İÇKİ-KUMAR-KADIN-SARAY

0 views
Skip to first unread message

cemil satılmış

unread,
Nov 1, 2015, 8:29:12 AM11/1/15
to erdogan...@googlegroups.com, hdpye-...@googlegroups.com, hdpyi-savunma-ve-d...@googlegroups.com

           Zor zamanlardan geçiyoruz. Hepimiz biraz da memleketin hali gibiyiz. Yorgun, kızgın, üzgün. Bu sadece sübjektif bir kanı değil, verilerle de ölçülebilir olan bir vakıa.

 

             Son günlerde basına yansıyan haberlerden kaçak içki nedeniyle 11 kişinin öldüğünü öğrenmiş bulunuyoruz. Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre 20 kişi de yoğun bakımlarda tedavi ediliyor.Bunlar resmi rakamlar ve biz resmi rakamlardan her zaman şüphe edilmesini öğrenecek kadar acı tecrübeler yaşamış bir toplumuz.

 

               Vergi artışları, zamlar, satış kısıtlamaları Türkiye’de alkol tüketiminin artışını durduramadı. Dünyada alkollü içkide en çok vergi yükü olan ülkelerin başında gelen Türkiye’de 2014’te alkollü içki tüketimi 2013 yılına göre yüzde 6.5 artarak 1 milyar 77 milyon litre olarak gerçekleşti. Bu, 2012 yılı hariç son 10 yılın en yüksek rakamı. 2012 yılında tüketim 1 milyar 127 milyon litre olarak gerçekleşmişti.(HABERTÜRK)

 

                 Mevcut durumu yukarıdaki istatistikle karşılaştırınca ben şunu görüyorum. 13 yılık iktidarı boyunca AKP, içkiyle mücadele adına en ufak bir mesafe kaydedemediği gibi insanların daha fazla alkol tüketimine neden olmuş. Hemen bir yanlış anlamayı bertaraf etmek için ifade edeyim; içkiye karşı olmadığım gibi ben de sosyal bir içiciyim. Mesele çocuk,genç ve giderek toplumu zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırmak iddiasındaki bir iktidarın bu iddianın ne kadar uzağına düştüğü, hatta giderek buradan aldığı haksız vergilerle içki içmeyenlerin hizmetlerini finanse ettiği gerçeğidir. Ki buna din-diyanet hizmetleri de dahildir.

 

                   Sonuç itibariyle göstermelik Yeşilaycı tutumları bir tarafa; ucuz içki almak zorunda bırakmak suretiyle insanların hayatına kast eden bir iktidarın ikiyüzlülüğüyle karşı karşıyayız. İçki ve giderek zararlı alışkanlıklara karşı mücadele onun yerine bir şey koyma; spora yönlendirme, ne bileyim eğitimle falan olur. Ama onlar en iyi ihtimalle yasaklarla yer altına inmesine sebep oldukları gibi bunu da denetleyip kontrol altına alamadıkları gibi; şekilde görüldüğü gibi daha fazla insanın belki alkolizm batağına saplanmasına sebep oldular. Zaten tutarlı bir mücadele bağımlılıkla mücadele merkezlerini (AMATEM ) artırılmasını gerektirirken; bu iktidar döneminde bağımlılara yataklı tedavi veren sayılı ve sınırlı merkezlerden olan Gazi Üniversitesi'ne bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Tedavi Merkezi’ni(AMATEM)’in kapatılmasına da tanık olduk.

         Yine bugün basında yer alan bir habere göre: Adana'da GTPGelişen Türkiye Partisi  İl Başkanlığı'na 17'inci kez baskın yapan polis kumar oynayan ve oynatan 6'sı parti yöneticisi 87 kişiyi suçüstü yakaladı. Kumar oynattıkları için gözaltına alınan parti yöneticileri, "Seçim yasaklarından önce son toplantımızı yapıp, hangi partiyi destekleyeceğimize karar veriyorduk" dedi(RADİKAL)

Şaka gibi ama devamı var bu binaya daha önce Güven Parti Adana İl Başkanlığı adı altında kumar oynatıldığı için 104 kez baskın yapılmıştı.  

 

                 Bu konuda somut bir veriye ulaşmak mümkün değil, çünkü zaten T.C yasalarına göre kumar oynamak ve oynatmak suç. Ancak kendi yakın çevremden zaralarına tanık olduğum için diyebilirim ki; kumarda da yine AKP döneminde misliyle artış var. Birçok yuvanın dağıldığını,bir çok ocağın söndüğünü gazetelerin üçüncü sayfalarından da görmek mümkün. İtirazları duyar gibiyim ; iyi de hükümet,iktidar, devlet, AKP ne yapsın? Cevabı basit engellesin kardeşim. Üstelik de böyle bir iddianın sahibi değil mi muktedirler; twitter, facebook paylaşımlarını takip edeceğine kumar oynatanları takip etsin. A tabii daha önemli işleri var devletin. Mesela cumhurbaşkanına hakaret edenleri tutuklamak gibi.  Hem yurttaşlar bu tür bağımlılıklarla bulaştırılarak, devletle uğraşmazlar. Devletin kendisi kumar oynatarak da bunu ispatlar zaten. Üstelik de bir taraftan faizin bile haram olduğuna dair bir ahlak vazeden AKP iktidarında olur tüm bunlar.

Devlet eliyle oynatılan kumara ilgi artarken,“kumar oyunlarına gösterilen ilgi”dolayısıyla son 5 yılda 10 milyar 772 milyon lira gelir elde edildi. Milli(!) Piyangonun kumar oyunlarından elde ettiği gelir 5 yıllık dönemde yüzde 37 artarken, aynı dönemde devlet kasasına kumardan 4.7 milyar lira aktı.(MİLLİ GAZETE)

 

                      AKP’nin içki-kumar sorunundaki karnesi sicili kadın meselesinde  hepten bozuk. Son 7 yılda %1400 artan kadın cinayetleri mi dersin, Suriye Savaşı ‘nda taraf olmak nedeniyle yerinden yurdundan edilen kadın mültecilerin yaşadıklarına suç ortaklığından tutun da Güneydoğu’da 35 günlük Muhammet’in cansız bedenini 3 gün boyunca buzdolabında bekletmek zorunda kalan anaların gözyaşına kadar ne siz sorun ne ben söyleyeyim .En son Trabzonspor Kulübü’nün başkanının kadınlar hakkındaki aşağılık ifadeleri,  annesinin dizkapağının üstünden tahrik olan hocalar, kız çocuğunu kucağına alıp sevmekten günah bulan alimler, hamilelerin sokağa çıkmasına bile karşı çıkan ilahiyatçılar bu kadın düşmanı politikaların sonucudur.

 

                    Şimdi  tüm bu tespitlerin Sarayla  ilgisini ortaya koyalım. Bu günlerde Saraysız Cumhurbaşkanı  olarak da anılan Uruguay eski Cumhurbaşkanı Mujica Türkiye’de. Kendisi bizimkisine nispet yapar gibi,’ siyaset para biriktirmek için değildir.’ demiş. Keşke bu kadar olsa ; AKP’lilerin de dediği gibi çalıp-hizmet etme aralığında kalsa tüm suç-günah.Ama değil, ortada anayasayı ihlal eden, iktidar uğruna her türlü senaryoyu devreye sokan sokmaya hazır bir paralel devlet yapısı var. İşte tam da yukarda gösterdiğimiz tablonun da birinci dereceden müsebbibi bu Saray rejimi. Bunu görmek için birlikte görünmek ve dahası anılmaktan imtina etmediği portrelere bakmak yeter. Organize suç örgütü yöneticisi Sedat Peker miting yapıp , oluk-oluk kan akıtmaktan bahsedebiliyor. Kim için?, Saray’daki Sultan için,onun iktidarı uğruna. Hakemleri rehin alan kulüp başkanı ancak uğruna gözünün kırpmadan ölüme gideceği Sultan aradığı vakit , rehin aldırdığı hakemleri salıveriyor. Ve bu suçu ekranlardan bağıra bağıra söyleme cesareti buluyor. Son karanlık tiplerden seçim arifesinde çıkıp destek açıklamaları yapıyor. Kim için Sultan için. Çünkü o da kaderini Sultanın kaderine bağlamış durumda. Aksi halde işlediği suçların hesabını vermek için yargılanacağını biliyor.

 

                  Evet sayın seyirciler bu şer ittifakından memleket için hayırlı bir sonuç beklemek ham hayaldir. Tersinden bu Ergenekon artıkları, mafya bozuntuları ve kirli savaş baronları ve onları himaye eden Saray rejiminin yoksul ve emekçi halka vereceği cinayet, katliam, alkolizm, kumar ve fuhuştur. En iyi ihtimalle de korkuyla eğlileştirilip bağımlılar gibi iradesi teslim alınmış ve celladına teslim olmuş bir toplumdur ki; asıl tehlike de burada .

 

                   Bunun için seçim sonuçları nasıl olursa olsun yarından tezi yok Sultan’ı Saray’ında tecrit edip, giderek anayasal sınırlarına çekilmeye zorlayacak ve bir sivil itaatsizlik eylemini hayata geçirmek gerekiyor.

 

 

                01.11.2015

 

                 Cemil SATILMIŞ

                

İÇKİKUMARKADINSARAY.doc
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages