Cenab-ı Hakim-i Mutlak, şu dar-ı tecrübe ve meydan-ı imtihanda çok mühim şeyleri, kesretli eşya içinde saklıyor. O saklamakla çok hikmetler, çok maslahatlar bağlıdır. Mesela: Leyle-i Kadri, umum ramazanda; saat-ı icabe-i duayı, Cum'a gününde; makbul velisini, insanlar içinde; eceli, ömür içinde ve kıyametin vaktini, ömr-ü dünya içinde saklamış. Zira ecel-i insan muayyen olsa, yarı ömrüne kadar gaflet-i mutlaka, yarıdan sonra darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşet verecek. Hâlbuki ahiret ve dünya müvazenesini muhafaza etmek ve her vakit havf u reca ortasında bulunmak maslahatı iktiza eder ki; her dakika hem ölmek, hem yaşamak mümkün olsun. Şu halde mübhem tarzdaki yirmi sene mübhem bir ömür, bin sene muayyen bir ömre müreccahtır.
(Bediüzzaman Said Nursi - 24. Söz'den)
Lügatler
|
Âhiret : öteki dünya, öldükten sonra yaşanacak olan sonsuz hayat Cenâb-ı Hakîm-i Mutlak :işlerinde tam hikmet ve yücelik sahibi Allah Darağacı :idama mahkûm olanların asıldıkları sehpa Dar-ı tecrübe :tecrübe kazanma yeri Dehşet :ürkmek, korkmak Ecel :ölüm vakti Ecel-i insan :insanın ölüm vakti Eşya :nesneler, şeyler Gaflet-i mutlaka :tam bir dikkatsizlik ve vurdumduymazlık olan gaflet hali Hâlbuki :gel gör ki, aslında, öyle ki Havf ü reca :korku ümit arası bulunma hali Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması İktiza: gerektirme Kesret: çokluk Kıyamet :dünyanın yıkılıp harap olması, dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması Leyle-i Kadir :Kadir gecesi
|
Makbul :kabul olunan, beğenilen, sevaplı Maslahat :fayda, maksat, sulh yolu Mesela :örnek olarak Meydan-ı imtihan :imtihan meydanı Muayyen :tayin edilmiş, belirlenmiş, kararlaştırılmış Muhafaza :koruma, saklama Muvazene: karşılaştırma, denge Mübhem :belirsiz, gizli, iyice belli olmayan, mutlak aşikâr olmayan Mühim :önemli, kıymetli, değerli Mümkün :imkân dâhilinde olan, olabilir Müreccah :tercih edilen Ömr-ü dünya :dünyanın ömrü Ömür :yaşama, hayat, yaşayış Saat-i icabe-i dua :duaya cevap verilen saat, duanın en çok kabul edildiği kıymetli vakti Şey :madde, eşya, varlık Tarz :usul, şekil, metod, yol Umum : bütün,tüm, tamam, hepsi Vakit :zaman, saat, çağ, mevsim Veli :Allah dostu, evliya Zira :çünkü, ondan ki, şu sebepten ki
|