Nur deryasından damlalar (17.06.2024)

0 views
Skip to first unread message

Erhan Patlak

unread,
Jun 17, 2024, 7:19:36 AM (9 days ago) Jun 17
to

Arkadaşlarımızdan -Allah rahmet etsin- iki genç vardı. Biri İlama'lı Sabri, diğeri İslamköy'lü Vezirzade Mustafa. Bu iki zat, talebelerim içinde kalemsiz oldukları halde, samimiyette ve iman hizmetinde en ileri safta olduklarını hayretle görüyordum. Hikmetini bilmedim. Vefatlarından sonra anladım ki; her ikisinde de ehemmiyetli bir hastalık vardı. O hastalık irşadıyla, sair gafil ve feraizi terkeden gençlere bedel, en mühim bir takva ve en kıymetdar bir hizmette ve ahirete nafi' bir vaziyette bulundular. İnşaallah iki senelik hastalık zahmeti, milyonlar sene hayat-ı ebediyenin saadetine medar oldu. Ben onların sıhhatı için bazı ettiğim duayı, şimdi anlıyorum dünya itibariyle beddua olmuş. İnşaallah o duam, sıhhat-ı uhreviye için kabul olunmuştur.

İşte bu iki zat, benim itikadımca, on senelik bir takva ile elde edilecek bir kazanç kadar bir kar buldular. Eğer ikisi, bir kısım gençler gibi sıhhat ve gençliğine güvenip, gaflet ve sefahete atılsaydılar; ölüm de onları tarassud edip tam günahlarının pislikleri içinde yakalasaydı; o nurlar definesi yerine, kabirlerini akrepler ve yılanlar yuvası yapacaklardı.

Madem hastalıkların böyle menfaati var, ondan şekva değil tevekkül, sabır ile belki şükredip, rahmet-i İlahiyeye itimad etmektir.

 

(Bediüzzaman Said Nursi – 25. Lem’adan)

 

Lügatler

Âhiret : öteki dünya, öldükten sonra yaşanacak olan sonsuz hayat

Beddua :kötü dilek içeren dua

Bedel: karşılık

Belki :bilakis, aslında

Define : hazine, kıymetli eşya

Dua :yalvarma, yakarma, isteme

Ehemmiyet: önem

Feraiz : farzlar, Allah’ın kesin emirleri

Gâfil : dikkatsiz, uyanık olmayan, iyi düşünmeyen

Gaflet :dikkatsizlik, vurdumduymazlık, en mühim vazifeyi düşünmeyip kıymetsiz işlerle uğraşmak, sorumsuzluk, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma

Günah :cezayı gerektiren amel, hata, isyan, islama aykırı iş

Hayat-ı ebediye :sonsuz hayat

Hayret :şaşkınlık, ne yapacağını bilememek

Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması

Hizmet :iş görme, yardım etme, vazife yapma

İman :inanmak, kabul etmek

İnşaallah :Allah izin verirse, Allah nasip ederse

İrşad :uyarmak, doğru yolu göstermek, Hak ve hakikatı öğretmek

İtibarıyla :yönüyle, şekliyle, bunun gibi

İtikad :inanmak, kalben tasdik ederek kabul etmek

İtimad :inanmak, güvenmek

Kabir: mezar

Kâr :kazanç, güç

Kısım :parça, bölüm

 

Kıymetdar : kıymetli, önemli, değerli

Lem’a :parıltı, parlamak

Medar :sebeb, vesile, kaynak, dayanak noktası, eksen

Menfaat :fayda, kâr, gelir

Mühim :önemli, kıymetli, değerli

Nafi :menfaatli, faydalı, yararlı

Nur : ışık,aydınlık, parlaklık

Rahmet :merhamet, acımak, şefkat etmek, ihsan etmek, esirgemek

Rahmet-i ilâhiye :ilâhi rahmet ve merhamet

Saadet : mutluluk, mes’ud oluş

Sabır :acıya ve zorluğa katlanmak

Saf : katışıksız, temiz, bozuk olmayan, arınmış

Sair :diğeri, başkası, gerisi, kalanı

Samimiyet :içtenlik, içten ve kalbi olarak sevgi ve bağlılık

Sefahet :zevk ve eğlenceye,yasak şeylere düşkünlük

Sıhhat :sağlık, sağlamlık

Sıhhat-ı uhreviye : ahiret hayatında sağlıklı olma

Şekva: şikâyet

Şükür :Allah’a teşekkür, Allah’a karşı minnet duymak

Takva : Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma

Talebe: öğrenci

Tarassud :gözetleme

Tevekkül :sebebleri işledikten sonra işi başkasına bırakmak, Allah’a güvenme ve Onu vekil kabul etme

Vaziyet :durum, hal

Vefat :ölüm, âhirete göçmek

Zahmet :sıkıntı, eziyet, yorgunluk

Zat : hürmete layık kimse, kişi

 

 

 

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages