Naci Kaptan <cumhuri...@gmail.com>: Nov 23 10:42PM +0300
*ATATÜRK’ün DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİNİN ” ÖĞRETMENLER GÜNÜ” KUTLU OLSUN * Cehaletle savaş * Bilgi okumakla kazanılır ve cehaletin karanlığına güneş gibi doğar. Demek ki bilge insan yetiştirmek isteyen bir öğretmen önce okuyacak! Okuyacak ki aklından başka bir şeye inanmaya gerek duymayan insan yetiştirebilsin.* Posted on November 23, 2023 by Nacikaptan https://nacikaptan.com/?p=110763 ========================== <https://i0.wp.com/nacikaptan.com/wp-content/uploads/2023/11/Ataturk-Ankara-Kiz-Lisesinin-bitirme-sinavlarindan-sonra-ogretmen-ve-ogrencilerle.-1933.jpg> /Atatürk, Ankara Kız Lisesi’nin bitirme sınavlarından sonra öğretmen ve öğrencilerle. (1933)/ *Cehaletle savaş* CUMHURİYET – Abdullah YÜKSEL – 23.11.2023 <https://i0.wp.com/nacikaptan.com/wp-content/uploads/2023/11/CEHALET.jpg> ------------------------------------------------------------------------ Hayatta herkesin bir savaşçı olmak zorunda olduğu anlar vardır. Ressamın fırçasıyla, şairin şiiriyle, yazarın romanıyla, öğretmenin kalemiyle, sözüyle, duruşuyla her an savaşması gerekir. Öğretmenin kalemi çok önemlidir. Söz ve davranışları çok kıymetlidir. Öğretmenin her şeyi ile her an cehaletle savaş halinde olması gerekir. Hayat savaştır. İnsan, hep savaş halinde olmalıdır yaşamla. Değilse insanın bu dünyada varlığı tartışılır. Cehalet ile savaş ise savaşların en kutsalıdır. Cehaletle savaşmak çok daha zordur. Ancak insanlığa yaraşır bir davranıştır. *BİLGE İNSAN YETİŞTİRMEK* Cehalet karaçalıya benzer. Karaçalı en sert dikenli ağaçtır. Bütün gövde tepeden tırnağa en ince dallara kadar kısa, üç köşe dikenleriyle sıvalıdır. Karaçalı; bal renginden karaya dönüşürken dikenleri de sertleşir, demir çivi gibi olur. Çalının kökleri tuhaf köklerdir; derinlere iner, kıvrım kıvrımdır. Bir karaçalıyı topraktan söküp atmak zor bir iştir. Yapışmıştır toprağa, ayrılmaz. Cehalet de karaçalı gibi yapıştı mı insana topluma söküp atmak zor bir iştir. Ve toplumsal bir miras olarak kuşaktan kuşağa aktarılır. Toplumsal mirasların en tehlikelisidir. Cehalet; nefret, öfke ve şiddet duygularını barındırır. İnsanlığın gelişmesinde önünde aşılması zor bir duvar gibi örülmüş duran nefret duygusunu, öfkeyi, şiddeti, yıkımı artırır ve insanlığın çok büyük felaketler görmesine neden olur. Cehaletin karşıtı ise bilgeliktir. Bilge insanlar yetiştirebilen toplumlar; cehaletin yarattığı nefret, öfke ve şiddeti yok edebilir. Peki, bilge insan nasıl olur? Sevgi, hoşgörü, saygı, sorumluluk ve bilgi sahibi öğretmenlerin eğittiği insanlardır bilge insanlar. Egolarını dizginleyebilen, empati duygusunu çok sık kullanabilen ve yaşama olumlu bakan insanlardır. Bu insanlardan oluşan bilge toplumlar cehaletin kör kuyusuna düşmezler. Bilgi okumakla kazanılır ve cehaletin karanlığına güneş gibi doğar. Demek ki bilge insan yetiştirmek isteyen bir öğretmen önce okuyacak! Okuyacak ki aklından başka bir şeye inanmaya gerek duymayan insan yetiştirebilsin. *KIRMIZI ÇİZGİLER* İnsan, cehaletle savaşabilmesi için önce kendi cehaletini gidermeli. Epiktetos bundan yaklaşık 2 bin yıl önce bugün Pamukkale olarak bilinen Roma İmparatorluğu’nun bir şehri Hierapolis’te doğdu. Gençlik yıllarını köle olarak geçirdi. Söylentiye göre sahibi onu bilerek topal bırakmıştı. Onun felsefesine göre “Kimse birbirinden daha üstün ya da daha aşağı değildi. Zihnine önem verdiği, kendini geliştirdiği sürece herkes kıymetliydi.” Maddi koşullar onları bir göstermiyor olabilirdi ama zaten Epiktetos’a göre bu bir ölçüt de değildi. En nihayetinde kendisi bir köle olarak dünyaya gelmiş ancak düşünceleri sayesinde önce kendi içinde sonra da toplum içinde özgürleşmişti. Kırmızı çizgilerini, güçlü yanlarını, duygularını iyi tanıyan insan yetiştirmeli öğretmenler. Neyi yapacağını değil neyi yapamayacağını bilen; sabrını, öfkesini, sevincini dengeleyebilen, empati duygusunu artırmayı, karşıyı anlamak için dinlemeyi öğrenebilen insan yetiştirmeli öğretmenler. Elbette işe önce kendinden başlamalı. Önce kendine ışık olabilen bir öğretmen çevresini kendi ışığıyla daha iyi aydınlatabilmeli. *ESİN KAYNAĞI* Kısacası biz öğretmenler okumalı, okuduklarımızı özümseyip yaşamımıza dahil etmeliyiz ki rol model olduğumuz öğrencilerimize ışığımızı yansıtalım. Kendini bilen, iyiyle kötünün farkını anlayabilen, sorup sorgulayabilen bir toplum oluşturduğumuzda büyük çıkarcı güçlerin birbirine düşürdüğü ülkelerden olmayız. Ki bize de bu yakışmaz mı? Teslim olmayı reddeden, birilerinin mandası olmayı kabul etmeyen, “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen tarihimizin en büyük lideri Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk en büyük esin kaynağımız değil midir? ------------------------------------------------------------------------ ABDULLAH YÜKSEL – EĞİTİMCİ-YAZAR -- Bu e-posta, Avast antivirüs yazılımı tarafından virüslere karşı kontrol edildi. www.avast.com |
Naci Kaptan <cumhuri...@gmail.com>: Nov 23 01:28PM +0300
*“TARİKAT ERASMUSU” AKP TARİKATLARI* Posted on November 22, 2023 by Nacikaptan https://nacikaptan.com/?p=110757 ========================= <https://i0.wp.com/nacikaptan.com/wp-content/uploads/2023/11/Ismailaga-cemaati-lideri-Mahmut-Ustaosmanoglunun-cenazesine-katilan-Erdogan-Ilim-sahibi-bir-onderimizi-ugurluyoruz-demisti..jpg> *AKP TARİKATLARI* Rıza Zelyut <https://i0.wp.com/nacikaptan.com/wp-content/uploads/2023/11/AKP-TARIKATLARI.jpg> 1)Turgev 2)Tügva 3)Ensar 4)Turken 5)ilim yayma vakfı 6)birlik vakfı 7)Asımın nesli vakfı 8)Aziz Mahmud Hüdayi vakfı 9)İsmailağa vakfı 10)Erenler vakfı 11)Fatih ilim vakfı 12)Daru’l fünun vakfı 13)Sosyal doku vakfı 14)İhh 15)Asitane Vakfı 16)İhlas Vakfı 17)Hamidiye Vakfı 18)Endurun Vakfı 19)Dünya yerel yönetim vakfı 20)Yavuz selim vakfı 21)İhya vakfı 22)Kemal efendi vakfı 23)Hoca ahmet Yesevi vakfı 24)Umut kervanı 25)İhya der 26)Umut der 27)Cansu’yu der 28)Garip der 29)ilim der 30)Sadakataşı der 31)YediHilal der 32)Önder imam hat der 33)Mazlum der 34)ilim yayma cemiyeti 35)memur-sen 36)Eğitim-Bir-Sen 37)Deniz Feneri 38)Peygamber sevdalıları der 39)Özgür der 40)Okçular vakfı 41)Türkiye gönüllü vakfı 42)Diyanetin Kuran kursları ------------------------------------------------------------------------ Bunların haricinde irili ufaklı AKP hükümetine bağlılıklarını belirten ve bu yapıya destek veren Türkiye genelinde 203 tane dernek ve vakıf var. Bütün bu vakıf ve derneklerin genel Yöneticisi Necmettin Bilal Erdoğan. Bilal Erdoğan bu görevi babası Recep Tayyip Erdoğan adına yürütmektedir. Bu yeni tip tarikatların “Gavs“ı Recep Tayyip Erdoğan, “Halife”si Bilal Erdoğan’dır. *GENÇLİĞİ YURTLARDA AVLIYORLAR* Bu tarikatların ideolojisi incelendiğinde, Sünni mezhepçi ve ayrımcı HALİDİ NAKŞİBENDİ İDEOLOJİSİ çevresine oturtuldukları anlaşılır. Bu tarikatların tümünün hedefinde gençlik vardır. AKP Lideri Tayyip Erdoğan’ın istediği türden “DİNDAR ve KİNDAR “gençlik yetiştirmek ana politikadır… Gençliğe ulaşmanın en kolay yolu da, Milli Eğitim Bakanlığı’nı kullanmaktır…AKP hükümeti, Milli Eğitim Bakanlığını en tepeden en alt basamağına kadar tarikatlarının hizmetine vermiştir… Tüm öğretmenler ve yöneticiler HALİDİ NAKŞİBENDİ Düşüncesini destekleyen EĞİTİM-BİR-SEN üyesi yapılmıştır. Üye olmayanlar dışlanmış ve görev yerleri değiştirilmiş ya da emekli yapılmıştır. Çocukları da bu zihniyete alıştırmak İçin Milli Eğitimin Ders konuları değiştirilmiştir… Onları bilimsel düşüncelerden kopartıp, ortaçağ masallarıyla şekillendirdiler . Türk tarihi ve cumhuriyet tarihi dersleri azaltıldı. Matematik derslerine bile, siyasal dinci bakış açısı egemen oldu. Bakanlık, bu yeni tip AKP tarikatlarıyla özel sözleşmeler yaparak, yurt açmada kolaylıklar sağlayarak bu yapıların oluşmasında kolaylık sağladı… Kısacası öğrenciler Anaokullardan başlayarak ,ortaçağ zihniyetindeki tarikatlara teslim edilmiştir. Türkiye’nin her tarafında Valiler ve Kaymakamlar bu sürecin bir parçası haline geline gelmiştir… Türkiye genelinde açılan özel yurtların sayısı, devlet yurtlarından 357 daha fazladır… Tarikatçı örgütler özellikle yoksul ve çaresiz çocukları kolayca avlıyorlar ve bunlardan parti militanı ve hatta cihatcı militanlar üretmeye çalışıyorlar. Bu tarikatların Özel yurtları kolay açabilmesi için, standartlar düşürülüp, daha kolay bir mevzuat çıkarılmıştır: yurtlar için en az 40, pansiyon İçin 30, apart ve stüdyo daire için 10 öğrenci şartı getirildi. Öğrencileri ele geçirmek için öyle kolaylıklar getirilmiştir ki, bir daireyi tutan bile orayı ufak bir yurt olarak kullanabilmektedir … Buradaki gençler her türlü bedensel ve zihinsel tehdite savunmasız ve açık haldedir… “Bir milyondan fazla öğrencinin tarikatların pençesine düştüğü biliyoruz” Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı, 2018’de bir rapor yayımladı. Bu raporu hazırlamak için, ekibi ile yaklaşık bir yıl boyunca sahada çalıştı. “Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği, 1 milyon Öğrenci Tarikatların Elinde” başlıklı bir rapor halinde yayımladı. 2017 yılında hazırlanan rapora göre Türkiye’de 2,6 milyon kişinin bir tarikatla organik bağı bulunuyor. Tarikat üyesi olan ya da faaliyetlerine katılan kişi sayısı ise 1,1 milyon. İstanbul’da 445 tarikat ve kolunun “medrese” ya da “Kur’an kursu” adı altında binlerce çocuğa eğitim verdiği tespit edildi. Bu çocukların bir kısmının okul çağında olmadığı belirtilirken, rapordan çıkan sonuçları değerlendiren Prof. Esergül Balcı şunları söyledi: “Sonuçlar karşısında biz de hayrete düştük. Taşrada durum daha vahim. Devlet eğitimden kademe kademe çekilmiş. Bazı bölgelerde okullar kapatılmış. Yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler ,çocuklarını tarikatlara teslim etmiş durumdalar. Yarın bu çocukların hangi amaç için nasıl kullanılacağı meçhul. Her türlü istismara açıklar. Bu durum terör kadar ciddi bir ulusal güvenlik sorunudur. Prof. Balcı, “Doğu ve Güneydoğu’daki medreseler Irak, İran ve Suriye gibi sorunlu ülkelerdeki benzer yapılarla irtibat halinde.” diyor. Biz bunun için*‘Tarikat Erasmusu*‘ ifadesini kullandık” dedi. Balcı, bu araştırmayı yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını ise şöyle anlattı: “Fikir Rusya’da olduğum dönemde başladı. FETŐ, burada yayılmıştı. Ruslar bunu bir tehdit olarak görüyorlardı. ABD’ye gittiğimde de koruyup kollandıklarını gördüm. Bu yapının Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğuna şahit oldum. Üstelik tüm altyapıları, eğitim üzerine kurulmuş bir yapıdan söz ediyoruz. Bu konudaki çalışmalar ise çok sığ kalmış. “Bu araştırma raporunun açıkça gösterdiği gibi, AKP hükümeti zamanında devlet yurtlardan elini çekerek, özellikle yoksul halk çocuklarını tarikat yurtlarına muhtaç hale getirmiştir. Bu sürece Güneydoğu Anadolu’daki yatılı bölge okullarının kapatılması da çok olumsuz bir etki yapmıştır. ------------------------------------------------------------------------ Kaynak: Tarikat kuşatmasındaki Türkiye |
-- Bu e-posta, Avast antivirüs yazılımı tarafından virüslere karşı kontrol edildi. www.avast.com |
Bu grubun güncellemelerine abone olduğunuz için bu özeti aldınız. Ayarlarınızı grup üyelik sayfasından değiştirebilirsiniz. Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek ve gruptan artık e-posta almamak için add-turkiye...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin. |