YENI ANAYASA: Demokrasi olacaksak, kanun degisiklikleri halkin teklif ve oylariyla kabul edilebilmeli

5 views
Skip to first unread message

gti...@aol.com

unread,
Jun 27, 2024, 11:20:52 PM (8 days ago) Jun 27
to Gunes Ecer
Demokrasi isek eger ne tur bir adalet sistemi istedigimizi soyliyebilmeliyiz. Hatta, sistemi degistirebilmeliyiz. Demokrasi, degisimdir ve degisimin nasil olabilecegini tarif eder; bu da halkin cogunlugunun oylari ile kararlarin alinmasi demek. Bu hakkimiz olmazsa demokrasi degiliz demektir. 

Bu, herkes icin gecerli: dini inanclara gore tarif edilmis bir adalet sistemi mi, yoksa dinden uzak, evrensel bir adalet sistemi mi isteriz?

Iyi bir soru, ama "Evrensel" dusunce diye bir sey yok. Herkesin fikri baska. Kulturu baska. Ayrica, neredeyse butun yasam kurallari dinlerden cikmistir. Dini bu islere sokmama luksun yok; cunku, din bir dusuncedir, ve herkes kendi kararlarini dusuncelerine gore verir. 

Ben seriat gelsin istemem diyemem; cunku seriat kanunlarindan sadece bir tanesini biliyorum, o da gayet dusunceli bir kanun.; ama, bireysel ozgurluklerin on plana ciktigi bir dunyada seriatla idare edilen ulkelerin ne adalet sistemleri, ne de sivil yasam anlayislari modern dunyada kabul edilebilecek gibi gorunmuyor.

Duzeltilip kabul edilebilir bir hale getirilebilir mi? Neden olmasin? Hersey demokratik prosess icinde yapilirsa, cogunluk kabul ederse olabilmeli. 

Despotik "onu yapamazsin, bunu yapamazsin" kanunlari demokratik olamaz. Bu kanunlar kaldirilirsa buz gibi de olur, ve ortaya gayet adil kanunlar cikabilir. 

Bu konuda anayasaya da guvenilmez. Cunku demokratik seyler soylemiyor. 

Din istismarindan bahsediyor mesela...hmmm! Kime gore? 
Din bir dusunce olduguna gore, dusuncenin demokrasilerde "istismar" diye konu edilmemesi haksizliktir. Dini esaslar neden cogunluk isterse kabul edilemezmis? 

Dusunce sistemimizde, dinin referans olarak alinmasi yasaklanamaz ki. Cunku, dusunce yasaklanamaz. Ayrica, kanunlarin cogu cesitli dinlerden cikmislardir. 

Ya da, Ataturk dayatmalarini Anayasa'mizdan kaldiralim mi, kaldirmayalim mi? Sorusu ele alinabilir.

Bunlar, muthis gerici ve aptalca kanunlar; cunku bir diktatorlukten kalmis, cogunlugun kabulune sunulmamis, sadece dayatilmis, insan haklarini cigneyen kanunlar. Insanlarin sapkasi ile, kiyafetleri ile, dini dernekleriyle ugrasmak aptallik degilse, cok daha kotu kelimelerle ancak tasvir edilebilir seyler; ozgurluk tanimayan, deli gomlekleridir, mesela.

 Simdiki Anayasa ise bu ve benzer sebepler yuzunden celiskilidir.

Dusunce ve ifade ozgurlugu var diyor, ama MKemal'i dogru durust elestirirsen hakarete benziyor ve 12 yila kadar kodese gidebiliyorsun. O, milletin ustunde, dokunulmaz kilinmis. Demokrasinin anti-tezi bir anlayis ortaya cikiyor burada. Bir kisi mi, bir millet mi onemli?

O'nun cikardigi anayasaya koymus oldugu deli gomleklerine dokunamiyorsun. Incelediginde, oyle kotu seyler yaptigi ortaya cikabiliyor ki, hakaret gibi hepsi. 

Boyle ozgurluk, ifade ozgurlugu, dusunce ozgurlugu olmaz. Adeta, millet kotuluklere mecbur birakiliyor. Bir kisi icin butun bir adalet sistemini septik tankina atamaz bir millet. 

Boyle bir sistemin tek bir sonucu olabilir, halkina baski ile cag disi dusuncelerini zorla dayatmak.

 O'ndan kalinti gerici kanunlar hala Anayasa'da duruyor ve demokrasimize golge dusuruyor.
Lakin, dayatilmazsa da hic birisini halk isteyerek benimseyemez. 

Hangisinden vaz gececeksin? Hayatta olmayan kanli bir donemin diktatorunun anisindan mi, koskoca bir millerin haklarindan mi?

Yakin tarihimiz ise neredeyse tamamen yalandan ibaret, yenisini ozgurce yazamiyor kimse. Tarihciler gercekleri yazinca hapse atiliyor. Turkiye, Musluman annaneden cikan kanunlarla yonetilse, simdiki darbe ureten, apartheid baskisi ureten Kemalist kanunlardan belki daha iyidir. 

Ama, bin sene onceki anlayis ile simdiki modern dunya ayni anda bir arada yasanamaz. 

Dolayisiyle, zaman akisinda kanunlar duzeltilir, yeniden yazilir. Iste, burada, demokrasi isen bu degisiklere halkin karar vermesini istemelisin ki, eline guc gecirmis her manyak cikip kendi aptalliklarini halka dayatarak yasatamasin. 

Halk, her secimde sandiga gittiginde hangi kanunlara degisiklikler getirilmek isteniyorsa, bunlari oylayarak kabul veya red etme hakkina sahip olabilmeli. Bu yaklasim Amerika'da gayet iyi isliyor.

 Bir degisikligin oylanabilmesi icin belli bir sayida halkin 'oylansin' demesi, imza listeleri hazirlanmasi ve secim sandiklarina oylarin atilmasi lazim.

 Devlet ve anayasa sadece temel hak ve ozgurlukleri korumali.

Maalesef, bizdeki anlayisin tam tersi bir dusunce bu. Bizde insani haklarin korunmasi yerine ne ederiz de etrafindan gecer bu haklari cigneriz arayislari hakim. 

Kucuk hesaplar pesinde, Anayasa, hayatta olmayan birini, mesela MKemal'i, koruyamamali. Eger aksini dusunuyorsa politikacilar, neden korunmali sorusu acikca ve korkusuzca tartisilabilmeli.

Hele hele, Anayasa ve kanunlar Kemalistlerin dayatmalari ile kabul edilmisse.

 Ikincisi de, butun kanunlar herkes icin olmali, sadece Muslumanlara, ya da baska bir dine ya da etnik gruba karsi kanunlar olmamali. Oldugunda bu, ayirimdir ve Apartheid kanunlari olarak insanliga karsi suc teskil eder Birlesmis Milletler'e gore. Anayasa 174. maddede bunlarin sekiz tanesi duruyor. 

Halk, kanunlarimizda degisiklikleri oylayarak kabul veya red edebilmeli. Bu devirde, Anayasa degisikligi yapilacaksa, bu husus en onemli bir demokratik degisiklik olabilir; halkin bu proseste mutlaka olmasi gerek. 

Lakin, kanunlarimiz halka kanun yazma hakki tanimiyor; cunku hala arkaik-anti-demokratik Kemalist kafa yapisi hakim ulkede. Bu hak, Amerika'da mevcut ve periodik olarak kanunlari halk degistirebiliyor. Degistrilmeden once de istenen degisiklik ve nedenleri halk onunde serbestce tartisiliyor.

Gunes Ecer

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages