çevre sorunları deyip geçme, nereden nereye

1 view
Skip to first unread message

umur gürsoy

unread,
Jul 17, 2018, 4:57:33 AM7/17/18
to Hasuder Üye, 'umur gürsoy' via HASUDER Çevre Sağlığı Çalışma Grubu, 'umur gürsoy' via HASUDER İş Sağlığı Çalışma Grubu, Halk Sağlığı Uzmanları, 'umur gürsoy' via TTB Çevre ve Sağlık Grubu, 'umur gürsoy' via doguakdenizcevredernek, 'umur gürsoy' via Çanakkale Çevre Platformu, NUSED Iletisim Grubu
Bu konuyu zaman zaman bu ortamlarda yazdım. 
Değerli ve çalışkan  arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Saltık, kıymetli zamanın harcayarak web sayfasında bizlerin gözünden kaçan yazıları kendi süzgeçinden geçirerek yayımlıyor. Bunlardan sonuncusu olan "
Ayşe KULİN’den CUMHURBAŞKANI Erdoğan’a AÇIK MEKTUP" (http://ahmetsaltik.net/2018/07/17/ayse-kulinden-cumhurbaskani-erdogana-acik-mektup/
başlıklı olanında Ayşe Kulin'in kaleminden, "Lise mezunu olarak katılanlar, Türkçe bölümünde sorulan toplam 40 sorudan ancak 19.31’ine; fen bilimlerinde ise sorulan 40 sorudan ancak 3 soruya doğru yanıt verebilmişler. Bu durum fazla bir değişim göstermeden 12 yıldır böyle devam ediyormuş." bilgisini alınca yazdığım yorumu sizleri de ilgilendirebileceği için buradan da paylaşıyorum:

"Sevgili Arkadaşım,
Değerli paylaşımın için teşekkür ederim. Böylece okumadığım iki yazarı ve son 12 yıldır hemen hemen aynı olan üniversite sınavı sonuçlarını öğrenmiş oldum. 2018’den 12’yi çıkarınca 2006 yılına yani ülkemizin üzerinden de geçen radyasyonlu bulutuna neden olan Çernobil Nükleer Santralı kazası felaketinin 20. yılına geliyoruz. Çernobil Kazası tüm dünyada o tarihte çocuk yaş grubunda olanları (0-15 Yaş) ama en çok da süt çocuklarını ve 0-6 yaş gelişme çağındaki risk grubunu etkiledi. Aşağıdaki alıntını kaynağı benim  2012’de çevirdiğim Çernobil Halk Mahkemesi tutanaklarından Profesör Jay Gould’un açıklamalarıdır (Chernobyl-Environment, Health and Human Rights Implications, Permenant People’s Tribunal, 12-15 April 1996, Vienna. (Sayfa: 132-8)(https://www.dr.com.tr/kitap/cernobil-halk-mahkemesi/arastirma-tarih/politikaarastirma/dunya-politika/urunno=0000000396100):
“1945’den 1965’e atom bombası denemeleri kuşağı olan Bomba-bebekleri (baby-boom) kuşağı ABD’de 1968’de 18 yaşına ulaştığı zaman düşük doğum ağırlıklı bebek oranındaki önceki artışın tam iki katı artış, zihinsel (entelektüel) başarılarında ve SAT (ABD Üniversite Giriş Sınavı) sonuçlarında 20 yıl süren açıklanamaz bir düşüş gözlendi.
Meslektaşım Dr. Sternglass, bunun SAT sonuçlarını etkileyen şey olduğunu ilk anlayan kişi oldu ve buna eşlik eden paralel sosyo-ekonomik olağanüstülüklerin var olduğunu kanıtladı. Örneğin, 1970 yılında bomba bebekleri kuşağının onları işgücü dışına düşüren, sosyal yönden verimsiz oldukları bir 20 yıllık dönem başladı. 1980’de, 35 yaşına geldiklerinde AIDS gibi bağışıklık eksikliği hastalıkları ve genç kadınlar arasında artan derecede göğüs kanserleri artışının görülmeye başladığı bir döneme girdik. Bu, Milli Savunma Konseyi’ne göre Hiroşima’ya atılan bomba patlamalarının 40.000 katı eşdeğerindeki yerüstü nükleer silah denemeleri döneminden gelen kötüye gidişin özgün bir diğer göstergecidir. ABD ve Sovyetler Birliği çocuklarının maruz kaldığı radyasyon çeşidi budur.
Bütün istatistikler Birleşmiş Milletler’in (BM) her yıl yaş gruplarına göre ölenlerin sayısını gösteren Demografi Yıllığı Kitabı’ndan alınmıştır. Şayet, 1983-1988 arasındaki ölümlerde 25-44 yaş grubunun (bomba bebekleri kuşağını gösterir) payına bakarsanız, ABD’de oranın % 18, Fransa’da % 15, Birleşik Krallık’ta % 8 kadar arttığını ve Almanya ve Japonya’da azaldığını bulursunuz. Başka bir deyişle, BM sayılarına göre, bomba çağı bebekler nesli aslında onların ölümlülüğünü (mortalitesini) iyileştirmiştir.”

Türkiye’de multidisipliner araştırmaların yapılabilmesi çok zor ve sağlık istatistiklerimiz veri ve güvenilirlik eksikleriyle dolu. Bu nedenle üniversite sınavlarıdaki AKP iktidarlarına denk gelen dönem aynı zamanda Çernobil Kazası Kuşağına da denk gelmiştir (Çernobil Kazası kohordu). Aağıda bu kohordun yaş ve doğum yılı durumlarıyla olası üniversite sınavına girme yılları verilmiştir (Tablo tarafımdan hazırlanmış, yayınlanmamıştır).
Türkiye'nin Çernobil Kuşağı
Doğum Tarihi Çernobilde Yaşı ÜSYS sınavı giriş yılı
1980 0 1998
1981 1 1999
1982 2 2000
1983 3 2001
1984 4 2002
1985 5 2003
1980-1986 0-6 2004
1981-1987 1-7 2005
1982-1988 2-8 2006
1983-1989 3-9 2007
1984-1990 4-10 2008
1985-1991 5-11 2009
1986-1992 6-12 2010
1987-1993 7-13 2011
1988-1994 8-14 2012
1989-1995 9-15 2013
1990-1996 10-16 2014
1991-1997 11-17 2015
1992-1998 12-18 2016
1993-1999 13-19 2017
1994-2000 14-20 2018
1995-2001 15-21 2019
1996-2002 16-22 2020
1997-2003 17-23 2021
1998-2004 18-24 2022
1999-2005 19-25 2023
2000-2006 20-26 2024

Konulara çoğul, multidisipliner ve bütünsel (bütüncü) yaklaşmalıyız, ama hangi yeterlilik ve sayıdaki bilim insanımızla? Feyerabend, bu yüzden demiştir ki: “Bilim keşfedildiği coğrafyadan uzaklaştıkça tehlikeli hal alır”.
Sevgilerimle."
Ahmet'in sayfasına eklemediğim Not: Eğitimde bu başarısızlık durumunu Çernobil'den kaynaklanıyorsa, ne yapılırsa yapılsın en az 2024'e yani Çernobil kazasında 0 yaşında olanlar 18-20 yaşına gelinceye kadar sürebilir. Profesör Jay Gould WikiZero - Jay M. Gould) ve meslekdaşı Dr. Sternglass'ından söz ettiği paragraftakiler ve (WikiZero - Ernest J. Sternglass) araştırmaları doğru ise Çernobil'in sonuçları Türkiye Seçimlerini etkileyecek kadar olabilir. Ne dersiniz?




 
Umur Gürsoy/Osmaniye


E-Posta ve sosyal medya ile gönderdiğim tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının; 

MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti"

MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"kapsamında tarafımdan yapılmıştır. Demokratik düşünce ve kanaatlerimin engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle "hakkımda olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi", TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarım saklı kalmak üzere peşinen reddederim.

Disce quasi semper victurus, vive quasi cras moriturus
(Hep yaşayacakmış gibi öğren, yarın ölecekmiş gibi yaşa)
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages