Cihanı Aydınlatan Nûr - 14
Îrân kralı (Kisrânın) sarayı sallandı ve ondört burcu yıkıldı
• Mücâhid "radıyallahü teâlâ anh" demişdir ki: İbni Abbâsdan "radıyallahü anhümâ" Resûlullahın
"sallallahü aleyhi ve sellem" emzirilmesi husûsunda, kuşların ve diğer canlıların münâkaşa
edip-etmediklerini sordum. İnsanlardan başka bütün canlılar, Onu emzirmek için nizâ', münâkaşa
etdiler, dedi. Çünki, O doğunca;
Ey canlılar! Muhammed
"sallallahü aleyhi ve sellem"
doğdu. Onu emzirene ne mutlu
diye bir nidâ geldi. Bunun üzerine bu husûsda bütün canlılar münâkaşaya
tutuşdu. Sonra;
Onu insanlardan birinin emzirmesi takdîr olunmuşdur
diye bir nidâ geldi. Üç gün sonra Ebû Lehebin câriyesi Süveybe hâtun,
Halîme hâtun gelinceye kadar dört ay emzirdi.
• Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimizin doğduğu gece, Îrân kralı (Kisrânın) sarâyı
sallandı ve ondört burcu yıkıldı. Fârisin (mecûsîlerin) bin seneden beri hiç sönmeden yanan ateşi
söndü. Sâve gölünün suyu yere çekilip kurudu. Mecûsîlerin meşhûr âlimi Mü'bedân rü'yâsında, serkeş
develerin önlerine katdığı atları öldürüp, Dicle nehrini geçdiklerini ve memleketlerine
dağıldıklarını gördü. Kisrâ, sarâyının sallanmasından ve burçlarının yıkılmasından çok korkdu.
Kimseye bildirmek istemedi. Fakat sabâhleyin tahtına oturunca sabr edemeyip bu hâdiseyi vezîrlerine
ve ileri gelen adamlarına anlatdı. O bunları anlatırken mecûsîlerin ateşinin söndüğünü bildiren bir
mektûb geldi. Kisrâ dahâ çok endişelendi. Sonra Mü'bedân gördüğü rü'yâyı anlatdı. Kisrâ, Mü'bedâna
bu hâdiseler için ne denebilir? diye sordu. O da, bunlar arablar arasında meydâna gelen bir hâdiseye
işâretdir, dedi. Sonra Kisrâ, Nu'mân bin Münzîre mektûb yazıp, bu hâdisenin îzâhını sorabileceği bir
âlim göndermesini istedi. O da Abdülmesîh Gassânîyi gönderdi. Kisrâ bu hâdiseleri ona sordu.
Abdülmesîh Gassânî dedi ki: Bu ilmi dayım Satîh kâhin bilir. O Şâmdadır, dedi. Kisrâ, git ondan bu
hâdiseleri sor dedi. Şâma gidip Satîh kâhini buldu. O ânda ölmek üzere idi. Selâm verdi, cevâb
alamadı. Bir şi'r okumaya başladı. Satîh kâhin şi'ri işitince gözlerini açdı ve ey Abdülmesîh!
Kisrâ, sarâyının sallanması, burçlarının yıkılması, Mü'bedânın rü'yâsı, Sâve gölünün kuruması
sebebiyle, bunları sordurmak için seni bana gönderdi, dedi. Bunların hepsi âhır zamân Peygamberinin
doğduğuna işâretdir. O bu beldeleri alacakdır. Kisrâlardan, yıkılan burçlar sayısı kadar kimse Îrâna
pâdişâhlık yapacaklar. Sonra devletleri yıkılacakdır. Abdülmesîh bu haberi Kisrâya götürdü. Kisrâ
ondört kişi pâdişâhlık yapdıkdan sonra bu devlet yıkılacak. Bu bir hayli iş ve uzun zamân alır,
dedi. Fakat bu kisrâlardan on kişinin pâdişâhlığı dört senede bitdi. Diğer dördü Emîr-ül mü'minîn
Osmân "radıyallahü anh" zamânına kadar saltanat sürdüler.
- devamı var-
Sevgili Peygamberim
|