Eğer Cemil-i Zülcelal'in esmasındaki hüsünlerin mevcudat ayinelerinde bir cilvesini müşahede etmek istersen, zeminin yüzünü bir küçük bahçe gibi temaşa edecek bir geniş, hayali göz ile bak ve hem bil ki: Rahmaniyet, rahimiyet, hakimiyet, adiliyet gibi tabirler, Cenab-ı Hakk'ın hem isim, hem fiil, hem sıfat, hem şe'nlerine işaret ederler.
İşte başta insan olarak bütün hayvanatın muntazaman bir perde-i gaybdan gelen erzaklarına bak, rahmaniyet-i İlahiyenin cemalini gör.
Hem bütün yavruların mu'cizane iaşelerine ve başları üstünde ve annelerinin sinelerinde asılmış tatlı, safi, ab-ı kevser gibi iki tulumbacık süte temaşa eyle, rahimiyet-i Rabbaniyenin cazibedar cemalini gör.
(Bediüzzaman Said Nursi - 4. Şua'dan)
Lügatler
|
Âb-ı Kevser :Cennetteki Kevser havuzunun suyu Adiliyet : Allah’ın haklıyı haksızı ayırması, her hakkı yerine getirmesi, sonsuz adalet sahibi olması Âyine: ayna Câzibedar :çekici Cemâl: güzellik Cemil-i Zülcelâl :büyüklük, heybet ve güzellik sahibi Cenâb-ı Hakk :Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah Cilve :görünüm, yansıma Erzak :rızıklar, azıklar, yiyecek ve içecekler Esma: isimler Fiil :amel, iş, faaliyet Hâkimiyet: hükümdarlık Hayali :zihnen tasarlanan şey, hayale ait Hayvanat: hayvanlar, canlılar Hüsün: güzellik İaşe :beslemek, geçindirmek, yaşatmak Mevcudat: varlıklar Mu’cizane :mucize şekilde
|
Muntazaman :düzenli olarak, tertiplice Müşahede :gözlem Perde-i gayb :görünmeyen âlemi göstermeyen perde Rahîmiyet :âhirette mü’minlere merhamet edicilik Rahimiyet-i Rabbaniye : bütün varlıkları terbiye eden ve idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah’ın herbir varlığa şefkat ve merhameti Rahmaniyet :âlemde her varlığa merhamet edicilik Rahmaniyet-i ilâhiye : Allah’ın merhamet ve şefkat edicilik vasfı Sâfî :katışıksız, temiz, bozuk olmayan, arınmış Sıfat :bir kimse veya şeyin hal, vasıf, nitelik, özellik ve keyfiyeti Sine :göğüs Şe’n :iş, tavır, hadise, vaka Şua :ışık, parıltı Tabir :yorumlama, açıklama, ifade Temaşa :seyretme, bakma Zemin: yeryüzü
|