Zazalik Kurmanclik ve Kurdluk

46 views
Skip to first unread message

Bedirxan Badilî

unread,
Nov 19, 2007, 12:21:46 PM11/19/07
to diwa...@googlegroups.com
Merhaba,
 
Hemen basta soyleyeyim ki, ben de Sn. Piranij'e ve Sn. Temo'ya sonuna kadar katiliyorum. Bu grubun moderatorlerinden biri olarak, bu grubun butun moderatorleri gibi Zazaki yazilmamasinin, grubumuzun en buyuk eksikligi oldugunu dusunuyorum. Bu grupta Zazaki yazilmasi icin Zazaca bilen arkadaslardan gerek ozelde, gerekse genelde hep rica ettik, ediyoruz.
 
Kurmanci'yi sonradan ogrenmeye cabalayan biri oldugumu, henuz ogrenme surecinde oldugumu bircok arkadas biliyor. Gecenlerde sevgili Ciya Azad arkadasin da dedigi gibi insallah bir gun Zazaki de ogrenecegim. Gerekirse Sorani de ogrenecegim. Kurtce ya da Kurdi, bu dillerin hicbirine bir basina mal edilemez. Selim Temo, TUYAP'taki konusmasinda Kurtceler denmesinin daha dogru olacagini soyluyordu ki cok mantikli.
 
Soru: Zazaca, Kurtce'nin bir lehcesi midir?
 
Cevap: Bu soruyu Zazalardan baskasi yanitlamamalidir. Ne olursa olsun bir halkin kendini nasil tanimlamak istedigi esas alinmalidir. Zazaca ayri bir dildir diyen de, bir lehcedir diyen de basimizin taci olmalidir.
 
Cekinceli Bir Sitemkar Not: Zazalar, kendi dillerine yeterince onem veriyorlar mi acaba? Zazaca bir mail grubu aradim uye olmak icin; bulamadim mesela.
 
Son soz: Zazaca yazmasini istedigim on kisinin adini bu grupta yazabilirim. Ne var ki hicbiri yazmadi. Sadece saygideger Haydar Amedi, sagolsun Zazaki yaziyor.
 
Selam ve hurmetler..
 
 
19.11.2007 tarihinde selim temo <seli...@gmail.com> yazmış:
merhaba ile,
itiraz eden değerli arkadaşlar herhalde C. Zerduşt Pîranij'ı tanımıyorlar. kendisi çok değerli bir yazardır. yüzyüze tanışma şansım olmadı, ancak yazılarını biliyorum ve çok takdir ediyorum. buradan kendisine mahsus selam ederim.
 
Pîranij'ın söylediği şey çok açık, bir şartnameye itiraz ediyor ki, son derece yerinde bir itiraz. ama hemen yok Zazaların kökeni, yok bilmem neye girilmiş. bu tavır size de tanıdık gelmiyor mu? acaba karşılaştığınız bir şeyin yeniden üretimi olmasın bu?
 
bir şartname, çok ciddi bir yanlış barındırıyor. pekala sadece Kurmancî denebilirdi. bu tür şeylerde dikkatli ve kapsayıcı olmak lazım.
 
ancak yanlıştan daha vahimi, bu Kurmanc refleksidir. Kurmanc faşizmi diyeceğim, ama çok ağır kaçar. lütfen söylenmemiş sayın. ancak çok rahatsız edici olduğunu belirtmeliyim. bir tür refleks bu. sanki Kürdistan ve Kürtçe Kurmancların babasının malıymış gibi. söylemin doğru ve iyi kurulması lazım. Kurmancî başka Kurdî başkadır. Kurmancî hiç de Kurdî demek değildir. hatta Kurdî, milliyetçilik döneminde bulunmuş bir sözcük bile olabilir. nitekim eski Kurmancî metinlerinde Kürtçe yerine Kurmancî denir. ancak bazı Zazalar dillerine Kirdkî derler. bence Kurmancî ile Kurdî"den daha yakın Kurdîye. öte yandan bu yanlış, sözlük yazarları tarafından bile yapılır. Kurdî sözlük çıkar, bakarsınız ki bir tane Kirmanckî sözcük yok. üstelik önsöze, Kurdî derken Kurmancî anlaşıldığını, zaten böyle olduğu filan söylenir.
 
herneyse, diyeceğim bu refleks yanlış. Pîranij, çok yerinde bir itirazda bulunuyor. sonuna kadar destekliyorum.
 
hâzirûna hürmetlerimle,
 
Selîm Temo

 
18.11.2007 tarihinde Aziz Gülmüş <azizg...@gmail.com > yazmış:
Sevgili Dostlar,
Tartışılan konunun bence hiç bir tarihsel ve sosyolojik boyutu yoktur. Yani Zazaların Kürt olmadığı savı resmi idelojinin yalan propaganlalarından biridir.  Ulusları özgün birer yapı haline getiren belli bazı formatlar vardır ki bunlar; 1- Dil Birliği, 2- İktisadi Yaşam Birliği, 3-Kültürel Birlik, 4- Tarihsel Birlik, 5- Ruhsal şekillenme Birliği, 6- Toprak Birliği gibi temel ögelerdir. Bunlardan birinin bile eksikliği sakat ve yanlış analizler beraberinde getirir. Zazalar farklı bir dil konuşmuyorlar Zazaki Kürtçenin lehçelerinden biridir. Yani Kürtlüğün önemli bileşenlerini oluşturur. Eğer ayrı bir kategoride değerlendirirsek o zaman Soran, Loran ve Goranları da ayırmamız gerekir sadece Kurmanclar bu yapının asıl temeli olur ki bunun da hiç bir bilimsel ve sosyolojik dayanağı olmaz. Her ulusta zamanla bölgesel koşullar, ekıonomik ve sosyal koşullar nedeniyle dilde bazı lehçe farklılıkları dediğimiz küçük ayrışmalar olur. Bunu baz alarak bu yapıyı ayrı bir analize tabii tuttuğumuz zaman işte orada yanılgılarımız da başlar. Sağlıklı bir analiz yapamayız. Bugün Azeriler farklı bir lehçe konuşurlar, ama kendilerini Türk olarak görmektedirler. Aynı şekilde Türkmen boyundan olan diğer etnik yapılar da kendilerini Türk olarak lanse etmektedirler. Yani işin en önemli boyuntundan biri rahsal şekillenme birliği olarak karşımıza çıkar. Bu ruhsal şekillenme birliği de ortak kültürler etrafında toplanmayı gerektirir. Bugün bir fıkra yada espiriyi bir kurmancla bir zaza aynı şekilde değerlendirmekte ve tepkilerini aynı şekilde ortaya koymaktadırlar. Ama bir Laz'ın yada Bir Türk'ün fıkra veya espirisi bende tam anlamını bulmuyor. Bunun nedeni yaşadığımız coğrafyanın ortak ürünleri olmayışımız yanı farklı koşullar içinde şekillenmemizdir. Olaylara aynı tepkileri veriyorsak bu ruhsal şekillenme birliğimizin ortaya koyduğu somut olgulardandır. Ama daha geniş ve belgeleri ortaya koyarak kaynak üzerinden bu konuda görüş alış verişinde bulunabiliriz.

