"Bütün bu yıllar boyunca hayal ettiğim tek şey buydu; iktidara ve zenginliğe halkın dolaysızca sahip olması"
http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1703&B="BİR SORUN BAKALIM KENDİNİZE"...
Video: hhhpets
Bütün bu halk niye bir "diktatör"ü destekliyor? Diktatörler halkın nefret ettikleri insanlar değiller mi?
Neler oluyor bu videoda böyle?
Beyinleri yıkanmış olmasın? "Diktatör"ün gazabından mı korkuyorlar yoksa? Kimbilir belki de bu halkın topyekun kafadan bir tahtası eksiktir.
Videoda gördüğünüz Libya halkının neden böyle "deliler gibi" davrandıklarını anlamanız için, Kaddafi'nin nasıl düşündüğünü ortaya koyan küçük bir hikaye anlatalım size.
16 ŞUBAT 2009
Bu tarihte Kaddafi, Libya halkına, hükümetin feshedilip, petrol gelirlerinin bütün Libyalıların banka hesaplarına yatırılması planını desteklemeleri için çağrıda bulundu.
Dedi ki;
"
Geniş petrol gelirlerini tüketen, kemiren rüşvet kötülüğüne son vermek için yapılacak tek iş, petrol gelirlerini halka dolaysızca aktarmaktır. Rüşvetin hükümet düzeyinde hakkından gelmede, ülkemizin böyle bir plana ihtiycı var"
2011 Mart ayındaysa, (Türkiye'de, Meclis, hükümet ve devlet kademelerindeki, sömürgeciye teşne, yiyici erkete idareci tipine özenen) yeteneksiz Libyalı bakanlardan, ahlaken bozuk karakterli bazı bürokratlardan dem vurdu ve Libya halkına, "
gelirlerini bu hükümet bürokratlarının idaresine terk etmemelerini" söyledi.
Sonra 5 gün süren toplantıların arifesinde çağrısını tekrarladı;
"
Libya halkı! İktidarı, özgürlüğü ve size ait olan petrol zenginliğini tam olarak sahiplenebilmeniz için tarihi bir fırsat yakalamış bulunuyorsun!"
Planı ana hatlarıyla şöyleydi;
33 milyar dolar, petrol geliri.
21 milyar dolar, yol, su, hastane, okul inşaatları için yabancı inşaat firmalarına ayrılan para.
12 milyar dolar, halka kalan.
Halka kalan bu paraya geçen yılın bütçe fazlası 6 milyar dolarla, 8 milyar dolar civarındaki, vergi ve turizm gelirlerini de ekleyince, 5 milyon Libyalının her biri için azımsanmayacak bir miktar çıkar ortaya. Bu plan, zenginliğin yeniden dağıtılması amacıyla sekiz yol öneren bir yol haritası halinde düzenlenerek Kongrelerin görüşüne sunuldu.
Petrol gelirlerinin Libya halkına dolaysızca aktarılmasını öngören plan, Kaddafi'nin hükümet katındaki ahlaki bozulmayı sona erdirmek için bu plana paralel olarak hayata geçirmek istediği diğer planla makamlarını yitirecek idarecilerin muhalefetiyle karşılaştı.
Ayrıca, Başbakan El Bağdadi, Ali El Mahmudi Ferhat ve Merkez Bankası yöneticisi Ömer bin Gruda gibi bazı yöneticiler, Kaddafi'ye "Bu planın uzun vadede 'sermaye kaçışı'na sebep olacağı için, ülke ekonomisine zarar verebileceği"ni söylediler.
Halk Komiteleri Libya toplumunun omurgasıdır. Vatandaşlar kendilerini, oluşturdukları bu komiteler aracılığıyla temsil ederler. İşte Kaddafi, "plan uygulandığı taktirde, sermayenin kaçacağından" korkan bazı yöneticilerin bu itirazını, bir Halk Komitesi toplantısında, "
Petrol gelirlerini halka dolaysızca dağıtmaktan ve halkın menfaatlerini gözeten daha adil bir yönetim oluşturmaktan korkmayın!" diye karşıladı, ve devlet televizyonunda yayınlanan bir konuşmasında kesin tavrını koydu;
"
Yönetim başarısız, ekonomi idaresi olması gerektiği gibi değil. Artık yeter! Libya halkı için çözüm yolu tek; Petrol gelirlerine dolaysızca sahip olmalı ve o gelirleri nasıl kullanacağına kendisi karar vermeli"
Hükümet, (sömürgeci vampirlere, bunların avantaladığı gözü doymaz münafıklara değil, önce Allah'a, sonra Libya halkına ait olan) Libya petrolünü Libya halkının iradesine bağlayan Kaddafi'nin planını yine de reddetti. Toplam 468 Halk Komitesi üyesinden 68 vekilse, yapılan oylamada plan lehine oy kullandı.
Çok açık bir hakikat, bazı hükümet bürokratları, yapıştıkları rahat koltuklarını kaybetmekten ve denetimleri altında bulundukları uluslararası petrol şirketleriyle, bankaların hışmına uğramaktan korktukları için bu planı reddedip, engellediler.
"
Bütün bu yıllar boyunca hayal ettiğim tek şey buydu; iktidara ve zenginliğe halkın dolaysızca sahip olması"
Planın reddinden sonra, Kaddafi'nin söylediği bu oldu...
(Libya halkının menfaatlerini gözeterek yaptığı planın, uluslararası petrol şirketleri ve bankalarla kurdukları gizli ilişkilerle taşeronlaşıp hainleşen kimi hükümet üyeleri ve bürokratların engellemelerini aşacağına ve böylece Libya halkının, Libya'ya ait petrol gelirlerine dolaysızca hakim olacağına inanan Kaddafi, şimdi o planı engelleyen sömürgeci batılı güçlerle, Kuzey Atlantik Terör Organizasyonu, NATO yanlısı işbirlikçilerin hedefi durumunda)
Bu da gösteriyor ki;
1- Libya petrolünden sağlanan gelirlerin kullanımının halkın iradesine tam olarak bağlanmasını "dikte edemediğine" göre, Kaddafi bir diktatör değil.
2- O gerçekten temiz kalpli, iyi bir insan.
İşte hakikat bu olduğu için, en küçük bir vurulma korkusu duymadan, Trablus sokaklarında böyle dakikalarca dolaşabiliyor.
Bu küçük hikayeden sonra...
Şimdi bir sorun bakalım kalbinize, beyni yıkanmış olanlar bu gördüğünüz Libyalılar mı, yoksa Avrupa, Amerikan (ve Türkiye) kamuoyu mu?
2 Kasım-2011 A.Y. Ajans