Şu fani dünyada kemal-i sür'atle vaveyla-yı firakı koparan giden ekser mevcudatla alakadar bir ruhun ab-ı hayatı ise; herşeye bedel bir Mabud-u Baki'nin, bir Mahbub-u Sermedi'nin çeşme-i rahmetine namaz ile teveccüh etmekle içilebilir. Evet fıtraten ebediyeti isteyen ve ebed için halkolunan ve ezeli ve ebedi bir zatın ayinesi olan ve nihayetsiz derecede nazik ve letafetli bulunan zişuur bir sırr-ı insani, zinur bir latife-i Rabbaniye; şu kasavetli, ezici ve sıkıntılı, geçici ve zulümatlı ve boğucu olan ahval-i dünyeviye içinde, elbette teneffüse pek çok muhtaçtır ve ancak namazın penceresiyle nefes alabilir.
(Bediüzzaman Said Nursi - 21. Söz'den)
Lügatler
âb-ı hayat : hayat suyu
Ahval-i dünyeviye :dünya halleri
Alakadar :ilgilendirme, alakalı, ilgili
Âyine :ayna
Bedel :karşılık
Çeşme-i rahmet :rahmet çeşmesi
Ebed :sonu olmayan zaman
Ebedi: sonsuz
Ebediyet :sonsuzluk
Ekser :pek fazla, daha çok, çoğunluk
Ezeli :öncesi olmayan
Fânî :gelip geçici, kaybolan, devamlı olmayan, ölümlü
Fıtraten :yaratılıştan gelen
Halkolunmak :yaratılmak
Kasavet :kalp katılığı, gaflet
Kemal-i sür’at :en süratli şekilde
lâtife-i Rabbaniye : İlâhî hakikatleri hisseden ve mânevî zevkleri alan his, duygu
Letafet :hoşluk, güzellik, hafifliknezaket
Mabud-u baki :ibadet edilen sonsuz varlık, Allah
Mahbub-u sermedi :sonsuz sevgili
Mevcudat :varlıklar, kâinattaki her şey
Nazik :dayanıksız, ince
Nihayetsiz: sonsuz
Sırr-ı insani :insanın gizli yanları, keşfedilmesi gereken vasıf ve halleri
teneffüs :soluma, nefeslenme, soluk alıp verme
Teveccüh :bir şeye doğru yönelmek, alaka duymak
Vaveylayı firak :ayrılık çığlığı
Zat : hürmete layık kimse
Zînur :nurlu, ışıklı, parlayan
Zîşuur : şuur sahibi, bilinçli
Zulümat :karanlıklar, dinsizlik ve zulüm devri