Saygılarımla

Aziz GÜLMÜŞ


18.11.2007 tarihinde kitapduvduvani <kitapdu...@mynet.com > yazmış:
merhaba,
küçük çaplı da olsa tuhaf bir tartışmadır kendi aranızda sürüp gidiyor. bu tartışmaya katılmaya hiç de niyetim olmadığı halde, bir iki hususta bir iki şey belirtmek isterim. Bir öykü yarışması düzenleniyor, Türkçe ve Kürtçe.. gayet normal bir şey. devamını dilerim.
Beni ilgilendiren kısım ise, tartışmanın Zazaca (Zaza/ki) kısmı.... bu noktada ileri sürülen görüşller ne yazık ki hamasettn öte gitmiyor. Sevgili arkadaşlar Zazalarım kim'liği konusunda varsa bilimsel çalışmalar, faydalandığınız kaynaklar onları söyleyelim. şayet yok ise, bırakın Zazaların kim olduğunu Zazalar karar versin.
Yok devletin politikası, yok şu bu.... Evet, devletin bir zamanlar Kurtler'in Türklüğünü öne sürmesi gibi, (ki bu tutmadı, saçma bir teroriden başka bir şey değildi) yıllardır da Zazaların kim olduğuyla uğraşıyor. Kürtler hakkında yanlış bir teori ortaya koyan mercii, elbette burada da yanılacaktır. İleri sürülen bu teorilere kapılıp, Kürtlerin gerçekten Türk olduğuna inanan bazı Kürtler olduğu gibi, bazı Zazalar da bu teorinin yanlışlığına kapılıp Zazaların Türklüğünü benimsemişlerdir. Bu asla genele teşmil edilmemelidir. Tıpkı tüm Kürtlere teşmil edilmediği gibi.. Bunu dışında Zazaların Kürt olmadığını, Zazaların ayrı bir millet olduğunu, Zaza etnisitesinin apayrı bir şey olduğunu söyleyenler hakkında kalkıp, remsi ideolojinin oyununa geldiler gibi beyanlar da son derece yanlıştır. O zaman birileri de çıkar der ki, Zazaların Kürt olduğunu öne sürenler (Kürtler) de siyaseten nicelik (sayısal) olarak kendilerini çok göstererek daha bir haklılığını öne sürmek içindir. Dolayısıyla öne sürdükleri temel haklarda ne kadar haklı olduklarını ve sayılarının ne kadar milyonu bulduğunu AB ve ABD ve bilhassa dünya kamuoyuna izah ederken görmezden gelinen nüfusun şu kadar olduğunu, ve sayı üzerinden bazaı hakları elde etme amacına yönelik olduğunu söyler....
 
Beyler, görmezden gelinen haklar var ise, ki var, inkar var ise, ki var; bunun kazanımı için herkesi aynı sepete koymanın anlamı yok. Resmi ideolojinin düştüğü hataya şimdi (ki yıllardır) Kürt aydınları, gençleri okumuşları düşüyor. bu üzücü tabii ki. Söylenmesi gereken, en azından kendi adıma; Kürtlerin Kürt olarak, Zazaların Zaza olarak temel hak ve hürriyetlerden yoksun bırakıldıkları söylemi olmadlı. Evet, bugün resmi ideoloji aynı zamanda da şunu yapıyor: Doğu deyince, ya da Kürt deyince bölgedeki herkesi ama herkesi katıyor. Kurdmanclar, Süryaniler, Zazalar, Soranlar vesaire. genelleyicilik siyaseti son derece kaba ve yanlıştır.
Bir Zaza olarak Kürtlerin hakkını savunmak, bir Kürt olarak Zazaların hakkını savunmak düşüncesini benimsediğimiz anda sorunların sütesinden gelebiliriz....yoksa herkesi sepete koyup sepet diyerek içindeki renkleri bir renk gibi sadece sepetle ifade edersek düşeceğimiz kabalıkları tahmin edebiliyor muyuz?
 
Kürt deyince Kurdmanc anlaşılmaktadır, bu son derece doğal ve normaldir. Zaza deyince de sadece Zazanın anlaşılmasının da doğal ve normal olduğunu kabul etmedikçe bazı sıkıntılar devam edecektir..
 
selamla....

 

----- Özgün İleti -----
Kimden : diwa...@googlegroups.com
Kime : diwa...@googlegroups.com
Gönderme tarihi : 17/11/2007 22:46
Konu : {Diwanxane} Re: Pesbaziya Ciroken Asiti - Baris Oykuleri Yarismasi
Sevgili Çiya Azad kardeşim,
Hemen hemen temel konularda seninle düşüncelerimiz örtüşüyor, belirttiğin tesbitlere can-ı gönülden katıldığımı belirtiyorum. Çok güzel ve objektif kriterlere dayanan bu düşünce tesbitlerin için teşekkürlerimi sunuyorum
 
Aziz GÜLMÜŞ

 
16.11.2007 tarihinde Ciya Azad <ciy...@gmail.com > yazmış:
Sayın Tahir Baba;
 
Öncelikle bu yarışmayı düzenleyenlerden biri değilim fakat Zaza ve Kirmanclar arasında ki yakınlaşmaya çok önem veren biri olarak böyle bir yazıyı yazma gereği duydum.
 
 Kesinlikle fikirlerinizin büyük bir kısmına katılıyorum. Ne yazık ki günümüzde özellikle kuzey de Kürtler arasında büyük çoğunlukla Kırmanclar kendilerini tüm Kürtlerin ortak adı olan Kürt diye adlandırıyorlar. Kürtçenin Kirmanca lehçesini de Kürtçe diye adlandırıyorlar ki bu kesinlikle doğru bir tanımlama değildir. Aslında aynı hatayı Anadolu da yaşayan Türkler de yapmaktalar. Anadolu da yaşayan Türklerin büyük çogunluğu kendi resmi tarihlerine göre Türklerin Oguz boyundalar fakat günümüzde bu unutulmuş ve bunun sonucunda Türk umumi adı bunlara mal olmuş. Aynı hataya biz de ne yazıkki düşüyoruz ve bunun sonucunda da Zazalar ve Kirmanclar arasında uzaklaşma ve yabancılaşma oluyor. Çünkü biz Kirmanclar kendimizi ifade ederken biz Kürdüz diyoruz ama Zazaları ifade ederken ise Kürtlerin Zaza(ya da Dimilî) lehçesini konuşan kolu olarak görüyoruz. Bunun sonucunda da sanki Zazaları Kirmanclara bağlamak gibi bir niyetimiz olduğu şeklinde bir  algılanma ortaya çıkıyor ki bunu da Zazalar haklı olarak kabul etmiyorlar. 
 
 Aslında Zaza, Kirmanc, Soran, Goran ve Loran da Kürttür. Kürt bunların ortak adıdır. Ve hepsinin dilleride bazı lehçeler birbirine yakın olarak(Kirmanci-Sorani, Zazakî-Goranî) farklı lehçeler de olsalar hepsi de Kürtçedir. Bu diğer tüm milletler içinde geçerli olan bir sosyolojik gerçekliktir. Mesela Türkçede de aynı durum söz konusu bildiğim kadarıyla Anadolu da konuşulan Türkçe ile Azerice birbirine yakın ama Özbekçe, Kırgızca ve Kazakça bu iki lehçeye çok uzak. Cengiz Aytmatov'un kitaplarını bugün kü Anadolu da ki Türkçeyle okuyup anlamak mümkün değil. Bu yüzden çevirileri yapılmaktadır. Günümüzde tüm Kürtleri özellikle de kuzey Kürtlerini asimile edip yok etmek isteyen güçler bu farklılıkları çok iyi kullanmakta ve iki lehçe arasında farklılıklar yüzünden de özellikle Zazaların Türk oldukları tezini ortaya atmışlardır. Önce tüm Kürtler için ortaya atılan bu fikir daha sonra Kürtlerin uzun yıllar süren mücadeleleri sonucunda ortadan kaldırılmış fakat bu sefer de özellikle son yıllarda Zazalar ile Kirmanclar arasında zaten var olan uzaklığı iyice derinleştirmek için de Zazaların Kürt olmadığı Türk olduğu tezi ortaya atılmıştır ki bu ne yazıkki Elazığ ve Erzincan gibi yerlerde taban da bulabilmiş bir fikirdir. Özellikle Dersim, Bingöl, Diyarbakır ve diğer yerlerdeki Zazalar arasında ise ayrı bir millet oldukları fikri işlenmektedir. Bu şekilde amaçlanan ise bölüp zayıflatmak ve tüm Kürtlerin hak arama mücadelesinde zayıf duruma düşmesine yol açmaktır.
 
Vate dergisini bende gördüm. Bu arada sadece dergi olarak değil son zamanlarda Zazalar sevindirici bir şekilde bir çok kitap da çıkararak dillerine sahip çıkmaktadırlar. İnşallah bu konuda çok daha iyi yerlere gelineceğini umut etmekteyim.
 
Unutulmamalıdır ki Kürtçede ilk klasik eserler Zazalar ve Goranlar tarafından yazılmıştır. Bunu Selim Temo da yazdığı Kürt Antoloji sözlüğünde açıkça ifade etmektedir.
 
Kirmancların Zazaca öğrenmediğinden bahs etmişsiniz. Bu tespitinize de hak veriyorum. Fakat şunu da belirtmeden geçemem ki ne yazıkki Kirmancların büyük bir çoğunluğu kendi lehçelerinede sahip çıkmakta tembellik etmektedirler.Kirmanclar arasında da birinci dil Türkçedir. Bu yarışmada Türkçenin birinci olarak yer alması bile bunu göstermektedir.Keşke bu yarış ta Türkçe hiç yer almassa ve yarış Zaza ve Kirmanc lehçeleriyle düzenlenseydi kanımca çok daha doğru olurdu. Semra hanımın Kirmanca yazdığı yazısında da belirttiği gibi kesinlikle Kirmancayı iyi bilen aydınlar hemen Zazacayı da öğrenmeliler. Bunu bir milli görev olarak görmeliler. Ben kendi adıma size söz veriyorum Kirmancayı iyice öğrendikten sonra Zaza ca da öğrenmeğe çalışacağım. Unutulmamalıdır ki Kürtler kendi özgürlüklerine ancak tüm lehçeler ve tüm dini inanç sahiplerinin ortak mücadelesiyle kazanabilirler. Sünni, Alevi, Zaza, Kirmanc, dindar, ateist, seküler v.b. Kürt birliği olmadan hiç kimse kurtulamaz ve özgürlüklerine kavuşamaz.
 
Selam ve saygılarla......

 
16.11.2007 tarihinde Tahir Baba <czpi...@hotmail.com > yazmış:

>Sayın "ÖYKÜ YARIŞMASI" Düzenleyicileri,

   Hemen konuya giriyorum: Yarışmanızın şartlarından 6.maddeye
bakıldığında,-en azından-ben
şunu anlıyorum:
  1) " Kürtçe denilince zaten Kurmanci anlaşıl(ır)malıdır.." mı demek
istiyorsunuz? Bir soru daha: Bu bir itiraf anlamına mı gelmektedir..?
"Yani Zazaca kendi başına bir dildir zaten" mi? demek istediniz? (...)
  2) "Zazaca yazacak ve okuyup değerlendirebilecek yetkinlikte kimse
yoktur..." mu demek istediniz?
Soru:Türkiye'de  yayınlamakta olan ve tamamı Zazaca/Kirmanca/Dimilkî en az
iki derginin
-biri "Vate"...-  olduğundan  bê xeber misiniz  gerçekten?
  3) Yoksa "bu Zazalar kavgacıdırlar, barış ve kardeşlik mesajları
ver(e)mezler" mi demek istediniz?
  4) Ben de bu yazdıklarımı Zazaca yazmak isterdim -ki hasbelkadar bir
yerlerde yazmaya çalışıyorum da...- "ama.." evet ama söyler misiniz Humay
kenê(Allah aşkına..) kaçınız Zazaca biliyorsunuz? Ya da  kaçınız gerçekten
kendinize dert ediniyor ve samimiyetle öğrenmeye çalışıyorsunuz/çalıştınız
bugüne kadar? (Aklıma, bu konu ile ilgili birkaç yıl önce
Zimandêrej(ş)[Murat Batki] 'e yönelik A.Welat'a yazdığım eleştirel bir yazı
geldi... Becerip bulabilirsem size yollarım... Sanırım ne demek istediğimi
daha iyi anlatabilmiş olacağım... )
Şimdilik bu kadar.
"Dîwanxane"de ki ilgili ve çalışkan arkadaşlara içten selamlar

Not: İyi Kurmanci bilmiyorum,ama yine de sizi izlemeye çalışıyorum.
C. Zerduşt Pîranij



>From: "Bedirxan Badilî" < bedi...@gmail.com>
>Reply-To: diwa...@googlegroups.com
>To: "Gruba Diwanxane" < diwa...@googlegroups.com>
>Subject: {Diwanxane} Pesbaziya Ciroken Asiti - Baris Oykuleri Yarismasi
>Date: Thu, 15 Nov 2007 20:50:53 +0200
>
>OYKU YARISMASI: BARISI ANLATIN!
>
>Konu: KULTUR-SANAT Tarih: 2007/11/5
>
>
>
>OYKU YARISMASI: BARISI ANLATIN!
>
>
>
>EVRENSEL KULTUR ve TIROJ dergileri "Baris ve Kardeslik" konulu bir oyku
>yarismasi duzenliyor. Turkce ve Kurtce olarak iki dilde yapilacak olan
>yarisma, Kurt ve Turk halklari arasinda baris ve kardesligin edebiyat
>yoluyla daha guclu hissedilmesini, Turkce ve Kurtce edebiyata genc isimler
>kazandirmayi hedefliyor.
>
>
>
>KATILIM KOSULLARI
>
>1. Yarismanin son basvuru tarihi 1 Subat 2008'dir.
>
>2. Yarismaya katilacak eserler daha once yayimlanmamis olmalidir.
>
>3. Yarismaya yurtici ve yurtdisindan herkes katilabilir.
>
>4. Katilim en fazla uc (3) eserle sinirlandirilmistir, sayfa
>sinirlandirmasi
>yoktur.
>
>5. Yarismaya katilacak oykulerin 'Baris ve Kardeslik' temali olmasi
>gerekmektedir.
>
>6. Yarisma Turkce ve Kurtce (Kurmanci lehcesi) olarak iki dilde
>yapilacaktir. Yarismaya gonderilen eserler diline gore Turkce ve Kurtce
>juri
>tarafindan degerlendirilecektir.
>
>7. Her yarismaci eserini 8 nusha olarak cogaltilmis halde ve bununla
>birlikte metni iceren CD'yi asagidaki adrese elden veya postayla
>gonderecektir. Gonderilecek zarfin uzerine:
>
>
>
>"BARISI ANLATIN! Oyku Yarismasi Jurisi'ne
>
>Eskisehir Mahallesi Dolapdere Caddesi Karabatak Sokak No: 31
>Sisli/ISTANBUL"
>yazilacak. Adrese ulasan eserlerin sahiplerine e-mail yoluyla eserin
>ulastigi bildirilecektir.
>
>
>
>8. Yarismacilar gercek isimleriyle katilacaklardir. Bu nedenle eserin
>uzerinde yarismacinin gercek kimlik bilgileri yer almayacaktir.
>Yarismacinin
>katildigi eser yada eserlerin adi, yarismacinin ad, soyad, telefon (cep,
>ev,
>is), adres ve e-mail bilgilerini iceren ayri bir dosya, kapali bir zarf
>icinde esere ilistirilecektir.
>
>9. Yarismada dereceye girenlere Evrensel Basim Yayin tarafindan yayinlanmis
>kitaplardan olusan bir set odul olarak verilecektir.
>
>10. Sonuclar 1 Mart 2008 tarihinde aciklanacak, oduller ise 22 Mart 2008
>tarihinde duzenlenecek torenle verilecektir.
>
>11. Juri'nin yayimlanmaya uygun buldugu eser yada eserler Evrensel Basim
>Yayin tarafindan kitaplastirilacaktir. Yayimlanacak eser veya eserler icin
>ayrica telif ucreti odenmeyecektir. Yarismaya katilan eserler hicbir
>kosulda
>iade edilmeyecektir. Eserler Evrensel Kultur ve Tiroj dergileri tarafindan
>yayinlanabilir.
>
>12. Yarismaya Juri uyelerinin birinci dereceden akrabalari katilamaz.
>
>
>
>YARISMA JURILERI
>
>TURKCE: Aydin CUBUKCU, Adnan OZYALCINER, Sennur SEZER, Ozcan KARABULUT,
>Gokhan CENGIZHAN, Zeynep ALIYE ve Tuncer UCAROL
>
>
>
>KURTCE: Hasan KAYA, Receb DILDAR, Ayhan GEVERI, Fevzi BILGE ve Fehim ISIK
>
>>

