5403 Sayılı Toprak koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda, 6537 sayılı kanunla yapılan değişiklikle asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü belirlendi. Yeni düzenlemeyle birlikte belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler bölünemez eşya niteliği kazandı.
Yapılan değişiklik sonrası 25 Mayıs 2014 itibariyle tapu ve kadastro bölge müdürlüklerine genelge gönderilmesine rağmen kanun kapsamında henüz bir yönetmeliğin yayımlanmadığını belirten Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürk yapılan değişiklikle artık tarla satışının durma noktasına geldiğini söyledi.
İLGİLİ BİRİM OLUŞMADI
Tarım arazilerinin satışına ambargo geldiğini söyleyen Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürk , şunları da ilave etti.
"25 Mayıs’tan itibaren Türkiye’de büyük problemler ve kaos ortaya çıkmıştır. Vatandaş gayrimenkulünü satmak için tapu ve kadastro müdürlüklerine müracaat ederek bağlı olduğu belediyede mevcut yerin nazım imar planında olup olmadığının sorduğunda gelen cevaba göre işlemi devam edecek. Olumsuz bir cevap geldiğinde tarım ilçe müdürlüklerine sorulduğunu yalnız tarım ilçe müdürlüklerinin henüz daha tapu dairesinin sorduğu soruya cevap vermedikleri açıktır.
Şehrin içinde kalmış yapılaşmaya çok yakın konumdaki tarım arazilerinde zaten tarım yapılmadığını ve bundan sonrada yapılmasının zor olduğunu söyleyen Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürk; şehirleşmeye yakın tarım arazilerinin muaf olması gerektiğini,yapılaşmaya yakınlık mesafesi uygulanmasını istedi.
Cevap vermeme sebeplerinin henüz daha, tarım il ve ilçe müdürlüklerinde ilgili birimin oluşturulmamasıdır.Yasanın yönetmelik çalışması devam ettiğinden mevzuatın şu anda net bir şekilde ortaya çıkmamasından dolayı kamuoyun da büyük sıkıntılar yaşatmaktadır. Kanunu incelediğimizde bu yasanın artı ve eksileri bulunmaktadır. Biz şu anda doğal olarak eksilerin giderilmesini istemekteyiz."
KARDEŞLER ARASINDAKİ MÜLKİYET HAKKI DA ZORUNLU HALE GELDİ
Kanunla birlikte kardeşler arasında mülkiyet hakkının zorunlu hale getirildiğini anlatan Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürk , "Bu durum Anayasa, uluslararası sözleşmeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Avrupa sosyal şartlarına uymamaktadır. Anayasamızın mülkiyet hakkı ihlal edilmiştir ve akabinde insan haklarının çiğnenmesine yol açılacaktır. Köylerde ikamet eden kendilerine tarım yönü ile istihdam sağlayan vatandaşlarımızın gayrimenkul satmak istediğinde zorunlu olarak yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri altında kaldığı anda tüm gayrimenkullerini satmak zorunda kalacaktır. Bu sebeple köylünün şehirlere nüfus ve göç akışı çok daha hızlı olacaktır. Bu nüfusun ve göçün akışı ile vasıfsız iş gücü doğacaktır. Bunun peşi sıra rehabilitasyon süreci sıkıntılı ve sancılı gerçekleşecektir. Toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu Türkiye topraklarının verimliliği açısından düşünüldüğünde iyi bir kanun gibi gözükmektedir. Fakat aynı zamanda kişilerin hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı niteliktedir." diye konuştu.
MİRASÇILAR ANLAŞAMAYACAK
Önceki uygulamalarda bile mirasçıların kendi aralarında anlaşamadıklarına söyleyen Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürke göre; şu anki kanundan dolayı çok büyük anlaşmazlıklar çıkacak. Gayrimenkul mirasçılarının sürekli mahkemelerde sorunlarına çözüm arayacaklarını dile getiren Öztürk şöyle devam etti: "Mahkemeler kısa sürede sonuçlanmadığı için yine araziler kullanılmayacak ve mirasçılar arasında büyük sorunlar gündeme gelecektir. Geçmiş kanunlarla kişiler ihtiyaçları olduğunda mallarını satabiliyorlardı şimdi kişiler ihtiyaçlarını karşılayamayacak.
Gerekli olduğunda satamayacak. Bu gayrimenkul sahipleri çıkmaza düşeceklerdir. Bu tarz taşınmazlara yatırım yapan gayrimenkul alıcıları da taşınmazlarını değerlendiremeyecektir. Reform, yenilik güzeldir. Fakat kişilerin ihtiyaçlarını karşılamayacak duruma getirilmemelidir. Yapılan reform, gayrimenkul alım-satım piyasasında ki canlılığı da durduracaktır. Yatırımcılar bu tarz taşınmaz alımına yönelmeyeceklerdir. Sadece büyük meblağ da imkanları olanlar bu taşınmazları alabileceklerdir. Küçük yatırımcılara olanak kalmayacağından buda piyasa ve köylüyü ekonomik sıkıntıya sokacaktır. Yönetmelik bir an önce açıklanmalı ve yaşanan sıkıntıların dikkate alınarak ivedilikle kamuoyunun yaranına olacak ve sorunları ortadan kaldırılacak şekilde yönetmelik düzenlenmelidir."