Fwd: KİMLER ÖN'DE?!

2 views
Skip to first unread message

Esat Ercelik

unread,
Mar 23, 2017, 9:46:48 AM3/23/17
to Atila Altınok, Yılmaz ARSLAN, ihsan karaman, mehmet cihanoğlu, ne_mutlu_t...@googlegroups.com, dir...@googlegroups.com

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Gönderen: Cüneyt Şaşmaz <cesur...@gmail.com>
Tarih: 23 Mart 2017 13:13
Konu: KİMLER ÖN'DE?!
Alıcı:


Türkiye Cumhuriyeti'nde kimler çoğunlukta ön'de?!
Vatandaş mı?!
Siyaset mi?!

Türkiye Cumhuriyeti'nde; Cumhuriyeti kabul etmiş bir ülke vatandaşı olarak, ulusça, bizler öndeyiz diyebilir miyiz?!

Kanaat yürütmeye ve günümüzde bu durumu değerlendirmeye kalkar isek; Cumhuriyeti demokrasi ile birlikte değerlendirme huyumuz içinde, yabancı devletlerin yaşamına yaşantımızı uydurmaya çalıştığımız, gözler önündedir.

Sürekli, demokrasi yaşamı diyoruz.
Durum böyle olunca işler karışmaktadır.

Tarihsel bir anımızı günümüze çektiğimizde, İkinci Cihan Savaşı'nda Türkiye'ye sığınan ve "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde dersler veren" yahudi asıllı Alman Ordinaryüs Profesör sayın NEUMARK ile boğazda geziye çıkan talebelerden birinin "Avrupa bizleri neden sevmez hocam?!" sorusuna Neumark’ın verdiği cevap, oldukça düşündürücü:

"Çok samimi olarak itiraf edeyim ki; Avrupalı Türkleri sevmez.
Ve sevmesi de mümkün değildir.

Asırlardır kilisenin Türk-İslam düşmanlığı Hristiyan'ların hücrelerine sinmiştir.

Sebeplerine gelince:

1. Müslüman olduğunuz için sevmez.
Ama faraza laik olmanız şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.

2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin farkındadırlar:
Tarihten TÜRK çıkarılırsa, tarih kalmaz.

Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.

3. Avrupa'nın Pazar'ı idiniz.
Şimdi, Avrupa'yı Pazar yapmaya başladınız.

4. En az 400 yıl, Avrupa'da, sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.

5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı Ordusu'na mezar ettiler.

6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar.

Önce, ahlaki değerlerinizi yıpratmayı başardılar; giyim'inizden, yaşantı'nıza kadar...

Sonra, kendi içinizde sizi bölmeye başladılar; A, B, C, D gibi.

7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi, İslamiyet bugün, belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi.

Kaldı ki, Vahhabilik'i kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı'nın adamlarıdır.

Batı, her yerde, İslamiyet'i sapık inançlara kanalize etti.
Ama Osmanlı, Asr'ı Saadet'i devam ettirdi.

8. Kilise, size kin kusmaktadır.
Ve sebepleri yukarıdadır.

9. Ben Türkiye'ye geldiğimde, 2 üniversite vardı.
Şimdi 19 üniversite var.
(O tarihte öyle idi, şimdi ise çok daha fazla)

Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı.
Tarihinize bakın her medresede bilim eğitimi vardı.

İlk denizaltıyı Osmanlı'nın yaptığını biliyormusunuz?!
Belki de, Avrupa bunu biliyor.

10. Sizler gerçek hüviyetinize döndüğünüz an, Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır.
Ama sizde bunun olması, bu şartlarda çok zor.

11. Yine sizler, Avrupa'nın tarihi düşmanısınız.
Ve daima düşman olarak kalacaksınız."

Evet, almasını bilene ders ve ibretlerle dolu bir itirafname...

Cumhuriyet, Halk'ın idaresidir.
Demokrasi de, kaideler rejimidir.
İşin doğrusunu ararsak, Cumhuriyet ve Demokrasi'yi aynı kefe içinde ele almamız gerekiyor.

Cumhuriyet idaresi, vatandaşımızın oylarıyla seçilen kişiler, Devlet'i idareye geçtiklerinde vardır.

Demokrasi, yönetimdekilerin, kaideleri koyan seçilmişlerin elindedir.

Demokrasilerde, Cumhuriyete dayalı bir ortamda, siyasilerimizin hizmet içi vaatlerini kendi örgütleri dışında tutup, vatan-millet-devlet ve bayrak için uyulacak kaideleri koyma eylemi, devletin gücü olarak benimsenir.

Türk insanının; ATATÜRK İlke ve İnkılapları'nı daima yaşatmak, ana hedefidir.

Bilinmeli ve görülmeli ki; vatanımızın her karış toprağı, Türk İnsanı'nın kanı'yla yoğrulmuştur.

Egemenliği ve mutluluğu için yaşayan, kendini bir bütün olarak gören, her şeyde sınıf ve imtiyaz tanımayan TÜRK toplumunda; birleştiriciliğin işareti, Büyük ATATÜRK'ün "Hiç kimsenin vatanımızda yaşayan toplulukları ayrı ayrı halklar olarak görmeye ve de göstermeye hakkı yoktur!" sözleridir.

Büyük Önder ATATÜRK’ün; “Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki cevheri asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an tevakki etmesin” tavsiyesi de gözardı edilmemelidir.

Günümüzde, gerçekte seçilmiş ve yönetimi üstlenmiş iktidarların, siyasi parti çalışmalarında böyle bir eylem içinde oldukları söylenebilir mi?!

Cevapta zorlansak da, iktidarı almış olan kuşaklar, biraz kendine göre çalışma azmi içindedirler.

Halkının oylarıyla iktidar olanlar devletimize, vatanımıza, bayrağımıza ve de milletimize uygun şekilde temsilde, tavsiyeye uygun hareket etmek zorundadırlar.

Siyasiler, vaatlerini tutmalıdırlar.

Şimdi, bizler vaadini yerine getirmiş, temsil yetkisini düzgün kullanmış bir iktidarın varlığından söz edebilir miyiz?!

Tabii ki, bu görüşü olumlu karşılamak zor olsa gerek.

İktidara getirilen siyasilerimiz, Cumhuriyetimizin ana vasıflarına zarar getirecek hiçbir eylemde, görüntü içine girmemelidir.

Son anayasa değişiklik teklifinin, şaibeli bir şekil getireceği açıkça ortadadır.

Cumhuriyetimiz, yeni kurulduğu andan başlayarak sıralı olarak bazı çizgilerden geçmiştir.

Geçilen her çizgi, doğru ve Cumhuriyet ile demokrasiye tam ayar içinde midir?!

Hemen cevabı vermeden, önce sonuca bakmamız gerekiyor.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti hangi saf'tadır?!

Halkın idaresi için seçilmişler, Cumhuriyete bağlı kalarak demokrasiyi yaşatma çabası içinde midirler?!

Bilmemiz gereken bu husus, ön plandadır.

Nedir dendiğinde; politika insanı, TÜRK Halkı'nın ta kendisidir.

Yasaların getirdiği boşluktan yararlanıp, Devletimizin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bütünlüğünü bozucu eylemleri önlemek Türk Halkının ödevi olduğuna göre, siyasette bu görevi üstlenenler, ödevi, kabul görecek şekilde yapmalıdırlar.

Yerli yersiz tavizler içinde eyleme geçmemelidirler!

Yıkıcı ve bölücü kesimin tek istediği, Atatürk ilke ve İnkılapları'nı ortadan kaldırmaktır.

Son günlerde Yargı Erki'ne karşı, milletimizin çekingenliğini geliştirilecek hareketlere başvuranlar, yanlışlar içindedir.

Laik devlet yapısını karalayıp eyleme girişenler, hareketlerinden vazgeçme yolunu seçmelidirler.

Türk Bayrağı'nı Bayrak yapan, Vatan için TÜRK MİLLETİ’nin akıttığı ASİL kan'dır.

"Devletleri milletler kurar, Devlet millet yaratmaz" sözü çizgisinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Atatürk’ün ÖNDERLİĞİNDE Türk Milleti kurmuştur!

