Paris, 1913. Coco Chanel zengin ve yakışıklı Boy Capel'a aşıktır. Rus
kompozitör Igor Stravinsky'ın The Rite of Spring'i (bale) sahnelenmek
üzeredir. Igor'un ses uyumsuzluğundaki devrimci hareketi Coco'nun
radikal fikirleriyle uyum içindedir. Coco kadının modasını
demokratikleştirmek istiyordur, Igor'sa müziğin anlamını yeniden
tanımlamak istiyordur. The Rite of Sipring'in ilk performansında
Coco'nun şık beyaz elbisesi dedikodularla birlikte dikkatleri
çekmiştir. Gösteri de müzik ve bale çok modern, çok yabancı olduğu
gerekçesiyle eleştirilmiş ve gösteri esnasında tartışmalar yaşanmıştır.
Coco bu gösteriden oldukça etkilenmişse de Igor bu eleştirilerin kötü
etkisini bir türlü üzerinden atamaz.
1920 yılına gelindiğinde, Coco oldukça başarı kazanmıştır; fakat Boy'un
araba kazasında ölmesinden sonra aşk acısı çekiyordur. Igor, Rus
İhtilali'nden sonra, Paris'te beş kuruşsuz sürgün hayatı sürüyordur.
Coco, Igor'ra Ballet Russes'un (modern bale topluluğu) kurucusu olan
Sergey Diaghilev tarafından tanıştırılır.
Coco Igor'u tüberküloz hastası karısı ve dört çocuğuyla evinde
kalmaları için davet eder. Bu esnada Coco ve Igor'un gizli ilişkisi
başlar. Aralarındaki yakınlık yaptıkları iş üzerinde de etkili
oluyordur. Igor yeni ve daha liberal müziği üzerine çalışırken, Coco
parfümcüsü Ernest Beaux ile ünlü parfüm Chanel No.5 üzerine
çalışıyordur...
Jan Kaunen’in yönettiği, Chris Greenhalgh’ın 2002 yılında yazdığı Coco
& Igor adlı romanından senaryolaştırılan Coco Chanel & Igor
Stravinsky: Büyük Aşk, 2009 Cannes Film Festivali'nin kapanış filmi
oldu.