Gemileri Durdururuz..!

[Andac Ozikiz]

hai..!

son bir aydır yazmak istediğim ama çeşitli bahanelerle ertelediğim bir konuydu bu..

geçtiğimiz haftalarda bizim proje için teklif veren büyük bir jeneratör firmasının Türkiye mümessili ile istasyonları gezdim.. onlara kuracakları sistemin altyapı merkezlerinin yerleşeceği arazileri gösterdik..

dönüş yolunda arabalı vapurla karşıya geçerken Harem limanında demirli gemilere takıldı gözüm.. 2 büyük tanker.. bir tane de büyük yolcu gemisi de Sarayburnu'nda demirliydi.. bu 3 geminin de üstünde Türk ve Filistin bayrakları aslı idi.. hayırdır bu ne falan diye düşünürken yanımdaki firma sahibi kişi girdi söze..

meğer bunlar İsrail ambargosu altındaki Gazze şeridine gönderilen insani yardım malzemeleri imiş.. ve IHH yetkilileri gelip kendisinden de 5 adet büyük jeneratör sistemi satın almışlar..

herhalde indirim yapmışsınızdır dedim gülümseyerek.. oldukça düşük bir fiyata verdik diye karşılık verdi o da tebessümle..

ofise döndüğümde nedir bu olay diye bir bakındım internete.. hakikaten büyük iş.. çok ciddi bir uluslar arası organizasyon.. bizim bu 2 tanker ve 1 yolcu gemisiden oluşan filo Akdenizde diğer ülkelerden gelenlerle buluşacakmış.. ve amaçları da herkesin kanıksadığı, kabullendiği bu ambargonun yıkılması.. işte tam da burası çok önemli geldi bana.. herkesin kabullenmesi.. ve şahsen ben dahil kimsenin bir şey yapmaması.. "normal" olması bu anormalliğin..

yine de bu umut dolu hareket, bir anlık heyecanın ürünü olan kısa süreli bir parlama değil.. iyi organize olmuş bir ulusalar arası girişim.. çok büyük paralar harcamış ve bu yolculuğa çıkmışlar..

limanda o gemileri gördüğüm an bile içim sızladı derinden.. "ah o gemide ben de olsaydım" diye.. melankolik bir kendini tatminden öteye gitmedi tabii bu serzenişim.. birileri gerçekten bu işi yaparken ben yalnızca izleyip oturduğum yerden alkış tutuyordum çünkü..

velhasılı kelam.. çok önemli bir girişim ve neticeleri pek çok şeyi değiştirebilir..

diğer yandan, İsrail tarafından beklenen açıklama bu gün gelmiş.. "gemileri durdururuz" buyurmuş hazret.. ambargoyu tek elden kontrol edecekler ya.. o yüzden tüm filoyu kendi limanlarına çekip "uygun" malzemeleri kara yolu ile gönderebileceklerini söylemişler.. sağolsunlar..

bakalım.. izleyelim neler olacak..


selam, sevgi ve tüm iyi şeyler..

--
Andac Ozikiz
aurë entuluva!
http://groups.google.com/group/doktorasizlar

[Andac Ozikiz]

şu sitede filoların karşılaştırılması yapılmış..

oldukça ilginç bir görüntü..


selamlar..

andac..

[Serkan Holat]

bu da İHH'nin websitesi, yanda canlı yayın kısmı var, takip etmek lazım;

http://www.ihh.org.tr/gazze-icin-neler-yapiyoruz/tr/

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Andac Ozikiz]

dün gece yatmadan evvel baktım.. bir haber yoktu..

ve sonra bu sabah...

bir tepki bekliyordum.. itme kakma, zorla bir toplama merkezine götürme vs..

ama ne yalan söyleyeyim, bu kadarını hayal bile etmemiştim.. sözün bittiği nokta dedikleri noktadayız sanırım..

İsrail yardım gemilerini vurdu

Gazze'ye giden yardım gemilerine İsrail askerleri helikopterlerden indi ve ateş açtı, saldırıdan sonra gemilerle irtibat koptu. Operasyonda 2 kişi öldü, 30 yaralı var ancak İsrail televizyonları en az 10 kişinin öldüğünü duyurdu.

ntvmsnbc

Güncelleme: 07:54 TSİ 31 Mayıs. 2010 Pazartesi

İSTANBUL - Yardım gemileri dün Kıbrıs açıklarından yola çıktıklarında Gazze'de heyecanlı bekleyiş vardı. Gazze limanı Türk bayraklarıyla süslenmişti, teknelere İsrail tarafından öldürülen Filistinlilerin resminin bulunduğu balonlar da asılmıştı. Filistinliler yardım taşıyan filoyu dört gözle bekliyordu, bando bile son hazırlıklarını yapmıştı.

Ancak beklenen olmadı. İsrail gemileri yol boyunca sürekli taciz etti, daha önce gemilere el koyarak içindekileri gözaltına alacağını açıklamıştı fakat İsrail kimsenin beklemediğini yaptı. Gece saat 04.30'da İsrail ordusu yardım filosuna operasyon düzenledi.

İsrail sularına 70 mil açıkta gerçekleşen saldırıda askerler helikopterlerden gemilere indirme yaptı ve silah kullandı.

Televizyonlara yansıyan görüntülerde bir helikopterden bazı askerlerin ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç taraflarına geçtiği görüldü.

Askerler gerçek mermilerle ateş açtı, 2 kişi yaşamını, 30 kişi yaralandı. İsrail televizyonları ise operasyonda en az 10 kişinin öldüğünü duyurdu.

GEMİLERLE İRTİBAT KESİLDİ
Daha önce insani yardım filosundaki gemilerden sadece ''Mavi Marmara'' gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor.

İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİNE ÇAĞRILDI
Gelişmeler üzerine Ankara'da da hareketli saatler yaşandı. İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabi Levi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Levi'ye, Türkiye'nin tepkisinin en sert şekilde ileticeği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, gelişmelerle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a bilgi veriyor.

Dışişleri Bakanlığının, kısa bir süre içinde olayla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

[Fatih Söylemez]

Sabahtan beri takip etmeye çalışıyorum ancak biraz geç başladım takibe
o yüzden çok detaylı bilemiyorum.

Birisi özetleyebilir mi lütfen, İsrail, Türk Bayrağı taşıyan silahsız
bir gemiye uluslararası sularda helikopterle asker mi çıkardı? Karşı
çıkılınca da ateş açarak onlarca kişiyi öldürüp yaraladı mı?

Eğer durum buysa Türkiye "şiddetle kınayacak" mı? Eğer askeri bir
müdahale olursa 3. dünya savaşı çıkmaz mı?

Eğer durum bu değilse de İsrail kendi karasularındaki bir gemiye asker
çıkardıysa durum ne olacak?

Konuyu bilen bir arkadaş bilgilendirebilirse bizi sevinirim.

2010/5/31 Andac Ozikiz <andac....@gmail.com>:

> --
> Doktorasızlar
> http://www.doktorasizlar.com

--
Fatih Söylemez
aka aphelion

[deja vu]

Durum şudur ki; israil uluslararası kuralları yine pervasızca çiğneyerek devlet olma vasfını yitirmektedir.

Yardım için Filistin'e giden 50ye yakın ülkenin gemilerine uluslararası sularda silahlı durdurma operasyonu düzenlenmiştir, ne hikmetse gemiyi basan israil askeri fakat israil askerine linç girişiminde bulunulduğu iddia edilerek haklı çıkmaya çalışıyorlar. Bilinen ölü sayısı 2 fakat İsrail basınında ölü sayısının 16 olduğu en son bildirilmiş ve daha sonra ölü sayısının yayınlanmasına yasak getirilmiştir. İsrail bölgede şu an elektronik karartma uyguluyormuş ve hiçkimseden hiçbir şeyden bir haber alamıyoruz şu etapta....!

İsrail ordu sözcüsünün dediğine göre de; gemiye" tacizde" bulunan israil komandolarından birinin silahını ele geçiren bir yolcu ateş açınca çatışma başlamış... Ölenlerin 9 unun Türk olduğu yönünde de bir duyum var.

31 Mayıs 2010 10:33 tarihinde Fatih Söylemez <fatihs...@gmail.com> yazdı:

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Andac Ozikiz]

sabahtan beri sahadayım.. ancak gelebildim.. mazur görün..

gemiye askerlerin çıktığı bölgenin, İsrail karasuları ile ilgisi yok.. aynen sevgili Söylemez'in sorularında bahsettiği gibi;

İsrail, Türk Bayrağı taşıyan silahsız
bir gemiye uluslararası sularda helikopterle asker mi çıkardı? Karşı
çıkılınca da ateş açarak onlarca kişiyi öldürüp yaraladı mı?

aynen böyle olmuş..

görüntülerde, insanlar inen askerlere sopalarla saldırıyorlar ilk etapta.. zaten gerzek herifler de hiçbir koruma, gizlenme taktiği uygulamaksızın labadanak üst güverteye iniyorlar iplerle..

hayır, ne sanıyorlardı ki..? "buyurun hoşgeldiniz" mi diyeceklerdi..? niyet belli zaten.. yapabilirlerse atacaklar o askerleri gemiden.. ve devam edecekler yollarına.

ama burada bir "küçük" ayrıntı var.. o askerlerde makinalı tüfekler ve bombalar var.. "saldırgan"larda ise en fazla çubuk veya bazı haberlerde iddia edildiği gibi bıçak.. karşılaştırınca biraz dengesiz bir müsabaka gibi..

bu "küçük" ayrıntı dikkatlerden kaçıyor mu ne..?

sen bir devlet olarak, kontrol edemeyeceğin gücü nasıl kullanırsın ? bu işlerin metodları, yöntemleri vardır.. eğer bu şekilde uygulanırsa her toplumsal olayda polis yüzlerce kişiyi öldürür..  böyle bi saçmalık yok.. kontrol edemeyeceksen, saçmalayacaksan, kendini korumak için silahsız insanlara makinalı tüfekle ateş etmek zorunda kalacaksan ne işin var orada..?

o gemiyi dışarıdan böyle bir müdehale yapmaksızın durdurmanın 10 tane farklı metodunu sayarım size.. biraz düşünürsem 10 tane de kendim icat ederim.. çok değil bikaç saat içinde..

ama emin olun aklıma gelecek olan son yöntem, sivil itaatsizlik girişimi içindeki insanların arasına 8-10 tane ful silahlı asker indirmek olurdu..

ellerim titriyor şu an sinirden..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu olay karşısında "ikili ilişkilerimiz bozulabilir" yok efendim "şiddetle kınıyoruz" gibisinden basiretsiz ilk açıklamaları da bu titremenin artmasından başka bir işe yaramıyor..

sen resmi olarak görevlendirmemiş olsan dahi, senin bayrağını taşıyan bir gemiye, hem de hiçbir saldırı amacı gütmeyen silahsız bir gemiye başka bir devlet saldıracak.. Türk vatandaşlarını öldürecek.. ve sen "kınayacaksın"......

ne diyeyim..

ha, ne yapsalardı..?

gidip savaş mı çıkaralım..? belki evet, belki de hayır.. ama ne olursa olsun biraz dik durabilmeliyiz.. savaş istemeyen ve devlet olarak mottosu "yurtta barış, dünyadan barış" olan bir ülke olsak da kimseden korkumuz yok, böyle bir hadiseye tahammül etmeyiz i hissettirmeliydik..

[Fatih Söylemez]

sen bir devlet olarak, kontrol edemeyeceğin gücü nasıl kullanırsın ? bu işlerin metodları, yöntemleri vardır.. eğer bu şekilde uygulanırsa her toplumsal olayda polis yüzlerce kişiyi öldürür..  böyle bi saçmalık yok.. kontrol edemeyeceksen, saçmalayacaksan, kendini korumak için silahsız insanlara makinalı tüfekle ateş etmek zorunda kalacaksan ne işin var orada..? 

Filistin'de yaptıkları bundan farklı mı?



2010/5/31 Andac Ozikiz <andac....@gmail.com>:

[deja vu]

http://english.aljazeera.net/news/middleeast/2010/05/201053133047995359.html

31 Mayıs 2010 15:08 tarihinde Fatih Söylemez <fatihs...@gmail.com> yazdı:

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Andac Ozikiz]

lafa bak:

Avital Leibovich, an Israeli military spokeswoman, confirmed that the attack took place in international waters, saying: "This happened in waters outside of Israeli territory, but we have the right to defend ourselves."

işte buna sevgili Amerikalıların çok sevdiği "önleyici taarruz" diyorlar..
ve bunu çok ciddi biçimde kendilerine hak olarak görebiliyorlar..
buna göre sınırların tümü ortadan kalkıyor.. bir devlet kendine tehdit olarak gördüğü herhangi bir hedefi kendi sınırlarının dışında bile olsa vurabiliyor.. e, nerede kaldı uluslararası hukuk vs demeyin.. çünkü öyle bir şey yok ne yazık ki.. ben senden korkayım yeter.. tehditsin artık.. bitti..

beni en çok etkileyen ise İsrail'li yetkililerin görevlilerin kendilerine güveni.. rahatlığa bak yahu.. ne olmuş yani uluslararası sulardaysa.. savunurlar tabi kendilerini..

gelip beni bile indirebilir burada.. bir tehdit olmaya başlıyorum çünkü yavaş yavaş.. Mavi Marmara yolcu gemisi kadar değil henüz..

ama yılanın başını küçükken ezmek lazım değil mi azizim..

[Andac Ozikiz]

http://www.mfa.gov.tr/no_-115_-31-mayis-2010_--gazze_ye-insani-yardim-filosuna-israil-savunma-kuvvetleri-tarafindan-guc-kullanilmasi-hk_.tr.mfa

[Andac Ozikiz]

haberler çok iyi değil.. savaş çığırtkanları, kana kan isteyenler meydanları her iki cephede de doldururken hala net bilgiler gelmiyor tutsaklarla ilgili.. yaralı T.C. vatandaşlarının isimlerini vermişler.. en büyük bilgi bu an itibarı ile.. ama tutsakların akıbeti ne olacak, kimler öldürüldü'ye dair bir net bilgi yok hala..

İsrail devletinin argümanı ise iyice zıvanadan çıkartıcı.. gemilerde silah taşıyorlardı, bize saldırdılar hepimizi linç edeceklerdi, askerlerimiz nefsi müdafaa etmiştir gibisinden tansiyon yükseltici bir savunmaları var.. Türkiye gümrüklerinden xray ile taranarak çıkışı verilmiş bu gemilere silah yüklü demek, bir devlet olarak Türkiye'ye doğrudan yapılmış bir suçlamadır.. bizi linç edeceklerdi demek, komik değil, trajikomiktir çünkü senin elit komandoların ellerinde sopa olan insanlar arasında dayak yiyorsa, şapkaları öne alıp "nerede hata yaptık" diye düşünmek gerekir.. nefsi müdafaa demek korkunç bir tabirdir çünkü üst güverteye inen askerlerin aşağıdaki insanlar üstüne yaylım ateşi açtığı görünüyor videolarda.. orantılı güç kullanımı diye birşey vardır lüteratürde.. sen elinde sopa olan adama makinalı tüfekle ateş edip "nefsi müdafaa ettim" diyemezsin..

zodyak botlardan gemiye çıkarlarken ateş ede ede (koruma ateşi) çıkmışlar.. evet bir savaş sırasında çok anlaşılır şeyler bunlar.. ama sivil ve bütünüyle silahsız bir yolcu gemisine "ateş ede ede" çıkıyorsan birileri bunun sebebini sorar sana en azından..

daha uzatmak istemiyorum bunu.. videoları izlemişsinizdir zaten.. bunlar üzerine düşünme fırsatı bulduktan sonra bazı notlar kazındı zihnime.. onları kaydedeyim bi kenara.. yoksa beynimi kemirecekler..



---iskenderunda 7 şehit, israilin sivil yardım gemilerine saldırması ve böyle saçmalıkların toplumlar üzerine etkileri üzerine birkaç not---


dün bütün gün aklımdan çıkmadı hadise.. bununla yaşadım.. akşam haber açmadım pek, sırf bu yüzden.. biraz uzaklaştırabildim ve sakinleştirebildim zihnimi böylece..

akşam iş çıkışı yolda bazı arkadaşlar bu mevzuyu açtılar.. ne yazık ki yaptıkları kıyaslamalar kan donduracak nitelikteydi.. "e bizim de 7 tane şehitimiz var iskenderunda, kimse onlardan söz etmiyor, herkes bu "herifler"i anlatıyor.."

şimdi, öldürülen insanlar üstünden yapılan bu garip kıyaslamaya mı kızayım, yıllar yılı bu ülkede verdiğimiz terörle mücadele adındaki danışıklı dövüş yüzünden her gün şehit düşen gencecik çocuklara mı üzüleyim, yoksa böylesi konuların siyasi malzeme olması nedeniyle insanlığımdan mı utanayım..

dilim döndüğünce ikisinin farklı şeyler olduğunu, bu ülkede her fırsatta gaz malzemesi olarak kullanılan, bayramlarda seyranlarda şovlar yapan özel kuvvetler ve sat komandoları gibi özel birlikler varken, gizli istihbarat teşkilatı ve bunların yüzlerce bağlantısı varken, bu kadar modern ve kuvvetli bir silahlı kuvvetler varken bu teröristlerin dağlarda barınmasının, orada burada kafalarına göre eylemler yapmalarının ve istendiği halde gidilip bir gecede yok edilmemesinin hiçbir mantıklı açıklaması olmadığından söz ettim..
nerede bu özel kuvvetler..? eğitimlerini biliyorum.. karşılarında hiçbirşey duramaz.. e neredeler öyleyse..? bu işi kökten çözüp nokta hedefleri etkisiz hale getirmemeleri mümkün değil.. eğer çözemiyorlarsa bu problemi niçin besliyoruz bu birlikleri..?

sivil yolları saymıyorum bile.. bir devlet olarak sen bu insanları kamu kanalıyla kontrol edemiyorsan, güç kullanmaktan başka bir kudret varlığı gösteremiyorsan silkelenip "ne oluyor" diye kendine gelme vakti çoktan gelmiş demektir..

netice itibarı ile bazı çevrelerde bu uluslararası aktivist girişimin ve İskenderun'da verdiğimiz şehitlerin birbirine kırdırılması gibi bir anlamsız tartışmaya gidiliyor bu aralar..

ideolojisi, hayat anlayışı AKP çizgisi siyasetine yakın olanlar bu gemiyi ve üstündekileri savunurken AKP ye düşman olanların "e ne işleri vardı orada, onlar kaşındı, adamlar terörle mücadele ediyor.. hem zaten onlar saldırmışlar önce" falan gibisinden manasız, mesnetsiz bir garip saldırganlıkla, bu harekete nasıl da karşı olduklarından dem vuruyorlar.. ne diyeceğini şaşırıyor insan bu her iki atgözlüklü düşünceye karşı..

oysa ki hadisenin ne AKP ile ne de Türkiye Devleti ile bir bağlantısı var.. vergilerimizden tek kuruş yardım bile alınmamış bir çok uluslu sivil insiyatif söz konusu..

bunun bir insanlık mevzusu olduğunu görmek lazım..

bir siyasi içgüdüden ziyade..

böyle olduğunda da bir kavram olarak siyasetten ve onun kapsadığı bütün gerçeklik yanılgısından neden bu kadar tiksindiğimi daha net kavrıyorum..

...............

"gerçek" zaten çok kolay kavranan bir durum değil..
hayat ise çok başlı ve pek çok neticeli bir oyun..

gerçeği işbu düzlemde zaten yakalamak zorken, bir de siyaset denen at gözlüğünü takmak, hayat denen bu yolda yürüyüşümüzü iyice imkansızlaştırıyor..

[deja vu]

Olaylar bundan öteye gitmez, savaş vb hurafelerin gerçeğe dönüşeceğini zannetmiyorum.
Bu böyle kalır mı, kalmaz elbette..

İsrailin kendi ayağına taktığı bu çelme ve iran'ın nükleer silah oluşturduğuna ilişkin tekrar toplanacak bm güvenlik konseyinden çıkacak karar dünya dengelerini değiştirecek. Tüm bu zincirleme olayların ve zamanlamalarının gerçek yüzünü ilerleyen günlerde göreceğiz.

01 Haziran 2010 15:06 tarihinde Andac Ozikiz <andac....@gmail.com> yazdı:

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Andac Ozikiz]

sabahtan beri bazı notlar aldım.. bunları derleyip toparlayıp bir mantık silsilesi içinde yazıya dökmem gerekir ama ne yazık ki vaktim yok.. aşağıda bu notları bulabilirsiniz..

yaralı ve gözaltındaki bütün tutsakların (askerlere saldırdığı için tutuklananlar da dahil) ülkelerine gönderileceği açıklandı İsrail tarafından.. çok ağır yaralı olan 2 Türk vatandaşı ise hayati tehlike nedeniyle İsrail hastanesinde kalacak..

 

cenazeler İstanbul'a, yaralılar ise Ankara'ya gidiyor..

Mavi Marmara yolcu gemisinde görevli doktorlar, sağlık personeli ve her türlü acil yardım müdehalesinin yapılabileceği ekipman mevcut olmasına rağmen, yaralıların bazıları gemideki ameliyathanelerin kullanımına İsrail askerleri tarafından izin verilmediği için kan kaybından kaybedilmiş..

sabote etmişler diğer gemileri.. fakat yine de devam etmiş gemiler.. Mavi Marmara'ya yapamamışlar çok büyük diye.. bir insanlık sorunu olmaması için açık denizde insanlar aç susuz kalmasınlar diye durdurmak için sabotaj yapmamışlar.. ne insanlık dostlarıymış meğer.. sağolsunlar.. sabotaj ile durdurmamışlar bir insanlık dramı olmasın diye.. ne diyim..?

uluslararası hızlı ve kuvvetli tepki sayesinde bütün yardım malzemeleri İsrail tarafından tırlar ile gönderilmeye başlanmış Gazze'ye doğru an itibarıyle..

Mısır Devleti, Refah sınır kapısını açtı..muhtemelen de bir daha da kapatamayabileceğinden söz ediliyor.. bu, kapılardan birinin ardına kadar açılması ambargonun doğrudan kaldırılması anlamına geliyor.. zaten pek çoğumuzun bildiği gibi bu ambargo tek taraflı değil.. Mısır da bu ambargonun taraflarından biri Gazze'ye sınırı olması bakımından.. ama işler değişmeye başladı işte..

THY ye ait 3 uçak şu an Tel Aviv de.. basın mensupları ve yardım gönüllüleri an itibarı ile uçağa biniyorlar..

son durum şimdilik böyle..

[Serkan Holat]

efendiler,

 

arada bu konuyla ilgili birsey yazmadim ama emailleriniz de dahil olmak uzere her turlu yazi, makale, video vb. materyali takip ettigimi bilmenizi isterim.

 

aralarda paylasabilecegim ilginc tespitlerim oldu (ozellikle ic ve dis medyanin olaya yaklasimlari uzerine) ama sanirim esas onemli olan, boyle bir olaya nasil reaksiyon verilecegi ya da daha dogrusu hukuk sinirlari icerisinde Israil'e bunu yaptigina pisman ettirilebilecek birsey yapilip yapilamayacagi idi, ve oyle gorunuyor ki, Israil acisindan hicbirsey degismedi.

 

bunun yaninda su iki nokta vardir aklimda;

. sahsi kanaatim, bu olayin politik etkileri sunlardir; Turkiye bu olay ile Musluman ulkeler arasinda bir gidim daha guc kazanmis, biraz daha lider haline gelmistir. ayrica Bati dunyasina bir kez daha insan haklari ve ozgurlukler konusunda ne kadar cifte standartli yaklastiklari gayet guzel bir ornekle gosterilmistir. bu iki durum, ilerde cesitli sekillerde kullanilabilir (bkz. Ermeni soykirimi iddialari ve Iran'a yapilan baskilar vb.). - bu olayin tespit kismi.

. tekrar Gazze'ye yardim gemileri gidecek midir, ki bunu yapmayi isteyecek insan sayisi artmis olabilir, giderse ne olacaktir? - bu da soru kismi, ki bunu gorecegiz zaten.

 

sevgi & saygil ile,

Holat

 

not: Turkce karakterler icin ozurlerimi kabul ediniz..

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Fatih Söylemez]

görmüşsünüzdür mutlaka, eğer Türkiye bir yardım gemisi/filosu daha gönderme kararı alırsa yanında donanma da olacakmış söylentileri dolanıyor ortada, Akdeniz'de savaş çıkması söz konusu olabilir giderek şiddetlenen bir ihtimalle...

Savaş çıkacağını sanmıyorum ama bu ve benzeri gelişmeler Filistin'de yaşanan olayların sonunu getirebilir diye de ümitlenmiyor değilim.

Gelişmeleri takip etmeye devam...

2010/6/4 Serkan Holat <serka...@hotmail.com>

--
Doktorasızlar
http://www.doktorasizlar.com

[Andac Ozikiz]

"gemileri durdururuz" deyip hakikaten de hiç bir masraftan kaçınmayarak durduran sevgili İsrail devletinin ordusuna mensup olan ve en az devleti kadar sevilesi bir genç..

çavuş rütbesi ile komando timinde görevli ve adı S. olarak verilmiş haberde..

muhtemelen yaşı 19-25 arasıdır.. rütbesine bakarak bunu söylemek mümkün.. oldukça enerjik ve heyecanlı biri olsa gerek.. gemiye en son o inmiş.. ve indiğinde yerde komutanlarını yaralı ve "vurulmuş" halde bulmuş.. ondan aldığımız habere göre "Türkler" yaralı askerlerin silahlarını alıp vurmuşlar bu askerleri.. sağa sola ateş etmektelermiş.. bu hal ile karşılaşınca emir komutayı "mecburen" alıp üstüne gelen "terörist Türk"leri öldürmüş..

"6 türk öldürdüm" diyor.. "katil paralı askerler" olarak tanımlıyor bu ölenleri..

ben ise bir tek şeyi merak ediyorum.. videolarda, nasıl da zor durumda kalıp saldırıya uğradıklarını anlatmak için insanların elindeki şişe, sapan, çubuk ve yemek tabaklarını "silah" olarak kırmızı halka içine alıp basına servis eden sevgili İsrail devleti, bu vurulan askerleri göstermez miydi..?

devletlerin yalan söylemelerine, gerçeği saptırmalarına, hadi en hafifinden, gerçeği saklamalarına zaten alışığız..

ancak bu kadar üst üste ve kontrolsüzce yalan söyleyen ne bir insan tanıdım ne bir yönetim biliyorum..

bununla beraber, işin bence en önemli boyutu bu sivil itaatsizlik eyleminin, bu saçma sapan ambargoya karşı devletlerin yapmadığı / yapamadığı hareketin politik rant haline geliyor olmasıdır ki kabul edilemez.. bu ne hükümetin ne de devlet olarak Türkiye'nin bir hareketidir.. Türkiye'nin üstüne düşen sadece uluslararası sularda vatandaşlarını katleden bir yabancı devlete karşı ne yapacağına karar vermektir o kadar.. sevgili Söylemez'in hatırlattığı muharip gemileri gönderip göndermeme kararı halkın iradesini temsil eden (?) meclisin elindedir..

savaş çıkmasın umarım.. ama bu cinayetleri de yanına kalmasın bu kontrolsüz enerjiye sahip ne yapacağı belirsiz devletin..

aslında çavuş S. ile onun mensubu olduğu devlet çok benziyor birbirine.. 9mm lik tabancasını çekip üstüne gelen (?) 6 kişiyi indirmiş..!! muhtemeln onun öldürdüklerinden biri olan ve yüzü ile başında toplam 5 mermi yarası sayılan 19 yaşındaki insan evladını da düşünürsek gayet başarılı bu konuda.. "üstüne gelen" herkese bunu yapmaya hazır olan bu devlete karşı bişey yapmalı T.C... oturduğu yerden "kınayarak" olmaz..

sevgili Holat'ın da hatırlattığı gibi kendi devletimizin idaresindekilerin ikircikli politikalrını da biliyoruz.. Afrika da soykırımın kralını yapan diktatör amcamı (şimdi ismini hatırlayamadım) sevgili şimdiki başbakanımız gidip gözlerinden öpmüş ve "müslümanlar soykırım yapmaz" gibisinden açıklamalar yapmışlardı.. kendi stratejileri için mazlumları görmezden gelebilmek devlet idareciliğinde aranan bir özellik olsa gerek..

eğer bir gün Doktorasızlar olarak devlet idaresinde söz sahibi olursak bunları unutmayalım.. "devlet idaresi" adlı konu başlığını yeniden tanımlamak gerekiyor zira..

selam, sevgi ve tüm iyi şeyler..

andac..

[Andac Ozikiz]

hai..!

enteresan bir ayrıntı dikkatimi çekti bu sabah haberlerini okurken..
sevgili İsrail devleti ablukayı ve ambargoyu hafifletecekmiş..
bu sayede geçmesine izin verilecek olan "lüks" tüketim malzemelerini görmek bu ambargonun boyutunu anlamak için yeterli gibi..

eyvallah sağolsun da bunu bir şarta bağlamış ki hayli ilginç.. yoruma mahal bırakmıyor hakikaten..

ilgili haberi alıntılıyorum.. haberin linki

ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 13:11 TSİ 09 Haziran. 2010 Çarşamba

KUDÜS - Uluslararası toplumun baskısı altında olan İsrail, 2008 yılından bu yana Gazze'ye uyguladığı ağır ablukayı hafifletiyor.

Bazı temel ihtiyaç maddelerinin bölgeye girişine izin verilmeye başlandı.

Bundan sonra Gazze'ye girmesine izin verilen ürünler arasında, soda, meyve suyu, reçel, baharat, şeker, cips, kurabiye ve traş kremi bulunuyor.




İsrail Hamas'ın yönetime gelmesinden bu yana Gazze'ye abluka uyguluyor.

Öte yandan bugün Daily Telegraph gazetesinde çıkan bir haberde İsrail'in, uluslararası toplumun filo baskınına ilişkin iç soruşturmayla yetinmesi halinde Gazze'ye ablukayı hafifletmeyi kabul eedeceği iddia edilmişti.

Habere göre, İngiltere Gazze'deki ablukanın hafifletilmesine yönelik gizli bir belgeyi Batılı yetkililere dağıttı. Uluslararası toplumun baskısı altındaki İsrail'in de Gazze'ye ablukayı hafifleten bu planı prensipte kabul ettiği söyleniyor.

Bu kapsamda, İsrail'in Gazze saldırılarında hasar gören ya da yıkılan evlerin yeniden inşası için gerekli malzemelerin geçişine izin vereceği belirtiliyor.

Bunun karşılğında İsrail de filo baskını konusunda iç soruşturmayla yetinilmesini isteyecek.

[Andac Ozikiz]

Democrasynow ın bu günkü haber bülteni..

bir çok önemli haber ile birlikte Mavi Marmara gemisindeki aktivistlerden Iara Lee nin kurtardığı yeni görüntüleri sunuyorlar bültende..

bu güne kadar yayınlanmamış çarpıcı görüntüler var.. tüm Türk ve dünya medyasındaki, olayı zavallı İsrail askerlerini döven terörist Türkler'e indirgeyen kasıtlı montaj görüntülerden sonra olaya farklı bir gözle izleyebilmemizi sağlıyor..

sevgili Iara ile bir görüşme de yapılıyor bültende.. enteresan bilgiler var o görüşmede de..

http://www.democracynow.org/2010/6/10/exclusive_journalist_smuggles_out_video_of

(bülten yaklaşık 50 dk ve Mavi Marmara haberi son haber olarak yaklaşık 33. dakika civarı başlıyor.. tavsiye ederim önceki haberleri de ama zamanım hiç yok buna diyenler dostlarım lütfen açıp, arkaplanda dolmasını bekleyip bu 33 civarından sonraki yaklaşık 15-20 dakikalık bölümü izlesinler, gemiden sağ kurtulan bu aktivist ile yapılan görüşme gerçekten önemli..)


sevgili Iara'nın kurtarabildiği görüntülerin tamamı da vimeo'da aşağıdaki linkte..

http://vimeo.com/12429821

selam,sevgi ve tüm iyi şeyler..
andac..