Nur deryasından damlalar (13.09.2025)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Sep 13, 2025, 8:00:21 AM (5 days ago) Sep 13
to

            Şu kainat öyle bir saraydır ki, o sarayda mütemadiyen tahrib ve tamir içinde çalkalanan bir şehir var.. ve o şehirde her vakit harb ve hicret içinde kaynayan bir memleket var.. ve o memlekette her zaman mevt ve hayat içinde yuvarlanan bir alem var. Halbuki o sarayda, o şehirde, o memlekette, o âlemde o derece hayret-engiz bir müvazene, bir mizan, bir tevzin hükmediyor, bilbedahe isbat eder ki: Bu hadsiz mevcudatta olan tahavvülat ve varidat ve masarıf; her bir anda umum kainatı görür, nazar-ı teftişinden geçirir bir tek zatın mizanıyla ölçülür, tartılır. Yoksa balıklardan bir balık bin yumurtacık ile ve nebatattan haşhaş gibi bir çiçek yirmi bin tohum ile ve sel gibi akan unsurların, inkılabların hücumuyla şiddetle müvazeneyi bozmaya çalışan ve istila etmek isteyen esbab başıboş olsalardı veyahud maksadsız serseri tesadüf ve mizansız kör kuvvete ve şuursuz zulmetli tabiata havale edilseydi, o müvazene-i eşya ve müvazene-i kainat öyle bozulacaktı ki; bir senede, belki bir günde herc ü merc olurdu. Yani: Deniz karmakarışık şeylerle dolacaktı, taaffün edecekti; hava, gazat-ı muzırra ile zehirlenecekti; zemin ise bir mezbele, bir mezbaha, bir bataklığa dönecekti. Dünya boğulacaktı.

 

(Bediüzzaman Said Nursi - 30. Lem'adan)

 

Lügatler

Âlem :dünya, kâinat

Bilbedahe :açık olarak, aşikar

Esbab : sebebler

Gazat-ı muzırra :zararlı gazlar, zehirli gazlar

Hadsiz : sayısız, sınırsız

Harb :savaş

Havale :ısmarlama, işi veya şeyi başkasına bırakma

Hayret-engiz :hayret veren, hayret içinde bırakan

Herc ü merc :karışıklık, dağınıklık

Hicret :göçetmek

İnkılab :başka tarza değişmek, dönüşüm

İstila :kaplamak, yayılmak, ele geçirmek, işgal etmek

Kâinat : evren, yaratılanların hepsi

Lem’a :parıltı, parlamak

Masarıf :sarfetme, harcama, işleyiş

Mevcudat :varlıklar

Mevt :ölüm

Mezbaha :hayvan kesilen yer

Mezbele :çöplük

Mizan :terazi, ölçü, tartı, denge

muvazene : karşılaştırma

Muvazene-i eşya :şeylerdeki dengeler, uygunluklar

 

Muvazene-i kâinat :kâinattaki dengeler, uygunluklar

mütemadiyen : devamlı

Nazar-ı teftiş :inceleyici bakış

Nebatat :bitkiler

Serseri :başına buyruk hareket eden, eşkıya, suçlu

Şuur :anlayış, idrak, bilinç

Taaffün :çürüyüp kokuşma

tabiat : doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem

Tahavvülat :değişimler, dönüşümler

Tahrib :harap etme, yıkma, bozma

Tamir :imar etme, onarma

Tesadüf : rastgelmek, kendiliğinden olmak, tedbirsiz meydana gelmek

Tevzin :tartmak, ölçülü hale koymak, dengelemek

Umum : bütün,tüm, tamam, hepsi

Unsur :madde, parça, tam olan şeyin parçaları

Varidat :hatıra gelen, içe doğan şeyler, gelir

Zat : hürmete layık kimse, kişi

Zemin :yeryüzü

Zulmet : karanlık, sıkıntı

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages