|
Fâil muktedirdir. Evet, nasıl haşrin muktazisi, şüphesiz
mevcuttur. Haşri yapacak Zât da nihayet derecede muktedirdir. Onun
kudretinde noksan yoktur. En büyük ve en küçük şeyler Ona nisbeten
birdirler. Bir baharı halk etmek, bir çiçek kadar kolaydır.
Evet,
bir Kadîr ki, şu âlem, bütün güneşleri, yıldızları, avâlimi, zerrâtı,
cevâhiri, nihayetsiz lisanlarla Onun azametine ve kudretine şehadet eder.
Hiçbir vehim ve vesvesenin hakkı var mıdır ki, haşr-i cismanîyi o
kudretten istib’âd etsin?
Evet, bilmüşahede, bir Kadîr-i Zülcelâl,
şu âlem içinde, her asırda birer yeni ve muntazam dünyayı halk eden; hattâ
her senede birer yeni, seyyar, muntazam kâinatı icad eden; hattâ her günde
birer yeni, muntazam âlem yapan; daima şu semâvât ve arz yüzünde ve
birbiri arkasında geçici dünyaları, kâinatları kemâl-i hikmetle halk eden,
değiştiren; ve asırlar ve seneler, belki günler adedince muntazam âlemleri
zaman ipine asan ve onunla azamet-i kudretini gösteren; ve yüz bin çeşit
haşrin nakışlarıyla tezyin ettiği koca bahar çiçeğini küre-i arzın başına
birtek çiçek gibi takan ve onunla kemâl-i hikmetini, cemâl-i san’atını
izhar eden bir Zât, nasıl kıyameti getirecek, nasıl bu dünyayı âhiretle
değiştirecek denilir mi?
|
Lügatler :
Âdil : sonsuz adalet sahibi Allah avâlim :
âlemler bilmüşahede : gözle görüldüğü gibi burhan-ı
kat’î : kesin delil cevâhir : cevherler, özler dâi
: sebep delâlet : delil olma, işaret etme ekser :
pekçok Esmâ-i Hüsnâ : Allah’ın güzel isimleri hads :
sezgi hads-i kat’î : kesin ve doğru sezgi Hafîz :
herşeyi koruyan, bütün özellikleriyle kaydedip muhafaza eden
Allah Hakîm : herşeyi hikmetle yapan Allah haşir :
öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip, Allah’ın huzurunda
toplanma haşr-i cismanî : bedenle birlikte
dirilme icad : yaratma, var etme iktiza :
gerektirme intaç etme : netice verme istib’âd :
akıldan uzak görme Kadîr : herşeye gücü yeten, herşeyi
yapabilen, sonsuz güç ve kudret sahibi Allah Kadîr-i Zülcelâl :
sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi ve herşeye gücü yeten
Allah kat’iyen : kesinlikle kemâl-i hikmet : tam ve
eksiksiz hikmet kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup
dağılması; kâinatın ölümünden sonra, bütün ölülerin dirilip ayağa
kalkmaları Menâbi-i Aşere : on kaynak muktazi :
gerekçe Rahîm : sonsuz merhamet ve şefkat sahibi
Allah Sâni-i Zülcelâl : herşeyi san’atla yapan sonsuz haşmet ve
yücelik sahibi Allah tazammun : içine alma tetebbu :
derinliğine inceleyip tanıma |