|
Şu
Kadîrin kemâl-i kudretini ve hiçbir şey Ona ağır gelmediğini ve en büyük
şey, en küçük şey gibi Onun kudretine ağır gelmediğini ve hadsiz efrat
birtek fert gibi o kudrete kolay geldiğini şu âyet-i kerime ilân
ediyor:
مَا
خَلْقُكُمْ
وَلاَبَعْثُكُمْ
اِلاَّ
كَنَفْسٍ
وَاحِدَةٍ 1
Şu
âyetin hakikatini Onuncu Sözün Hâtimesinde icmâlen ve Nokta Risalesinde ve
Yirminci Mektupta izahen beyan etmişiz. Şu makam münasebetiyle, Üç Mesele
suretinde bir parça izah ederiz.
İşte, kudret-i İlâhiye
zâtiyedir. Öyle ise acz tahallül edemez.
Hem melekûtiyet-i
eşyaya taallûk eder. Öyle ise mevâni tedahül edemez.
Hem nisbeti
kanunîdir. Öyle ise, cüz, külle müsavi gelir; ve cüz’î, küllî hükmüne
geçer.
İşte, şu üç meseleyi ispat edeceğiz.
BİRİNCİ
MESELE: Kudret-i Ezeliye, Zât-ı Akdes-i İlâhiyenin lâzime-i zaruriye-i
zâtiyesidir. Yani, bizzarure Zâtın lâzımesidir; hiçbir cihet-i infikâki
olamaz. Öyle ise, kudretin zıddı olan acz, o kudreti istilzam eden Zâta
bilbedâhe ârız olamaz. Çünkü, o halde cem-i zıddeyn lâzım
gelir.
Madem acz, Zâta ârız olamaz. Bilbedâhe, o Zâtın lâzımı olan
kudrete tahallül edemez. Madem acz, kudretin içine giremez. Bilbedâhe, o
kudret-i zâtiyede merâtip olamaz. Çünkü, herşeyin vücut merâtibi, o şeyin
zıtlarının tedahülü iledir.
Dipnotlar - Arapça İbareler -
Haşiyeler :
1 : “Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz
de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir.” Lokman Sûresi,
31:28.
|
Lügatler :
acz : âcizlik, güçsüzlük âhiret : öteki
dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat ârız : yaklaşma,
ilişme âyet-i kerime : şerefli âyet, Kur’an’ın herbir
cümlesi bilbedâhe : ap açık şekilde bizzarure :
zorunlu olarak cemâl-i san’at : sanatın güzelliği cem-i
zıddeyn : iki zıddın bir arada olması cihet-i infikâk :
ayrılma, çözülme yönü efrat : fertler, bireyler fert :
birey hadsiz : sayısız hakikat : gerçek mahiyet,
esas hâtime : sonuç, son bölüm icmâl :
özetleme istilzam : gerektirme izhar etmek :
göstermek Kadîr : herşeye gücü yeten, herşeyi yapabilen, sonsuz
güç ve kudret sahibi Allah kanunî : kanuna ait kemâl-i
hikmet : hikmetin mükemmelliği kemâl-i kudret : kudretin
mükemmelliği kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup
dağılması; kâinatın ölümünden sonra, bütün ölülerin dirilip ayağa
kalkmaları, mahşerde toplanmaları kudret : güç, kuvvet,
iktidar kudret-i ezeliye : başlangıcı olmayan, ezelden beri var
olan Allah’ın kudreti, güç ve kuvveti kudret-i İlâhiye :
Allah’ın güç ve kuvveti kudret-i zâtiye : iktidar; temel, öznel
kudret küll : bütün küllî : tür, aynı fertlerden
oluşan mânevî şahıs lâzıme : gereklilik lâzime-i
zaruriye-i zâtiye : zâtının ayrılmaz ve zorunlu
gerekliliği makam : konum, yer melekûtiyet-i eşya :
varlıkların görünmeyen, içyüzü merâtip :
mertebeler mevâni : maniler, engeller münasebet :
ilişki, bağlantı müsavi : eşit, denk nisbet :
bağ Nokta Risalesi : Mesnevî-i Nuriye’de yer
almaktadır suret : şekil taallûk : ilgili
olma tahallül : araya girme, müdahale etme tedahül :
içine girme, dahil olma vücut : varlık Zât-ı Akdes-i
İlâhî : her türlü kusur ve noksandan sonsuz derece uzak olan Zât,
Allah zâtiye : kendisinden olan
|