. Haritasındaki sadece iki Arap noktasına bir bakalım:



Yükselen 21* 06 Başak,
Pars Fortunae 20*44 Başak ve Pars Solis 21*27 Başak ile hep beraber kavuşum oluşturuyorlar.

Rahiplerin 'konuşarak ya da vaaz vererek' görevde bulunduklarını, noktaların Yükselende yerleştiklerini unutmayalım. Pars Fortunae' nin durumuna bakalım:
II' de olduğundan 3,
Yükselende olduğundan 5,
Jupiter ile üçgeni olduğundan 4,
Yanık olmadığından 5,
Saturn' un terminde olduğundan -2,
ki Oğlak burcunda Güneş Saturn kavuşumu var, buna rağmen toplam 15 gibi oldukça yüksek bir asalet elde ediyor.

Bu durum aynen Pars Solis için de geçerli çünkü bu iki nokta haritada kavuşum halinde. Ancak bu iki noktanın da arkasındaki temel güç olan Merkür' ün durumu, onlar kadar iyi değil. Yani noktalar o kadar iyi bir dispositore sahip değil. Zamana bölelim:



Papa Jean Paul II' nin 'kendisinin bir Aziz' olduğunu ilan ettiği tarihte, 10 Haziran 2002, transit Merkür, Ay, Kuzey Ay Düğümü, Saturn ve Güneş' in İkizler' deki toplu bu kavuşumu ile söz konusu iki noktaya kare yaptığını görüyoruz. 10 Haziran 2002 tarihinde 19 II 54 tutulması tam 10. evinde gerçekleşmiş.

Natal haritasındaki Pluto ve Neptun dikkat çekici niteliklere sahipler. Bu tutulmadaki
5 gezegen ve Kuzey Ay düğümü
Balaguer' in Neptün ve Pluto
ortanoktasında odaklanmış.

Kuşkusuz buradaki en önemli gösterge natal Oğlak hatta fazlasıyla Oğlak enerjisi olan kişinin Saturn transiti, ve aynı derecelerin üzerine odaklanan tutulma halindeki ilginç transit. Bu tutulma olayından sonra, tören tarihine, hatta törenin neden bu vakite denk geldiğine geliyoruz.

Kilise kanunlarına göre rahipleri en yüksek mertebe olan 'Azizlik' sınıfına yüceltme töreni ise, İspanya 6 Ekim 2002 tarihine denk gelmekte ve, burada bir Yeniay oluşumu var. Yeniay, Balaguer' in 11 ve 12. evlerini geçerek nihayet Fortunae' ve Solis' in bulunduğu yerde gerçekleşmiş.
Fortuna' dan geçerek, hem natal Neptün Pluto Mc' ye hem de stelyumuna tesir etmiş.

Transit Mars' ın 4 derecelik geçkin bir orbuna karşılık zaten natalde 10. evde olan transit Pluto' nun bu iki noktaya kare yaptığını görüyoruz.


Saturn Pluto zıtlığının Yükselendeki bu iki Arap noktasına, Papa' nın olayı ilan etmesi ile başlayan, bu tören ile sona eren bir T kare yaptığını görüyoruz.

Burada dini anlamda son derece söz sahibi diyebileceğimiz güçlerin ve birtakım bilemediğimiz toplumsal olayların da işin içine girdiğini düşünerek, törenin sonucunun Kilise camiasında büyük yankılar uyandırdığını söyleyebiliriz. Esriva De Balaguer kilise tarihine öldükten sonra bile olsa Aziz olarak geçmiş.

Netekim, aralarında Cardinaller, yüksek rütbeli otoriter rahipler bulunan Roma Vatikan' a ait 400 din adamı ile gerçekleştirilen unutulmaz bir ödül töreni yapılmış.

Kaynaklar:
-Manilius, Astronomica, Translated by G. P. Goold. Harvard University Press, 1997.
-Ptolemy, Tetrabiblos, Translated by F. E. Robbins. Harvard University Press, 1998.
-Weber, Arabian Parts Decoded, AFA Publications, 1997.
-Zoller, A Lost Key to Prediction, Arabic Parts. İnner Traditions İnternational, 1989.
-Astrodatabank




--
Ol mahidirler ki derya içredirler, susuz gezerler.....

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages