Basına ve kamuoyuna ,
RUSYA’YA AİT AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ TÜRKİYE İÇİN MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİDİR. Suriye’nin kuzeyinde 33 askerimizin şehit edilmesiyle sonuçlanan menfur saldırı Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirmiş, Türkiye ile Rusya neredeyse savaş konumuna gelmiştir. Bu meyanda ;bizimle her an çıkarları çatışma noktasında karşı karşıya gelebilecek Rusya’nın denetiminde ve kontrolünde bir AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ TÜRKİYE İÇİN MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİDİR.
Nitekim Türkiye ile Rusya arasındaki andlaşmaya göre Akkuyu Nükleer üzerinde Türkiye”nin hiçbir yetkisi ve söz hakkı bulunmamaktadır. “ Proje şirketi Rus Rosatom, projenin başlangıcından itibaren doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 100 hisse payına sahip olacaktır.Bkz. Akkuyu Nükleer ÇED İptal dava dosyası -Danıştay 14. Daire -2014 / 11695 E. -Prof.Dr. Hayrettin Kılıç uzman görüşü –sayfa -2 ) Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti toprakları 60 yıl boyunca nükleer atık deposu olarak kullanılabilecektir. (Bkz Prof.Dr. Hayrettin Kılıç uzman görüşü –sayfa :10-11 ) Akkuyu ÇED raporunda Nükleer yakıtların güvenliği konusunda açık bir plan yoktur, ve en önemlisi 15 yıl sonra Rus Devlet şirketi Rosatom çalışmayı iptal ederse bu santralda biriken binlerce ton nukleer atığın ne olacağı belli değildir. Rusya'ya radyoaktif atıkların ithalatı yasaktır. ( Bkz. Prof.Dr. Hayrettin Kılıç uzman görüşü –sayfa :34 )Türkiye ile Rusya Arasında Yapılan Enerji Transferi Anlaşmasının 16 maddesine göre olası bir kaza durumunda Rusya”nın ve Rus Şirketi Rosatom”un hiçbir sorumluluğu olmayıp , sorumluluk Türkiye Cumhuriyetine aittir. ( Prof.Dr. Hayrettin Kılıç uzman görüşü –sayfa -1 )
Ortadoğu’nun her geçen gün istikrarsızlaşan ve karışan jeopolitiği nedeniyle Türkiye’nin gelecekte de başka devletlerle karşı karşıya gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Max Planck Enstitüsü’nün Mayıs 2016 çalışmasına göre önümüzdeki 15-20 yıl içinde iklim krizi nedeniyle yaklaşık 500 milyon insan Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan göç etmek zorunda kalabilir. (Bkz. / https://www.mpg.de/10481936/climate-change-middle-east-north-africa) Bilim insanları , Suriye iç savaşının tetikleyicisinin de iklim değişikliği olduğu sonucuna ulaşmışlardır ( Bkz. http://www.pnas.org/content/112/11/3241 ) İklim krizinin yarattığı bu karışıklık nedeniyle NATO Stratejik Güney Direktörlüğü tarafından 30.05.2019 'da İtalya'da düzenlenen toplantıda " İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN KUZEY AFRİKA ve ORTADOĞUNUN İSTİKRARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ" ele alınmış ve iklim krizinin sonuçlarının askeri güçle çözümlenebilecek sınırların ötesine geçebileceği belirlenmiştir. (Bkz. NSD-S HUB | We're sorry )
|
|
NÜKLEER SANTRALLERIN YARATTIĞI ÇEVRESEL-EKOLOJIK YIKIM NEDENIYLE NÜKLEER SANTRAL KURMAK VE IŞLETMEK INSANLIĞA KARŞI SUÇ OLDUĞU GIBI , TÜRKİYE’NİN ULUSAL ÇIKARLARI AÇISINDAN BAKILDIĞINDA DA , ORTADOĞU’DA HER AN KARŞI KARŞIYA GELEBİLECEĞİMİZ RUSYA’NIN VEYA BAŞKA BİR YABANCI ÜLKENİN DENETİMİNDE VE KONTROLÜNDE BİR NÜKLEER SANTRAL , TÜRKİYE İÇİN AYRICA MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ OLARAK “ÇOKLU “ GÜVENLİK RİSKİ OLUŞTURMAKTADIR.
ANAYASA’NIN 118 . MADDESİNE GÖRE MİLLİ GÜVENLİK KURULU’NUN RUSYA’YA AİT AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ KONUSUNDA TOPLANMASI VE KARAR ALINARAK NÜKLEER SANTRALİN ENGELLENMESİ GEREKMEKTEDİR. 29.02.2020
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri
Gönüllü Avukatı
İsmail Hakkı Atal