Afrin şehrindeki terör merkezleri vurulsun! ( Araştırmacı dostumuz Oğuz Akıncı'nın öneri ve uyarılarını dikkatinize sunarım, saygılarımla, FMD)
Fethi Murat Doğan
AFRİN ŞEHRİNDEKİ TERÖR MERKEZLERİ VURULSUN!
Zeytindalı Harekâtında Türk Ordusu, 40 günü aşkın zamandır büyük bir kahramanlık destanı yazıyor. ABD'nin ağır silahlarla donatıp Türkiye'ye karşı kullandığı insanlık düşmanı ırkçı-faşist PKK-PYD teröristleri, kaçamıyor bile! Teröristler perişan vaziyettedir, efendisi ABD de iki paralık oldu.
Büyük Türk milleti, kadını erkeği, genci yaşlısı, köylüsü kentlisi; esnafı, işçisi, her meslekten insanı, bütün herkes, Türk Ordusunu yürekten destekliyor.
ABD piyonu gerici-faşist Fetö'nün kanlı darbe girişimi başarısızlığa uğratıldıktan sonraki dönemde Türk Ordusu, bütün haince tertiplere rağmen çok kısa sürede toparlanmıştır. ABD'nin Türkiye'yi, Suriye'nin kuzeyinden kuşatma ve terör koridoru kurma girişimini önlediği gibi, Afrin'de yuvalanan ABD uşağı insanlık düşmanı terörist PKK-PYD'yi ezmek için Zeytindalı Harekâtını kararlılıkla başlatmıştır.
Bu harekâtla Türkiye, ABD'ye ve piyonlarına, bütün dünyaya meydan okumaktadır. Büyük Türk milleti, kahraman Türk Ordusuna sarsılmaz bir güven duymaktadır; Ordumuzun, teröristleri tamamen ezip yok edeceğine güveni tamdır.
Bu arada ABD, "siviller" diyerek Türk Ordusunun elini kolunu bağlamaya çalışmakta; piyonu olan teröristleri kurtarmaya çabalamaktadır. Vietnam'da, Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de milyonlarca insanı katledenler, utanmadan, Türkiye'ye insanlık dersi vermeye kalkışıyorlar! Ülkemizdeki Amerikancı basın yayın da efendileri adına pusuya yatmış; terörist PKK'nın kalkan olarak kullandığı veya sivil kıyafet giydirdiği bazı militanların ölmesi durumunda "Türkiye sivilleri katlediyor" (?!) yalanının propagandası için hazır bekliyor!
Türk Ordusu, dünyada örneği olmayan bir harekât yürütmekte; sivil halkı korumakta, teröriste bile merhametle davranmaktadır! Buna rağmen batıda, Türkiye aleyhinde alçakça kampanya yürütülmektedir!
Zeytindalı Harekâtı ve dış siyaset ile ilgili birkaç noktaya, bu vesileyle dikkati çekmek isteriz:
Birincisi, Afrin şehir merkezi, teröristler tarafından her türlü lojistik destek için kullanılıyor. Teröristlerin "karargâh", silah ve mühimmat depoları; merkezde direnmek için hazırladıkları tesisler, çoktan berhava edilmeliydi! Hiç vakit geçirilmeden, bu “karargâh”, silah depoları; elektrik, su ve diğer şebeke ve tesisler hemen vurulmalıdır! Teröristler için Afrin, çoktan yaşanmaz hale getirilmeliydi!
İkincisi, Türk askerinin merhameti, hain düşmana asla cesaret vermesin! Sur'da ve diğer yerlerde uygulanan "meskûn mahal operasyonu", Afrin'de esas alınamaz! Düşmanın yuvalandığı ev, bina, mesken, ânında yok edilsin! ABD'nin her türlü komplosuna hazırlıklı olunmalı; azami uyanıklık gösterilirken Türk Ordusunun düşmanı imha edici gücü tereddütsüz ortaya konmalıdır!
Üçüncüsü, Türkiyemize çok büyük zarar veren A. Davutoğlu’nun Suriye’de, Haçlının hizmetindeki siyasetinin sürmesine asla izin verilmesin. Kaldı ki, şartlar tamamen değişmiş; “müttefik” (?!) ABD, Ülkemize karşı tamamen düşmanca bir tutumla terörist PKK-PYD’yi ağır silahlarla donatarak her bakımdan Türkiye’yi hedef almaya başlamıştır! Bu durumda, Türkiye’ye düşmanlık eden ve saldıran ABD piyonu PKK-PYD ile Işid-Daeş dışındaki güçlerden Suriye yönetimi ile de gereken temas mutlaka kurulmalı; teröristler tam bir kıskaca alınarak imha edilmelidir.
Dördüncüsü, Türkiye her bakımda “savaş düzeni”ne geçmeli; ABD’nin çıkartabileceği bir iktisadi buhrana karşı gereken önlemler alınmalıdır.
Beşincisi, millî savunma sanayii alanında çok büyük atılım yapılmış; son harekâtta yerli silah ve araçlarımız, çok etkili bir şekilde de kullanılmıştır. Ancak füze savunma sistemindeki eksiklik, bir an ve önce giderilmelidir. Uçak, gemi, otomobil ve tank için yerli motor üretimi mutlaka gerçekleştirilmelidir. ABD’nin Rus uçağını düşürtme komplosu nedeniyle yavaşlayan nükleer santral yapımı daha da hızlandırılmalı; aynı zamanda, Ülkemizin nükleer bir güç haline gelmesi için ısrarlı olunmalıdır. Kardeş Pakistan ile iktisadi, siyasi, askerî, kültürel, her alanda ilişkiler kuvvetlendirilsin; Çin ile de daha önce ABD’nin baltalaması nedeniyle iptal edilen füze alımı tekrar gündeme getirilsin.
Altıncısı, Türkiye, daha önceki dönemde bloksuz ülkelerin, Üçüncü Dünya Ülkelerinin yürüttüğü barış, adalet, kalkınma ve işbirliği alanındaki uluslararası hareketin, günümüz şartlarında öncüsü durumundadır. ABD’nin Kudüs konusundaki işgali destekleyen tutumuna karşı, Birleşmiş Milletlerde de Türkiye etkili olmuş; Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinin geniş desteğini kazanmaya başlamıştır. Hatta AB ülkeleri bile Türkiye’yi desteklemişlerdir. Türkiye, hem Türk dünyası hem de İslam dünyasıyla ilişkilerini daha da güçlendirmelidir.
Yedincisi, basın yayınımızın gayrimillî kesimleri tarafından her fırsatta yapılan bozgunculuğa ve yıkıcı yayınlara karşı etkili önlemler alınmalıdır. Toplumumuzun her kesimi, başta Afrin Harekâtı olmak üzere, millî konularda tam bir kardeşlik, birlik ve dayanışma içinde hareket etmelidir. ABD piyonu insanlık düşmanı azılı ırkçı-feodal-faşist bölücü terörist PKK, tamamen tecrit edilmeli; muhalefet, asla onların yanına itilmemelidir.
Oğuz Akıncı, Edirne, 3 Mart 2018