Büyükler buyurdular ki;
Haccac-ı Zâlim var; bunun bir veziri varmış. Bu, burnu dik yukarıda, cübbesiyle, baştan aşağı kibir ile yolda yürüyor. Oradan da bir mübarek zat geçiyormuş. Vezir kibirle yürürken, o mübarek zat onun yüzüne dahi bakmamış. Vezir tabii bu, duruma kızıp onu yanına çağırmış. Sen beni tanıyor musun demiş. Tanıyorum. Sen bir zamanlar annenin karnında ufak bir yavruydun. Bir müddet sonra da öleceksin, köstebekler seni yiyecekler. Sen bile o halini görsen, kendinden iğrenir, korkarsın demiş. Bak kılıç var, kelleni vururum, demiş. Neyin varsa var, sen on para etmezsin demiş. Vezirin rengi sapsarı olmuş. Hiç böyle sözlerle karşılaşmamış. Büyüklerin sözünde rabbani tesir vardır. Vezir üzerindekileri atmış ve eskileri giymiş, baş önde sokağa çıkmış. Onun için, siz seksen defa söyleseniz tesir etmez. Ama Allah adamı bir defa söylese tesir eder.
|