Örf'ünü, Adet ve Geleneğini, Kaderini, Ananesini birleştirerek TÜRK Halkını yaratan; Anadolu ve Trakya’da yaşayan insanımızdır.

Anadolu ve Trakya’da yaşayan Halk'ın tek adı vardır.
O isim de "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" söyleşisi içinde kendini bulmaktadır.

Vatanımız, Anadolu ve Trakya’dır.
Vatanımız toprağı Şehidimizin, gazimizin kanı ile hamur oluşturmuştur.

Atalarımızın bu Vatan için akıttığı kandan rengini alan Ay-Yıldızlı Bayrağımız'ın, "Çolpan Yıldızı'nın yeni doğan Ay önüne" gelmesiyle, doğanın milletimize armağanı olduğunu unutmamalıyız.

Siyasette görev üstlenenler, Türk Milleti'ni temsilde hata ve yanlışlar içinde yönetmeleri halinde; Millet'in, onları geldiği yere, her zaman kullanacakları oylarıyla göndereceklerini bilmeleridir.

Bizler yine, birleştirici, birlikteliği işaret edici "Ne Mutlu Türk'üm diyene" sözü ile düşüncelerimizi söylemiş olalım.

Vatan ve Milletimiz sağ olsun.

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!
Nusret DEMİRAL
DGM Onursal Cumhuriyet BaşSavcısı



--
"Adliyemizin emin olduğumuz yüksek iktidarı sayesindedir ki; Cumhuriyet, mukadder tekamülü takip edebilecek ve her türlü şekil ve kılıktaki tecavüzlere karşı vatandaşın hukukunu ve memleketin nizamını masun tutabilecektir."
Mustafa Kemal Atatürk
--
EY KUL! 
KAPILARDAN GEÇERKEN; 
TÜRKLÜĞÜNÜ UNUTMA, 
NE MUTLU TÜRK'ÜM DEMEK İÇİN.. 
CUMHURİYET'E SAHİP OL, 
DEVLETİNİ SEVMEK İÇİN.. 
HAYATI DOĞRULUKLA KUR, 
DOĞRUYU ÖĞRENMEK İÇİN.. 
İTİMADI KAYBETME, 
İTİBARI KAZANMAK İÇİN.. 
KENDİNİ İYİ TANI, 
CÜMLE ALEME TANITMAK İÇİN.. 
İNSANI SEVDİĞİNİ SÖYLE, 
SEVGİYE ALIŞMAK İÇİN.. 
TOPLULUĞA KENDİNİ ADA, 
SENİNLE OLAN İNSANLAR İÇİN.. 
İŞİNİ, AŞINI, BİLGİNİ PAYLAŞ, 
PAYLAŞANLA OLMAK İÇİN...
Nusret DEMİRAL
--
''Muhterem Milletim'e şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başına taç ettiği adamların kanındaki ve vicdanındaki cevheri asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an feragat etmesinler...'' 
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
--
"E​y​ KUL​;
B​üyüklenme​,​ zayıfsın gayet​!​
K​endini ​küçüklerden küçük gör,
Bütün kul'a saydırmak istersen kendini eğer...​"
Raif DEMİRAL
--
''Bizler; 
Gözünde Vatanını, 
Gönlünde ATATÜRK ilke ve İnkılaplarını tutabilen, 
Vicdanında dinini saklayabilen, 
Milliyetçilik ve laiklik düşüncesi içinde görev yapanlardanız.''
Nusret DEMİRAL, DGM (Onursal) Cumhuriyet BaşSavcısı
--
"Cumhuriyet’in temelinin laik bir dünya görüşüne dayalı olduğu hiçbir zaman unutulmamalı ve bu gerçek gözden kaçmamalıdır.
Zira Türk halkı teokratik yönetimden çok acı çekmiştir.
Geri kalışının nedenleri arasında bunun önemli bir yeri vardır."
Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK, 1930/Kırklareli
--
"Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev; HAYAT'tır."
Nusret DEMİRAL, DGM (Onursal) Cumhuriyet BaşSavcısı
--
Demokratik düşünce ve kanaatlerimin engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle, "hakkımda olası her türlü antidemokratik yasal girişimi" TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarım saklı kalmak üzere, peşinen reddederim.



Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages