Fw: TÜRKİYE'DE ETNİK İHANET!

8 views
Skip to first unread message

Özcan PEHLİVANOĞLU

unread,
6:37 AM (17 hours ago) 6:37 AM
to

Satır içi görüntü


TÜRKİYE'DE ETNİK İHANET!

 

Yazdığım yazılarda, Atatürk’ün Bursa Nutku’ndan yola çıkarak memleketin içinde bulunduğu duruma ve gençlerin görevine dair yorumlar ile İstiklal Savaşı’nda, Türk Milletinin davranışlarını ve sonuçlarını ve de bugün verilmesi gerektiğine inandığım “demokrasi yoluyla varolma savaşı”nın bunu örnek alması gerektiğini, anlatıyorum.

 

Bir kere daha kanaatimce verilmesi gerektiğine inandığım “demokrasi savaşı”nın ya da Türk Milleti bakımından verilmesi gereken var olma mücadelesinin önündeki en büyük sorun, yüzyıllardır varlığı tartışmasız bir gerçek olan “etnik ihanet”tir.

 

Peşinen söyleyeyim, bu yazıya ve başlığına ilham olan rahmetli Necdet Sevinç ağabeyin “İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet” adlı kitabıdır. Necdet Sevinç, iyi ki; bu kitabı yazmıştır da o dönem yaşananlar içinde, etnik ihaneti bütün tarafları ile bugün bir kez daha görebiliyoruz.

 

Dikkat ederseniz, Türk adını Türkiye’den ve Türk’ün yaşadığı her toprak parçasından silme planı vardır. Türkiye’ye hakim olan kara zihniyet, bu nedenle “Türk” adını kullanmaz ve her şeye “millet” der, “Türkiyelilik” kavramını teşvik eder, bölücülerle uzlaşma arar ve 36 etnik parçayı dilinden düşürmez. Onlarca yıldır süren bir şeydir bu! Yani günümüze has değildir.

 

“Yeni Anayasa” dayatmalarının altında yatan, mevcut anayasadan “Türk” tanımlarının çıkarılmasıdır. Bu birçok hedefin yanında, asıl hedeftir. Böylece benim defaatle belirttiğim gibi, Türkiye’de Türk hükümranlığına hukuken son verilmesi amaçlanmıştır. Sadece Türkiye’demi dersiniz? Irak ve Suriye'de Türkmenlerin, Kıbrıs’takilerin, Yunanistan ve Bulgaristan’daki Türklerin durumuna bakıp bunun bütün Türk coğrafyasında geçerli olduğunu net olarak söyleyebilirsiniz...

 

Kara zihniyetin, bütün yöntemleri deneyerek başta dini, ekonomik ve siyasi olmak üzere her türlü baskı unsurunu kullanarak ülkede hakimiyet kurması, sahip oldukları zihniyetin Türk’e düşman küresel güçlerce kesişmesi sebebiyledir.

 

Mikro etnikçilerin, Osmanlı’dan günümüze kadar ihanetleri çok açıktır. Ve bu mikro etnikçiler kendileri için en uygun zemini günümüzde bir kez daha bulmuşlardır.

 

Bu dönem, bölücü terörün arkasındaki yapının kazandığı mesafeler onların da iştahını kabartmış ve kendi hesaplarını da, niyetlerini açık etmeden, pkk’nın elde edeceği kazanımlar üzerinden yürütmeye başlamışlardır. Yani pkk, bir takım haklar elde eder ve kendini hukuki zeminde meşrulaştırırsa, onlarda benzer haklar talep edebiliriz düşüncesindedirler.

 

Burada karşımıza bir etnik ihanet kardeşliği çıkmaktadır!

 

Bu nedenle mikro etnikçiliği ortaya çıkaranların ülkeyi getirdiği uçuruma aldırmaksızın, o küçük akılları ile bir partinin eteğine sarılarak, günümüzdeki gelişmeleri çok çalışarak ve destekleyerek ayakta tutmuşlardır.

 

Kara zihniyetin iktidarında, devlet zayıflamış olduğundan, müslüman ve gayri müslim mikro etnik ırkçılar, aynen İstiklal Harbi’nde olduğu gibi hortlayarak ortaya çıkmıştır.

 

Türk Milletince ve özellikle Türkler tarafından verilecek olan “Demokrasi Yoluyla Var Olma Savaşı”nda, kara zihniyetin etrafını bir zırh gibi örerek, onu korumaya alan bu mikro etnik ırkçılar ve onların çalışmaları, önemle göz önünde bulundurulmalıdır.

 

Dikkat edin, bunlar Suret-i Hak’tan yana gözükürler. Türk’üm, Müslümanım adım Ahmet, Mehmet derler. Yetmez ise dedesinin Çanakkale’de, babasının İstiklal Harbi’nde şehitliğini anlatırlar. Türk bayrağını da ellerinden düşürmezler. Bunlar yetmezse Hac hatıraları da dinleyebilirsiniz. Size devlet kasasından yardım bağlatabilir hatta cebinden çıkartıp borç bile verebilir. Dediğim gibi, bunlar Türk’ü yanıltmak ve Türk düşmanlığını politika haline getirmiş olan kara zihniyetin etrafında geçilmez bir duvar örme çabasındadırlar ve çok da başarılıdırlar.

 

Türk Milletinin vereceği “Varolma Savaşı”nda karşısında bulacağı ve mücadele edeceği en büyük kitle budur. Bunlar her yere sızmıştır!

 

Küresel güçlerin ve onun ülkemizdeki taşeronu kara zihniyetin, Türklüğe karşı takındıkları tavrı anlamak için rahmetli Necdet Sevinç’in kitabından iki örnek verelim.

 

... İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiser Vekili Tom Hohler, İngiliz Dışişleri Bakanlığı Doğu Masası Şefi George Kidston’a bir mektup yazdı. Mevcut şartlardan faydalanılarak İstanbul’un işgal edilmesi lazım geldiğinden söz edilen mektupta şöyle deniyordu:

 

“... Burasının Türkler tarafından yönetilmesine son vermek için şimdiki şartlardan yararlanılmazsa çok yazık olacak. Bu şehri herhangi bir yönetim altında görmeye hazırım. Yeter ki, bu yönetim, Türk yönetimi olmasın.”

 

Aslında müttefikler, Amerikan Başkanı Wilson’un isteği üzerine 10 Ocak 1917’de Türkiye’nin ortadan kaldırılmasını savaş sebebi olarak açıklamışlardı. Şöyle diyorlardı:

 

“... Uygar dünya bilmektedir ki, müttefiklerin savaş amaçları her şeyden önce ve zorunlu olarak Türkler’in kanlı istibdadına düşmüş halkların kurtarılması ve Avrupa uygarlığına kesinlikle yabancı olan Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa dışına atılmasıdır.”

 

Bu politika İstanbul’un fethinden itibaren Avrupalılar’ın takip ettikleri politika idi.

 

Bu politikanın günümüzdeki takipçilerini şimdi anlıyorsunuz değil mi? Bugün neler yapılmak istendiğini düne bakarak daha iyi görebiliyorsunuz değl mi? Onun için önümüzdeki günler Türk Milleti için çok çetin geçecektir.

 

Bu “Demokrasi Yoluyla Varolma Savaşı”na hazırlanırken ve savaşılırken “mikro etnik ırkçılar”ı göz ardı etmeyin ve hesabınızı da ona göre yapın. Çünkü sorun bebek katili bölücü Öcalan ve avanelerinden ibaret değildir.

 

Etnik ihanetin merkezi haline gelmiş olan merkezlerde ifade edilen “Yeni Paradigma” tanımının da, Türk Milleti için neler ifade ettiğini bir düşünün. Bu ifade Türk'ün hükümranlığını kaybettiği yeni bir devlet demektir. Devletinizi kaybedince her şeyinizi kaybedersiniz. Yüz küsur yıl önce de bunu yapmaya çalışıyorlardı bugün de öyle!

 

Birde Necdet Sevinç’in “İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet” kitabını hala okumadı iseniz, mutlaka bulup okuyun...

 

Özcan PEHLİVANOĞLU

05 Eylül 2025 / İzmir


TÜRKİYE'DE ETNİK İHANET!.docx
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages