Fwd: Buğday Çimi'nin Faydaları: Kanserle Mücadelede 'Laetril' Mucizesi

234 views
Skip to first unread message

Niyazi İrfan ÜNVER

unread,
Mar 7, 2014, 4:12:40 AM3/7/14
to Hasan ÜNVER, Emine Ünver, era...@itu.edu.tr, Sukran Oguz, Hande Unver, eskisehir-tabip-odasi-t...@googlegroups.com, Sedat Yurtseven, ismet ozelci, bekir...@hoitmail.com, ilhan...@hotmail.com, ahmet cevdet bener


---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden: BİOFENAC-EVOSTEN SUPRAX-RAGİ <suprax.r...@gmail.com>
Tarih: 6 Mart 2014 19:32
Konu: Fwd: Buğday Çimi'nin Faydaları: Kanserle Mücadelede 'Laetril' Mucizesi
Kime:




Buğday Çimi’nin Faydaları: Kanserle Mücadelede ‘Laetril’ Mucizesi

Buğday çimi, kanser gibi ölümcül hastalıkların tedavisinde ve önlenmesinde son derece etkili. Sıvı oksijenle dolu olan buğday çimi, acıbadem ve kayısı çekirdeği, doğanın en güçlü anti kanseri olan ‘laetril’ içeriyor. İşte buğday çiminin bilinmeyen faydaları…

Alternatif tedavi yöntemlerini kabul eden çoğu doktorun ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi yönünde. Pakistan’daki Hunzakut Prensliği’nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye’de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.

Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya’da içtikleri Buğday şırası geliyor.

 

Ö

demiş ile Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ’ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra da mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Dr. İlhami Güneral, buğday çiminin etkisini anlatıyor:

  • Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir. Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.
  • Taze olarak kullanılan buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunur.
  • Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
  • Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi, doğanın en güçlü anti kanseri olan ‘laetril’ içermektedir.

Buğday çimi suyu özellikle kilo sorunu olan ve diyet yapan kişilerin vücudundaki yağ yakışının hızlanmasına olanak sağlar.

Buğday şırası (Rejuvelac) nasıl hazırlanır?

Malzemeler

  • 1 küçük su bardağı buğday tohumu (~150 gr)
  • İçme suyu (2,5 lt)

Buğday çimi filizlendirme:

  • Çiğ, hiçbir işlem görmemiş- buğday tohumları iyice yıkadıktan sonra derin bir kapta bol içme suyunda ıslatılarak 24 saat bekletilir. Bu süre içinde 2-3 durulama yapılıp su değiştirilerek tohumlardaki besinlerin canlandırma işlemine yardımcı olunur.
  • 24 saat sonra buğday tohumları iyice yıkanır ve süzülerek süzgeçle beraber mutfakta bir kenara konur ve üzerine bir tülbent örtülür.
  • Ara sıra kontrol edilen buğday tohumları kurudukça sudan geçirirlerek süzülür ve yine bir kenara konur.
  • Bu işlem yaklaşık 2 gün boyunca buğday tohumları ince filizler vermeye ve filizler yaklaşık 1,5 cm boya erişinceye kadar sürdürülür.
Buğday şırası yapım süreci:
  • Filizler 1,5 cm boya eriştiğinde yıkanır ve büyük bir kavonoza konur.
  • Kavonoza 1,5 lt içme suyu ilave edilir ve ağzı bir tülbentle hava alabilecek şekilde örtülür.
  • İki gün sonra buğday şırası kullanıma hazırdır. Süzülerek bir şişeye alınır ve buzdolabında saklanır.
  • Her gün 250-500 ml içilebilir ve 3 gün içerisinde tüketilmesi önerilir.
  • Kavonozda kalan buğday filizlerinin üzerine bu defa 1 lt içme suyu ilave edilerek 2 gün süre bekletilerek 2′inci parti buğday şırası elde edilir.
  • 2′inci parti buğday şırası, içime hazır olunca süzülerek şişeye konur ve yine buzdolabında saklanır. Kavonozda kalan buğday filizleri de atılır veya bir bahçeniz varsa toprağı zenginleştirmesi için bahçeye gömülür.
B

uğday şırası (Rejuvelac) sade tüketilebileceği gibi biraz limon ve taze nane yaprağı ilave edilerek limonata şeklinde de tüketilebilir. Ancak sağladığı faydayı maksimize edebilmek için şeker kullanılması önerilmez. Rejuvelac’ınızı içerken doğanın sunduğu besinleri %100 canlı olarak içerdiğini ve bunların vücudunuzun canına can katacak tam şifa olduğunu hatırlayın. (Bulduğum bu en iyi tarif,  Mehmet Özderici’ye ait.)

Japon bilimci Dr. Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimleri ve amino asitleri bulmuş.

Buğday çimini evde üretebilir miyiz?

Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri…

Sözünü ettiğimiz ‘laetril’ buğday çiminden başka nelerde bulunur?

Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Dr. Nagivara)

 Anlaşılıyor ki, ‘laetril’ kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri… Elmanın çekirdeğini de yiyin! Türkiye’de en kolay laetril’e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok faydalıdır. Amerika’daki ilaç sanayinin maşaları bu ‘laetril’ adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika’da satılan ‘laetril’ bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD’ye sokulmaktadır. Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. ‘Kanserin Ölümü’ adlı kitabında Dr. Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.

Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?

Evet öyle. Türkiye’de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var… Pakistan’a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut’ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut’un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği…

Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?

Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel’in tüm beden tedavisi, bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.

Başarılı bir yöntem: Tüm Beden Tedavisi

Tüm beden tedavisi nedir?

Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu. Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu. Issel’in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisiydi. Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu. Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti. Eski Sovyetler’de, şimdiki Rusya’da bu yöntem halen kullanılıyor.

Dr. Ender Saraç, buğday çiminin faydaları olarak; bir bardak buğday çimi suyu içilmesi halinde bir kasa portakalda bulunan C vitaminini almış olursunuz diyor.

Buğday çimi suyu özellikle kilo sorunu olan ve diyet yapan kişilerin vücudundaki yağ yakışının hızlanmasına olanak sağlar. Buğday çiminin bu özelliği sayesinde zayıflamak için ne olduğunu bilmediğiniz hapları almaktan da kurtulmuş olursunuz. Buğday çimi suyu faydaları bununla da bitmiyor içerinde demir, A vitamini, E vitamini ve C vitamini gibi vücudunuzun ihtiyacı olan tüm vitaminleri tek bir bitkide bulabilirsiniz.

“Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda Annem bugday tanelerini,lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cmiken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı buğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Deva olsun diyorum.” (V. Karaca)

“Bir komşum ve meslektaşıma 30 yıl evvel doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı. Sağlıklı günler dileğiyle…” (Yılmaz Ergüvenç)

Sağlık Kaynağı Çim Suyu

Çim suyu, içerdiği vitamin, mineral, aminoasitler ve enzimler sayesinde vücudun bağışıklık sistemini koruyarak pek çok hastalığın iyileşmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca, bakteri üremesini engelleyerek arınmayı da sağlıyor.   

Çim, dünyada Kuzey Kutup Dairesinden dünyanın tümüne yayılan bir bitkidir. Arpa ise dünyada yüzyıllardır yıl boyu yetiştirilebilen Hordeum vulgare L adında bir tahıldır.  

Arpa çimi ise, (arpanın yeşil sapları ve yaprakları) dünyada insanoğlu için doğumdan ölüme kadar tek başına tam besin desteği olabilecek özelliğe sahip tek bitkidir.       

Kaynaklar:

* Dr. Serap Kırmızı, Uludağ Üniversitesi Biyoloji Departmanı

* Sağlık Kaynağı Çim Suyu, İndigo Dergisi

MaxGreen.co, Gözde Tarifler: Rejuvelac

 

 

 

 

Arpa çimi ve vitaminler

Arpa çiminde 5 adet B vitamini (B12 dahil) vardır. Ayrıca folik asit, pantotenik asit, B1, B2, B6, beta karoten, C ve E vitamini içerir. Son yapılan laboratuar tahlillerinde arpa çiminde 70'in üzerinde mineral bulunmuştur - bunlardan bazıları kalsiyum, demir, magnezyum ve fosfordur.

Vitaminler hayati önem taşıyor…

Vitaminler, vücudumuzun normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan organik maddelerdir. Kalori içermezler. Vücutta sentezlenmeleri az ya da hiç olmadığından dışarıdan beslenme yolu ile alınmaları gereklidir. Bu nedenle, vitamin eksikliği yaşamamak ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak için sağlıklı ve dengeli beslenmede vitaminlerin önemi büyüktür.

Arpa çimi ve amino asitler

Arpa çiminde ayrıca 18 amino asit bulunmaktadır. Amino asitler proteinin yapı taşlarıdır. Arpa çiminde bulunan proteinler polipeptid, ya da bir başka deyişle daha küçük proteinler, olduklarından “kanda emilimi daha hızlı ve doğrudan olur”. 

Aminoasitler (proteinler) vücudumuzun yapı taşlarıdır 

Protein, aminoasitlerin belirli türde, belirli sayıda ve belirli diziliş sırasında karakteristik düz zincirde birbirlerine kovalent bağlanmasıyla oluşmuş polipeptitlerdir. Aminoasitlerin polimerleridirler. Canlı hücrelerin ana Maddesini oluşturan, genellikle sülfür, Oksijen ve karbon öğeleri bulunan Aminoasit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal maddeye Protein denir.   

Proteinler hücrelerdeki bütün biyolojik olayların yapı taşıdırlar. Hücreler içerisinde gerçekleşen olaylar; yüz binlerce farklı proteinin kendilerine verilmiş olan vazifeleri yerine getirmeleri ile gerçekleşir. Bu nedenle hayati önem taşımakta olup gerekli miktarlarda alınması zorunludur.

Arpa çimi ve enzimler    

Arpa çimi yapraklarında da enzimler vardır. Çoğumuz pişirilmiş yemek yediğimizden gıdalardaki enzimleri besinlerden yok ederiz. Taze arpa çiminde binlerce aktif enzim bulunmaktadır. 

Enzimler, yaşam için gerekli olan temel maddelerdir 

Genlerin denetiminde üretilen, protein yapılı, özgül biyolojik katalizörlerdir. Canlı hücredeki bütün biyokimyasal reaksiyonlar, genetik kontrol altında hücre içinde sentez edilen “enzimlerin” kontrolü ve düzeni altında gerçekleşir. Enzimler, vücudumuzda pek çok görevi yerine getirilmesini, özellikle sinir ağları ile vücudumuzun hareket kabiliyetini sağlayan çok önemli biyokimyasal maddelerdir.   

Arpa çimi ve klorofil

Arpa çimi, içeriğinde klorofil de barındırmaktadır. Klorifil deodorant özelliği için incelenmiştir. Ayrıca hücre yenileme özelliği ve kırmızı kan hücrelerinin yenilenmesi açısından da incelenmiştir.  

Klorofil;

Antioksidan bir gıdadır.

Anti iltihap ve yaraları iyileştiren özelliklere sahiptir.

Dokuların oluşması ve tamirine yardımcı olur

Soluduğumuz havanın neden olduğu zararları nötralize etmeye yardımcı olur  (sigara içenler için iyi bir takviyedir.

Magnezyumu en etkin şekilde iletir ve kan için en çok ihtiyaç duyulan oksijeni hücrelere ve dokulara taşımasına yardımcı olur.

Kalsiyum ve diğer ağır minerallerin asimilasyonunda yararlı olduğu görülmüştür.

Kırmızı kan hücrelerinin oksijen teminini iyileştirmek gibi çok iyi bir potansiyele sahiptir.

Yapılan araştırmalarda klorofilin A, C ve E gibi diğer vitaminlerle, sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri nötralize ettiği görülmüştür. Serbest radikaller için kullanılabilecek antioksidan besinler arasında yer alır.

Arpa çiminin ayrıca içinde barındırdığı sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum sayesinde yüksek düzeyde alkali etkisi yaptığı bilinmektedir. 

Dr. Yoshihide Hagiwara

Dr. Yoshihide Hagiwara, arpa çimi araştırmaları sayesinde sağlığı doğal yollarla korumayı ve geliştirmeyi sağlayan bir ilaç yaratmıştır.  

Dünyaca ünlü bilim adamı, mucit ve girişimci Dr. Yoshihide Hagiwara, Japonya’da Kumamoto Üniversitesinden araştırmacı eczacı olarak mezun olmuş ve kariyerinin ilk yıllarında çok başarılı ilaçların yaratılışına imza atmıştır. 

Modern tıbbın kullandığı birçok kimyasal maddenin yarattığı pek çok sorun karşısında sağlığı doğal yollarla korumaya ve geliştirmeye hayatını adamaya karar veren Dr. Hagiwara, 200'ü aşkın bitki, meyve, sebze, ot ve baharat üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda "genç arpa çiminin doğada bulunan besin değeri en yüksek olan bitkilerden biri" olduğuna karar vermiş. 

Gerçek sağlık beslenmeden gelir ve besinler vücudumuz için en iyi ilaçtır.

Arpa çimindeki hassas besinleri ve enzimleri yakalayabilmek için çok özel bir sistem yaratan Dr. Yoshihide Hagiwara, bu sistem sayesinde Japonya'nın en saygın Bilim ve Teknoloji Ödülünü kazanmış. Bu sistem, bugün dünyada pek çok yerde kullanılan bu ilacın toz halinde olmasını ve besinlerinden hiç bir değer kaybetmemesini sağlıyor.  

Dr. Yoshihide Hagiwara, doğal yeşillerin insan beslenmesinden yavaş yavaş yok olması ve onun yerini besin değeri şüpheli olan gıdaların alması sağlığımız için çok ciddi bir tehtid olduğunu belirtmiş ve beslenmenin bedenin kendini koruması için en önemli faktörlerden biri olduğunu dile getirmiş. 

 




Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages