Nur deryasından damlalar (13.06.2024)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 13, 2024, 3:33:44 AM (13 days ago) Jun 13
to

Atılmış pamuk gibi bu camid, şuursuz bulut elbette bizleri bilmez ve bize acıyıp imdadımıza kendi kendine koşmaz ve emirsiz meydana çıkmaz ve gizlenmez; belki gayet Kadir ve Rahim bir kumandanın emriyle hareket eder ki, bir iz bırakmadan gizlenir ve def'aten meydana çıkar, iş başına geçer ve gayet fa'al ve müteal ve gayet cilveli ve haşmetli bir sultanın fermanıyla ve kuvvetiyle vakit be-vakit cevv âlemini doldurup boşaltır ve mütemadiyen hikmetle yazar ve paydos ile bozar tahtasına ve mahv ve isbat levhasına ve haşir ve kıyamet suretine çevirir ve gayet lütufkar ve ihsanperver ve gayet keremkar ve rububiyetperver bir hakim-i müdebbirin tedbiriyle rüzgara biner ve dağlar gibi yağmur hazinelerini bindirir, muhtaç olan yerlere yetişir. Güya onlara acıyıp ağlayarak gözyaşlarıyla onları çiçeklerle güldürür, güneşin şiddet-i ateşini serinlendirir ve sünger gibi bahçelerine su serper ve zemin yüzünü yıkar, temizler."

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 7. Şuadan)

 

Lügatler

Âlem :dünya, kâinat

Belki :bilakis, aslında

Câmid :cansız, ruhsuz, sert

Cevv : gök boşluğu

Cilve :görünüm, yansıma

Def’aten :bir defada, hemen, birdenbire, ani olarak

Elbette :kat’i, kesin, muhakkak

Emir :iş, husus, şey, hadise, madde, buyruk, talimat, kural

Fa’al :faaliyet halinde olan, çalışkan, hareketli

Ferman :emir,tebliğ, buyruk

Gayet :çok, pek çok

Güya :sanki, farzet

Hakim-i Müdebbir : ilmiyle herşeyin sonunu görüp idare eden, ona göre hikmetle iş yapan Allah

Haşir : öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma

Haşmet :büyüklük, heybet

Hazine :define, kıymetli şeyleri saklayacak sağlam yer

Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması

İhsanperver : bağışta bulunmayı pek seven

İmdad :yardım, yardıma yetişmek

İsbat :doğruyu delil göstererek ortaya koymak, delil ve şahitle doğrulamak

 

Kadîr : her şeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi(Allah)

Keremkâr : cömert olan; ikramda bulunan

Kıyamet :dünyanın yıkılıp harap olması, dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması

Kumandan :orduyu idare ve sevk eden rütbeli kişi

Kuvvet  :güç, kabiliyet, kudret

Levha : Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt.

Lütufkâr : iyilik, ihsan ve ikramda bulunan

Mahv :yok olma

Muhtaç :ihtiyacı olan

Müteal : yüce, yüksek

Mütemadiyen: devamlı, sürekli olarak

Paydos : Tatil, teneffüs, serbestlik

Rahîm :rahmet edici, merhamet eden, rahmeti herşeyi kuşatan sonsuz merhamet sahibi(Allah)

Rububiyetperver : ihtiyaca cevap vermeyi seven ve terbiye etmeyi seven

Sultan :reis, hükümdar, hâkimiyet sahibi

Suret : biçim, şekil

Şiddet-i ateş : ateşin şiddetliliği

Şua :ışık, parıltı

Şuur :anlayış, idrak, bilinç

Tedbir :bir şeyde muvaffakiyet için lazım gelen hazırlık, hikmete uygun hareket

Vakit be vakit : her an, her zaman

Zemin: yeryüzü

 

 

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages