4. ve 5. ödeviniz / basın davet mektubu örnekleri / ÖNEMLİ HATIRLATMALAR VE TAVSİYELER
Selma Serdaroğlu
- verilen tüm ödevlerin, takip eden 2 hafta içinde teslim edilmesi gerekiyor. bu süre geçince verilenler kabul edilmiyor.
- buna göre, 2 numaralı bülten ödevinizin süresi dün doldu. artık getirmeyin ve yollamayın. (çift anadal programıyla dün ilk kez derse gelen Nehir, sınav günü getirebilir.)
- 3 ve 4 numaralı bültenler ile 5 numaralı basın davet mektubu ödevlerinin son teslim tarihi, sınav günü.
- kendinizi tanıcağınız yazıyı (ve fotoğraf) içeren 1. ödev için süre kısıtı yok. getirmeyenlerden mutlaka bekliyorum.
- Başlık ( en iyi başlık 20 puan alacak. yapılan hatalara göre puan azalacak. başlık koymayı unutanlara puan verilmeyecek.)
- Bilgi dizini (bültenin bilgilerini doğru yerlerine koyanlar 50 puan alacak. yapılan hatalara göre puan azalacak. birinci paragraf tamamen hatalı ise sınav notu 20 olacak.)
- Cümle yapısı ve yazım kuralları (metnin türkçesi, imlası ve cümlelerin yapısı hatasız olanlara 30 puan verilecek. yapılan hatalara göre puan azalacak.)
- önce tüm soruyu baştan sona okuyun.
- sonra soru kağıdının üzerine zaman doğrusunu çizin, her maddenin zaman içindeki yerini tespit edin.
- haberin nerede olduğunu bulun.
- daha sonra her maddenin kaçıncı paragrafa gelmesi gerektiğini tespit edip, yanlarına yazın.
- her paragraf için ayrılan bilgileri, düzgün bir türkçeyle ve kurallara uygun şekilde müsvette kağıdınıza yazın.
- bilgilerin doğru yerleştirilip yerleştirilmediğini mutlaka kontrol edin.
- bunun için, derste anlattığım şekilde, en alttan başlayarak tek tek paragrafları sorgulayın. "bu kısım atılırsa haberde bir bilgi kaybı olur mu" sorusunu sorun. kayıp olacağını düşündüğünüz bilgiyi üst paragraflara alın.
- metinden emin olunca temiz kağıt isteyip oraya geçirin.
- cevap ve soru kağıdınızı görevlilere teslim edin.
- müsvette için kullandığınız kağıdı ikiye yırtarak, onu da görevlilere verin.
- ödevlerinizi teslim etmeyi unutmayın.
figen acar
Subject: 4. ve 5. ödeviniz / basın davet mektubu örnekleri / ÖNEMLİ HATIRLATMALAR VE TAVSİYELER
Date: Fri, 23 Oct 2009 17:17:23 +0300
From: serda...@ab-pr.com
To: hit200...@googlegroups.com
Live.com'u deneyin - hızlı ve kişiselleştirilmiş giriş sayfanızla istediğiniz her şey tek bir yerde. tek bir yerde.
MuTu ...
Arkadaşlar Allahınızı severseniz şurdan saçma sapan mailler atmayın.
Çoğu arkadaşta bundan rahatsız. Hatta gereksiz sandığı için hocanın verdiği ödevleride arada kaynatıp silenler var.
Lütfen sadece Hocalardan mail alalım bide soruları olan arkadaşlardan.
Windows 7: Gündelik işlerinizi basitleştirin. Size en uygun bilgisayarı bulun.
akiff
hocam zaman dogrusu hakkında yeterli bilgiye sahip degilim eger bu
konuda yardimci olursaniz sevinirim tsk ederim
emrah duran
|
Üzülme! (La Tahzen!)
Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın. |
|
Üzülme! Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.
Üzülme! Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...
Üzülme! Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.
Üzülme! Üzülüyorsan, bir kutlu teselli kapısının önünde bekletiliyorsun demektir. Gözlerini kaldır vefasız dünyanın eşiğinden. Gönlünün elinden çıkar sebeplerin boş avuntularını. Umudunu kes sahte doymalardan. Yüreğini küstür coşkulardan. Kapı açıldı açılıyor demektir.
Üzülme! Üzülüyorsan, kaybedeceğin bir şeyler var demek ki... Kaybedeceği bir şeyi olanlar çoktan kazanmışlardır. Eline geçmeyenleri saymakla tüketme nefesini, elindekileri saymaya başla. Hepsini saysan bile, nefesini saymaya nefesin yetmeyecek demektir. Bak işte zenginsin.
Üzülme! Seni bir "İşiten" var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor.
Üzülme! Varlığının tenine çiziktir her hüzün. Varlığından haber verir üzüntün. Hatırlar mısın, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildin? Hiç umursanmadan çöpe atılabilecek kirli bir su iken sen, yüzüne bir tek O baktı. Kimselerin arayıp sormadığı, önemseyip adını bir kenara yazmadığı o günlerde, senin adını ilk O andı. Hatırını bildi. Seni yanına aldı. Hep yanında oldu. Sen seni unutup da başını yastığa koyduğunda bile, seni her defasında sabaha çıkardı. Sen Onu defalarca unuttun ama O seni asla unutmadı.
Üzülme! O'nun en sevdiği kulu da yalnız kaldı. Taşlandı. Sürüldü. Yaralandı. Aç susuz kaldı. Yuvasına uzaktan gözleri yaşlar içinde baktı. Mağarada yapayalnız ve korunmasızdı. Senin gibi üzülen yol arkadaşına sonsuz müjdeler veren tebessümüyle fısıldadı: "Lâ tahzen, innAllahe meânâ."
Üzülme! Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. "Rabbin sana küsmedi ki..." Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin.
"Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki..."
Hz. Mevalana
|
Selma Serdaroğlu
uzaktan, e-postayla bunu anlatmak mümkün değil. dersi izleyen arkadaşlarından yardım almanı tavsiye ederim.
sevgili arkadaşlar,
işte bu nedenle "dersi mutlaka izleyin" diyorum... :((
kolay gelsin.
________________________________
Kimden: hit200...@googlegroups.com bu kişinin yerine: akiff
Gönderilmiş: Cmt 24.10.2009 14:14
Kime: hit2008-2009
Konu: Re: 4. ve 5. ödeviniz / basın davet mektubu örnekleri / ÖNEMLİ HATIRLATMALAR VE TAVSİYELER
emrah duran
medyada metin yazarlığı dersini alttan alan bir arkadaşımız daha var, onu da gruba dahil edebilir misiniz..
ismi; Zeineddin Yesbol
1402040088
msn adresi: espol...@hotmail.com
teşekkürler...
Yeni Windows 7: Size en uygun bilgisayarı bulun. Daha fazla bilgi edinin.