İmanın var olduğunun alameti (Osman Ünlü Hocanın 28.09.2025 tarihli yazısı)

4 views
Skip to first unread message

Dinimizislam.com

unread,
Sep 28, 2025, 3:42:55 PM (13 days ago) Sep 28
to dinimi...@googlegroups.com

28 Eylül 2025, Pazar

İmanın var olduğunun alameti

Sual: Bir kimsede imanın var olup olmadığı ne ile ve nasıl anlaşılır?

Cevap: İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir. Amentüdeki altı şeye inanmak, imandır. İmanın bunlardan da önce gelen asıl iki şartı ise gayba iman ve hubb-i fillah, buğd-i fillahtır. İmanın, bir müminde var olması bu iki şarta bağlıdır:

Birincisi, gayba imandır ki, görmeden, kendi aklına, bilgisine danışmadan inanmaktır. Gayba iman esastır ve gayba iman etmek lazımdır. Çünkü dünyânın ve ahiretin bütün saadetleri, görmeden inanmaya bağlıdır. Can, rûh boğaza gelmeden önce iman etmiş olmalıdır. Can boğaza gelince, ahiretin bütün halleri gösterilir. O zaman bütün kâfirler iman etmek isterler. Hâlbuki imanın gaybî olması lazımdır. Görmeden inanmalıdır. Görülen şeye iman edilmiş olmaz. Fakat bu anda, müminlerin tövbesi kabul olunur.

İkincisi, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır. Bu iki şart yoksa, Amentüde bildirilen altı şarta bir kimse inansa da mümin olamaz. Hubb-i fillah; Allah için sevmek, buğd-i fillah ise, Allahü teâlâ için sevmemektir. İmanın alameti; hubb-i fillah ve buğd-ı fillahdır. Bir hadîs-i şerîfte;

(Allahü teâlânın bazı kulları vardır. Bunlar, Peygamber değildir. Peygamberler ve şehitler, kıyamet günü bunlara imrenirler. Bunlar, birbirini tanımayan, uzak yerlerde yaşayan, Allah için birbirini seven müminlerdir) buyuruldu.

Allahü teâlânın en çok sevdiği ibadet, hubb-i fillah ve buğd-ı fillahdır ve imanın alametidir. İbadetlerin en üstünü olduğu bildirilen hubb-i fillah ve buğd-ı fillah da bu demektir. Resulullah efendimiz buyurdu ki:

(İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.) Cenab-ı Hak, İsa aleyhisselama vahyederek;

(Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün mahlukların ibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz) buyurmuştur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, bir Peygambere vahyetti ki, falan abide söyle; dünyada zühd ederek, nefsini rahata kavuşturdun ve kendini kıymetlendirdin. Benim için ne yaptın? Abid; ya Rabbî! Senin için ne yapılır? deyince Allahü teâlâ; düşmanıma, benim için düşmanlık ettin mi ve sevdiğimi benim için sevdin mi? buyurdu.)

 

Osman Ünlü hocanın Türkiye Gazetesi'nde yayımlanan makalelerin arşivi için tıklayınız...

 





 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

Radyo

Huzura Doğru
TV

Dini sualler için

Üye olmak için 
|  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

 

image001.png
image002.jpg
image003.jpg
image004.png
image005.png
image006.png
image007.png
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages