TÜRK’TEN BİR CACIK OLMAZ !

Türkiye’nin gündemi artan terör saldırıları ile sarsılırken “nereden
çıktı bu” diyeceğiniz ve benim çok uzun süredir sizlerle paylaşmak istediğim
ama bir türlü fırsat bulamadığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bundan bir müddet önce İstanbul Ayasofya Camii’nin önünde,İslam
mucidleri ve İcadları konulu bir sergi açıldı.Yanılmıyorsam serginin ilki
Londra’da açılmış ve çok ilgi görmüş.Bunun üzerine Ankara’dan verilen emirle
İstanbul’da da açılmış.
Ben de medya üzerinden reklamı yapılan ve İstanbul’da da çok ilgi
gören “İslam Bilimler Tarihi” konulu bu sergiyi gezdim.Sergide İslam mucidleri
ve İcadları olarak tanımlanan eserlerin yüzde doksanı Türklere aitti.Ancak
bunların Türk milletine mensup olduğuna dair hiç bir ibare yoktu.
Gerçekten Türkler tarih boyunca
bir çok icad da bulunarak, bunları insanlığın hizmetine sunmuştur.Fakat bu gün
kimse bunlardan bahsetmemekte ve hatta
bir adım daha ileri gidilerek tarihte Türk milleti diye bir milletin var
olmadığı ve Cumhuriyetle birlikte “Türk” kavramının ortaya atılarak uydurulduğu
iddia edilmektedir.
Bu sergiyi düzenleyen bilimler tarihçisi kendisini Türk olarak
tanımladıktan sonra “müslüman milleti”ndenim diyor ama Türklerin yaptığı
buluşları da “Türk” adını zikretmeden müslüman milletine mal ediyor.
Tartışma kişilerden ziyade fikir ve olay üzerinde odaklansın diye adını
vermeyeceğim bu tarihçi,aynı zamanda 1960’ta gerçekleştirilen 27 Mayıs
darbesinden sonra üniversiteden atılan ve “147’ler” olarak bilinen
profesörlerden biri.Kardeşi de Adalet Partisinde milletvekilliği ve bakanlık
yaptı.
Buradaki dikkat edilecek olan nokta bu bilimler tarihçisinin 27
Mayıs’tan sonra üniversiteden atılarak,yurtdışına gitmek zorunda
bırakılmasıdır.Acaba bu niçin olmuştur?Üstelik kardeşi de ihtilal sonrası
dönemin ürünü olan Adalet Partisi’nde milletvekilliği ve bakanlık yapmış biri
olmasına rağmen.
Buradan başka bir olaya atlayarak
şu tespiti yapmak istiyorum:Türkiye’de,Türk milletini bir kurt misali içten
oyan kürtçü ve mikro milliyetçi hareketler;Demokrat Parti,Adalet
Partisi,Anavatan Partisi,Doğruyol Partisi,Ecevit CHP’si ve nihayetinde de merkez
parti hüviyetine bürünmüş olan AKP iktidarında palazlanmak için uygun zemin
bulunmuştur.
Türklük maskesi altında,Türklüğe her türlü zarar getiren hareketler bu
dönemlerde çok rahatlıkla yapılmıştır.
Bu partilerin iktidarlarında;Türk’ü Türk yapan her türlü kavram ve
değer aşındırılmıştır.İşte İstanbul’da açılan İslam mucidleri ile icadlarını da
anlatan sergide de bu yapılmaya çalışılmıştır diye düşünüyorum.
Oysa Türk milleti bunların hiç birini hak
etmemektedir.Türkler,insanlık tarihi boyunca,üstün vasıflara sahip
olduklarından daima insanlığa hizmet etmeye çalışmışlardır.Onun için Türklere
bu hakları teslim edilmelidir.
Bu gün ülkemizde bombalar patlar, insanlar ölürken;yaşadıklarımızın bu
konuyla ne alakası var diyebilirsiniz.Eğer Türk milletinin modları ile bu kadar
oynanmasa,bu iktidarla varılacak nokta çok önceden belli olmasına ve onca
uyarıya rağmen gidişata millet tarafından “dur” denilirdi.Halbuki her şey bunun
tam tersi olmuştur.Onun için günümüzde “Türk” ne yaptığını bilmez bir haldedir.Ve
bu hale planlı olarak getirilmiştir.
Bu durum ve Türk’ün üzerinde yüzyıllardır oynanan ince oyunlar bize
göstermektedir ki;süratle “Türk gibi” olmaktan uzaklaşmaktayız.
O nedenle, bu konuya değinmek ve Türk Milletinin; İslam dünyası ile
insanlığa büyük hizmetler yapan bir millet olduğunu ve böyle bir millet
için,eğer kendi kudretinin farkında olsa bu günkü meselelerin çözümünün çok basit
olduğunu hatırlatmak istedim.
Türk,o kadar çok yeteneklidir ki;yazının başına koyduğum,fotoğraftaki
yazıyı bir daha okuyunca bunu daha iyi anlarsınız.Lakabı Taşçı Osman olan bu
kardeşimiz “anne karnındaki bebeğe mesleki eğitim ve okuma yazma becerisi kazandırma”yı
bilimsel olarak ispatladığını söylüyor.Var mısınız bu Türk’le ve onun
milletiyle iddialaşmaya?
Özcan
PEHLİVANOĞLU