Mutlaka okuyun gençler!

2 views
Skip to first unread message

mehmethan

unread,
Jun 25, 2013, 8:07:47 AM6/25/13
to bosluktak...@googlegroups.com

Uyandırma Servisi

Eski Rejim'in, 'sol bayrak' gösteren 'kontra' örgütlerinden olan DHKP-C, Taksim'e 'Akın Akın, Kompela' hesabı adam taşıdı, değil mi?

Gezi eliyle icra edilen kalkışma provasından kısa süre önce, İstanbul'un göbeğinde kimi kılıflar altında hazırlık yapmış olduğu ortaya çıktı, DHKP-C'nin!

Son dönemde 'yeniden uyandırılan' bir kontra örgütten söz ediyoruz…

1 Şubat günü ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde 'canlı bomba' kendisini patlatmış; saldırıya tam 'El Kaide' damgası vurulacakken, eylemcinin DHKP-C militanı olduğu ortaya çıkarılınca 'medya üzerinden sihirbazlık numarası' boşa gitmişti.

Böylelikle…

Geçmişte 'Türkiye'deki Gladio'nun inşa etmiş olduğu örgütün 'formatlanarak' sahneye çıkarıldığını görmüştük.

*

Türkiye, koşar adım 12 Eylül 1980 Darbesi'ne götürülürken, bir yandan Gün Sazak, Nihat Erim ve Kemal Türkler'e yönelik sarsıcı suikastlarda; diğer taraftan da Sivas, Çorum, Kahramanmaraş, Malatya örneklerindeki gibi mezhep çatışmalarında 'kontra' örgüt olarak kullanılan Dev-Sol'du.

DHKP-C, Dev-Sol'un 1994'de partileşme kararı almasıyla kurulmuştu. 'Tesadüf' bu ya, Suriye'de…

Sabancı Suikastı'nın (9 Ocak 1996) tetikçisi DHKP-C'li Mustafa Duyar'ın Suriye'de/Lazkiye'de teslim olduğunu (17 Aralık 1996) çoktan unuttuk!

*

Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisini ele geçirme girişiminde bulunanlar Çarşı Grubu'nun içine sızmış Dev-Sol'culardı, değil mi?

'Pusuya yatmış gibi' bekleyen…

CNN International mı, basma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı moralsizdi.

*

Mustafa Duyar, Afyon Cezaevi'nde Karagümrük Çetesi'nin adamlarınca öldürülmüştü. (15 Şubat '99)

Suikasttan teslim oluncaya kadar, sırasıyla…

Rodos, Selanik, Almanya, Suriye'de dolaşmıştı…

Duyar, bir gün Şam'ta televizyon izlerken, Abdi İpekçi Suikastı ile ilgili bir belgesel dikkatini çekti…

Suikast silsilesi içinde yer alan 'sağcı militan' Yalçın Özbey gözüne ilişti! Çok şaşırmıştı…

Özbey mi? Mustafa Duyar'ın Şam'a gelmeden önce Almanya'da kaldığı eve 'kendi evi imiş gibi' girip çıkan bir adamdı.

Kafasında şimşekler çaktı!

*

Susurluk'taki sözde 'kaza'da, Mercedes'in içinde ölen Emniyetçi Hüseyin Kocadağ…

Sabancı Suikastları'ndaki tetikçilerden Fehriye Erdal'ı, Sabancı Center'a 'çaycı' olarak yerleştiren isimdi.

3 Kasım 1996'da hurdahaş olan Mercedes'in bagajında ortaya çıkan silahlardan birinin on ay önce Sabancı Suikastı'nda kullanıldığı anlaşılmıştı.

Olay yerinde ağır yaralı olarak bulunan Abdullah Çatlı, Mercedes'in kamyonla çarpışmasından hemen sonra -gelenlerden birisi tarafından- 'boynu kırılarak' öldürülmüştü!

'Gladio'nun Sağcı Eli' Abdullah Çatlı, 1979'daki İpekçi Suikastı'nı organize eden isimdi:

Abdi İpekçi'nin kalemi, ABD'nin Türkiye'deki gizli devleti demek olan 'Üst Yapı'da kırılmıştı.

Milliyet gazetesi, İpekçi Suikastı'nın arka planı ile yüzleşmekten yıllardır ihtimamla kaçınıyor, değil mi?

*

Geçen Cumartesi (22 Haziran) medyada ancak bir iki sütunluk yer bulabilen bir haber gözüme ilişti…

Haberde 'Firari terörist Fehriye Erdal'ın, Sabancı Suikastı'ndan Belçika'da yargılanabilmesinin yolu açılıyor' deniliyordu.

Tam yerine denk gelmişken manzara koyalım mı?

DHKP-C'li tetikçi Fehriye Erdal'ı…

Sabancı Suikastı'ndan hemen sonra 'yurtdışına kaçıran' iş adamı kimdi?

*

Gezi Eylemleri'ndeki DHKP-C militanlarından çıktık, bakınız nerelere geldik? Daha doğrusu, aynen 'Yağmurdan Önce' adlı o unutulmaz Balkan filminde olduğu gibi geniş bir daire çizip başladığımız noktaya vardık!

Gezi eylemcilerinin referanslarından birisi Deniz Gezmiş'ti: 'Deniz'ler zamanında Amerikan askerinin üzerine yürümüşlerdi.'

Ne var ki, Deniz Gezmiş'lerin şimdiki takipçileri CNN International'ın yayınlarına, 'Beyaz Saray'dan yapılan açıklamalara' bel bağlamış durumdalar!

Gezi elbisesi giyinmiş kalkışma provasının arka planında Büyük Sermaye yani 'İstanbul'un Baronları' var; buradaki baronlar da ABD'nin derin baronlarına bağlı…

Yani?

Eylemci grupların 'anti-emperyalist' kamuflajları paramparça olmuş vaziyette…

Obama'ya, Merkel'e, Cameron'a mektup yazıp Erdoğan'ı ve hükümeti şikâyet ediyorlar.

Ankara'ya karşı Şam Rejimi'nin, yine Ankara'ya karşı Tel Aviv'in yanında yer almış olan Kemal Bey, bu sefer de Merkel'e mektup yazıp ricada bulunuyor!

*

'Mektup' deyince; henüz aşılamamış bir örnektir:

İlhan Selçuk, 18 Kasım 2006'da Cumhuriyet'teki sütununda Dabılyu Bush'a 'Açık Mektup' yazmış ve dönemin ABD Başkanı'na şöyle seslenmişti:

'AKP'nin toplum temelinde oy desteği zayıflıyor, geriliyor; ülkede Amerika düşmanlığı yükseliyor, yoğunlaşıyor. ABD'nin Ortadoğu tasarımında revizyona, Türkiye'de ise yeni bir iktidara gerek var!'

Tamer Korkmaz - Yeni Şafak

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages