BÜYÜK ZAFER AMAÇLARIMIZIN NERESİNDEYİZ?

4 views
Skip to first unread message

Abdullah Gurgun

unread,
Aug 31, 2025, 7:30:06 AM (6 days ago) Aug 31
to erzincan-kemal...@googlegroups.com

BÜYÜK ZAFER AMAÇLARIMIZIN NERESİNDEYİZ?
ABDULLAH GÜRGÜN
(
gur...@hotmail.com )

Büyük Zafer’in üç büyük amacı vardır: Ulusal egemenlik, Çağdaşlaşma, Ekonomik bağımsızlık…

                       Cumhurbaşkanı Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk (1)

Başkumandan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’den başlattığı Büyük Taarruz’un ve 30 Ağustos Zaferi’nin amacı her alanda tam bağımsızlığımızı kazanmaktı.

Zaferin 103. Yıldönümünü kutluyoruz. Amaca ulaştık mı?

Kurmaylar beyindir. İstihbarat, analiz, işbirliği, eşgüdüm, planlama, danışmanlık ve yönetim alanlarında eğitim görürler ve uzmanlaşırlar. Mustafa Kemal müthiş bir kurmay subaydı. 27 Ekim 1922’de Bursa’da öğretmenlere yaptığı bir konuşmada, 30 Ağustos Zaferi’ndeki en önemli etkenin “orduların sevk ve idaresinde ilim ve fen ilkelerini rehber kabul etmek olduğunun altını çizmişti.

Dört yıllık bir zaman içinde istihbarat bilgileri, koşullar en ince ayrıntılarına dek incelenmiş, millet, meclis ve ordu iyi hazırlanarak  iç cephe sağlamlaştırılmıştır. Şeytanın bile aklına gelmeyecek planlar yapılmış, kuvvetler arası tüm eşgüdüm ve işbirliği belirlenmiş, etkin bir taarruz gerçekleştirilerek zafer kazanılmıştır.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruz hazırlıklarını tam bir gizlilik içinde yürüttü. 23 Temmuz 1922 akşamı Ankara’dan Akşehir’deki Batı Cephesi Karargâhı’na gitti. 28 Temmuz 1922’de Akşehir’de bir futbol maçı düzenlendi ve bu maça ordu ve bazı kolordu komutanlarını da  çağırdı. Aslında maç seyretmemişler komutanlarla taarruzun ayrıntılarını konuşmuşlardı. 2. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa’nın planı tehlikeli görüp karşı çıkması karşısında her duruma yönelik planların yapılıp ve gerekli önlemlerin alındığını belirterek  tüm sorumluluğu üzerine aldı.

Kurmaylık bilgilerini sonuna dek kullanmıştı. Zafere inancı tamdı. Başarmaya kararlıydı.  

Eskişehir-Afyon hattındaki Yunan ordusu yaklaşık 225 bin insan, yaklaşık 420 top, 50 uçağa sahipken;  Türk ordusu, yaklaşık 208 bin insan, 320 top ve 10 uçağa sahipti. 

Düşman karşısında kuvvet üstünlüğüne sahip olmayan Mustafa Kemal Paşa, düşmanın en stratejik kanadına Afyonkarahisar’ın güneyinden tüm gücüyle saldıracaktı. Yunan komutanlar bunu hiç beklemiyordu. Türk 1. Ordusunun 40 km’lik genişlikteki taarruz bölgesine 10 gün içinde, gece yürüyüşleriyle tam bir gizlilik ve sessizlik içinde yaklaşık 100 bin asker yığıldı ve Türk ordusu Yunan ordusuna karşı üstünlüğü ele geçirdi. 26 Ağustos 1922, sabah 05.30’da Kocatepe’de BÜYÜK TAARRUZ başlatıldı ve beş gün içinde başarıya ulaştı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Başkumandan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta şöyle diyor:

26/27 Ağustos günlerinde, iki gün içinde Afyonkarahisar’ın güneyinde 50 km ve doğusunda 20-30 km uzunluğundaki güçlendirilmiş düşman cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun büyük kuvvetlerini 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde imha ettik. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonunda (Buna Başkomutan Savaşı unvanı verilmiştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak ettik. Düşman ordusunun başkomutanlığını yapan General Trikopis de tutsaklar arasındaydı. Demek, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu.” 

Bu zaferi başkumandanın Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileriemri izledi. Türk orduları İzmir’e doğru kaçan Yunan ordularını kovalamaya başladı. 9 Eylül’de düşman İzmir’de denize döküldü, 18 Eylül’de Anadolu tümden temizlendi.

Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra şöyle demişti: ,

Hiçbir zafer gaye değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gayeyi elde etmek için gereken en belli başlı vasıtadır. Gaye, fikirdir; zafer, bir fikrin istihsaline hizmeti nispetinde kıymet ifade eder. (…) Her büyük meydan muharebesinden, her Büyük Zafer’in kazanılmasından sonra yeni bir âlem doğmalıdır, doğar, yoksa başlı başına zafer boşa gitmiş bir gayret olur.

Büyük Atatürk, 30 Ağustos 1924’te Dumlupınar’da, Meçhul Asker Anıtı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada da, Büyük Zafer’in üç büyük amaca hizmet ettiğini açıklamıştı: Ulusal egemenlik, Çağdaşlaşma, Ekonomik bağımsızlık…

Bugün bu amaçların neresindeyiz?,

26 Ağustos Büyük Taarruz’un yıldönümü ve 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun…
……
Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi
Okşayarak gülümseyen bıyığını seyrediyordu Kocatepe’den
Dünyanın en yıldızlı karanlığını.
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
Şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Güzel ve rahat günlere inanıyordu
Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
Birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: ‘üç’ dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu.
Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon ovasına atlıyacaktı.”

https://www.youtube.com/watch?v=JH7mCC5wge0

 

Not: Yılmaz Özdil’in “26 Ağustos’tan utanır insan...” başlıklı yazısını okumanızı öneririm.

( https://www.sozcu.com.tr/26-agustos-tan-utanir-insan-p216558 )

 

(1)  30 Ağustos 1924’te Dumlupınar’da, Meçhul Asker Anıtı’nın temel atma töreninde yaptığı konuşma)

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages