Nur deryasından damlalar (19.06.2024)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 19, 2024, 3:03:53 AM (7 days ago) Jun 19
to

Sual: Ehadiste denilmiş: "Huriler yetmiş hulleyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor." Bu ne demektir? Ne manası var? Nasıl güzelliktir?

Elcevab: Manası pek güzeldir ve güzelliği pek şirindir. Şöyle ki: Şu çirkin, ölü, camid ve çoğu kışır olan dünyada; hüsün ve cemal, yalnız göze güzel görünüp, ülfete mani olmazsa, yeter. Hâlbuki güzel, hayatdar, revnakdar, bütün kışırsız lüb ve kabuksuz iç olan Cennet'te; göz gibi bütün insanın duyguları, latifeleri cins-i latif olan hurilerden ve huriler gibi ve daha güzel, dünyadan gelme, Cennet'teki nisa-i dünyeviyeden ayrı ayrı hisse-i zevklerini, çeşit çeşit lezzetlerini almak isterler. Demek en yukarı hullenin güzelliğinden tut, ta kemik içindeki iliklere kadar, birer hissin birer latifenin medar-ı zevki olduğunu hadis işaret ediyor. Evet, "Hurilerin yetmiş hulleyi giymeleri ve bacaklarındaki kemiklerin ilikleri görünmesi" tabiriyle hadis-i şerif işaret ediyor ki: İnsanın ne kadar hüsünperver ve zevkperest ve zinete meftun ve cemale müştak duyguları ve hassaları ve kuvaları ve latifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve herbirisini ayrı ayrı okşayıp mes'ud edecek, maddi ve manevi her nevi zinet ve hüsn-ü cemale huriler cami'dirler. Demek huriler Cennet'in aksam-ı zinetinden yetmiş tarzını, bir tek cinsten olmadığından birbirini setretmeyecek surette giydikleri gibi; kendi vücudlarından ve nefis ve cisimlerinden, belki yetmiş mertebeden ziyade ayrı ayrı hüsün ve cemalin aksamını gösteriyorlar. (“Orada canların çekeceği, gözlerin zevk alacağı herşey vardır.” Zuhruf Sûresi, 43:71.) işaretinin hakikatını gösteriyorlar.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 28. Sözden)

Lügatler

Aksam : kısımlar, çeşitler

Aksam-ı zinet :süs çeşitleri

Belki :bilakis, aslında

Cami’ :toplu, toplanmış, bir arada, kapsayan, içine alan, kapsamlı

Câmid :cansız, ruhsuz, sert

Cemâl: güzellik

Cennet :Allah’a inanan ona itaat ve ibadet edenlerin gidecekleri ve sonsuz kalacakları mekân

Cins :çeşit, soy

Cins-i latif : güzel ve şirin cins (kadınlar, huriler)

Cisim :varlığı bilinen, belli ölçülerde olan şey

Ehadis :hadisler, Peygamberimizin(a.s.) sözleri ve fiilleri

Elcevap :cevap şudur ki

Hadis : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış

Hadis-i şerif : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış

Hakikat: gerçek, doğru, bir şeyin gerçek mahiyeti

Hal :durum, vaziyet

Halbuki :gel gör ki, aslında, öyle ki

Hassa :hisler, duyular

Hayatdar :canlılık gösteren

His: duygu

Hisse-i zevk :zevk payı, hissesi

Hulle :cennet elbisesi

Huri :cennet kızı

Hüsn-ü cemal : her açıdan güzellik

Hüsün :güzellik

Hüsünperver :güzelliğe düşkün

Kışır :kabuk

Kuva :duyular

 

Latife :manevi duygu

Lezzet :tat

Lübb :iç, öz

Maddi :maddeyle ilgili, maddesel

Mana :anlam, iç, içyüz, bir söz veya bir şeyden anlaşılan

Manevî :manaya ait, ruhani

Mani :engel, özür, men etme, engelleme

Medar-ı zevk : zevk sebebi, kaynağı

Meftun :tutkun, düşkün

Memnun :hoşnut, razı, minnet altında olan

Mertebe :derece, kademe

Mes’ud :saadetli, bahtiyar, memnun, mutlu

Müştak :fazla istekli ve arzulu

Nefis :bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu

Nev’ :çeşit, sınıf, cins, tür

Nisa-i dünyeviye :dünya kadınları

Revnakdar : göz alıcı güzellik

Setretmek :örtmek, kapatmak

Sual :soru, sorulan şey, istek, dileme

Suret : biçim, şekil

Şey :madde, eşya, varlık

Şirin : tatlı, sevimli, cana yakın

Tabir :yorumlama, açıklama, ifade

Tarz :usul, şekil, metod, yol

Umum : bütün,tüm, tamam, hepsi

Ülfet :kaynaşma, yakınlaşma, alışkanlık

Vücud: beden, varlık, var olmak

Zevk : Lezzet alma, hoşa gitme, tatma, manevi haz, eğlenmek

Zevkperest :zevke düşkün

Zinet :süs, kıymetli eşya

Ziyade : fazla, daha çok, fazlasıyla

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages