Rızk-ı helal, iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil-i kat'i: İktidarsız yavruların hüsn-ü maişeti ve muktedir canavarların dik-ı maişeti; hem zekavetsiz balıkların semizliği ve zekavetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maişetle vücudça zaifliğidir. Demek rızık, iktidar ve ihtiyar ile ma'kusen mütenasibdir. Ne derece iktidar ve ihtiyarına güvense, o derece derd-i maişete mübtela olur.
(Bediüzzaman Said Nursi - 10. Söz'den)
Lügatler
Belki :bilakis, aslında
Binaen :bu sebebten, bundan dolayı, dayanarak
Delil-i kat’î :doğruyu gösteren kesin delil
Derd-i maişet :geçim derdi
Dîk-ı maişet :geçim sıkıntısı, rızık temini zorluğu
Hüsn-ü maişet :güzel yaşayış, kolay rızık temini
İftikâr :çok ihtiyacı olmak, fakirliğini açığa vurmak
İhtiyar :seçmek, istek, arzu, seçilmek, irade
İktidar :güç, takat, kudret, idare
Ma’kusen mütenasib :ters orantılı, zıddına
Muktedir :güçlü, kuvvetli, becerikli, gücü yeten
Mübtela :dertli, hasta, başı sıkıntılı, rahatsız, tutkun, belalı
Rızık :maddi manevi ihtiyaca lazım olan nimet, yiyip içilecek şey
Rızk-ı helal :helal rızık
Semiz :eti yağı bol, besili
Vücud: beden, varlık, var olmak
Zaif : zayıf, dayanıksız
Zekavet :zekilik, keskin anlayış, çabuk kavrayış