_________________________________________________________________
Siz siz olun MSN'den hava durumunu ögrenmeden evden çikmayin!
http://www.msn.com.tr/havadurumu/








____________________________________________________________________________
Hayalindeki kişiyi gökte ararken nette bul! Mynet Arkadaşım´a abone olmak için hemen tıkla!
 


 












--
Bi kar anîna Kurdiyekî şaş, ji zimanên din ên baş, baştir e ne wisa arqadaş? :)))

Aziz Gülmüş

unread,
Nov 19, 2007, 3:33:18 PM11/19/07
to diwa...@googlegroups.com
Sevgili Temo Merhaba,
Haddim olmayarak uzmanı olduğunuz dil konusuna bir iki satır değinmek istiyorum, Ben Zazaca dilini yadsımadığımı özellikle belirtmek istiyorum .  Zazacayı esas alarak Zazaların farklı bir etnisiteye dahil edilmek istenmesi yani Kürtlükten ayrıştırarak farklı bir yere oturtmaya çalışan görüş ve düşüncelerin  temelsizliğine göndermede bulunmuştum. Zazacanın da kûrmanci gibi Kürdi dillerin bir bileşeni olduğunu, ama ulusal anlamda kürt olduklarını ifade etmeye çalıştım.Sizin de malumunuz olacağı üzere bazı kesimler özellikle bu konuyu işleyerek "Zazaları ayrı bir ırki kategoriye dahil edip, kürtleri biribirlerine düşürme gibi bir çaba içerisinde olduklarını. Hatta bu konuda sözüm ona sosyolojik bir takım araştırmalar yaparak bunu kanıtlamaya, Sasanilerle ilişkilendirerek meseleye tarihsel bir bir anlam kazandırmaya çalışıyorlar. İşte benim itirazım tam da bu noktada başlıyor. Eğer hafızam bana ihanet etmiyorsa bildiğim kadarıyla Sasaniler Pehleviceye yakın bir dil kullanıyorlar ki sanırım bu dil farsçanın bugünkü yapısına uygun bir dildir. (eger yanlışım varsa lütfen düzetmenizi isteyeceğim.) Konunun  tarihsel ve sosyolojik boyutu ile tartışılması durumunda emnim bizler de zevkle bu konular hakkında daha tarihi bilgilere ulaşma yönünde çaba sarfeder ve mesele hakkında bir fikir sahibi oluruz.
 
Saygılarımla
 
Aziz GÜLMÜŞ 

 

Ayhan Geverî

unread,
Nov 20, 2007, 5:24:29 PM11/20/07
to diwa...@googlegroups.com
Kekê Bedirxan
iki şey diyeyim sana ve gruptaki azîzana..
 
1
kimsenin haberi yok ama aslında bu Zazakî-Kurmancî tartışmasında "suçlu" benim..
 
Tîroj dergisinden Bülent Bey beni arayıp jüri üyesi olmamı istediğinde kendisinden yarışma ile ilgili bilgiler aldım, birkaç şey sordum.. Yarışmanın Kürt dili ve Türk dili ile yapılacağını dediği zaman ben de kendisine o zaman eger Kürtçe'nin Zazakî kısmı ile ilgili metinler gelirse sizin bu metinler için ayrı bir jüri kurmanız gerekir ya da her iki lehçeyi bilen insanlardan bir jüri oluştumanız gerekir dedim.
 
Ben de Bülent Bey'e Zazakî ustalarından Roşan Lezgin Hoca'ya ulaşmasını tavsiye ettim. Kendisi de bunu görüşeceklerini belirtti.
ve yarışma ile ilgili tanıtıcı metin hazırlanırken buna dikkat etmek için "Kürtçe" ifadesi ile beraber parantez içinde yarışmaya sadece Kurmanci metinlerin gönderilmesi gerektiği ya da sadece bu lehçe ile olanların değerlendirilecegini belirtmek için "Kurmanci" yazıldı.. Buraya kadar kim neyi nasıl alır, nasıl anlar kendi takdirleridir..
 
Ama sanırım kızgınlığa ve tartışmaya sebep olan husus metnin en altında jürileri gösteren ifadelerde Türkçe ile beraber sadece Kürtçe yazılmış olmasıdır.. Eger yukarıda Zazaki belirtilmişse neden burda Türkçe ile anılan sadece Kürtçe oluyor..? Neden Kurmancî jürisi olmuyor?
 
Buraya kadar yazdığım hususlar tamamen jüriyi seçen/belirleyen inisiyatifin sorumluluğu ile ilgilidir.. isteyen istediği şekilde istedigi şartlarda yarışma düzenleyebilir.. Kürtçe denilince Türkiye Kürtlerinde -sadece- Kurmanci lehçesinin
anlaşılması yargısı yanlış olabilir bu da insanlarımızın bî-haber oluşundan ileri gelir. Bu algılar hakikat gibi sunulup insanlar suçlanmamalıdır.. Ki ben Mahabad'a gittigim zaman konuştuğum Soran/Hewramî Kürtler bana "Tu Şikak î?" Yani sen "Şikaklardan mısın?" diye sorduğunda, ben, öyle olmadığım halde "Evet ben Şıkaklardanım" dedim. Çünkü o Soran Kürtleri sadece kuzeylerinde yaşayan Şıkak aşiretine mensup Kurmancları tanıyorlardı/tanımışlardı. Ve onların gözünde tüm Kurmanclar Şıkakî idiler.. Bizim bî-haber kurmanclarımızda da Zazakî'ye karşı aynı algı sözkonusudur.. Bu da normal bir şeydir.. Zira daha düne kadar Kurmanc birçok insan bile "sipas" kelimesine yabancı idi ama bugün hepimiz kullanıyoruz... Bu da ancak okumak ve yazmak eyleminin gelişmesi ilerlemesi ile aşılabilir..
 
Bu konuda yazmamak için kendimi zor tuttum ama bunları yazmam gerekiyor diye düşündüm..
 
2
İkinci husus da, Selim Temo'nun belirttiği gibi burada "edebiyat" yapılamaz... yani burası edebî eserlerin verildiği bi mekan degildir.. Ama keşke biraz öyle olabilseydi..
Grupta anmayacagım çok güçlü kalemler var ve bu kalemlerin çoğu da bu tartışmalardan hoşnut değil.. Bu kalemlerin çoğu şimdiye kadar bu grupta tek kelime yazmamış..
 
Kekê Bedirxan, grup moderatorleri olarak bu dengeyi saglamak sizin vazifeniz diye düşünüyorum.. Daha çok edebiyat ve kültürle ilgili yazılar olsun diyecem ama birileri kalkıp yine sen neden yazmıyorsun niye Kürtçe yazmıyorsun diyecektir..
 
Selam ile
Ayhan Geverî
 
 
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages