fıkra

3,677 views
Skip to first unread message

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:01:00 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Papaz, ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek: "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der. Ancak adamdan ses çıkmaz. Papaz gene: "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der demesine ama adamdan gene ses çıkmaz. Papaz iyice sinirlenir: "Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?"

Adam yanıtlar: "NEREYE GİDECEĞİMİ BİLMEDEN KİMSE HAKKINDA YORUM YAPMAK İSTEMİYORUM!"







Memleketin tekinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyolarmış.
Ama bu arada idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyolarmış.
Adamın teki 3 kere gitmemiş. İdam edilmeden önce sormuşlar; "1. dileğin ne?"
Adam; "Vezirin karısını s.kicem" demiş. Vezir "Olmaz" dese de padişah; "Mecbur" demiş.
Daha sonra "2. dileğin ne?" demişler. Adam; "Padişahın karısını s.kicem" demiş. Padişah
"Hayır" demiş. Ama herkes itiraz edince mecbur kalmış. "Son dileğin ne?" demişler. Adam,
bi vezirin götüne bakıyomuş, bi padisahın. Vezir bakmış göt elden gidiyo; "Ben bunu sanki
camide gördüm gibi geldi" demiş. Padişah da ordan "Ne gibisi lan! Yanımda kılıyodu" demiş.






Beni dinle
Adam evine erken gelir bir bakarki en samimi arkadaşı karısı ile sevişiyor.
Başlar konuşmaya;
-Şevket bunu bana nasıl yaparsın senle beraber aynı okullarda okumadıkmı ?
aynı dönem aynı yerde askerlik yapmadıkmı sen benim hayatımı kurtardın ben senin,
asker dönüşü paran yetmedi işini kurmak için sermayeni ben vermedimmi,şevket...
şevket bari ben konuşurken dur....






Uçak havalandıktan sonra pilot mikrofonu açıp şöyle demiş
"sayın yolcularımız uçağımız havalanmış durumdadır kemerlerinizi çözebilirsiniz"
demiş ve arkasına yaslanmış. ve mikrofonun açık olduğunu unutan pilot kendi kendini
önce bir gerinmiş ve söylenmeye başlamış "oooohhhh gidim önce bir sıçim ondan sonrada
şu hostese bir yüklim demiş " içrideki yolcular hepsini duymuş hostes durumu düzeltmek
için içeriye koşmaya çalışırken ayağı takılıp düşmüş yoculardan biri "acele etme bacı
adam önce sıçacak yav".






Ben Yaşıyorum
Berrin bir işe müracaat etmis, medeni halini sormuşlar.
- Bes yıldır dulum, iki çocuğum var, biri on diğeri iki yaşında...
- Küçük çoçuğunuz iki yaşında ve kocanız öleli beş yıl oldu öyle mi ?
- Evet, ama ben yaşıyorum!..





Delikanlı olgunca bir arkadaşına yalvarıyor
- abi nolursun zamparalık nasıl yapılır bana da öğret.
Bak oğlum diyor diğeri. Akşam en son kalkan ada vapuruna bineceksin,
heybeliada da ineceksin, orada eşini bekleyen birçok kadın görürsün,
kocası gelenler birlikte giderler, kocası vapurdan çıkmayan birini gözüne
kestirir beraber yemeğe gitmeyi teklif edersin. Eh ondan sonrası sana kalmış.
Delikanlı o gün son ada vapuruna binmiş vapurdaki sallantıdan uyuya kalmış,
birde gözlerini açmış ki heybeliadayı geçip büyükadaya gelmişler. Olsun ada
değilmi birşey farketmez deyip vapurdan inmiş. Gerçekten birkaç kadının kocası
gelmemiş. bizimki yaradana sığınıp birine yemeğe beraber çıkmalarını teklif etmiş.
Kadın da
-Burası küçük bir yerdir herkes birbirini tanır buyüzden evime gidelim demiş.
Bunlar yemekten sonra gerekli işleme başlamışlar on dakika sonra kapı paldır küldür
açılmış ve kadının kocası girmiş.
- Karıcım geç kalınca bir motor tuttum geldim ve ben gelmeyince bana yapacağın bumuydu.
Bu arada bizimkine dönmüş
- Ulan sana Heybeliada dedik, hergele, Büyükada değil.






Adam yolda yürürken yerdeki çaydanlığa tekme atmış. İçinden çıkan cin biraz kızgın bir eda ile
: - Senle uğraşacak çok vaktim yok basit bir şey iste hemen yapayım işim var...
Adam düşünmüş :
- Ömrüm boyunca Hawai'yi görmek isterdim ama uçağa binmeye korktuğum için hiç gidip göremedim, bana öyle bir yol yap ki oradan Hawai'ye gideyim...
Cin : Ooo zor iş daha basit birşey iste deyince...Adam düşünmüş Kadınlarla olan ilişkilerinde hiç başarılı olamadığını hatırlamış ve Cin'e :
- Bana öyle bir kabiliyet verki herhangi bir kadınla karşılaştığımda ne istediğini ilk bakışta anlayayım demiş...
Cin :
- Hawai'ye yapılacak yol üç şeritmi olsun, dört şeritmi...








Köşede müşteri bekleyen sokak kadınına yaklaşan adam :
-Kaça, diye sordu... Saatiniz kaça?
-10 Milyon lira...
-Ben onmilyon değil, tam yüzmilyon lira veririm...
-Gerçekten mi?
-Gerçekten ya... Valla veririm hemde yüzmilyon lira... Ama döverim ben ...
-Amaaaaan. Yüzmilyonu verde döv... Otele doğru yürüdükleri sırada adam yineledi :
- Bak söyleyeyim fena döverim ben ...
-Döv canım, yüzmilyonu ver de... Soyundukları sırada adam :
-Son defa söylüyorum fena döverim.
-Amaaaaan be!... Dövermiş.... Ne kadar döversin yani?
-Vallaaa parayı geri alıncaya kadar döverim...








Becky ve Sam 50'nci evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı. Sam birden soruverdi:
"Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?.." "O da nereden çıktı?" diye
sinirlendi Becky.. "Cevabı da öğrenmek istemezsin herhalde ?.." "İsterim" dedi Sam..
"Lütfen anlat, ne olur?.." "Madem öyle" dedi Becky, "Üç kez aldattım seni.." "Üç kez
öyle mi?.. Kimlerdi onlar?.." "İlki" diye anlatmaya başladı Becky, "Hani sen 30
yaşındaydın ve kendi diş kliniğini kurmak istiyordun ama hiçbir banka sana kredi açmıyordu.
Sonra bir banka yöneticisi eve geldi, hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en
modern araçları getirebildin." "Ooo Becky.. Benim için kendini feda ettin ha.. Benim sevgili
karım!.. Peki ikincisi.." "Hani 50 yaşında felaket bir kalp krizi geçirmiştin.. Çok kritik
bir bye-pass ameliyatı geçirmen gerekiyordu da, hiçbir doktor sana el süremiyordu.. Her an
ölebilirdin. O sırada Dr. Bakey onca yoldan kalktı geldi. Ameliyatını yaptı, seni hayata
döndürdü.." "Ah benim sevgili karım.. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda
ettin öyle mi?.. Hiç kimsenin böyle harika bir eşi olamaz. Böyle bir şey yapman beni ne
kadar sevdiğini gösterir. Üçüncü peki?.." "Hatırlıyor musun, yıllar önce Diş Hekimleri
Odası Başkanı olmayı fena halde istiyordun ve 47 oyun eksikti?.."

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 11:58:58 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com

Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri
koklarken kaybolduğunu fark etmiş.

Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve
belli ki günlük yiyeceğini arıyor.

"Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek.

Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş.

Hemen arkasını leoparın geldiği yer dönerek kemikleri kemirmeye
başlamış,
bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.

Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; "Ne kadar
lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?"

Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca
tırmanmış.

"Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım"diye düşünmüş.

Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun
olanları
izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan
kurtulabileceğini
düşünmüş.

Leoparin yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar çok sinirlenmiş
ve
maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım"demiş.

Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte
süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.

"Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken, kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun
yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam
etmiş.

Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;

"Bu aptal maymun nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin
diye gönderdim hala haber yok!".






Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve Las Vegas'in yolunu tutar... Ve inanilmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanir.Hemen otel yonetiminin kendisine tahsis ettigi kral dairesine cikar ve karısına telefon eder:
"Hayatim, evde misin?"
"Evet kocacigim."
"Iyi. Hemen hazirlan o zaman. Cabuk bavulunu hazirla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandim."
Kadin sevinc dolu bir ciglik atar
"Ayyyyyyyyyyy harikasin!! Hemen hazirlaniyorum.. Peki ama nereye?
Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
Adam cevap verir:

"Umrumda degil. Sadece eve dondugumde coktan gitmis ol."








BİR PAPAĞAN VARMIŞ GICIK MI GICIK . BİR GÜN SOKAK ÖNÜNDE SOLCULAR GÖSTERİ YAPARKEN PAPAĞAN VAR GÜCÜYLE CAMA DOĞRU BAĞIRMIŞ ; - "KAHROLSUN KOMİNSTLER "
BUNU DUYAN GÖSTERİCİLER EVİ TAŞ YAĞMURUNA TUTUP EVİ HARABEYE ÇEVİRMİŞLER.
PAPAĞANIN SAHİBİ ÇILDIRMIŞ PAPAĞANA EĞER BİR DAHA BÖYLE BİR ŞEY YAPARSAN SENİ KÜMESE KAPATIRIM DİYE TEHDİT ETMİŞ . OLAYDAN BİR GÜN SONRA SAĞ GRUP GÖSTERİ YAPIYORMUŞ PAPAĞAN GENE VAR GÜCÜYLE CAMA DOĞRU BAĞIRMIŞ ;
-" KAHROLSUN FAŞİSTLER " VE YİNE OLANLAR OLMUŞ. SAHİBİ DE SİNİRLENİP PAPAĞANI
KÜMESE KAPAMIŞ .TAVUKLAR ŞAŞKIN ŞAŞKIN PAPAĞANA BEŞ DAKİKA FALAN GÖZLERİNİ
DİKMİŞLER EN SONUNDA PAPAĞAN RAHATSIZ OLUP TAVUKLARA BAĞIRMIŞ ;
-" NE BAKIYORSUNUZ LAN OROSPULAR BEN SİYASİYİM , SİZİN GİBİ FUHUŞTAN YATMIYORUM"







Adamın biri bir gün yolda giderken caminin imamını görmüş ve aklına takılan şu soruyu hocaya sormuş.

-Hocam, çıksa bir dilber'i ahu olsa sevm'i ramazan (sevm : Oruç) dilber-i ahu mu makbul yoksa sevm-i ramazan.

Hoca yanıtlar :
-Fırsatı fevdetme zinhar, sür sefasını dilberin , kazası olur sevm'in , kazası olmaz dilberin




18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider. Sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve "bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum" der. Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı bi adam iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Herif, "kızınız durumu anlattı" der , "kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem", "ancak tüm sorumluluğu üzerime alıyorum." "Eğer bir kız çocuğu doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim", der.

"Ancak düşük olursa...."

O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın

Omuzuna koyar ve "o zaman tekrar s......sin evladım" der.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:02:16 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Adamın biri gazetede bir iş ilanı görür hemen
iş ilanı veren şirkete başvurur.Patron bunu
karşısına alır ve sorular sormaya başlar.
-Eğitiminiz nedir?
-Orta 2 terk.
-Bildiğiniz lisanlar?
-Yalnız Türkçe.
-Elimizde tam size göre bir iş var, seks
ve seyahati sever misiniz?
-Oooo bayılırım.
-Sktir git!...


Temel mahalledeki tarikata girmek ister. Tarikat evinin yolunu tutar. Bizim Temel'i şeyhin karşısına çıkarırlar. Şeyh Temel'e "tarikata girmek istiyorsan bir hafta hiçbir kadınla birlikte olmayacaksın" der. Bir hafta sonra Temel tekrar şeyhin karşısına çıkar. Şeyh sorar; -Nasıl Temel? Bir hafta dayanabildin mi? Temel cevaplar; -İlk gün çok rahattım, ikinci gün biraz zorlandım, üçüncü gün kendimi çok zor tuttum. Ama dördüncü gün bizim hanımla Migros'a gittik. Hanım üst raftan deterjan alırken bacakları gözüktü. Ondan sonra da dengesini kaybetti ve kucağıma düştü. Bende dayanamadım, hallettim. Şeyh; -Aaa Temel o zaman seni tarikata alamayız Temel; -Siktir et tarikatı, bizi artık Migros a almıyorlar...

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:11:24 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com

Türk'ün biri, Almanya'da işsiz, avare, fakat çok şık bir şekilde (gran tuvalet, ayakkabılar boyalı) gezmektedir. Yine bir gün, bir barda ayak ayak üstüne atmış, yere bakarak, düşünceli bir halde otururken yanına gelen mini etekli bayandan bile habersizdir. Parlayan ayakkabısının üstünde beyaz bir şeyin siluet olarak göründüğünü fark edince yanındaki bayanın iç çamaşırı olduğunu anlayıp, hızla bayana döner ve iç çamaşırının rengini söyleyebileceği hakkında iddiaya girmek ister. Bayan, adamın nasıl olsa bilemeyeceği düşüncesiyle 1/100 oranında iddiaya girer. Ve adam parlayan ayakkabısına çaktırmadan bir daha bakar ve beyaz olduğunu söyler. Kadın parayı verir ve o sinirle kalkar gider. Ertesi gün aynı barda, aynı yerde oturan adamı gören aynı kadın sevincini belli etmeden yaklaşır ve aynı yere oturur. Alaycı bir tebessümle:
- "Hadi bugün de bil sana iki misli para vereceğim" der.
Adam yine parlayan ayakkabısına şöyle bir süzülerek bakar ve kırmızı olduğunu söyler, kadın iki misli parayı verir, iki misli bir sinirle çeker gider. Üçüncü gün kadın tekrar gelir, kahkahalarla karışık adama:
- "İç çamaşırımın bugün ne renk olduğunu bilirsen on katı para vereceğim" der.
Adam gayet emin bir şekilde, biraz da kasılarak parlayan ayakkabısına bakar ve irkilir:
- "Hanımefendi siz bugün hiç birşey giymediniz miiii?"
Bayan:
- "Nereden bildin allah kahretsin."
- "Ohhh çok şükür", der adam, "ben de ayakkabım yırtılmış zannettim."






Küçük çocuk annesine:

-Anneciğim flört ne demek?

Anne:

-Bak evladım aksam ablanın erkek arkadaşı gelecek onları izle öğren.

Akşam çocuk gizlenerek ablasıyla arkadaşını izler.Ertesi gün annesi sorar:

-Anlat bakalım flört neymiş öğrendin mi?

Çocuk anlatmaya baslar:

-Ablam ve arkadaşı bir sure oturup konuştular. Sonra ablam fenalaştı ve arkadaşı elini ablamın kazağının altına sokarak kalbini kontrol etti. Ablamın ateşi çıkmış olmalı ki arkadaşı ablamın üstünü çıkarmak zorunda kaldı. Sonra ablamın hastalığı ona da bulaşmış olmalı ki, o da soyunmak zorunda kaldı. Sonra sarılıp öpüştüler. Arkadaşının önünde birden bire bir yılan çıktı. Ablam ısırıp yılanı öldürmeye çalıştı. Uzun bir sure uğraştıktan sonra yılanı öldürdü.

Çok yorulmuşlardı bir sure dinlendiler.Ama yılan tekrar dirildi. Demek ki ölmemişti. Sonra ablam yılanın üstüne oturarak onu tekrar öldürmek için uğraştı en sonunda öldürmeyi başardı. Bu defa öldürdüğünü biliyorum çünkü arkadaşı yılanın derisini soyup tuvalete attı.

Ve anne düşüp bayılır...







Bilgisayar acemisi (Komik Gerçek Olay)

WordPerfect'in yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşması. Bu konuşma sonrası helpdesk elemanı işinden kovuluyor. Kovulduktan sonra da şirketi kendisini "Gerekçesiz" isten çıkardığı için mahkemeye veriyor. İşte Telefon Konuşması :

* Yardım hattı, buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?
* Bir sorunum var.
* Nasıl bir sorun?
* Yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti?
* Gitti mi?
* Yok oldu!
* Ekranda şu anda ne görüyorsunuz?
* Hiçbir şey.
* Hiçbir şey mi?
* Yazdığım hiçbir şey ekrana çıkmıyor.
* Hala Wordperfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı?
* Bunu nereden bileyim?
* Ekranda bir "C" harfi görüyor musunuz?
* Bir "hece" mi...
* Boş verin. Ekranda yanıp sönen bir çizgi var mi?
* Söyledim ya hiç bir şey yazmıyor.
* Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
* Monitör ne?
* Ekranı olan yer, televizyon gibi... Çalıştığını gösteren küçük Bir lamba var mi?
* Bilmiyorum.
* Monitörün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması lazım. Görebiliyor musunuz?
* Evet.
* Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlı mı bana söyleyin.
* Bağlı
* Harika. Monitörün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi?
* Görmedim.
* Tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı olması lazım.
* Evet buldum.
* Tamam, şimdi onu takip edin bilgisayara bağlı mı diye bakın.
* Kabloya ulaşamıyorum.
* Ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilir misiniz?
* Olmuyor.
* Bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız....
* Eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
* Karanlık?
* Ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
* Ofisin ışıklarını yakın.
* Yanmaz.
* Neden?
* Elektrikler kesik.
* Elektrikler mi kesik. Tanrım...!(kısa bir sessizlik)
* Bilgisayarın kutusu, kitapları herşeyi duruyor mu?
* Evet dolapta.
* Şimdi bilgisayarı sökün , aynen aldığınızdaki gibi paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
* Durum bu kadar kötü mu?
* Korkarım öyle!
* Peki tamam. Onlara ne diyeceğim?
* "Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalım" diyeceksiniz...








Mehmet ile Hasan iki askerlik arkadaşıdır. Mehmet Ankaralı , Hasan da Urfalıdır. askerliğin üstünden uzun zaman geçmesine rağmen birbirleriyle haberleşmektedirler. bir gün Hasan Mehmet'i Urfa ya çağırır. Mehmet de kırmamak için 2 günlüğüne Urfa ya gider. ama pek de memnun kalmaz. arkadaşı Hasan ın 3 karısı vardır. ve ev tek odadan oluşmaktadır. yemek aynı odada , oturmak aynı odada , yatmak aynı odada... evin kileri de odadadır. büyük bir dolabı kiler olarak kullanmaktadırlar. derken yatma zamanı gelir ve uyurlar. gece Hasan ın ilk karısı tahrik olur ve Hasan ı dürter:
- Hasan! hşşt , kalk len canım istiyo.
- olurmu , ayıp , aa misafirimiz var bak. uyanırsa vallahi rezil oluruz.
- olmaz bişey hadi...
- tamam tamam. bak Mehmet dolabın yanında uyuyo , git dolabın kapağını aç , kapat. eğer gıcırtıya uyanmazsa tamam. Hasan ın karısı gider dolabı açar kapatır Mehmet uyanmaz. Hasan ın yanına döner ve işi hallederler. iş böyle olunca diğer karılar da söylenmeye başlarlar:
- bak ona olunca yaptın , bizimki de can. biz de istiyoruz. Hasan onlara da aynı uygulamayı yapar. 3 karısıyla da ilişkide bulunur. sabah olur. herkes uyanır. Hasan Mehmet e sorar:
- eee, nasıl rahat uyudun mu?
- uyudum uyudum da gece karnım acıktı.
- aman be oğlum , dolabın yanına yaptık ya yatağını kalkıp yeseydin bişeyler.
- valla kalkıp yemeyi düşündüm ama; baktım ki sen dolabın kapağını açanı tuttun .iktin tuttun .siktin g.tüm yemedi...









Bir ana okul da öğretmen kendisinin Fenerbahçeli olduğunu övünerek açıklamış ve büyük bir heyecanla çoğunluğu 4 yaşındaki
çocuklara, aralarındaki Fenerbahçe taraftarlarının ellerini kaldırmalarını söylemiş.

Taraftar kelimesinin ne olduğunu bilemeyen, fakat çok sevdikleri
öğretmenleri gibi olmak isteyen ufaklılar zıpkın gibi kollarını kaldırmışlar hemen, küçük bir kız hariç.

Öğretmen Zeynep'e neden diğerlerinden farklı olmak istediğini sormuş. "Ben Fenerbahçeli değilim de ondan", diye cevap vermiş Zeynep.

Öğretmen, biraz sinirli,"Peki sen nesin o zaman?" diye
sormuş."Beşiktaşlıyım ben",demiş küçük kız gururla.

Öğretmen, biraz daha sinirlenerek, Zeynep'e neden
Beşiktaş'ı tuttuğunu sormuş. "Benim annem de ,
babam da Beşiktaşlı diye cevap vermiş gururla.

Öğretmen Artık epey kızmış, yanakları al al olmuş ve
dayanamayarak, "Böyle saçma Bir sebep olmaz, bir düşün
bakalım, annenle baban birer geri zekalı olsalardı,
sen ne olurdun?" Küçük kız önce duraklar , sonra
gülümseyerek cevap verir;
"Tabii ki Fenerbahçeli"







Farkli ülkelerden gelen bir turist grubu, sehir merkezinde bir cafeye
gitmisler ve birer kola ısmarlamislar. Kolalar gelince bardaklarinda birer
karasinek oldugunu görmüsler.
Ingiliz yeni bir bardakta yeni bir kola istemis.

Isvecli ayni bardakta yeni bir kola istemis.

Finlandiyali sinegi bardaktan cikardiktan sonra kolayı icmis.

Rus kolayi sinekle birlikte icmis.

Cinli sinegi yemis, kolayi icmemis.

Yahudi sinegi yakalayip Cinli'ye satmis.

Yunanli kolanin yarisini ictikten sonra itiraz ederek yeni bir kola
istemis.

Norvecli kolayi ictikten sonra bardaktaki sinegi balik yemi olarak
kullanmis.
Irlandali sinegi ezip kolayla karistirmis ve Ingiliz'e icirmis.
Amerikali cafeye tazminat davasi acmis ve 10 milyon dolar kazanmis.
Türk ise olayi şiddetle kınamış...







Üç yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin
olmuş ve yaşgününde annelerine aldıkları hediyeleri
birbirilerine anlatarak böbürleniyorlarmış.
Birincisi demiş ki: "Ben anneme kocaman bir ev
aldım."
İkincisi: "Ben bir Mercedes aldım ve bir de şoför
tuttum."
Üçüncüsü: "Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin
Tevrat'ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözleri iyi
görmediği için artık okuyamadığını biliyorsunuz. Ona
bütün Tevrat'ı ezbere bilen büyük kahverengi bir
papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 haham 12 yıl
boyunca uğraşmış. Bu papağan için havraya 20 yıl
boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım, ama
buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve
papağan ona ezbere okuyacak." Kısa bir süre sonra
anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış:
Birinciye:
"Milton,bu ev çok büyük.Bana tek bir odası yetiyor
ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum."
İkinciye:
"Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı
hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba."
Üçüncüye:
"Canım Melvin'im, annesini mutlu etmeyi bilen tek
evladım sensin. Tavuk çok lezzetliydi, teşekkür
ederim!".







Palandöken gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Sener'den aktarıyoruz...
Erzurum havaalanında yolcular uçağa binmişler.
Kapılar kapanmış ve hostes "sayın yolcular"
demiş:
- Lütfen kemerlerinizi bağlayınız.
Kimse bağlamamış. Hostes "durumu" pilota
anlatmış.
Pilot, mikrofonu eline almış:
- Hele dadaşlar, kemerlerinizi bağlayın da
havalanah.
Herkes bir anda kemerlerini bağlamış.
Hostesin şaşkınlığını gören pilot şöyle demiş:
- Erzurumlu, kanayaklı (kadın) lafıyla iş yapmaz






Fıkra bu ya, fadime golfe merak
sarmış. Kaybolan topunu
aramak için ormanın derinliklerine doğru
ilerlerken yolda
tuzağa düşmüş bir kurbağa
görmüş.
Kurbağa konuşmuş:
-"Bayan, beni bu tuzaktan kurtarıirsanız;
3 dileğinizi hemen
yerine getireceğim ."

Bunu duyan Fadime kurbağayı kurtarıp
avucunun icine
aldı.

"Az kalsın hatırlatmayı unutuyordum."
dedi kurbağa.
"Dilediğiniz
şey ne olursa olsun; kocan Temel bunun 10 kat
fazlasına sahip
olacak"

Fadime
"Önce, dünyanun en güzel kadinu olmak isteyrum"
dedi.
Kurbağa Fadime'yi uyardı:
"Unutma ki; Temel de dünyanın en
yakışıklısı
olacak"
-"Olsun. En güzel kaduni da ben olacağuma göre
yine benümle
evlenecektir." dedi ve devam etti. "İkinci
olarak da dünyanun
en zengun kadinu olmak isteyrum".
Kurbağa iyice sapıttı.
"Temel'in de senden 10 kat daha zengin olmasına
razısın
demek ki" dedi.
-"Evet, o penum kocam. Mallarımuzu ve paramizu
ortak olarak
paylaşacağuz."
Sıra üçüncü ve son dileğe gelmişti.
Hiç düşünmeden
atıldı
Fadime
-"Şimdi de hafüf bir kalp krizu geçirmek
isteyrum!"

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:06:24 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
1

Bizim Temel, bir tv kanalinda yarismaya katilir.
Kazandigi parayi eksik verirler.
Temel sebebini sorar.
E, oyle vergi kesiyoruz" cevabini alir.
Bunun uzerine Temel, avukata basvurur. Avakut ona Televizyonu mahkemeye ver der.
Aradan zaman gecer avukat yolda Temeli gorur, ona sorar.
Ula televizyonu mahkemeye verdin mi ?
Temel cevaplar.
Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni...
Insan yine de televizyonsuz yapamayi! sonradan geri aldımm onu

2

Yatsı Tavuk
Trabzonda köyün birinden bir taksi şöförü geçerken tavuğun birini ezmiştir. Dürüst adammış vesselam... Hemen arabasını çeker kenara, köye doğru yürürken bir köylüye rastlar ve olayı anlatır. Tavuğun sahibine parasını ödemek istediğini söyler. Şöyle bir bakar köylü:
- Ha bunu pilse pilse bizum köyin muhtari Temel pilur.
Adam muhtarlığın yolunu tutar. Temel'e tavuğu gösterir:
- Bunun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, tanıyor musunuz?
Temel şöyle bir bakar ve cevabı verir:
- Ha pu pizum köyin değuldur, pizum köyde yassi tavuk yoktir


3

Tuvalet Kağıdı
Fadime ile Temel büyükada da dolaşıyorlarmış
Bir martı Temel`in kafasına pislemiş
Fadime:
-Temel git şu tuvaletten tuvalet kağıdı al
Temel:
-Gerek yoktir kuş çoktan uçup gittu


4

Temel´in Kaynansı
Temel bir gün kahveye girmiş.Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuslar.
Temel: "Kaynanamı gomduk."diye cevap vermiş. Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
Temel: "Biraz direndi de."


5

Ateşiniz Var mı?
3 astranot uzaya gidecek. Bunlardan biri Alman biri İngiliz biri de bizim Temel.

Bunlar yıllarca gelmiyecekleri için en önemli ihtiyaclarını sorarlar. Alman bana sarışın, esmer, kumral hatun der. İngiliz bana bol bol içki der. Bizim Temel baaa bol bol cigara der. İstekler temin edilip uzaya fırlatılırlar.

Aradan yıllar geçer 3 astronot geri dönüyorlar. Tabi aileler merakla bekliyor. Önce Alman iniyor dalyan gibi Alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zorna sarhoş. Tabi ki sıra Temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor ağzında cigarayla:
- "Allahını seven baaa ateş versuuun."







6

Şehrin birinde bir kilise, havra ve cami tesadüf
birbirine komşu durumuna gelirler. Zamanla papaz,
haham ve hoca arkadaş olurlar. Üçüde kendi dinince
ibadetini yaptırır, sonra biraraya vakit
geçirirler.Gel zaman git zaman, yaz aylarında avluda
kağıt oynamaya başlarlar.İnsan azmaya görsün, bir
süre sonra bu oyunları kumara dönüşür. Sonunda ihbar
edilirler ve polis aniden baskın yapar. Hemen
toparlanıp oyun kağıtlarını saklarlar, ama polis
durumdan emin. Komiser önce papazı sıkıştırmış, "Sen
din adamısın, yalan söylemek sana yakışmaz, söyle,
kumar oynuyordunuz, değil mi?". Papaz işin nereye
varacağını kestirir ve inkâr eder. Komiser
kararlıdır, kiliseden İncil' i getirtir, "Öyleyse
Mukaddes kitap üzerine yemin et" der. Papaz bir
kere hayır demiştir, şimdi itiraf ederse büsbütün kötü
olacağını bilir. "Ne yapayım," diye düşünür, "simdi
yalan yere yemin eder, sonra katedrale gidip günah
çıkartırım, Allah affeder..." Elini kitaba basıp
yemin edince, komiserin yapacak birşeyi kalmamıştır.
Bu defa hocaya döner, 'Bak hoca efendi," der, "bilirim
sizin dinde yalan söylemek çok günahtır. İtiraf et;
kumar oynuyordunuz, değil mi?": Hoca düşünür, "evet"
dese hem papazi ele vermiş olacak, hem de kendisi için
durum iyi olmayacak. "Papaz bızden daha kıdemli,
inkar ettiyse bir bildiği vardır. Arkadaş uğruna
işleyeceğim bu suçu Allah elbet affeder" diye kendini
avutup, basar yemini... Sıra gelmiştir Haham
Salamon'a. Komiser bu son kozu da kaybetmek istemez.
Bütün hışmı ile ona döner "Söyle Haham efendi," der,
"sakın inkâr etme, kumar oynuyordunuz, değil mi?"
Haham ellerini kaldırır, papaz ve hocayı işaret eder,
"iyi da komiser bey" der,"kiminla?"






7

Karadenizli çayini kurutuyormus
- Allah'im, ne olursun çayim kurumadan yagmurunu
yagdirma!.. demis.Çay kurudu kuruyacak, aksamüzeri,
son yarim saatte yagmur yagmis,çürümüs tüm çay . Sabah
olmus, ahira gitmis. Bir de bakmis ki esegi de ölmüs.
Zaman geçmis, Ramazan ayi gelmis. Ilk gün
niyetlenmis karadenizli Iftara yarim saat kala bir
sigara çikartip yakmis. Ilk nefesini söyle bir güzelce
çekmis ve gökyüzüne bakarak üflemis.
- Nasil, illet oluyorsun simdi degil mi? demis ve
eklemis;
- Esegi de kurbana saymazsam serefsizim!..."







8

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli barda oturmus içki içiyorlarmis. Amerikali içkisini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.
Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:
"bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.
Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde içkisini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs:
Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz" demis










9

Ülkenin birinde Kraliçe evlenmek için bir yarisma düzenlemeye karar verir.
Dünyanin çesitli ülkelerinden yarismacilar katilmaktadir tabi Türkiyeden Nam-i Kemal.
Yarisma günü teker teker yarismacilar elenip veda ederler yarismaya.
En son sira bizimkindedir o da girer Kraliçenin yanina.Kraliçe der ki sana üç soru
soracagim bilirsen evlenecegiz.Kraliçe üzerindekini cikarir ve gögüslerini isaret ederek
sorar "bunlar nedir"...
Bizimki piskin piskin cevap verir,"meme"...
Hayir der Kraliçe malesef bilemedin bunlar Everest tepeleri..
Ve göbegini isaret edip sorar bu nedir???..Bizimki yine gevser soru basittir ve düsünmeden
Göbek der.
Ama yine sasirtici bir yanit Kraliçeden.Maalesef bilemedin "Kudüs'ün merkezi" der.
Ve klotunu cikarip orasini isaret ederek sorar bu nedir diye.Bizimki yapistirir cevabi hemen *m diye.
"Maalesef bilemedin "Nil nehri"sende elendin" der.
Bizimki bozuk bir halde odadan cikmak üzereyken zaten huylanmistir gördüklerinden ve döner Kraliçeye söyle der.
"Kraliçem ben bir sey sorabilirmiyim" "tabi" der kraliçe.
Bizimki tüm ihtisamiyla cikarir seyini ve sorar "bu ne"
Kraliçeden cevap gelir hemen *ik diye.
Maalesef der bizimki bilemediniz.
Kraliçe sorar nedir peki..Ve bizimki verir cevabi "Isanin asa'si" der söze söyle devam eder.
Alsam Isa'nin asasini elime,
salsam nil nehrinin en derin yerine,
çalarken çanlar Kudüs'ün merkezinde,
uzansam Everst tepelerine..







10

Kaptan pilot uçagi kaldirmis, Amerikaya uçuyorlarmis. Yolculara gereken anonsu yapmis ve fikra o ya, anonsu kapatmayi unutmus.

Uçagi otomatik pilota baglamis ve sööle gerindikten sonra kendi kendine konusmaya baslamis.

-"Oohhhh bee, gidip sööle güzel bi siçayim, sonra da hostesi güsseellll bikeyim demis."

Tabi bütün yolcular duymus. Hostes durumu kurtarmak, pilota haber vermek için tam kosacakmis ki, birinin valizine takilip düsmüs.

Adamin biri hostesi yerden kaldirirken

-"Acele etme bacim herif önce siçacak" demis..

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:14:10 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com

Yaşli bir çift gece yatarlar.Adam uyumak üzere ama karisinda
romantik bir ruh hali ve konuşma istegi var. kadin 'Eskiden , flört
ederken sen benim elimi tutardin ' der. Adam karanlikta karisinin
eline uzanir ve tutar. Tekrar uykuya dönmeye çalişir.Birkaç dakika
sonra kadin yine konuşur.: SONRA BENI ÖPERDIN ' Hafifçe
sinirlenmeye baslayan koca uzanir , onu öper, yanagini oksar
sirtini döner ve uykuya geçer. Kadin devam eder: ' SONRADA BOYNUMU
ISIRIRDIN...'Adam öfkeyle yorgani atar ve yataktan firlar. kadin
sorar ' Nereye gidiyorsun ? ' "DişLERIMI ALMAYA!"






Adamın biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasını görür.
Bir
bakar ki 3 milyar küsur lira fatura. Beyninden vurulmuşa döner. Hemen
ayrıntılı fatura ister. Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamın
arkadaşlarına ve dostlarına aittir. Adam "Bu nasıl olur? Ödeyeceğiz
mecburen" der. O sırada gözü papağanına takılır. Bir an tereddüt
eder.
Gece
papağanı gözlemeye karar verir. Papağan kafesinden çıkar ve telefonun
basına
gidip rehberi açar, adamın arkadaşlarını tek tek arayıp saatlerce
konuşmaya
baslar. Adam sinirden çıldırmış bir şekilde papağanı yakalar ve
kanatlarından duvara çiviler.
Papağan çarmıha gerilmiş bir vaziyette duvarda asili kalmıştır. Adam
sinirle
papağanı azarlar; "Bir hafta burada asili kal da aklin başına gelsin.
Çek
bakalım cezanı." Adam gider. Papağan bir bakar karşı duvarda çarmıha
gerilmiş İsa durmakta. Hemen muhabbet koyulur; "Birader sen ne
kadardır
buradasın?"
"2000 yıldır buradayım" der İsa. Papağan hayretler içinde kalır;
"Ohaaaa!
Nereyi aradın lan öyle?"





Bir gun uc arkadas birbirlerine ne kadar inatci ve
herkes en cok inat ettigi ani anlatiyormus.Birincisi
anlatmaya baslamis:"Ben birgun evi aradim benim
hanim alo demedi bende cevap vermedim telefon sabaha
kadar acik kaldi" demis.2.inatci "O da bir seymi?
Ben bir gun eve geldim kapiyi caldim hanim kimsin
demedi bende kim oldugumu soylemedim sabaha kadar
kapinin onunde yattim"3..inatci " O da bir seymi?
Biz evlendigimizde karim bana dokunmadi diye bende
ona dokunmadim ve hala daha dokunmuyorum" demis.
Iki inatci birden "Olurmu yahu" demii,"Sizin iki
tane cocugunuz var" demisler.Inat ettim onlari da
sormadim demis.








Isveç Çin'e savas ilan etmis.Bir sekilde Çin'e kadar gelmisler. Haber
Çin basbakanina gec ulasmis.
- Basbakanim Isveç bize savas ilan etti...
- Isveç de ne?
Avrupa da bir ulus efendim
- Kac kisi bunlar?
- 8 milyon efendim.
- Hangi otelde kaliyorlar?






Cafer komadadır... Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık
sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin... İflas ettiğim gün
oradaydın...
Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığimda seni gördüm... Trafik kazası
geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabii......
"Şimdi komadayım yine başucumdasın... Sonunda anladım ama, çok geç
oldu; yahu sen ne uğursuz KADINSIN..."







Üç yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin olmuş ve
yaşgününde
annelerine aldıkları hediyeleri birbirilerine anlatarak
böbürleniyorlarmış.
Birincisi demiş ki: "Ben anneme kocaman bir ev aldım."
İkincisi: "Ben bir Mercedes aldım ve bir de şoför tuttum."
Üçüncüsü: "Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin Tevrat'ı okumayı
ne kadar
sevdiğini ve gözleri iyi görmediği için artık okuyamadığını
biliyorsunuz.
Ona bütün Tevrat'ı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan
gönderdim.
Onu eğitmek için 12 haham 12 yıl boyunca uğraşmış. Bu papağan için
havraya 20
yıl büyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım, ama buna değer.
Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere
okuyacak."
Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu
yazmış:
Birinciye:
"Milton,bu ev çok büyük.Bana tek bir odası yetiyor ama hepsini
temizlemek zorunda kalıyorum."
İkinciye:
"Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç
kullanmıyorum ve şoför çok kaba."
Üçüncüye:
"Canım Melvin'im, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin.
Tavuk çok lezzetliydi, teşekkür ederim!".







Adam, korkunc bir kazada kulaklarinin ikisini birden
kaybetmistir. Bu alisilmadik durum onu oldukca hassas
ve alingan bir kisi yapmistir. Kaza sonucu sigorta
sirketinden aldigi rekor tazminat acisini oldukca
hafifletmis ve ona her zaman hayalini kurdugu isini
kurma olanagi vermistir. Gider, ve gelismekte olan
kucuk bir bilgisayar sirketini satin alir. Ancak
hic yoneticilik deneyimi olmadigini gorur ve birini
ise almaya karar verir. Uc tane aday secer ve her
biriyle tek tek gorusur. Ilk aday oldukca iyidir ve
adam onu sevmeye baslar. Derken adaya sorar,
Bende alisilmadik birsey goruyormusun?"
Adam yanitlar, "Eger onu kastediyorsaniz, kulaklariniz
yok." Adam uzulmustur, derhal adayi odadan kovar.
Ikinci aday, birinciden de iyidir. Konusmanin
devaminda adam ayni soruyu ona da sorar, "Bende
alisilmadik bir durum goruyormusun?" Aday, "Evet"
der,"Kulaklariniz yok!". Adam uzgun ve kizgin,onu da
disari atar. Derken sira ucuncu adaya gelir. Ucuncü
bizim Temel...Tumunden de iyidir.Butun sorulara
mukemmel yanitlar verir. Adam heyecanla sorar,
"Bende, alisilmadik bir durum goruyor musun?"
Temel, "Evet, kontakt lens kullaniyorsunuz." der.
Adam iyice heyecanlanmistir,"Cok iyi! bu senin zeki
biri oldugunu gosterir, nasil anladin?".
"Ula cok basit" der Temel..."Kulaklarin olsaydi gözlük
takardin!"

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:06:57 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
11

Adamın biri eczaneye giderek "Prezervatif var mı?" diye sormuş. Eczaneci bir
paket getirmiş. Adam paketi açarak bir tanesini ambalajından çıkarmış ve ışığa doğru
tutarak göz ucuyla süzerek tezgahın üzerine bırakmış ve "Kutu açıldığı için alıyorum
ama daha büyük boyu var mı acaba ?" deyince eczaneci bir boy büyüğünü getirmiş. Adam
aynı hareketleri yaptıktan sonra "daha büyüğü var mı?" deyince eczaneci (fıkra bu ya)
kol kadar prezervatif getirerek adamın önüne bırakmış. Adam bunu da inceledikten sonra
"Kızmazsanız bundan daha büyük boyu var mı?" deyince, eczaneci köpürerek "Ulan sapık ne
yapacaksın bu kadar büyük prezervatifi? Bu büyüklükte alet mi var? deyince adam "Abi bizim
bir hafta sonra kıyafet balomuz var da onu, kıyafet niyetine giyerek y*rak gibi ortalarda
dolaşacağım da, onun için büyük boy istiyorum" deyince, eczaneci de "O kadar büyük boy
piyasada yok ama istersen sana bir alternatif sunayım: Bir kutu orkid alır ve her yerine
yapıştırırsan, ananın *mına benzer ve daha güzel görünürsün" demiş...








12

3 bit birgün bir kadının göbeğinde toplanmışlar. bitlerden birisi demişki. biriniz yukarıya biriniz arka tarafa, ben ise aşağıya doğru gideceğim. yarım saat sonra aynı yerde buluşalım ne gördüğümüzü birbirimize anlatırız demiş.

yarım saat sonra buluşmuşlar,

yukarıya çıkan bit; yukarıda 2 tane dağ vardı kocamandı çıka çıka bitiremedim, yoruldum geri döndüm,

ikinci bit ben ise kos kocaman 2 dağ arasında sıkıştım kaldım, birde zort diye bir sesten sonra bir koku geldiki sormayın demiş,

üçüncü bite sıra gelince eee sen niye böyle sırıl sıklamsın demişler başlamış anlatmaya.

Aşağıya inince bir ormanın içinde kayboldum,derken karşıma kocaman bir yılan çıktı, neyseki bir mağara buldum ve içine saklandım, gitti geldi yakalayamadı, gitti geldi yakalayamadı derken bir süre böyle..

baktı olacak gibi değil tükürüp kaçtı pezevenk!










13

Adamın birisi Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.

Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan leopar geliyor, belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş.

Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş; "Ne kadar lezzetli bir leoparmış, acaba bundan bir tane daha var mı?" Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakandaki ağaca tırmanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş.

Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan nasıl kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış, leopar çok sinirlenmiş ve maymuna "atla sırtıma gidip şunu yakalayalım" demiş.

Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla beraber hızla kendine geldiğini fark etmiş, "şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş, bunun yerine arkasını yine leopara dönerek kemikleri kemirmeye devam etmiş.

Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş; "bu aptal maymun nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok"






14

- Baba, okulda ders verdiler, "Politika nedir", anlatmamiz lazim. Nedir

politika?

Baba oglunun yasina uygun bir formul bulur:

- Bak yavrum, simdi su kelimeleri iyice aklinda tut... Ben ucretli

calisiyorum, buna KAPITALIZM diyoruz. Parayi nasil harcayacagimiza annen karar veriyor, ona HUKUMET de. Hepimiz aslinda senin icin cabaliyoruz, sen HALK'sin. Bebek kardesine bakan dadin, ISCI SINIFI. Kardesini de GELECEK diye dusun. Simdi bunlari boyle ezberle, yarin kahvaltida sana politikayi anlatirim.

Oglan bunlari ezberler, aksam olur, herkes yatar. Gece bizimki, kardesi

kucuk bebegin aglamasiyla uyanir. Gider bebegin odasina, bebek altini

kirletilmis aglamaktadir. Annesinin odasine girer, annesi derin bir uyku

cekmektedir, uyanmaz. Dadinin odasina gider, bir bakar ki, babasi dadisiyla

ayni yatakta, "Bebek agliyor" demesine hic aldiris eden bir halleri yok.

Bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...

Ertesi sabah kahvaltida babasina,

"Baba ben politika neymis anladim" der. Babasi "Neymis soyle bakalim" diye sorunca anlatir:

"KAPITALIZM, ISCI SINIFINI beceriyor. Bu arada HUKUMET uyuyor. HALK kimsenin umurunda degil. Ve de GELECEK bok icinde..."







18

Fenerli , Galatasaraylı ve Beşiktaşlı...

3 arkadaş arabistan da çalışmaya gitmişlerdir. ama üçünün de uyuşamadığı tek nokta takımları olmasına rağmen iyi geçinmektedirler. bir gün zina ettikleri için arabistan kralı onlara ceza verir. hepsi 20 kırbaç yiyecektir.
önce galatasaraylıya sorar:
- kırbaç yemeden önce isteğin nedir?
galatasaraylı:
-sırtıma yastık bağlayın der.
istediği yapılır ama yastık 2 kırbaçta parçalanır ve galatyasarylı acılar içinde kıvranır. sıra beşiktaşlıya gelir. kral ona da isteğini sorar ve beşiktaşlı:
- sırtıma 2 yastık bağlayın der.
ama 2 yastık da bir işe yaramaz ve beşiktaşlı ya da yazık olur. Fenerbahçe liye dönen kral önce uzun uzun düşünür. sonra:
- siz Fenerliler bi b.k yiyemediniz. şampiyonlar liginde başarılı değilsiniz , uefa ya girdiniz yine elde birşey yok. Türkiye kupasını da alamadınız. şampiyon olcağınız filan da yok. acıdım size. bu yüzden sana 2 dilek hakkı veriyorum der.
Fenerli iyice düşünür:
- bana 40 kırbaç cezası verin der.
doğal olarak herkes şaşırır. kral 2. isteğini sorar. Fenerli:
- sırtıma galatasaraylıyı bağlayın der.






19

ülkenin birinde bir padişah varmış çok yetenekliymiş. yalnız şiir yazamazmış. birgün bahçesinde gezerken armut ağacını görmüş ve canı armut istemiş.

ağaca çıkmış bir armut koprmış ve çıktım armut dalına topladım hamını mamını demiş ve bu cümleleri çok beğenmiş bunlar şiir olmalı demiş ama devamını yazamamış.

ülkedeki bütün şairler toplanmış ama şiirin devamını getirememişler.enson nam-ı kemal gelmiş. padişah bak enson sen kaldın sende yazamazsan şiirin devamını öldürtürüm seni demiş.

nam-ı kemal söyleyin padişahım şiiri "çıktım armut dalına topladım hamını mamını" nam-ı kemal gülümsemiş ve eklemiş :
"düşersen ordan görürsün ananın a.....ı"





20

Köyün birinde aga oglunu evlendirmeye karar verir. Ama Oglunu bir türlü ikna edemez.

Babasinin israrlari karsisinda geri adim atmak zorunda kalan genç sartli olarak evlenmeye razi olur. Şarti sudur;

Evlenecegi kizla önce kendisi görüsecek namus yönünden ikna olursa evlenecektir. Her gittigi kiza fermuarini açar ve "Bu nedir?" diye sorar.

Kizlar da ya*ak der. Her defasinda ayni cevabi alan genç evlenmeye razi olmaz. En son gittigi kiza da ayni soruyu sordugunda "pipi" cevabini alinca bu kizin hiç böyle bir sey görmedigini ve namuslu oldugunu düsünerek onunla evlenir ve yilda bir defa ayni soruyu tekrar sorar ve hep ayni cevabi alir. Aradan yillar geçer ve bir gün dayanamayip ayni soruyu tekrar sorar.

Yine ayni cevabi alinca dayanamaz ve bagirarak bunun pipi olmadigini ya*ak oldugunu söyler.

Kiz hemen cevabi yapistirir.

-"SEN YARAK GÖRMEMISSIN.YA*AK DEDİĞİN MUHTAR'IN OGLUNUNKİ GIBI OLUR!.."

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 10:17:25 AM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com


Karadenizli Temel ile Adanali Cabbar birlikte tatile cikarlar.

Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar.

Tatillerinin ikinci gunun aksami guzel bir yemek yiyip, bir sise de sarabi devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkac saat sonra Cabbar uyanir ve Temel'i de durtukleyip uyandirir.

Temel uyku sersemidir;

- "Ne oldu? Ne istisun?"

-"Temelcigim. Yukariya bak ve bana ne gordugunu soyle."

Temel gokyuzune bakar ve cevap verir:

-"Ha punun icun mu uyandirdun benu?. Paktum iste.

Milyonlarca yilduz gorirum...Isil isil parliyan milyonlarca yilduz..."

Cabbar tekrar sorar:

-"Peki, bu sana neyi gosteriyor?"

Artik iyice uykusu kacan Temel biraz dusunur ve filozofca cevap verir:

-"Teolojik olarak Tanrunun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum.

Felsefik olarak, evrenun sonsuzlugunu ve onun karsisindaki onemsizligimuzu corirum.

Astironomik olarak galaksilerun,yilduzlarun,gezegenlerun varligini

corirum.

Meteorolojik olarak pucun havanun cok guzel olacaginu corirum.

Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun koru ve saatin 3 oldugunu,

penu luzumsuz yere uyandirdugunu coruyorum...

Niye sordun punu pana?

Ha pu sana neyi costerur?"

Cabbar cevaplar:

-"Ulan Hiyar!, cadirimizi calmislar..."








41

Dağıstanlılar kavga etmeyi çok severlermiş.Bir gün rusun biri Dağistanlının
arabasına çarpar.İçinden 3 Dağistanlı çıkar ve adama:

-"Kavga edecez" der.

Rus:
-"Abi affet özür diliyorum"
-"Yok biz kavga edecez"
-"Abi polis çağıralım hata kiminse ödesin"
-"Yok kavga edecez"
-"Tamam abi ben sizin hasarı ödiyim kavga etmeyelim"
-"Yok baba biz kavga edecez"
-"Abi ben sizin hasarı ödiyim alın araba da sizin olsun"
-"Mümkün değil kavga edecez"
-"Abi tamam ama böyle kavga olur mu,3 e 1 olmaz valla"
Ve Dağıstanlı lideri yanındaki arkadaşına döner ve:

-"Geç lan karşıya kavga edecez.."




42

Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla
gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın
ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirileri içerken,
komodindeki not dikkatini çekmiş; "Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta.
Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş,
kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş,
kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
- Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce
koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın
kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette:
- Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem
alınmış?
- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp,
pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, "Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli
bir adamım" dedin.







43

Önce İngiliz Rover'a binmiş, 100 km/h hıza ulaşmış, frene basmış ve duvara
60 cm. mesafede durmuş. Alkışlar arasında arabadan inmiş ve gururla "ABS"
demiş..
Ardından İtalyan Fiat'a binmiş, ilk 100 metreden sonra frene basmış ve
duvara 45 cm. mesafede durmuş. O da alkışlarla inmiş arabadan ve "ASR"
demiş...
Aynı şekilde Fransız Renault'ya binmiş ve 30 cm. mesafede durmuş. Arabadan
alkışlarla indiğinde "SRS" demiş gururla...
Sıra Temel'e gelmiş... Binmiş Tempra'sına, 100 metre sonunda 100 km/h hıza
ulaşmış ve frene basmış.
Ancak araba büyük bir hızla duvara çarpmış. Herkes şaşkın; bizimki hurda
vaziyetteki arabadan inmiş, üzerindeki tozları, cam kırıklarını silkelerken
mahcup ve sinirli bir şekilde "AKF" demiş.
İnsanlar şaşırmışlar; birkaç kişi Temel'e sormuş "Bu hangi tip fren, AKF
nedir?" diye...
Bizimki cevap vermiş:
............ koduğumun freni!









44

Kibris Rum tarafindaki prezervatif fabrikasi, deposuyla birlikte yanar. Prezervatifler kul olur.. bir panik ki sormayin! Rum yönetimi lideri Klerides, hemen telefona sarilip Rauf Denktas'i arar.
- 'Bak! butun anlasmazliklarimizi bir anligina unut, cok ciddi bir problemimiz var; yardim edebilir misin?' diye talepte bulunur.
Denktas bütün hosgörüsüyle
-'Tabi, nedir istedigin' diye sorar. Klerides derdini anlatir.. -
'Ulkemizde butun prezervatifler kebap! Turist mevsimini gecirecek kadar birkac bin prezervatife ihtiyac var, sizinkilerden verebilir misiniz?'
Denktas; -'Ayip ettin! .
Klerides; -'Ama bir sartimiz var,Prezervatifler 25 cm uzunlugunde ve mavi beyaz olacak'. der
Denktas; - 'Hic problem degil' der. Denktas hemen Saglik Bakani Gulsen Bozkurt'u arayarak direktif verir. - 'Gulsen Hanim, Rumlar bizden iki bin adet prezervatif istedi. Bu prezervatiflerin mavi beyaz ve 25 cm uzunlugunda olmasi lazim. Prezervatifleri hemen hazirlayin ve uzerine
"Made in Turkey Size: Small" yazin!!!








45

Adamın biri eşiyle hayvanat bahçesinde geziyormuş. Çitin arkasında bir boğa
varmış ve çitin üzerinde
"Bu boğa geçen yıl tam 50 defa çiftleşti" diye yazıyormuş. Kadın kocasına
dönmüş ve bu
"Boğadan öğrenmen gereken çok şey var" değil mi hayatım demiş. Biraz
ilerideki boğanın önündeki çitte de
"Bu boğa geçen yıl tam 100 defa çiftleşti" diye yazıyormuş. Kadın adama
dönmüş ve
"Bak neler var görüyorsun değil mi" demiş. Adam sesini çıkartmamış. Biraz
daha ilerideki boğanın çitinde
"Bu boğa geçen yıl tam 365 defa çiftleşti" diye yazıyormuş. Kadın tam
ağzını açacakken adam dayanamamış ve karısına dönerek:
"Sor bakalım arkadaşa hep aynı inekle mi çiftleşmiş"

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:02:50 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Çocuğun birisi, bir gün matematik dersi sonrasında kafasında bir takım soru işaretleri
ile babasına gelir. Babası, "Oğlum bugün okul nasıl geçti" diye sorunca, çocuk babasına
anlatır. "Babacığım her sey iyiydi. Ama matematik dersinde anlatılan "reel" ve "potansiyel"
kavramlarını anlayamadım". Bu durum üzerine babası çocuğuna bu kavramları ilginç bir
yöntemle anlatmaya karar verir. Çocuğuna, annesine gitmesini ve ona 1 milyon dolar
karşılığında Robert De Niro`yla yatıp yatmayacağını sormasını ister. Çocuk gider ve sorar.
Annesi, 1 milyon dolar`a gerek olmadığını, bedava olarakta seve seve Robert De Niro`yla
yatabileceğini söyler. Çocuk bu cevabı babasına iletir. Bunun üzerine babası çocuğun
ablasına giderek ona 1 milyon dolar karşılığında Leonardo Di Caprio`yla yatıp yatmayacağını
sormasını ister. Çocuk ablasına gider ve sorar. Ablasıda annesi gibi, 1 milyon dolar`a gerek
olmadığını bedava bile seve seve onunla yatabileceğini belirtir. Çocuk bu cevabıda babasına
iletir. Babası ise söyle der. "İşte oğlum sorularının cevabı. Şu anda elimizde reel olarak
2 milyon dolar para, ve 2 tane potansiyel orospu var.





63

Amerikan Delegesi Hanimefendi kürsüye gelmis..
"Geçen yilin kararlarini aynen uyguladim.Eve gider gitmez kocama: 'Bundan sonra
temiz çamasir istersen kendi çamasirini kendin yika. Iste makine orda..' dedim.
Ilk gün birsey görmedim.Ikinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün bir baktim, makinenin
basinda sadece kendi camasirlarini degil, benimkileri de yikiyor."
Alman Delegesi söz almis, arkasindan..
"Ben de kararimiz geregince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi
bulasigini kendin yika' dedim..Birinci gün birsey görmedim. Ikinci gün birsey görmedim.
Üçüncü gün baktim, makinenin basinda sadece kendininkileri degil, benim bulasiklarimi da
yikiyor." Üçüncü konusmaci bizden feminist kardesimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez
kararimiz geregince kocamla konustum. Ona dedim ki: 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan,
kendin pisirmen gerekecek.Iste mutfak orada..'dedimBirinci gün birsey görmedim.
Ikinci gün birsey görmedim.Üçüncü gün sol gözüm biraz açilir gibi oldu, hafiften
görmeye basladim"




64

Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından
çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanizin ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı
uygulayacaksınız der
1-Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2-Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir
edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3-Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki
verin dinlenmesini sağlayın.
4-Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun.
Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun.
"Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsaniz kocanızın sağlık yonunden hiçbir problemi
olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
Ne dedi doktor sana?
Kadın cevaplar: Ölecekmişsin






65

Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni
kompartmanda yolculuk etmektedir. Tren bir tunele girip kompartman
karardigi zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve ardindan SIIRRRRAAAK ! diye
bir tokat sesi duyulur. Tünelden ciktiktan sonra yasli kadin "Aferin genc
kiza Nasil yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da "Zevksiz herif bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama
kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise "Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken
er de icinden soyle düsünmektedir:
"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi albaya...






66

Delikanli kiz arkadasi ile aganigi naganigi yapacak yer ararlar ancak
bulamazlar ve bir kamyonun altina girerler. Bir sure sonra
delikanlinin omzuna bir el dokunur delikanli bakar ki bir polis. Hemen
toparlanir ve polis sorar;
" Ne yapiyorsunuz bakayim siz burada"
Delikanli sogukkanli olmaya calisarak;
" Hiic der kamyon tamir ediyordum"
Polis " Bak oglum der bu cumle ile 3 hata birden yaptin"
" 1.cisi : Kamyon tamir edilirken yuz ustu degil sirt ustu yatilir"
" 2.cisi : Alt taraf degil ust taraf cikartilir"
" 3.cusu : Kamyon gideli yarimsaat oluyor





67

Alican çok terbiyesiz bir çocukmus. Bir gün annesinin misafirleri konken
oynamaya geleceklermis.Oglunun yanlis hareketlerde bulunacagindan korkan
annesi misafirlere Alican terbiyesiz bir laf ederse kalkip gidiyormus
gibi yapin belki utanir demis.Misafirler tamam deyip oyuna basladiklari
sirada Alican içeri firlayarak"Anne anne limana bir gemi yanasti içinde
bir sürü abaza denizci var,etrafta kari ariyorlar demis Bunun üzerine
kadinlar ayaga kalkip gidermis gibi yapmislar. Bu sirada Alican atilmiş
"Oturun oturun daha birhafta buradalar "





68

Çekici bir genç kadin, çok zayif bir bebegi doktora kontrole
götürür.Bebege bakan doktor :
-Bu çocuk iyi gida almiyor, der ve kadina dönerek:
-Lütfen soyununuz, diye rica eder.
Soyunan kadinin, gögüslerini iyice kontrol ettikten sonra doktor :
-Düşündügüm gibiymis hanimefendi der, sizin hiç sütünüz yok.
Kadin :
-Tabi olmaz doktor bey, der.Ben çocugun teyzesiyim...






69

Kari koca muthis kavga etmisler ve kusmusler bakmislar olcak gibi
deyil ve birbirlerine notlar yazarak anlasmaya karar vermisler.Bir gun
adam bir is gorusmesi yapmis ve sabah 8.30 da ise gitmesi gerek
komidinin uzerine bir not yazip koymus "sabah beni saat 8.00 de"
kaldir ertesi gun olmus adam bir kalkmis saat 10.00 muthis sinirle
firlamis yatakdan ve basuncunda bir not " saat 8.00 kalk""





70

Eczaneye giren delikanli, eczaci hanimi görünce geri dönmeye davrandiysa
da,
- Ne istediniz? Sorusu üzerine durmak zorunda kaldi.
- Eczaci beyle görüsecektim.
- Eczanenin sahibi benim. Iki de bayan ortagim var. Ne istediginizi bize
söyleyebilirsiniz.
Delikanli, kizarip bozararak:
- Son günlerde bir seyler oldu bana, dedi. Kadinlar beni çok tahrik ediyor.Üç
bes kadin bile yetmiyor. Bunun için bana acaba ne verebilirsiniz?
Eczaci hanim: - Bir dakika, dedi içerdeki arkadaslarimla Konusayim.
Geri dönünce:
- Size, dedi, ayda sekiz bin frank verebiliriz. Bizim evde kalirsiniz, yiyip
içmek de bizden.




71

Bir bayanin yatak odasindaki gardrop bozuktur. Evin yaninda bulunan istasyondan
tren geçince kapagi açilmaktadir. Bunun için bir gün bir
marangoz çagirir. Marangozu yatak odasina götürür ve dolabi gösterir. O
anda bir tren geçer ve gardrobun kapagi kendiliginden açilir. Marangoz
menteşelere, kilide bakar. Hanimefendi buradan gardrobunuzun nesi oldugunu anlayamadim.
Şimdi ben içine gireyim ve siz kapagi kapatin, böylece ben içeriden bakarim belki böyle
anlarim der. Marangoz içeri girer, kadin kapagi kapatir. O anda kapi çalar. Kadin kapiyi
açar. Kadinin kocasigelmiştir. Kocasi dogru odasina gider ve üstünü çikarip asmak için
gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kizarak adama bagirir.
"Ne işin var senin burada?" der.
Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir.
"Şey beyefendi ne desem ki, şimdi size burada tren bekliyorum desem
inanir misiniz?"



72

Ispanya'da tatilini geçiren turist, restoranda tipik bir Ispanyol yemegi yemek istemişti.
Listeyi uzun uzun inceledi.Cojano adi dikkatini çekti.Neoldugu hakkinda hiçbir fikri yoktu.
Parmagini basip, garsona işaret etti.Garson bir tabak içerisinde yemegini getirdi.Nefis bir
şeydi ama içindekinin ne oldugunu çikaramadi.Bir çeşit etti ama ne?...Garsonu çagirdi ve
sordu...Garson anlatti :
-Bugün boga güreşlerine gittiniz mi bayim?_
-Evet...
-Işte bu yediginiz yemek bugün arenada öldürülen boganin yumurtaliklarindan yapildi.
Adam ertesi gün gene ayni restorana gitti.Tadi damaginda kalan yemegi
Cojano'yu bir kez daha istedi.Lezzetle yedi.Artik ahbap olduklari garson
hatir sormaya geldi :
-Nasil memnun kaldiniz mi bayim?
-Kaldim kalmasina ama bir şey dikkatimi çekti.Dün yedigim Cojano biraz
daha küöüktü gibi geldi bana.
Garson başini iki yana salladi :
-Her zaman boga kaybetmez bayim...






73

Kadin, gece yarisi yanindan kaybolan kocasini bulmak için kalkar.Evde yalnizlik
içinde, aşagidan bir ses duyar. Aşagi iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasini
bulamaz. Biraz daha aramak için aşagi depo'ya iner, orda kocasini dizleri üstüne çökmüş,
duvara dönmüş agladigini görür.
merakla sorar, "Kocacigim, neyin var, ne oldu ?" Kocasi ,
"Hatirliyor musun, Baban bizi beraber yakaladiginda bir soru sormuştu, ya evlenirsin
yada 20 yil hapis çekersin."
Kadin şaşirarak "Eeee ne oldu ?"
Adam, "Bu gün, hapisten çikacaktim da"






74

Tipik bir maco tipik guzel bir kadinla evlenmis.
Dugunden sonra adam asagidaki kurallari siralamis
-Eger istersem evde olacagim canim ne zaman isterse..
bana gucluk cikarmani dir dir etmeni istemiyorum
-Baska turlu soylemedigim surece her aksam iyi bir
aksam yemegi hazir bulmak istiyorum
-Eski arkadaslarimla ava, baliga, icmeye veya kart
oynamaya da gidecegim ve sen karismayacaksin
Bunlar benim kurallarim yorumun var mi?"
Yeni gelin cevap vermis?
"Hayir, benim icin uygun.. Yanliz sunu bilmelisin bu evde
sex her gece saat 7 de olacak.Sen olsan da olmasan da .."




75

Adam ıssız bir adada tek başına yıllarca kalır. Ve bir gün kurtulur.
Gittiği ilk yerleşim biriminde bir genel eve gelir. Kadınla anlaşır yatağa
girerler. Ancak sevişmeden önce adam önce prezarvetifi takar bunda bir gariplik yoktur.
Ancak sonra burnuna bir mandal takar, sonra cebinde pamukları çıkartır ve tam kulaklarına
tıkayacakken
kadın : oğlum manyakmısın sen her yerini niye tıkıyorsun der.
Adam sakince cevaplar : KADIN ÇIĞLIĞINDAN VE YANIK LASTİK KOKUSUNDAN NEFRET ETTİĞİM
KADAR HİÇ BİR ŞEYDEN NEFRET ETMEM.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:43:41 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Hükumet Erzurum'a bir yazi göndermis
-Kisin soguk geçecegi anlasilmaktadir..
Kullandiginiz yakitin Cinsini, kod numarasini ve stok durumunu acele bildiriniz.
Erzurumlu bir köy muhtarida hemen Ankara'ya cevap yazmi?.
-Yakitimiz pohtir...
numarasi yohtir...
Stokumuz çohtir...





77

Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar.
Turist ingilizce, almanca ve fransizca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...
- Ula dursun bir yabanci dil ögrenemedik gitti
- Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamiyo..




78

Kizilderili'nin teki keçilerini otlatiyormus
Derken bir cow-boy gelmis ve sormus:
-Senin köpegin mi?
-O köpek benim olmak!
-Onunla konusabilir miyim?
-Köpek konusamamak!
Cow-boy köpege yaklasir.
-Nasilsin?
-Fena degil! (Kizilderili saskin...)
-Bu kizilderili senin sahibin mi?
-Evet.
Sana iyi davraniyor mu?
-Evet, çok iyi. Günde iki kez tuvalet için dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor. (Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)
Cow-Boy kizilderiliye sorar. -Senin atin mi?
-O at benim olmak!
-Onunla konusabilir miyim?
-At konusamamak!
Cow-boy ata yaklasir.
-Nasilsin?
-Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)
-Bu kizilderili senin sahibin mi?
-Evet.-Sana nasil davraniyor?
-iyi. Bana her gün gerekli yürüyüsleri yaptiriyor, fazla yük bindirmiyor, günde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve içinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor. (Kizilderili bu ne gözlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)
Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
-Bu Disi Essek senin mi?
-Essek yalan söylemek .....





79

Vezirler padisaha çikmislar: Efendim, hazinede para yok, yeni vergilere ihtiyacimiz var
demisler. Eee iyi ne vergisi koyalim? Köprülere adam koyalim gelip geçenden 1 akçe alalim.
Aradan bir süre geçmis padisah merak etmis halktan bir tepki var mi diye. Hiç birsey yok
demisler. Iyi o zaman köprülerin çikisina da adam koyalim 1 er akçe daha alalim demis.
Aradan bi süre daha geçmis Var mi tepki, sikayet? Yok! Padisah kizmis: Ulan demis,
köprülerin ortasina da birer adam daha koyun gelip geçeni ....(pardon) becersin. Bir kaç
gün daha geçmis gene bir tepki yok. Padisah çok kizmis. Köyün birine gidelim halki
dinleyelim demis. Neyse vatandasi toplamislar meydana... Padisah sormus: Var mi bir
sikayetiniz, derdiniz? ses yok... Var mi bire deyyuslar konusun yoksa tas üstünde tas omuz
üstünde bas birakmayacam. Biri çekine çekine elini kaldirmis. Hah demis Padisah: Padisahim
su köprünün ortasindaki adam varya? Eee? Aksamlari çok kalabalik oluyor, sira uzuyor, bir
kisi daha koysaniz?







80

Öbür dünyaya gelenler sıraya sokuluyor, uygun
adım yürüyüşle
Sırat köprüsü başına sevkediliyordu.
Baş melek, gelen bir grup erkeğe "Durr!!"
buyruğunu verdikten sonra:
- Karısını aldatanlar kendilerini
buradan aşağıya, cehenneme atsınlar!!
Gelenlerin hepsi kendini attı, bir kişi
kaldı. Melek ona döndü:
- Hey sen! Sağır numarası yapma! At








81

bir ögrenci , logistik+organisation dersinin yazili sinavindan kaliyor.
ögrenci: siz beni cezalandiriyorsunuz. bunu hic anliyormusunuz?
profesor:evet tabiki.yoksa nasil profesor olabilirdim.
öğrenci: iyi o zaman. size birsey sormak istiyorum.eger dogru cevabi verirseniz,ben
kötü notumu aliyorum ve gidiyorum.fakat bununla beraber eger cevabi bilemezseniz bana
iyi not vereceksiniz.
prof: anlasildi tamam.sor bakalim.
ögrenci:yasal olupta mantikli olmayan nedir?, mantikli olupta ama yasal olmayan nedir?
vede ne mantikli nede yasal olmayan nedir?
profesor iyice bir düsündükten sonra hic bir cevap veremiyor. ve o ögrenciye iyi not vererek
onu geciriyor. daha sonra profesor en iyi ögrencisini cagiriyor ve ayni sorulari ona soruyor.
ögrenci hemen cevap veriyor: siz 63 yasindasiniz ve 35 yasindaki bir bayanla evlisiniz.bu
yasal ama bununla beraber mantikli degil. karinizin 25 yasinda bir dostu var,bu gerci
mantikli ama yasal degil.siz ,karinizin dostuna iyi bir not veriyor ve onu geciriyorsunuz
oysaki o sinifta kalmisti. bu ise ne mantikli ne de yasal.









82

Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
-Ehliyet ruhsat
lutfen
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis Polis bakmis bi
problem yok -Pekii
demis
polis cevre vergisi pulu? -Burada buyrun demis adam
-ilk yardim
cantaniz
varmi? demis polis -Tabii deyip bagaji acmis adam.
polis bakmis icinde
eksik yok -Yangin sondurucu -Burada buyrun -Zincir
Derhal cikarayim
buyrun
Polis daha sonra tekrar sormus: -Mezdeke kaseti
varmi? sofor cok
sasirmis
evet var buyrun demis Polis : Tamam siz onu takin
teybe ve sesini acin
demis ve baslamis oynamaya soforun saskinligi
dahada artmis
dayanamamis
sormus: -Hayrola memur bey? Polis cevap vermis: -
Ee essek degilsin
artik takarsin bi 20 milyon






83

İSVİÇRE laboratuvarlarında 4 kavanoza 4 bağırsak solucanı atmışlar:

1. kavanozda alkol varmış. Solucan hemen ölmüş.

2. kavanozda nikotin varmış. Solucan hemen ölmüş.

3. kavanozda sperm varmış. Solucan hemen ölmüş.

4. kavanozda yeşil yapraklar varmış. Solucan üremeye başlamış.


Deneyden çıkan sonuç:

Alkol ve sigara kullandığınız ve seks yaptığınız sürece bağırsaklarınızda kurt olmaz.

Ot gibi yaşarsanız her tarafınız kurtlanır.






84

Vezir padişahın karşısına çıkmış:
"Padişahım tüm devlet işlerini ben yapıyorum, sarayın herşeyiyle ben ilgileniyorum.
Siz hiçbişey yapmıyorsunuz, ben tahminimce sizden daha önemliyim" demiş. Padişah vezirin
kelleyi alacak ama herif haklı, işler duracak: "Sen öyle san" demiş. "Ben asil kanı temsil
ediyorum, ben her şekilde senden her konuda iyiyim." Vezir: "O zaman halka soralım bunu"
demiş, "Halk kim daha iyi karar versin." Vezirin isteği üzerine tebdil-i kıyafet, bi
çobanın karşısına dikilmişler. Padişah taraflı sorularına başlamış: "Çoban söyle bakalım
horoz mu iyidir, tavuk mu?" Çoban: "Horoz" demiş. Padişah "Peki Koç mu iyidir, koyun mu?"
"Koç" demiş tabi çoban. "Ya boğa mı iyidir, yoksa inek mi?" Çoban: "Boğa iyidir" demiş.
"Peki padişah mı iyidir, vezir mi" demiş son soru. Çoban: "O iki hayvanı tanımıyorum..."







Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....





Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."








tip fakültesinde profösör derse girer ve ögrencilere tipta önemli iki kuralin oldugunu
söyle...birincisi hiç bir seyden mideniz bulanmayacak hiç bir seyden tiksinmeyeceksiz...
simdi size uygulamali olarak gösterecem der ve masanin üzerinde duran cesedin anüsüne
parmagini batirir ve yalamaya baslar..daha sonra bu isi tüm ögrencilerin yapmasini ister.
bütün ögrenciler siraya girer ve cesedin anüsüne parmagini sokar ve yalarlar.bu is
bittikten sonra profösör "simdi gelelim ikinci kurala" der.
"tipta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne isaret parmagimi
soktum ama orta parmagimi yaladim"








Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
soyleyecegim demis:
1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...








Bir çift , göl kiyisina tatile gider..
Gölde bazi bölümlerde balik avlamak yasaktir.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadin da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balik avlamaktan
gelir ve ögleden sonra kestirmek üzere odasina cekilir.Kadinin cani sikilir ve botla golde
bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolasmaya baslar.
Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin çikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye
cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanimefendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bölgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"






Irgat kosa kosa agasinin yanina gelir;
-Agam aksam rüyamda seni gördüm
-Hayirdir len nasil gördün?
-Ikimizde ayni uçakta seyahat ediyorduk.
-Eeee
-Sonra uçak ariza yapti ve düstü.
-Hayirdir insallah,ne oldu sonra?
-Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düstün.
-Olacak di mi o kadar fark. Agaligim rüyada bile belli olmus.
-Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.






Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarini birbirine sarmis dolasiyorlardi.Erkek
ahtapot egildi hafif bir sesle disi ahtapotun kulagina fisildadi:
-Ne güzel bir gece degil mi sevgilim?...Mehtap,yildizlar,sen,ben...Ve bu güzel
gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola
kolkola kolkola dolasiyoruz...






Amerika'da bir fuar açilmisti. Fuarda zencileri beyaza dönüstüren bir makine tanitiliyordu.
Denemek 10 dolardi. iki zenci fuari gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar
verdiler. Birinin 11 dolari digerinin ise 9 dolari vardi. 9 dolari olan arkadasina dönüp
-Sen 1 dolarini bana ver. Gidip birlikte beyaz olalim. dedi. Arkadasi ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eger memnun kalirsam sana 1 dolarimi veririm. Sen de
beyaz olursun. dedi.Anlastilar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak
çikti. Disarida kalan zenci duruma çok sevinmis olarak arkadasinin yanina gidip :
-Hadi dedi. 1 dolari ver ben de beyaz olayim.
-Hadi oradan pis zenci!








Alaska'da bir bardan içeri iki Ingiliz girmisler ve içki söylemisler. Bir süre sonra bir tanesi barmene
- Buralarda siyah kadin bulunur mu ?
- Hayir, bulunmaz elbet.
- Peki buralarda siyah beyaz kadin bulunur mu ?
- Bulunmaz tabi
Bunun üzerine Laz arkadasina dönerek :
- Sanirim dün gece iki penguenleydik.






Iki kisi arkadasi konusuyorlarmis :
- Nasil, is bulabildin mi ?
- Elbette, altimda 1500 kisi çalisiyor.
- Vay canina ! Ne isi bu ?
- Mezarlik bekçisiyim.








Iki gey birlikte yasamaktadir. Her sey çok iyi gitmekte oldukça iyi geçinmektedirler. Sonunda evlenmeye karar verirler. Evlilikleride oldukça mutludur ancak tek bir dertleri vardir oda çocuk sahibi olamamak. Bu onlari yiyip bitirmektedir. Birgün akillarina bir fikir gelir kiralik bir anne bulacaklar spermlerini birlestirerek mikroenjeksiyon yöntemi ile hamile birakacaklardir. Operasyon gerçeklesir ve bebeklerinin dogumunu beklemeye baslarlar. Dogum günü gelmistir ve her ikiside heyecanla hastane koridorunda beklemektedir. Sonunda hemsire gelir ve
-"müjde nur topu gibi bir oglunuz oldu" diyerek mutlu haberi verir. Çok heyecanlanan gey ler bir an önce bebeklerini görmek isterler ve yeni dogan bebeklerin oldugu bölüme hemsire ile birlikte giderler. Fakat bütün bebekler feryat figan aglamakta ancak bir bebek mutluluktan uçarcasina gülücükler atmaktadir. Heyecanla hemsireye bebeklerinin hangisi oldugunu sorduklarinda hemsire
- "gülen bebek sizinki" der. Sasiran geyler "nasil olur bütün bebekler aglarken bizim bebegimiz gülüyor" hemsire
- "kiçindaki dereceyi çekeyim siz ozaman görün aglamak nasil oluyor."



 




Bir grup Ingiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmis. Birden siddetli bir firtina kopmus. Geminin batacagini anlayan kaptan hemen yolculara kosup gemiyi bosaltmalarini istemis. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayi kabul etmemis. Bir süre sonra bütün yolcularin ölüm tehlikesiyle karsi karsiya oldugunu gören kaptan hemen bir tayfasini çagirmis. "Git bir de sen dene onlari gemiden atlamaya ikna etmeyi" demis. Tayfa gitmis ve kisa bir süre sonra geri dönmüs. Kaptan merakla sormus:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladilar efendim.
Kaptan çok sasirmis:
-Nasil olur, daha demin killarini bile kipirdatmamislardi. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. Ingilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalilar" dedim.
Amerikalilara deniz suyunun insan vücudu için çok faydali oldugunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.






Yasli bir amca parkta bir banka çökmüs etrafi seyrediyormus....Derken yanina bir delikanli gelmis ki saçlari yesil, kirmizi, turuncu, mavi, sari renk boyali...
Adam çocuga bakakalmis....çocuk da küstah bir sesle:
- "ne var moruk, sen hayatinda hiç çilginca birsey yapmadin mi" demis.. Adam gülümsemis: "Yaptim.. bir seferinde çok sarhostum ve bir papagani becermistim.. simdi de yoksa bu çocuk benim oglummu diye merak ediyorum..."





Doktor muayene saatini sonuna dogru kapiyi açip, salonda sohbet eden bir hanimla bir bey gördü. Buyurun ikiniz de dedi. Ikisi de muayene odasina girdiler, doktor:
-Soyunun, dedi.
Adam soyunmaya basladi, biraz tereddütten sonra kadin da kizara bozara ve sinirlenerek soyundu. Soyunmalari bittikten sonra doktor adama:
-Bayan hep böyle sinirli midir?
-Vallahi bilmem... Ben de ilk defa görüyorum kendisini.






Eski bir devirde Ingiliz, Fransiz ve Türk arkadaslar haremin camindan içeriyi gözetlerken yakalanmislar. olayi ögrenen Padisah çok sinirlenerek hepsinin meslegine göre hadim edilmesine karar vermis. Ingilize meslegini sormuslar;
-Terziyim...
-Kesin makasla,
Fransiza sormuslar;
-Oduncuyum...
-Kesin baltayla,
Bu sirada Türk gülmekten katiliyormus. merakla sormuslar; -Ya neden gülüyorsun, biraz sonra hadim olacaksin...
-ben dondurmaciyim, yalaya yalaya nasil bitireceksiniz onu merak ediyorum...







Komutan karargah garajina telefon açar:
Komutan: "Zirrr Zarrr..."
Er:"Aluuu"
Komutan: "Su anda garajda kaç tane araç var?"
Er: "Su anda ipne generalin jipinden baska bi moh yokh
Komutan:" Ulan sen kiminle konustugunu biliyor musun lan, ben generalim!
Er: Mosmor bir sekilde yaa öyle mi? Eee peki siz kiminle konustugunuzu biliyor musunuz?
Komutan: "Yooo..."
Er:"O zaman bay bay mina godumun generali! Çatt









Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
- çivi var mi
- yok
- ekmek var mi




 
Ücra bir koyun ilkokuluna mufettis gelecegi haberi alinir. Bunu duyan tek sinifli ilkokulun tek ögretmeni panikler çünkü çocuklar 2. sinifta olmalarina ragmen çok zor okumaktadirlar. Ögretmen mufettisin gelecegi gün sinifta ufak bir konusma yapar:
"Bakin çocuklar bugün okulumuza müfettis gelecek. Muhtemelen de tahtaya birseyler yazip okumanizi isteyecek. Müfettis tahtaya birsey yazmaya baslarsa hemen bana bakin ben size ne yazdigini anlatirim, siz de okumus gibi yapip söylersiniz."
Çocuklarin aklina yatmis bu tabii. Müfettis gelmis, kisa hosbesten sonra ögretmen çocuklardan birine "Kalk bakalim" demis "Su tahtaya yazdigimi oku" ve baslamis kocaman harflerle "kaplumbaga" yazmaya. Bunu gören ögretmen müfettise çaktirmadan çocuga bir güzel anlatmis ne oldugunu tahtadakinin.
Müfettis: "Oku bakalim oglum ne yaziyor?"
Ögrenci: "Tos-ba-ga"








Bir zenci ormanda yürüyormus. Birden uzaktan gelen garip sesler isitmis :
"Çan Lin Wang, Wung Çon Li..."
Sesin geldigi yöne dogru yürümeye baslamis. Birkaç saniye sonra sesler yine duyulmus :
"Po Mang Fu,Wong Ton Çi...".
Bu arada adam açik bir alana gelmis, bir de bakmis ki mistik görünümlü bir göl var. Az ötede de bir Çinli duruyor. Hemen yanina gitmis ve bu tuhaf seslerin ne oldugunu sormus.
"Haaa" demis çinli, "Bu göl büyülü. Eger bir tas sektirirsen sana atalarinin isimlerini söylüyor. Bak simdi.." ve bir tas sektirmis. Büyülü ses yine duyulmus :
"Wu Lang Çing, Hung Wong Lu..."
Çinli Zenciye "Haydi sen de dene" demis. Zenci bir tas almis ve sektirmis ve ses duyulmus:
- Sem Pan Ze









Sirkette eski genel müdür kovulmus, yeni bir genel müdür atanmisti. Eski müdür görevi devrederken, yenisine tavsiyelerde bulundu ve 3 adet zarf verdi. Her biri numaralanmisti. Eski müdür yenisine ileride her basi sikistiginda bir zarfi açmasini söyledi. Ve yeni müdür ise basladi. Alti ay isler yolunda gitti. Fakat sonra satislar birdenbire düstü. Ne yapacagini bilemeyen yeni müdür, en sonunda 1. zarfi açti. Zarfta söyle yaziyordu:
- Kendinden önceki müdürü suçla... Yeni müdür hemen bir basin toplantisi ayarladi ve sorunlar için kendinden önceki müdürün politikalarini suçladi. Basin ve borsa bu açiklamalara olumlu bakti, sirket hisseleri toparlandi, bu arada da satislar düzeldi... Isler bir süre daha yolunda gitti. Fakat sonra üretim sorunlari çikti. Önceki olaydan tecrübeli yeni müdür gecikmeden 2. zarfi açti. zarfta su yaziyordu:
- Sirketi yeniden organize et. Yeni müdür reorganizasyonu uygulamaya koydu, sorun çözüldü. Bir süre sonra isler yine bozuldu. Yeni müdür kosa kosa gitti ve 3. zarfi açti:
- 3 zarf hazirla...









Cüce kiz kardesler evlenmeye kara verirler. Iki cüce erkek kardes bulup evlenirler. Daha sonra balayina çikarlar. Otelde odalar yanyanadir. Çiftlerden biri bir türlü beceremez. Bu arada yan odadanda sürekli hop hop hooop hop diye sesler geldigini duyar. Bu duruma çok sinirlenir. Tekrar tekrar denerler ama yinede beceremezler. Sabah çiftler kahvaltiya oturduklarinda, birtürlü yapamayan çift diger çifte; biz dün gece birsey yapamadik, sinirlendik uyuduk der. Diger çifette; siz yine uymussunuz biz yataga bile çikamadik der.








Kirsehirli iki arkadas askere gitmisler ikisi de parasütçü olmus. Belli bir egitim gördükten sonra parasütle deneme yapiyorlarmis. Ikisi de uçaktan atlamislar. Ellerinde yüksekligi gösteren bir alet varmis. Arkadaslardan birisi alete bakarak sayiyormus.'250,200,150,100,90,80,70,60,50,40,30,2 0 açmasak da olur. Geldik'












iskoçyada nesli tükenmekte olan dünyanin en uzun ömürlü hayvanlarindan üç kaplumbaga nin canlari sikilmis ve ne yapacaklarini bilmiyorlarmis. Içlerinden biri uzklardaki bir dagi gösterip.
-Hadi biralarimizi da alip su dagin zirvesinde piknik yapalim demis.
-Güzel fikir diye almislar yanlarina soguk biralarini ve yiyeceklerini yola koyulmuslar.dagin zirvezine ulasmak tam yirmi yilda olmus.soluklandiktan sonra içlerinden biri,
-hadiyemegimizi yiyip biralarimizi içelim. demis sofra hazirlanmis ama o da ne?Biralari açmak için açacak getirmeyi unutmuslar.kimin gidecegine kararverirken içlerinden yasi küçük olan -Ben giderim ama bir sartla kimse ben gelinceye kadar yemeklere dokunmayacak.demis ve kabul edildikten sonra yola koyulmus.aradan 20 yil 30 yil 40 yil derken 50 yil geçmis hala gelen yok. içlerinden en yasli olani
-Ben artik yaslandim izin verde bir parça ekmek yiyeyim demis arkadasida tamam demis ve yasli kaplumbaga tam agzina lokmasini götürüp isirdigi esnada karsi taraftaki çalilarin arasinda bir hisirti duyulmus ve birden en küçük kaplunbaga firlamis ve
-Yalancilar. e vallahi gitmeyecegim. demis




178

Bir gün iki erkek kedi iki disi kediden konusuyorlarmis. Erkek kediler, disi kedilere
-Aksam 11 de bulusup seviselim demisler, disi kediler de kabul etmisler. Bunu duyan bir yavru kedi de
- Abilerim beni de götürün; sevismek konusunda hala hiçbir sey bilmiyorum demis. Erkek kedilerde tamam gel demis demisler ve bulusma yerine gitmisler, disi kedileri beklemeye baslamislar ama saat 11 olmus yoklar, 12 olmus disi kediler ortada yok, 1 olmus hala yoklar.. Sonunda yavru kedi dayanamamis ve
- Abi demis ben biraz daha sevisirsem soguktan ölecem demis.




179

Ruslar, Kirsehir'de gösteri yapmak için bir sirk getirmis.
Sirk gösterilerinin baslamasina kisa bir zaman kala maymun ölmüs. Yenisini getirmeleri mümkün olmadigindan, çare aramaya baslamislar. Sonunda bir Kirsehirli'ye maymun kiyafeti giydirmeye karar vermisler ve hiç konusmamasi için siki siki uyarmislar.
Kirsehirli, kafesine geçip, hoplayip ziplamaya, çocuklarin attiklari fistiklari yemeye baslamis. Kendisini o kadar kaptirmis ki, ziplarken, birden yandake aslan kafesine düsmüs. Can havliyle 'imdaaat' diye bagirmaya baslamis. Aslan, Kirsehirli maymunun kulagina egilip 'Çaktirma lan, sus. Ben de Kirsehirli'yim' demis.



180

Siverekli bir adam hayatinda ilk defa Istanbul'a gider orada burada dolasirken gözüne bir petshop ilisir ve içeri girer.Pet shop'ta hayinda görmedigi ve adini bile duymadigi renkli bir kusa rastlar ve Pet shop sahibine bunun ne oldugunu sorar..
Pet shop sahibi papagani ve özellikleri anlatir, bizim siverekli bu kusu almak istedigini ve köyüne götürüp herkese göstermek istedigini söyler ve fiyatini sorar. Pet shop sahibi yüksek bir rakam söyleyince siverekli okadar parasi olmadigini ama kusu gerçekten almak istedigini söyler.
Pet shop sahibi sivereklileri cok sevdigini bu nedenle ona papagan yerine onun üç yumurtasini verecegini söyler..
Adam üç yumurtayi alip köyüne sevinçle döner,aradan zaman geçer ve yumurtalardan bir serçe, bir kumru ve bir guvercin çikar..
Siverekli cok sinirlenip istanbul yolunu tutar..Pet shop'a çok sinirli girer ve o anda papagan geri zekali geri zekali diye bagirir.. Buna dahada çok sinirlenen siverekli cevap verir belki ben geri zekali olabilirim ama bizim bütün köy de senin orospu oldugunu biliyor..




181

Yasli borsaci ile genc borsaci parkta sohbet ederek dolasiyorlar. Yasli, gence meslegin puf noktalarini anlatiyor: - Bak evladim. Bu meslekte basarili olmak icin sadece firsatlari degerlendirmek yetmez. Zaman zaman firsatlari da senin yaratman gerekir. Bunun icin surekli dikkatli olman gerekir. Uygun bir yorumla hic umulmadik olaylar bile cok buyuk firsatlara donusebilir. Bak mesela su karsida gordugun taze kopek pisligi sana sadece igrenc bir sey olarak geliyordur. Ama ben eger 'su pislikten bir lokma agzina atarsan sana 1 milyar lira veririm' dersem olay senin acindan nasil da buyuk bir firsata donusuverir degil mi? Yapar misin?' Genc borsaci tabi efendim der. Parmagini pislige daldirir, bir lokma alir yutar. Yasli borsaci cebinden bir milyari cikartir, gence verir. Bir sure yururler, genc dayanamaz sorar: - Hocam, ben size ayni teklifte bulunsaydim kabul eder miydiniz.? Bakin ileride de baska bir pislik var. Bir milyar karsiligi dener miydiniz? Yasli borsaci tabi ki der. O da bir lokma alip yutar. Genc borsaci da cikartir, biraz once kazandigi 1 milyari iade eder. Bir sure sessiz sessiz yururler. Genc yine dayanamaz sorar: - Hocam. Ne sizin cebinizdeki para miktari degisti. Ne de benim cebimdeki. Soyler misiniz biz bu boku niye yedik ? Kurt borsaci cevap verir: - Oyle deme evladim. 2 milyarlik islem hacmi yarattik!!!













Günün birinde Bill Clinton, Fidel Castro ve Bill Gates kendilerini tanrinin yaninda bulmuslar. Tanri bunlara dönmüs " Sizi buraya çagirdim çünkü 2000 yilinda kiyametin kopacagini cemaatlerinize haber vermenizi istiyorum" demis. Daha ne oldugunu anlayamadan bi de bakmislar ki evlerindeler...
Clinton, hemen ülkenin bütün televizyonlarina haber vermis ve canli yayina çikmis. " Sayin vatandaslarim, size bir iyi bir de kötü haberim var. Iyi olani, In god we trust harbi harbi var. Yani bunca zaman bosuna inanmadiniz. Kötü olan ise 2000 yilinda kiyamet kopacak...
" Kastro'da bos durmamis hemen insanlarinin karsisina geçmis. " Yoldaslar üzgünüm ama size iki kötü haberim var. Birincisi, bunca zaman kendimizi kandirmisiz, tanri gerçekten de varmis! Ikincisi ise daha kötü, daha tanriya inanamadan hepimiz ölecegiz, çünkü 2000 yilinda kiyamet kopuyor.
" Bu arada Gates'de bütün kurmaylarini toplamis havadis veriyor. "Baylar size iki iyi haberim var. Birincisi, tanri beni dünyanin en önemli üç kisisinden biri olarak görüyor. Ikincisi ise artik "year2000" problemini çözmemize gerek kalmadi..."

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:44:30 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Bir savas gemisi karanlik ve sisli bir gecede yol aliyormus. Derken kaptan köskündeki komutan tam karsida ve uzakta üzerlerine dogru gelen bir isik farketmis. Hemen karsi tarafa sinyal göndererek su mesaji geçmis: -"Derhal rotanizi 30 derece doguya çeviriniz" Karsidan aninda cevap gelmis:
-"Sen rotani 30 derece batiya çevir!" Komutan sasirmis, biraz da sinirlenmis, mesaji tekrarlamis:
-"Rotani derhal 30 derece doguya çevir, emrediyorum!" Karsidan cevap:
-"Asil sen rotani 30 derece batiya çevireceksin!"
Komutan öfkeden küplere binmis, bir mesaj daha yollamis.
-"Ben 30 yillik kaptanim, sana son kez emrediyorum, rotani 30 derece batiya çevir!"
-"Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotani 30 derece doguya çevir."
Komutan, o kadar sinirlenmis ki, hemen mürettebata bütün toplari atese hazir hale getirmelerini emretmis ve son kez bir mesaj göndermis: -"Burasi bir savas gemisi, derhal rotani 30 derece batiya çevirmezsen atese baslayacagiz."
-"Burasi da bir deniz feneri.. Sen rotani bir an önce 30 derece doguya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksin"



187

Adamin biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alirsin der. Dilenci "beyim ben hiç sigara içmem" der. Bunun üzerine adam o zaman bir bira içersin der. Dilenci "ben agzima içki koymam" der. Sen de o zaman bir altili oynarsin. Dilenci "beyim ben hiç kumarda oynamam" deyince adam o zaman al bu parayi ve bizim eve gel der. Dilenci neden oldugunu sorar. Adam "Karim seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamin hali ne oluyor."




188

Üç mahkum cezaevi yolundadir. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir esya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri digerine döner ve sorar, "ee, sen ne getirdin ?", diger mahkum bir kutu boya çikarir ve bunlarla herseyi boyayabilecegini söyler ve diyer mahkuma sorar, "sen ne getirdin ?". Oda, yanindaki kutuyu açar ve içinden iskambil kagitlarini çikarir. "Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kart oyunu oynayabilirim" der. Üçüncü mahkum kösede sessizce siritarak oturmaktadir. Diger iki mahkum farkeder ve sorarlar, "Sen niye kendinden eminsin o kadar, sen ne getirdin ?" Üçüncü mahkum bir kutu çikarir ve gülerek "bu tamponlari getirdim," der. Diger iki mahkumunda kafasi karismistir, merakla sorarlar, "Bunlarla ne yapabilirsin ki?" Üçüncü yine siritir ve kutuyu göstererek "Kutuda yazdigina göre, bunlarla at sürebilir, yüzmeye gidebilir hatta paten kayabilirmisim




189

Biçkin ve ayni zamanda hovarda bir adam ölür ve cehenneme gider. Cehennemde birkaç gün kaldiktan sonra cennet görevlisi melek gelir ve seni cennete götürecegim der. Bizim biçkin halinden memnun görevli melekle cennetin yoluna koyulurlar. Cennetin kapisina yaklastiklarinda içeriden feryat figan sesler duyar ve melege döner,
- Sen beni cennete götürecektin der. Melek burasi cennet deyince, içerideki sesler nedir demis,
melek : - ha o sesler içerideki iyi insanlara kanat takilacak onun için sirtlarina delik açiliyor demis. Bizimki ürkmüs cennetin yolunda biraz daha ilerlemisler bu sefer geçenki seslerden daha aci ve yogun sesler gelmeye baslamis. Biçkin yine sormus; Simdi neler oluyor, neden sesler daha aci?
Melek: - Iyi insanlarin baslarina halka takilacak onun için baslarini deliyorlar. Bizimki iyice korkmus ve ben cehenneme gitmek istiyorum deyince melek iyi ama orada da sana kuyruk takacaklar demis. Biçkin olsun olsun nasil olsa onun deligi hazir demis.



190

Amerikada yasayan ünlü bir mafya babasinin karisi dogum yapacakmis. Hastaneye kaldirmislar. Tabii ilgi obiçim. Doktorlar, hemsireler etrafinda pervane. Neyse dogumhaneye almislar. Kadin ikiz doguracakmis. Ilk çocuk gelmeye baslamis, çocuk kafasini çikarinca etraftaki kalabaligi görür görmez hemen bagirmis. -Hey Joe, Ön kapiyi tutmuslar, arka kapidan kaçalim.




191

Askerde kamuflaj yarismasi var... Herkes cuvallara giriyor,, komutan gelip tekme atiyor onlarda hayvan sesleri çikariyorlar komutan onayliyor... Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvali.... Ikinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene begeniyor.. Böyle on onbes çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapiyorlar... Enson çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sizmaya basliyor.. Bes dakika sonra da ince, bitkin bir ses: "Patateeeeeees, Patateeeeeees!!!"




192

Genç bir sanatçi adayi , kiz doktoruna telefon açip aldigi randevuya gelemiyecegini söyledi. Doktor sordu: "Neden çok mu hastasiniz?"
-Yoo degilim. Yalniz bugün bir prodüktöre gidip bir rol istedim. Sonra terzime gittim. Daha sonra ev sahibiyle kira meselesini tartistik.
Kisacasi doktor bey, bir defa daha soyunacak halim kalmadi!




193

Bir Türk Amerikaya ziyarete gezmeye gitmis.Sokakta dolasirken tuvaleti gelir. Kostura kostura umumi bir tuvalet bulur.Kendini bir an önce içeri atmak ister fakat kapidaki adam 25 cent ister.Bizimki sikisa sikisa 25 cent i verir içeri dalar.Zart zurt sesli yaparken yandan "yavas be adam" diye ses gelir meyerse yandakide bir Türkmüs.Isini bitirip disari çiktiktan sonra yandakiyle karsilasir ve lafi yapistirir. "Be adam 25 cent e mozartimi yoksa sopennimi dinleyecegini saniyordun" der.




194

Iki otomobil galerisi sahibi dertlesmektedirler.
Bir ara biri:
-Isler öyle kötü ki,sorma. Su siralar en azindan bir araba satamazsam, popomu satmak zorunda kalacagim. Yaninda oturan ve bu sözleri isiten sarisin dilberden özür diler. Bunun üzerine sarisin:
-Bos verin canim. Neler hissetiginizi anliyorum. Bizim islerde kötü. Su siralar bende popomu satmazsam, arabami satmak zorunda kalacagim.




195

Iki otomobil galerisi sahibi dertlesmektedirler.
Bir ara biri:
-Isler öyle kötü ki,sorma. Su siralar en azindan bir araba satamazsam, popomu satmak zorunda kalacagim. Yaninda oturan ve bu sözleri isiten sarisin dilberden özür diler. Bunun üzerine sarisin:
-Bos verin canim. Neler hissetiginizi anliyorum. Bizim islerde kötü. Su siralar bende popomu satmazsam, arabami satmak zorunda kalacagim.





196

Birgün ali askerdeyken komutanin postacisiymis, o günlerde komutaninin tayini çikacakmis buda yeni tayin yerini ögrenmeye gitmek için hazirlanirken aliyi yanina çagirmis. Bak Ali oglum biliyorsun yengen hamile bundan önceki çocuklarim hepsi kiz eger yengen dogum yaparsa oglan olursa bana mektupta dersinki; komutanim bekledigin bisikilet geldi yazarsin ben anlarim. Yoksa arkadaslar erkek oglum oldugunu duyarlarsa ziyafet isterler tamammi deyip gider. Aradan zaman geçer yenge dogum yapar ama gene kiz olur Aliyi bir düsünce alir gider. Mektupta kamyonun geldi desem olmaz minübüsün geldi desem anlamaz tam o anda aklina; komutanim bekledigin bisikilet geldi ama ponpasiyla çantasi eksik geldi der.





197

Savci, sanik sandalyesindeki yasli teyzeye sorar :
- Bize yasinizi söyler misiniz?
- 86 yasindayim
- Lütfen bize olay günü neler oldugunu anlatin
- O gün hava çok güzeldi ve ben parkta oturuyordum....derken o adam geldi yanima oturdu
- Onu taniyor muydunuz?
- Hayir ama tatli birine benziyordu
- Sonra ne oldu?
- Birden bacaklarimi oksamaya basladi...
- Ona engel oldunuz mu?
- Hayir
- Neden?
- Çünkü hosuma gitti.. kocam 30 yil önce öldügünden beri kimse bana böyle dokunmamisti....
- Sonra ne oldu?
- Sonra gögüslerime dokundu....
- Engel oldunuz mu?
- Hayir
- Neden?
- Çünkü bana kendimi uzun zamandir ilk defa bir kadin gibi hissettiriyordu...
- Sonra ne oldu??
- O kadar tahrik olmustum ki bacaklarimi açtim ve "SEVIS BENIMLE HADI SEVIS BENIMLE!!!"diye bagirdim...
- Sizinle sevisti mi??
- HAYIR!! Ben öyle bagirinca o da birden "GÜLÜMSEYIIIN, KAMERA SAKASIIII!!"diye bagirdi ben de onu vurdum !!!!!!!




198

Adamin biri birgün trene binmis ve karsisinda çok hos bir bayan görünce konusmaya çalismis ve sonunda:
- Hanimefendi size 1 milyon dolar versem su eteginizi 2 parmak yukari kaldirir misiniz
Kadin: - Hayhay der daha sonra
- Size 2 milyon dolar daha verim, 2 parmak daha derken is yukari kadar çikar, adam sonunda kadina - Hanimefendi size 5 milyon dolar vereyim bana dogum yaptiginiz yeri gösterin der ve kadin kabul ederek söyle der:
Bakin su agaçlarin arasindaki binanin 2 katindaki oda...




199

Bir gun cennet ve cehenlemdekilerin cani sikilmis cennettekiler ve cehenlemdekiler karsi karsiya duruyolarmis. Birgün demislerki cenlettekiler cehenleme kadar yarim köpru yapsin, cehennemdekilerde cennete kadar yarim bir köpru yapsin hergün o köprüde konusuruz demisler bakmislarki cehenlemdekiler bitirmis cenlettekilerde daha bir tugla bile koymamis eee neden yapmadiniz demisler. Cennettekiler cevap vermis: Eee bözde hiç muteaahit yokki!




200

Küçük çocuk yolun ortasinda hüngür hüngür agliyordu... Yasli bir hanim aciyarak sordu;
-Ne için agliyorsun evladim?
-Bes lirami yitirdim...
-Peki al sana bes lira.
Yasli hanim bir iki adim yürüdü. Küçük çocuk yine aglamaya basladi. Hanim döndü:
-Peki simdi neden agliyorsun?
-Nasil aglamam? O bes lirami yitirmeseydim simdi on liram olacakti...



201

Körfez Savasi'ndan önceki yillarda, Amerikali bir bayan gazeteci, kadinlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkinda bir yazi dizisi hazirlamak üzere Kuveyt'e gitmis.. gözlemleri sirasinda ilk dikkatini çeken, kadinlarin kocalarinin 5 adim gerisinden yürüdükleriymis...
Yillar sonra ayni gazeteci tekrar bir yazi dizisi için Kuveyt'e gittiginde bu sefer bir de bakmis kadinlar önden gidiyor, kocalari 5 adim arkalarindan geliyor... bu ise çok sasirmis, hemen bir kadina yaklasip sormus:
"Bu gördügüm inanilmaz bir gelisme... peki ama bu degisikligin sebebi nedir??"
Kuveyt'li kadin cevap vermis:
"Mayinlar..."




202

Yolcu gemisi okyanusta issiz bir adanin yanindan geçerken yolcular uzun sakalli üstü basi yirtik siska bir adami farketmisler.. Adamcagiz sahilde oradan oraya kosuyor, çilgin gibi ellerini salliyor, zipliyor, bagirip çagiriyormus.. Yolculardan biri
"- Kim bu kaptan?" diye sormus..
"- Bilmem.." demis Kaptan
"- Her sene buradan geçeriz, her seferinde de bu manyak böyle kafayi üsütür.."




203

Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar mis biryandan da pispirik çeviriyorlarmis. Içlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demis:
- Ulan, basbakan oldu yüzümüze bakmiyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafimda dolanirdi! Hey bee, zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar:
- Mustafa Abi? Sen nereden taniyorsun Basbakani yahu?
Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermis:
"-Ulan üniversite yillarinda abilik ettim ona! Az ekmegimi yemedi!! Gel gör ki simdi bizi unutmus baksana!"
Kahvedeki ahali inanmamis tabii ki. Mustafa Abi'de inandiirmak için demis ki:
- Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çikista yakalayacagiz Ecevit'i. O zaman anlarsiniz yalan mi degil mi??
Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çikista Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkisir ve der ki:
- Abim, Mustafa abim; kusura bakma basbakanlik bir dakika bos birakilmiyor ki! Kusuruma bakma abi.
Mustafa abi kahve ahalisine söyle bir bakar ve ahalinin acayip sekilde etkilendigini görür. Baska birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der:
- Bu da öyle. Cumhurbaskani olunca kendini birsey zannetti. Hayirsiz çikti bu da!!
- Hadi canim. Ecevit'i belki sans eseri taniyorsun ama buna inanmiyoruz!!, der.
Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarilir ve öpmeye kalkisir. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler:
- Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yillardir göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der.
Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakis atar ki artik ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir.
Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çikar. Mustafa Abi söze baslar ve der ki:
- Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun, Amerika'ninda basina geçince unuttun bizi.. Hayirsiz herif!!
Ahali bu kadarininda fazla oldugunu söyler ve digerlerinin belki bir sans eseri olabilecegine ama Clinton'u tanimasinin imkansiz olduguna imece usülü karar verirler.
Mustafa Abi'nin tabii ki kafasi atar ve bazi köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüsmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kisinin girebilecegini söyler. Köylüler düsünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanidigini söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler.
Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapidan kimse çikmaz. Köylüler sikilir. Penceredende bakma olanaklari olamadigi için ordan geçen uzun boylu birine sorma karari alirlar. Sans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. Ingilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki:
- Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakip neler oluyo, kaç kisi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir:
- Vallahi ne oldugunu bilmiyorum. Içerde 6 kisi var. Biri Mustafa Abi, digerlerini tanimiyorum.




204

BILL GATES ölmüs ve tanrinin huzuruna çikmis. Tanri Sen iyi bir çocuksun Bill demis, herkese yapmam ama sana seçme hakki verecegim, cenneti de cehennemi de gör, hangisini istersen oraya git.?
Bill önce cehenneme gitmis, deniz kenarinda, harika bir gün batimi yasanmaktaymis, kizarmis köpükler kumlari yaliyor, hafif ilik rüzgarda palmiyelerin yapraklari nazli nazli sallaniyormus. Allah allah demis Bill, Bize hiç böyle anlatmamislardi!? Sonra cennete gitmis.Orasi da fena degilmis ama dogrusu cehennemle kiyaslanmazmis. Cehennemi seçtim demis tanriya.
Güzel düsler kurarak kapidan girdiginde tam da bildigi cehennemle karsilasmis; kazanlar kayniyor, zebaniler ortalikta dolasiyor,alevler gökyüzünü kizila boyuyormus.
Aman demis Bill, Hemen tanriya çikmam lazim ve soluk soluga bagirmis; Benim ilk gördügüm cehennem böyle degildi.?
Tanri gülmüs, çok geç artik Bill demis, seçimini yaptin. O ilk gördügün sadece ekran koruyucuydu...?




205

McGyver markete gitmis. Kasiyer kiza yaklasip, "Iyi günler, ben 6 metre dikenli tel, bir tane demir makasi, bolca zimpara kagidi, bir de elektrikli testere istiyorum" demis.
Kasiyer kiz sasirmis: "I.. i. iyi ama onlari burada bulamazsiniz ki, burasi küçücük bir market, burada sebze meyve gibi seyler vardir sadece..." demis.
McGyver 1-2 dakika düsünmüs, sonra kasiyer kiza dönmüs: "Tamam, onlar da olur" demis





206

Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki : -Aga bu dünyada her sey senin için güllük gülistanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari görüyoruz, (MarSA, YünSa, LasSA, ToyotaSA...). Burada isin iy. Ya diger tarafta ne olacak, orada ne yapacaksin, nasil kurtulacaksin zebanilerden?.. Sakip Aga gülmüs:
-Öte yanda da isimizi saglama aldik
Bir tarafimizda ISA, diger tarafimizda MuSA."

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:49:34 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Temel dus almaya girer, sampuani saçlarina bosaltip ovalamaya baslar. Sirtini keselemeye gelen annesi sorar :
- Oglum kafani islatmiyacak misin ?..
Temel cevap verir :
- Yok anne bu sampuan kuru saçlar içinmis !..




281

Bizim Temel birgün elinde bir çantayla havaalanina geliyor. Havaalanindaki güvenlik alanindan geçerken tarama yapan alet alarm veriyor, bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel'e soruyor:
- Çantanizda ne var
Temel: - Kus yemi var diyor.
Gorevli: - O zaman bir daha geçin bakalim diyor ve Temel tekrar geçiyor ama alet yine ötüyor bunun üzerine görevli Temel'e çantasini açmasini söylüyor ve Temel çantayi açinca görevli çantada mücevher, altin, saat gibi degerli seylerin oldugunu görüyor ve Temel'e soruyor:
- Hani kus yemi vardi çantada?
Temel: - Valla ben bunlari götürüp kusun önüne koyuyorum ister yer ister yemez...




282

Temel, seyahate çikmis. Uzun zaman evinden ayri kalmis. Bir aksam bir kente gelip küçük bir otele inmis. Odasina yerlestikten sonra, asagiya telefon etmis. Telefonu otelin sahibi açmis.
Temel, ne istedigini söylemis:
"Bana bir fahise bulup gönderin."
Bunu söyledikten sonra telefonu kapatmis. Otelin sahibi sasirmis. Yaninda duran karisina dönmüs:
"Demin gelen müsteri kadin istiyor..."
Otelin sahibinin karisi öfkeden deliye dönmüs:
"Terbiyesiz adam, ne zannediyor bizim otelimizi. Hemen git o müsteriye agzinin payini ver..."
Otel sahibi, müsteriye agzinin payini verme fikrini pek tutmamis:
"Adama ne söyleyecegim karicim, bir terbiyesizlik eder, basim derde girer..."
Kadin çok sinirliymis:
"Sen gitmezsen, ben gider söylerim..."
Ve, hisimla merdivenleri çikip Temel'in agzinin payini vermeye gitmis. Kocasi da asagida bekliyormus. Yukardan gürültüler gelmeye baslamis.
Onbes yirmi dakika sonra Temel asagiya inmis. Üstü basi yirtilmis, yüzü tirmiklanmis...
Otelcinin yanina gidip bir güzel çikismis:
"Ne biçim kadin göndermissin be. Istemem diye tutturdu. Becerene kadar anam agladi."




283

Temel bir konferansta konusma yapiyormus:
"Insanlar üçe ayrilir. Sayi saymayi bilenler ve bilmeyenler."






284

Temelle dursun bir gün sinemaya giderler filmde bir at yarisi sahnesi vardir ve temel dursuna sorar
-iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.
dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum
iddayi temel kazanir ve temel dursunun 5 milyonunu alir ertesi gun temel dursunu arar
-dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmistum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum
dursun; benda seyretum
temel; o zaman niye 2. ata oynadun
dursun; süpriz oynadum olum




284

Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüsmüsler. Dursun Temel'i evine davet etmis. Dursun un iki karisi varmis (biri imam nikahli digeri ise resmi). Dursun Temel'i yedirmis içirmis. Aksam Temel Dursunlar da kalmis. Gece Dursun un imam nikahli karisi Dursun un yanina gelmis ve söyle demis:
"Dursun çok azdim benimle beraber ol!"
Dursun: "olmaz evde misafir var"
Karisi israr etmis. Dursun karisina "git buzdolabinin kapagini aç isigindan bak Temel uyuyorsa gel"demis. Kadin bakmis, Temel uyuyor numarasi yapmis. Dursun ile karisi isi bitirmisler. Derken öbür karisi gelmis. Aralarinda ayni konusmalar geçmis. Dursun bu karisiyla da isi bitirmis. Sabah olmus. Dursun Temel e sormus:
"rahat uyudun mu?". Temel:
"evet ama gece çok susadim" demis. Dursun sormus:
"peki niye içmedin?". Temel yanitlamis:
"nasil içerim buzdolabinin kapagini her açani hallediyorsun!"




285

Temel evlenemis.Kizin babasinin evine ziyarete gitmisler.Gece Fadime sevismek istememis.
-Neden kaçaysun, diye sormus Temel.
-Ha pura pabamin evii, demis Fadime.
-Purasi pabanin evi de, pizim ev çerhane midur




286

Dursun,köyünden ayrilip,çalismak için Istanbul'a gider.. Aradan uzunca bir süre geçer, ama,Dursun'dan haber alinamaz.. Köyde sevilen bir kisi olan Dursun'un akibetini arastirmak üzere arkadasi Temel!i Istanbul'a gönderirler.. Onbes-yirmi gün sonra Temel döner..Kahvede toplanan köylüler merakla Temel'e sorarlar:
-Ula Temel,Dursun'i buldun mi.?...
- Hee..bulmusim oni...
-Peçii nasildir?..Iyi mudir..köti mi.?..
- açan,hem iyudurr..he mi de kötii..
- Ula o nasil oluyii..hem iyi,hem kötii..
-Kötüdir,Çünkü Dursun ibne olmustirr..
- uyy..Haçan bunun iyiligi nerde dür.?..
- Valla ben kendisini düzdüm..Muamelesi çok iyi daa..






287

Midesi agriyan Temel, doktora gider. Tanidik olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için, kisa bir muayeneden sonra hemen teshisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktin beni Fadime, sana kaç kere "Sevisirken üste çikma" demistim.





288

Temel ile Fadime yatakta sevisirken Fadime sürekli olarak Temel'e " Temel bu is böyle olmuyor önce uyarilmam lazim" diye itiraz etmekteymis. Temeli'in canina tak etmis. Bir sabah ise giderken;
- "Bak Fadime seni uyariyorum aksama seni halledecegum ona gore. Sonra uyarmadi





289

Temel, 55 yasina kadar canini disine takmis çalismisti..Pastaci çirakligi ile alisdigi hayata, pastane sahibi olarak devam etmis, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmus, milyarlar kazanmisti.. Bir gün karisina "Paralari mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemserilerle konustum... Herseyi iyice ögrendim. Kaliforniya'ya gidecegiz. Kazandigim para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok satti. Paralarini dolara çevirdi. Bir milyon dolari olmustu. Karisini yanina aldi. Uçaga bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksiz Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir ariza belirdi. Las Vegasa zorunlu inis yapmak zorunda kaldilar. Uçak sirketi görevlileri" Buranin en lüks otelinde, sirketimizin konugu olarak kalacaksiniz. Yalniz bu kentin Las Vegas oldugunu unutmayin. Kumar oynarsaniz eger, kendi hesabiniza.." derler.. "Kumar mi" dedi, Temel, karisina.."Kumardan kazanmayi düsünen kafayi yemis olmali... Allah göstermesin.." Ama bir kez sansini denemek için, rulete 500 dolarlik bir fis atmaktan da kendini alamadi. Arkasi çorap sökügü gibi geldi.Temel herseyini rulet masasinda birakti. Rulet basinda nefes almadan geçirdigi saatler sirasinda fena halde de sikistigini hissetti. Hizla tuvalete kostu. Tuvalet kapilari otomatikti. 25 sentlik bozuk para atilinca açiliyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamisti. Sikinti içinde dolanirken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sikistirdi.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin basina gelenleri anlamisti.
Temel"çok iyi bir insansiniz. Bu iyiliginizi hayat boyu unutmayacagim. Bana lütfen kartinizi verin. Bu borcumu da size ödeyecegim" dedi. Karti aldi, cebine atti.. Tuvalete döndügünde kapiyi açik buldu. Içeri girdi, rahatladi..Çikti..Elinde kalan 25 sentle yürürken karsisina, Tek Kollu Canavar çikti.Parayi delige atti, kolu çekti ve bir sangirti ...Alet bosaldi adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmisti. Bunlari fise çevirdi, rulet masasina döndü..Gerisi peri masali.. Iki saat içinde tam 2 milyon dolari olmustu. Iki ay sonra yeni Kaliforniyali Temel, bos oturmanin kendisine göre bir is olmadigini farketti. Elinden gelen tek is pastacilikti.Parasi da vardi. Bir pastane açti. Pastalari öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayildi,Temel Pastaneleri... Bir kaç yil sonra, Temel, Amerika'nin en zengin adamlari arasina girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yili dolayisi ile büyük bir gece düzenlendi. Sirketin en gözde elemanlari ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemegin sonunda konusma yapmak için kürsüye çikti.. Tüm basina gelenleri anlatti..
"Bütün bu basariyi ve bu serveti bir tek kisiye borçluyum. O kisiyi bulana kadar, iste size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her tasin altina bakacagim.." Sirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamin kartini aldiginizi söylemistiniz... Adi, adresi sizde olmali zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda degil" dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapisini açik birakan adami ariyorum!.."





290

Temelin bir kedisi varmis ve hergün düzenli olarak gezmeye çikartirmis.Birgün yolda karsilastigi bir arkadasi:
-Ula senun paska isin yok midur pikmaymusun herkün bu kediyi gezdirmekten? diye sorunca Temel:
-KPende piktum ama ne yapayum ha pu kedi pakiredir istemayrum pi de yavrulasin korkayrum salamayrum! demis. Bunun üzerine arkadasi:
-Ula usagum ha punun kolayi fardur... Penzine pula sal oni yanuna gelmez kedi medi..
Temelin kafasina yatmis bu yöntem bir deneme yapmis bakmis gerçekten yanina kedi falan yanasmiyor hergün sabahtan salarmis kediyi benzine bulayip... aksam hava kararinca kedi de eve dönermis rahat etmis Temel, taaa ki bir aks am kedi hava kararipta hala eve dönmeyinceye kadar...
Bir telas bir telas oraya bak buraya sor yok yok gitti bizim kedi diye düsünürken rastladigi mahallenin çocugu
-ha pen kördum senun kediyi su ileriki ranpada penzini bitmis öbür kediler dayanaydu...





291

Temel ile fadime birbirlerini çok istiyorlarmis. Fakat utangaçliklarindan birbirlerine açilmak ne kelime konusmalari bile çik zormus. Tesadüfen yalniz kaldiklari bir günde artik canina tak demis olan temel fadimeye; habu findukluklardan yukari bir çikalummi der. Fadime de he temel çikalum der. Biraz yürürler. Temel konusacak kelime bulamaz, fadime durumu anlar bari bir soru sorayimda temel açilsun diye düsünür.
-"Uy temel habu findukluklar kimundur" der.
Temel hemen atilir
-Emicemundur bi tane koparanun a...na koyarum ",
Fadime hemen bir findik koparir. Temel firsati kaçirmaz hemen sarilir fadimeye findikliklarin altinda islerini bitiriler.
Sonra kalkip tekrar yürümeye baslarlar ikiside mutludur. Biraz sonra fadimenin cani çeker temele tekrar sorar,
-"Temel, habu findukluklar kimundur.
Temel" dayimundur, bitane koparanun a.. na koyarum der.
Fadime hemen birtane koparir. Temel tekrar sarilir fadimeye uzun uzadiya findiklarin arasinda islerini görürler.
Tekrar kalkarlar yürüler. Biraz sonra fadimenin cani tekrar ister temelde ayni isi yapar. Bu böyle birkaç defa daha devam eder fakat Temelin pili bitmistir, ama fadime doymak bilmez tekrar sorar
"Uy temel ha bu findukluklar kimundur da",
temel "ha bilmeyirum galiba fiskobirlugunduler"




292

Bir gün temel bir minübüse durmasi için isaret etmis adam ellerini havaya kaldirarak ve tüm parmaklarini oynatarak çok kalabalik demis.
Temelde bas parmagini isaret ve orta parmaginin arsina sokmus. Soför kizmis ve asagi inmis
-Sen ne kadar terbiyesiz adamsin demis.
Temel "asil sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptin" demis
Soför "ben sana kalabalik" dedim diye yanit vermis. Bunun üzerine temel
- "e bende beni araya sikistirirsin diyordum"





293

Temel ile Dursun hararetli bir sekilde iddialasirlar.
Temel: - "Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa." Dursun: - "Nah dalarsun ula imkanu yoktur"
Vardir yoktur bir milyarina iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldirima koyar.
-"Iyi izle ula" der "Nasul dalacam hamsi cibi"
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasini geçmektedir. Temel catiya çikar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" ve kendini bosluga birakir. Tam yere üç bes metre kala Dursun yerdeki bardaga bir tekme sallar:
"Geber ula ..pne Temel"




294

Fadime ile Temel evlenirler. Ilk gece fadimenin dikkatini birsey çeker: Kocasi yatmadan içi su dolu bardagi yataginin ucuna koymustur. Biraz sonra Temel ile Fadime sevisirler, temel bardagi kafaya diker uyur.
Birkaç gün sonra temel odaya bir dolu birde bos bardak getirir. Fadime durumu anlamis ve hazirlanmistir ancak bos bardagi da merak etmistir. Temele döner;
-Usagim doli bardagi anladik da, bos ne oliyi.
Temel; -Haçen bugün canim sevismek istiyo ama su içmek istemiyoo.




295

Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadin girmis. Tartinin üzerine çikip parayi atmis. Begenmemis, manto ve ceketini çikarmis ve para atip tekrar tartilmis. Yine sikilmis etegini çikarinca, Temel atilmis ve parayi atmis,
-Devam edin bundan sonrasi müesseseden

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:48:24 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Bir hanimefendi, yillik kontrol için doktora gitmis. "Doktor..." demis.
"Ben son derece saglikli bir kadinim. Bir tek kusurum var. Gaz kaçiriyorum. Durmadan gaz kaçiriyorum. Evde, iste, otobüste, asansörde, süper markette. Durmadan kaçiriyorum. Ama fazla da sikayetim yok. Kendime hiç sorun yapmiyorum bunu. Çünkü benim kaçirdigim gazin ne kokusu var, ne de sesi çikiyor."
Doktor, bir hap yazmis kadinin reçetesine. "Bu haplardan günde üç tane al, haftaya gel, gene beni gör." demis.
Kadin, ertesi hafta hisimla girmis doktorun muayenehanesine. "Doktor..." demis. "Hey doktor... Geçen.` hafta verdigin haplardan sonra, kaçirdigim gazlar les gibi kokmaya basladi..."
Doktor, "Güzel..." demis.
"Çok güzel... Sinüslerinizi tedavi ettik demek. Simdi sira geldi, kulâklariniz üzerinde çalismaya..."




258
 
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce, iri gövdeli bir çinarin arkasina saklandilar.
Bekçi, onlarin ayak seslerini isitmisti. Sordu; "Kim o?"
Içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki delilerin ayaklari altindaki yapraklar hisirdadi.
Bekçi geri dönüp yine seslendi: "Kim var orada?"
Ikinci deli cevap verdi; " Bir kedi daha."





259

Temel, evli bir arkadasini ziyarete gider. Evin hanimi çok güzel bir içki masasi hazirlamistir. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler. Kimse zamanin nasil geçtiginin farkina varmaz. Içkinin etkisiyle, ev sahibi sizar ve horlamaya baslar. Kadin, Temel'e yaklasir ve kulagina fisildar:
- Haydi biraz seviselim.
Temel sikilarak:
- Nasil olur? Sen benim arkadasimin esisin. Hem sonra ya aniden uyanirsa ?
Kadin, üstündeki son giysiyi de çikartirken: - Yer yerinden oynasa, uyanmaz artik. Temel egilir ve arkadasinin gögsünden bir kil kopartir. Arkadasinin horultusunda hiçbir degisme olmaz. Bunun üzerine kadinla çilginca sevismeye baslar.
Kadin, bir süre sonra içli bir sesle:
- Haydi bir daha.
Temel, arkadasinin gögsünden bir kil daha kopartir, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevisirler. Olay, sabaha kadar tam bes kez tekrarlanir. Günesin ilk isiklari odaya dolarken, Temel bir kil daha koparinca, arkadasi: - Bak dostum, bütün gece karimla sevistin. Ses çikartmadim. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canina okurum ha!




260

Temel bir grup arkadasiyla çukur açiyormus.Bir baska grupda gelip çukurlari kapiyomus. Adamin biri çok merak etmis ve ne yaptiklarini sormus.
Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim isler geri kalmasin diye çalisayruz...





261

Temel hergün evine trenle gidip gelmektedir.Yine bir gün trende giderken karsisinda oturan adamin biri pezevenk der. Temel sasirir acep bagami dedi diye sagina soluna bakinir. Adam yine pezevenk der.Temel yine saskinlik içinde saga sola bakinir; sanirim baga dedi der. Olay çikmamasi için ilk durakda iner ve olayi evde karisina anlatir.
-Fadime bugün trende adamin biri baga pezevenk dedi der.
Fadime ; hadi ya bak terbiyesize der.
Temel ertesi gün ayni adamla tekrar trende karsilasir.Adam bu sefer Temel'e bakarak söle der:
-Dedikoducu pezevenk...




262

Temel, Dursun'a arabasinin öyküsünü anlatiyordu :
-"Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten sonra kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice yukari çekip, dudaklarini islatti ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim."
Dursun : -"iyi etmissin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi!."




263

Ufak bir suçtan hapse düsen Temel'in kogus arkadasi sik sik hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamin doktordan her gelisinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacagi,sonra kolu,eli...Son gelisinde Temel kogus arkadasinin kulagina egilir manali bir gülüsle: -Uy!Hemserim sanmaki anlamayrum,baga öyle geliyoki galiba sen kisim kisim firar edeysun...




264

Baliga çikacak olan Lazlar konusuyorlarmis :
- Dün balik avladigimiz yeri isaretledin mi ?
- Evet kayiga isaret koydum
- Aptal! Ya bugün baska kayikla baliga çikarsak ?!




265

Adamin biri Karadeniz'i gezerken bakmis bir köyde bütün koyunlar üç bacakli. Merak etmis ve arabasindan inip çobana sormus niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine çoban :
- Canimiz her paça istediginde koca koyunu kesecek degildik herhalde...




266

Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çikan tavugu ezmis. Hayvani ezdigi için üzüntü duymus ve gidip sahibine en azindan parasini vermek istemis. Almis tavugu ve hemen oradaki köye gitmis. Elindeki tavukla kahveden içeri girmis ve :
- Afedersiniz; ben hemen köy disinda bu tavugu ezdim. Sahibini ariyorum, en azindan parasini vereyim diye. Acaba bu tavugun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber tavuga bakan Lazlar :
- Hemserim sen yanlis geldin. Bizim köyde böyle yassi tavuk bulunmaz.






267

Temel ve Idris sahilde gezinirken Temel'in kafasina marti siçmis. Temel :
- Mendilin var mi
- Var da, ne yapacaksin ? Marti çoktan uzaklasti.




268

Lazlar kahvede otururken bir arkadaslari içeri girmis :
- Temel, ineklerinden pipo içen var mi ?
- Yok
- O zaman ahirin yaniyor




269

Laza karayollarini boyama isi vermisler. Laz baslamis çalismaya. Ilk gün tam 200 metre boyamis. Ikinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artik dördüncü gün 10 metre boyayinca amiri Lazi çagirmis:
- Hayirdir evladim iyi çalisiyordun ?
- Ben yine iyi çalisiyorum
- Iyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamissin.
- E... haliyle. Ilk günlerde boya kovasina gidip gelmek kolaydi, sonralari çok vakit almaya basladi.




270

Temel ormanda agaç kesiyormus, o sirada çevreciler de ormanda yürüyüse çikmislar, Temeli bu vaziyette görünce bir güzel pataklamislar... Temel üstü basi perisan halde köye dönerken Dursun a rastlamis, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormus,
Temel de anlatmis;
- Ormanda agaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Dogan in yengesini bozmisum diye dövdü peni, halbuki ne Dogan i taniyruuum, ne de yengesuni..





271

Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken dönünce karisini evde baska bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde tasidigi tabancasina davranan Temel, yatakta yakaladigi adami alninin ortasindan vurur. Tabancayi tam kendi kafasina dogrultmusken, karisi haykirarak üzerine atlar:
- Dur Temelim, kiyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykirir:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!..




272

Temel tarlada çalisirken çisi gelmis, çikarmis oraya çisini yaparken baslamis bagirmaya
-"uyy yandum!..".
Fatime kosmus yanina -"Ula ne oldi?"
Temel: -"Ari sokti çukumi daa."
Hemen kasabaya doktora giderler. Doktor Temelin aletini eline alir evire çevire incelerken Fatime de yandan onlara bakmaktadir. Fadime doktorun kulagina egilir ve der ki:
-"Toktor bey acisini al ama sisluk kalsun



273

Temel evlenir iki ay geçer ama tik yok, haber önce Hatice'nin annesine, oradan tüm mahalleye ve tabii ki Dursun'nun kulagina gelir. Ilk karsilasmada Dursun dayanamaz sorar.
-Evlilik nasil gidiyor Temel
-Iyi gidiyor
-Nasil böyle dersin tik yokmus daha?
-Henüz hiç bir kötülügünü gormedim ki.!!




273

Temel marangoz ama ne marangoz mesleginin zirvesinde derken trabzona dünyanin en büyük sirki geliyor çadir diregini dikmek içinde usta bir marangoza ihtiyaç var arayip sorusturuyorlar en iyi usta olarak temeli tavsiye ediyorlar temel sirke gelip ne is yapilacagina bakip takimlarini alip geliyor ve diregin üstüne çikip basliyor diregi yere çakmaya bu sirada sirkin patronu asagidan temeli seyrediyor derken temel birden havada iki parande üç salto atarak yere iki ayaginin üstüne ve ellerini bacaginin yanlarina vurarak saglam bir sekilde düsüyor bunu gören patron içtigi puroyu yutuyor ve kosarak temelin yanina gelip ayni hareketi yapmasini ve bunun karsiliginda ise çok büyük para kazanacagini anlatiyor temel ise kesinlikle olmaz diyor patron gene ayni hareket için para ve 20 senelik ip canbazlarinin bile bu hareketi yapamadigini anlatiyor adam israr ediyor temel kabul etmiyor adam gene israr temel en sonunda adamin kulagina egilip ula hemserim benim her sefer ayni hareketi yapmam için diregin tepesinde aletin basina mi vurmam lazim.





274

Temel ile tursin askerde egitimlerini parasütçülük üzerine yapiyorlardi.
Komutan: Bu bir deneme atlayisidir, simdi herkes sirayla atlayacaktir sonra asagida bulusma yerine gidip digerlerini bekleyecektir, eger parasüt açilmazsa fazla telas yapmayin ikinci parasütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatir. Temel birinci parasütü çeker açilmaz o anda ordan geçen Dursuna bagirir:
- Ula Tursun parasüt açilmiy der.
Dursun soguk bir kanlilikla yedegi çek der. Temel onuda dener oda açilmaz. Temel Dursuna yine bagirir:
- Ula yedegide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip ölecegum Dursun der. Dursun Temeli söyle bir süzer ver derki:
- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur.




275

Temel bir gün yolda yürürken Dursunla karsilasmis. Dursun 'ooo temel dükkan açik çirakta disari çikmis' demis. Temel de 'dün aksam o beni rezil etti, bu günde ben onu rezil ediyorum' demis.




276

Adamin biri beynini degismek ister. Bunun için bir beyin doktoruna gider... Doktor fiyat listesini gösterir.. Listede sunlar gözükür...
1 Astronot beyni 25.000
1 Profesör beyni 50.000
1 Karadenizli beyni 1.000.000
Adam listeye baktiktan sonra karadenizli beyninin neden pahali oldugunu merak eder ve doktora sorar.. Doktor söyle yanit verir.
- Bir astoronot öldürüyoruz iki beyin çikiyor, bir profesör öldürüyoruz 5 beyin çikiyor ancak 100 karadenizliden ancak bir beyin çikiyor.




277

Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katinda çalisirken aniden ayagi kaymis ve asagi dogru uçmaya baslamis... 52, 51, 50, 49, 48... Katlari yildirim hiziyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiginde kafasindan simsek gibi su düsünceler geçmis:
- Saga çok sükür Tanrum, haburaya kadar sag saglim celduk... Birinci kattan düssen de nasil olsa piseycukler olmaz.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:47:32 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Kaynana geline devamli söylenirmis babanin evinden ne getirdin diye.
Gelin sonunda dayanamamis "daha ne getireyim"
gögüslerini göstermis "kristal avize" demis,
göbegini göstermis "6 metrekare bünyan hali" demis
ekmek teknesini gösterip "renkli televizyon" demis
sonra kaynanaya sormus :
"Oglun ne getirdi, kirik bi anten, o da oynamazsan göstermez





239

Temel, marsa gidecek ilk astronottur. 10 milyar dolarlik muhtesem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüse dek haber alinamayacaktir.
10 yil sonra geri döndügünde flaslar patlar herkes merakla etrafini sarar:
"Marsta hayat var mi???"
Temel omuzlarini silker: "Yok ..."
Bilim adamlari, basin ve tüm dünya hayal kirikligi içindedir. Temel'i uçaga bindirip Trabzona ugurlarlar.
Aksam evinde ailesi ile kendi dönüsünü seyreden Temel'in oglu sorar:
"Baba hakkaten hayat yok muydu acaba?"
Temel yine omuzlarini silker: "Haçan saat 11 dedin miydu butün tükkanlar kapanii! Sen puna hayat mi diisin?"




240
 
Bir gün Fatih Terim Ridvan Dilmen'i Florya tesislerine cagirir ve :
-Benim oyuncularim seninkilerden akilli, der. Bunun uzerine Ridvan :
-Göster hadi, der.
Fatih :
-Hakan gel ogum, der. Hakan :
-Buyur hocam, der.
-Senin babanin oglu olupta senin kardesin olmayan kimdir?
-Tabiki benimdir hocam, der.
-Afferim dogru söylüyormussun, der Ridvan. Fenerbahçe tesislerinde : -Boliç gel evladim.
-Buyur hocam.
-Senin babanin oglu olupta senin kardesin olmayan kimdir?
-Valla bilmem kimdir hocam?
-Bak birde bana soruyor git iki kat antreman yap!!!
Boliç düsünür :
-Ulan hocayi kizdirdik bari Rüstü'den ögreniyim.
-Rüstü.
-Ne var.
-Senin babanin oglu olupta senin kardesin olmayan kimdir?
-Tabiki benim.
-Sagol.
Boliç kosarak Ridvan'in yanina gelir.
-Hocam hocam cevabi buldum.
-Nedir?
-Tabii ki Rüstü'dür hocam.
-Salak herif cevap Rüstü olur mu?
-E peki o zaman nedir?
-Tabiki Hakan Sükür'dür.




241

Birkaç Fransiz kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar :
-Gütenberg kim. Biliyormusunuz?
-Hayir, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Gütenberg'in basim makinasini bulan kisi oldugunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
-Hayir, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kisi oldugunu bilecektiniz.Eger gece kurslarina gitmezseniz yasam boyunca....
Iste o zaman, aralarinda lehimci olani öfkelenip patlar :
-Oldu, anlastik! Gütenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Totoche kim biliyormusun?
-Hayir!
-Peki öyle ise ögren! Totoche, sen gece kurslarina giderken karinla yatan adam!





242

Adam bakmis, küçük oglu Hz. Isa'nin resmi önünde dua ediyor.
-Tanrimin anneme, babama, büyük babama uzun ömür ver.Güle güle anneanne...
Bir anlam verememis bu duaya...Ancak ertesi gün aci haber gelmis.Anneanne sizlere ömür...
Ertesi hafta adam bakmis çocuk yine duada :
-Tanrim anneme babama uzun ömür ver. Gülegüle büyük baba...
Ertesi gün büyük baba mefta...
Bir hafta sonra adam bakmis küçük çocuk yine duada :
-Tanrim anneme uzun ömür ver. Güle güle baba...
Adam ertesi sabah bir hastaneye gitmip yatmis.Tetkikler, tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri...Sapasaglam.
Bakmis karisi iki gözü iki çesme agliyor. -Ne oldu hanim.
-Bizim postaci, demis hanim. Ne iyi adamdi. Bugün haber aldim. Ölmüs!!!!




243

Iki polis otobanda arabayla yavas yavas giderlerken bir amcanin esegiyle otobaninin kenarindan giderken görürler ve biraz dalga geçmek için arabayi durdururlar.
Amcacigim senin bu yaptigin yasalara aykiri. Otobana esekle girilmez. Bu yüzden ceza yazmamiz gerekiyor. Cezayi sana mi yazalim yoksa esege mi? Amca düsünmüs ve bana yazin demis.
Polisler bir daha sormus ama yine ayni cevabi almislar. Polisler cezanin neden kendisine yazilmasini istedigini sorunca yasli amca;
"Ben bu esegi ilerde polis yapacagim. Sicilinin simdiden bozuk olmasini istemem." demis




244

Bi adamla kadin evlilermis fakat çocuklari olmuyormus 15 sene sonra kadin müjde kocacim hamileyim demis bizimki çok sevinmis ee kolay diil 15 seneden sonra baba olmak, fakat 8 ay sonra isyeri adami yurtdisina göndermis adam çok üzülmüs dogumda karisinin yaninda olamayacagi için ama eli mahkum gitmis 4 ay sonra geldiginde ne görsün çocuk zenci, karisina sorunca kadin sogukkanlilikla cevap vermis.
Aslinda çocuk normal dogdu fakat sonradan benim sütüm kesildigi için zenci bir süt annesi buldum onun sütünü içe içe böyle karardi demis.
Adamda ben en iyisi anneme sorayim o herseyi bilir demis annesine anlatmis. Anneside:
evet oglum dogrudur sende normal dogdun fakat sütün kesildigi için seni inek sütüyle besledim simdide boynuzlarin çikiyor!




245
 
Reha Muhtar türkiyenin en yasli adamini stüdyosunda anahaber bültenine çagirir.
Reha- Efendim bize basinizdan geçen güzel bir aninizi anlatirmisiniz.
Adam- Bir gün köyde komsumuzun esegi kayboldu. köyün gençleri olarak onu aramaya gittik. Geri dönerken aksam olmustu. Esek gözümüze güzel göründü...
(Reha Muhtar hemen keser)
Reha- öhö öhö burda olmaz efendim. Siz en iyisi bize baska bir aninizi anlatin.
Adam- Bir gün muhtarin kizi kayboldu. köyün gençleri olarak onu aramaya gittik. Geri dönerken aksam olmustu. Kiz gözümüze güzel göründü...
(Reha Muhtar hemen keser)
Reha- öhö öhö ayip oluyor efendim. siz en iyisi güzel anilarinizi bosverin basinizdan geçen kötü bir olayi anlatin bize.
Adam-BIR GÜN BEN KAYBOLDUM!




256
 
Temel bilim adamidir ve bir arkeoloijk uluslararasi toplantiya katilir. jopon bilim adami kürsüye çikar ve:
-Biz yaptigimiz kazilarda 50 m ye kadar indik ve telefon tellerine rastladik demekki bizim atalarimiz telefon kullaniyorlarmis temel:
-Bizde yaptigimiz çalismalarda 100 m ye kadar indik ve hiç bir sey bulamadik demekki bizim atalarimiz da telsiz tefon kullaniyorlarmis.





247
 
Nasreddin Hoca'nin esegi kaybolunca arkadaslari üzülmüs ve esegi aramaya koyulmustu. Hoca ise bunlarin arasinda:
"Allaha sükürler olsun", diye dolasiyordu.
Arkadaslari dayanamadi:
"Hoca efendi biz üzülüyoruz ve esegini ariyoruz, sen ise sükürler olsun diye adeta seviniyorsun, bu ne haldir." deyince:
Hoca: "Ben esegin kaybolmasini degil, esegin üzerinde ben olmadigima sükrediyor seviniyorum, yoksa dört gündür ben de yitik olacaktim.




248

Bayramin yaklastigi günlerden birinde, iftar sirasinda, misafirlerden biri:
"Keske Ramazan senede iki gelse..." der.
Ayni sofrada misafir bulunan Bektasi ise hemen su cevabi verir:
"Madem bu kadar seversiniz, Ramazan gider gitmez neden Bayram edersiniz..."





249
 
Sinemaya girip, filmi seyretmek istiyodu. Giseden biletini aldi. Birkaç dakika sonra gelip bir tane daha aldi. Sonra bir bilet daha, bir daha... Gisedeki görevli dayanamadi; "Karaborsa yapiyorsun galiba. Bu kaçinci bilet alisin?" Deli; "Içeride bir deli var." dedi.
"Tam kapidan girince biletimi yirtiyor. Bende gelip yenisini almak zorunda kaliyorum!"




250
 
Doktor sikayetiri dinledikten sonra kiza dönmüs: "Soyunun!" demis. "Fakat doktor..." demis kiz, "Hasta olan ben degilim, annem..."
"Doktor anneye dönmüs: "Dilinizi çikarin bakayim hanimefendi..."".




251
 
Adamin birinin bir çivi fabrikasi vardir ve reklam yaptirmak istiyordur. Pazarlamaci bir arkadasi ile konusurken arkadasi "Wilson Çivileri" diye bir reklam ayarlayabilecegini söyler. "Bana bir hafta ver." der arkadasi. "Sana bir kasetle dönecegim." Bir hafta sonra pazarlama uzmani Wilson'u görme ye gelir. Kaseti videoya koyar ve çalistirir. "
Romali bir asker, Isa'yi çarmiha çivilemekle mesgul, yüzünü kameraya çevirir ve "Wilson Çivileri kullanin, onlar her seyi tasirlar!" der. Wilson çilgina döner ve bagirir; "Senin problemin ne? Bunu asla TV'de göstermezler, sana ikinci bir sans veriyorum, ama kesinlikle Romalilar'in Isa'yi çarmiha germesi gibi seyler istemiyorum."
"Ikinci hafta pazarlamaci elinde baska bir kasetle gelir. Yine kaseti videoya koyar ve çalistirir. Bu sefer kamera, Roma'nin disindan merkeze dogru yakinlasir ve çarmiha gerili Isa'nin önünde durur. Romali bir asker yukari bakar ve "Wilson Çivileri... Her seyi tasir!" der.
"Wilson kendini tutar bu sefer. "Sen, beni anlamiyorsun, çarmihta bir Isa istemiyorum. Sana son sans veriyorum ve bir hafta içinde yayinlanabilecek bir reklamla gelmeni istiyorum." der. Bir hafta daha geçer. "
"Wilson sabirsizca beklemektedir. Pazarlama uzmani yeni kasetiyle gelir. Saçlari uzamis, çiplak bir adam nefes nefese kosmaktadir. Bir düzine Romali asker de pesinden kovalamaktadir. Tepenin basina gelirler ve askerlerden biri kameraya döner: "Keske Wilson Çivileri kullansaydik!"




252

Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça sormus:
"Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal sarabi?" Zangoç'ta derin bir sessizlik... Iyice köpürmüs Papaz: "Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?" "Hayir, buradan hiçbir sey duyulmuyor efendim!" Olacak sey mi! Iki adim öteden beni duymuyorsun..."
Zangoç biyik altindan gülmüs;
"Isterseniz yer degistirelim, anlarsiniz..." Yer degistirmisler. Bu kez Zangoç seslenmis: "Kilise için toplanan yardimlari kim iç ediyor?"
Papaz kendi kendine söylenmis:
"Hakikaten yahu! Buradan hiçbir sey duyulmuyor."




253

Bir gün bir tavsan ormanda neseyle yürüyormus.
Derken karsisina tanimadigi bir hayvan çikmis. "Nesin sen?" diye sormus tavsan. .
"Ben katirim. Annem essek, babam ise bir attir." demis. Tavsan "Hmm... hayli enteresan." diyerek yoluna devam etmis. .
Derken yine tanimadigi bir hayvana rastlamis. .
"Peki sen nesin?" .
"Ben bir kurt köpegiyim. Annem köpek, babam ise kurttur." Tavsan yine "Enteresan..." diyerek ilerlemis. .
Ancak bu sefer karsisina ne idügü belirsiz bir hayvan daha çikmis. .
"Sen de kimsin?" "Ben bir devekusuyum." "Hassittir len..."




254

Karadenizlinin biri bara girmis. "Barmen bey, Limonsuz bir tekila lütfen" demis.
Barmen: "Beyefendi, limonumuz kalmadi, kusura bakmayin. Portakalsiz versek olur mu?"




255
 
Basbakan Temel gazetecilere açikliyor;
-Programimizi tamamlamak için dört yil daha istiyoruz!
-Programiniz nedir?
-Dört yil daha görevde kalmak!



256
 
Bir adam, tanrinin dogasini anlamak istiyormus ve ona sormus;
"Tanrim, bir milyon yil senin için ne kadar bir süredir?"
Tanri söyle cevaplamis;
"Bir milyon yil, benim için 1 dakika kadardir." Adam sormaya devam etmis;
"Peki tanrim, bir milyon dolar senin için ne kadardir?" Tanri cevaplamis;
"Bir milyon dolar benim için bir pennydir"
Adam dayanamamis; "Tanrim bana bir penny verir misin? " demis.
Tanridan söyle bir cevap gelmis;
"Bir dakika. "

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:46:43 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Sahil kasabasindaki meyhaneye giren tek bacagi, tek kolu ve tek gözü olmayan kara korsan müsterilerin derhal dikkatini çekmis.
Tahta bacagini ileri dogru uzatip kanca kolunu yanindaki iskemleye dayadiktan sonra içkisini yudumlayan korsana meyhanedekiler biraz hosbesten sonra merakla sormuslar:
- Bacagini nerede kaybettin?
- Preveze deniz savasinda...
- Ya kolunu?
- Düelloda...
- Peki ya gözüne ne oldu?
- Güvercin pisledi...
- Güvercin pislemesi gözü kör eder mi?
- Güvercin pisledigi gün koluma kancayi yeni taktirmistim




228

Iskoç gencin birisi, evlendigi günün ertesi Amerika'ya çalismaya gider. 2 sene sonra vatanindan eline bir telgraf gelir:
"Karin öldü stop. Acele gel stop."
Iskoç atlar ilk uçaga ve memleketine döner. Haniminin basucuna gider ve baslar yakarmaya. Kiraz dudaklarina doyamadim, elma gögüslerine doyamadim derken sehvete gelir ve ölü hanimini becerir. Is buya hanimi birden canlanir
. Bir kaç gün daha memleketinde kalan iskoç tekrar Amerikaya döner.
Aradan bir iki yil daha geçtikten sonra, eline bir telgraf daha geçer:
"Amcanin oglu öldü stop. Gelmene gerek yok stop. Bütün köy bir haftadir ugrasiyoruz stop.





229
 
Adam doktora gitmisti. Muayeneden sonra doktor : -Sana suppozituvar yaziyorum. Aksamlari uygularsin der. Adam eve geldikten sonra karisina sorar.
-Suppozituvar ne demek?
-Ben nerden bileyim aç telefonu doktora sor.
Adam doktora telefonda suppozituvarin nasil kullanilacagini sorar.
Doktor yanitlar.
-Rektal yoldan kullanacaksin.Ve telefonu kapatir. Adam karisina döner ve : -Rektal yol ne demek?
-Ayol delimisin ben nereden bileyim doktora sorsana.
Adam bu sefer de rektal yoldan kullanmak nedir diye sorar.
Doktor yanitlar.
-Anal yoldan uygulayacaksin. Adam yine anlamamistir. Tekrar sorar :
-Anal yol nedir? Doktor tekrar yanitlar.
-Kiçina sok kardesim. Ve telefonu kapatir. Adamin yüzü burustugu için karisi sorar.
-Doktor ne dedi?
-Valla adamin ne dedigini anlamadigim ama çok kizdi sanirim. Ilaci kiçina sok dedi.




230
 
Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanri'nin huzuruna çikarlar... Tanri der ki:
"Erkekler 2 sira olsun, bir sirada karilari tarafindan yönetilen erkekler, diger sirada karilarini yöneten erkekler..
ayrica bütün kadinlari cennete aldim onlar meleklerle birlikte gidecekler simdi..."
Böylece kadinlar gittikten sonra Tanri erkeklerin karsisina geçer...
Bir bakar ki karilari tarafindan yönetilen erkeklerin sirasi 100 km.uzun...ama karilarini yöneten erkeklerin sirasinda sadece bir adam duruyor... Tanri diger siradakilere çok kizar:
"Kendinizden utanin!! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattim ve suraya bak, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmussunuz... bakin bir tek erkek kulum su yan sirada tek basina gururla dikiliyor...Ondan ders alin!!! Oglum, sen anlat bunlara, sen ne yaptin da "karilarini yöneten erkekler" sirasinda bir tek sen oldun????"
Ve adam cevap verir:
"Bilmem... karim bana burda durmami söyledi"




231

Bir karpuz tarlasi olan çiftçi, her aksam tarlasina çocuklariin dadandigini ve birkaç karpuzun eksildigini farketti. Epey düsündukten sonra, tarlaya bir uyari levhasi koymaya karar verdi.
"Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi! "
Ertesi aksam karpuz yiyemeden kaçan cocuklari keyifle izledi.
Bir hafta sonra, çiftci tarlasinda geziyordu. Karpuzlarinii kontrol ederek eksik olmadigii düsünürkenken gözü kendi levhasinin yanina konan bir levhaya ilisti
"Simdi o karpuzlardan iki tane var !"




232

Günün birinde bir adamin aksam patronla yemegi varmis. Adam takim giysisine çok güzel ve görkemli bir kravat almak istiyormus. Bir magazaya gitmis.Yanina bir kadin yaklasmis ve sormus:
-Ne arzu etmitiniz efendim?
-Bir kravat alacaktim.
Kadin: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastir kravatlarimiz 2. kattadir.
Adam 2. kata çikmis. Adam kadina bir kravat istiyorum demis ve kadin sormus:
-Kravatiniz renkli mi olsun yoksa siyah beyaz mi?
Adam: -Renkli olsun, demis.
kadin: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastir lütfen bir kat yukari çikin, demis.
Adam çikmis. Kadina ben renkli bir kravat istiyorum demis.
Kadin: -Kravatiniz renkli ve üstünde çizgiler mi olsun yoksa renkli ve üstünde çiçekler mi demis?
Adam : -Çiçekler olsun,demis.
Kadin: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastir lütfen bir kat yukari çikin,demis.
Adam bi kat daha yukari çikmis.
Kadina: -Renkli ve desenleri çiçekli olan bir kravat istiyorum,demis.
Kadin: -Kravatinizdaki çiçeklerin fonu koyu renk mi açik mi olsun ,demis.
Adam: -Açik renk olsun,demis.
Kadin: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastir lütfen bi kat yukari çikin,demis.
Adam renkliydi, açikdi,koyuydu, çizgiliydi, fonu açikti, maviydi, sariydi derken 36. kata ulasmis ve sinirli bir halde istedigi kravatin özelliklerini saymis.
Kadin: -Alacaginiz kravat bu giysinizin üstüne mi olacak yoksa baska bir giysinizin üstüne mi, diye sormus.
Adam: -Evdeki bir takimimin üstüne demis.
Kadin: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastir,eger verecegimiz kravat takiminizin üstüne olmazsa bu bizim disiplin kurallarimiza uymaz lütfen evdeki giysilerinizi getirin, demis.
Adam sinirli bir halde asansöre dogru yürümüs ve o anda asansörün içinden yari çiplak bir adam çikmis ve demis ki:
-Bu popom bu da klozet kapagim lütfen verin artik su tuvalet kagidini!





233
 
Bir sietin kapisinda bir ilan asilmis söyle yaziyor:
"Dakikada 70 kelime yazabilen, Bilgisayar bilen, Yabanci dili olan eleman araniyor"
Bir köpek ordan geçerken bu ilani görüyor..bir süre bakiyor; bakiyor,derken agziyla kagidi yerinden söküp ofise giriyor, dogru müdürün odasina...Ve müdürün karsisina geçip agzinda kagitla ona öylece bakiyor... Adam bunu görünce kahkahayi basiyor....
- "Hahahahahahaaa ama ben bir köpegi ise alamam ki??"
- Ama köpek israrla kagidi adama uzatiyor...Ve müdür sonunda diyor ki
- "peki o zaman sana bi mektup vericem bunu yaz bakalim"
Köpek kagidi aliyor,bilgisayarin basina geçiyor, gayet güzel tikir tikir mektubu yazip bitiriyor...Müdür sok oluyor,ama bozuntuya vermeden bu sefer diyor ki:
- "Bak söyle söyle bir uygulamaya ihtiyacimiz var, buna bir program yaz çalistir bakalim.."
15 dakika sonra köpek bilgisayarda o problemi çözecek süper hizli bir uygulama yaziyor, adam inceliyor ve dumur oluyor....Artik söyleyecegi tek sey kaliyor:
-"Sen inanilmaz birseysin!!! Ama yine de seni ise alamam...Ne yazik ki senin herseyin mükemmel ama yabanci dilin yok" Ve köpek cevabi yapistiriyor:
-"Miaaooooowwwwww"




234

Kadinin birinin cani sikilir ve hayatinda degisiklik olsun diye pet shoptan bir hayvan almaya gider.Pet shopa gidince kedi,köpek ve bir papaganin fiyatini sorar. Papaganin fiyatinin cok ucuz oldugunu gören kadin sorar:
''bu papagan neden bu kadar ucuz'' .Pet shopun sahibi yanitlar:
''bu papagan daha önce bir genelevde duruyordu, agzi biraz bozuktur, alanlarda ondan sikayetçi onun için fiyat ucuz.
''Kadin bu fiyati kaçirmak istemez ve bir papagan ne kadar kötu konusabilir ki diyerek alir evine götürür. Eve gelince kadin papaganin örtüsünü kaldirir. Yeni ortami gören papagan
''ooo yeni mekan, yeni patron '' der.
Kadin bunlara gülüp geçer. Daha sonra evin iki kizi okuldan gelir. Papagan bunlari görerek
''ooo, yeni mekan yeni patron, yeni kizlar'' der..
Tabii kizlar saskin. Anneleri olayi anlatinca kizlar da gülerler. Bu sirada evin babasi gelir. Papagan yine acar agzini:
''yeni mekan, yeni patron, yeni kizlar''
sonra evin babasina bakarak
''OOOO, Mehmet abi hos geldin yaaa!!!




235
 
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ögretmeni ögrencilerden miss perkins'a "söyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal büyüklügünün alti katina ulasan organ hangisidir?" Ögrenci yüzü kizararak bana bu soruyu sordugunuzdan ailemin haberi olacak demis. Ögretmen baska bir ögrenciye dönmüs ve sen söyle miss sarah demis. Sarah "los isikta gözbebegi" yanitini vermis. Ögretmen aferin dedikten sonra miss perkins'a dönmüs ve sana üç sey söyleyecegim demis. 1- dersine hiç çalismamissin bundan ailenin haberi olacak 2-aklin fikrin sürekli kötü seylerde. 3- ilerde çok büyük hayal kirikligina ugrayacaksin...




236

Ögretmen çocuga sormus,
'Oglum elini pantalonun sag cebine attin ve bir 10 milyon lira çikarttin, sol cebinden de 5 milyon lira çikti. Senin simdi neyin var?
Ögretmen çocugun '15 milyon liram var' cevabini vermesini beklerken Çocuk cevap vermis
'Her halde üzerimde baska birinin pantalonu var!'





237
 
Koyboy colorado colunde atiyla yorgun argin giderken birden bire nereden geldigi belli olmayan bir sesle irkilir.
- '' DUUR''
sasiran kovboy etrafina baksada kimseyi göremez. gaipten gelen bir sesdir bu. az sonra tekrar ayni ses,
- '' ATINDAN IN VE KUREGINI AL'' der.
sasiran kovboy korku içinde emre itaat edip atindan iner ve kuregini atinin arka tarafinda çekip alir. bu arada etrafina bakmayi ihmalde etmez ama koca colde kimseler yoktur. az sonra o ugultu seklindeki gürleyen ses tekrar duyulur.
-'' SOLA DOGRU YIRMI ADIM AT''
kovboy aynen denileni yapar. yapar ama korkudan ne yapacagini bilememektedirde. Adimlari sayar ve durur. birazdan, o ses... -'' ORAYI KAZ HEMEN''der
kovboy kazmaya bassar. Az sonra kuregine bir sey takilir. biraz daha kazar ve bir sandik görür...
-'' SANDIGI ÇIKART ORADAN''
denileni yapar hemen
-'' AÇ ONU'' diye gürler o ses yine kovboy sandigin kilidini kirar ve içini açar. oda ne içi, çil çil altin dolu. ne yapacagini sasiran kovboy etrafina bakar bakar ama kimseyi göremez. saskinligini üzerinden atamadan o ses yine gürler,
-'' HEMEN ATINA BIN VE DOGRU LAS VEGASA GIT'' der.
bir robot gibi emre itaat eder ve hemen sandigi atinin arkasina baglar ve saskinlik içinde atini Las Vegas'a sürer. Las Vegas'a geldiginde o ses ...
-'' DUUUR VE SAGDAKI KUMARHANEYE GIR'' der
kovboy denileni yapar içeri girer . ve yine o ses
-'' RULET MASASINA GIT VE BÜTÜN ALTINLARI SIYAH 5'E OYNA'' der.
kovboy, parlayan gözlerle denileni yapar. masaya yaklasir ve sandigi herkesin saskin bakislari arasinda siyah 5'e koyar. rulet dönmeye baslar kovboy kendinden emin olmakla beraber birazda heycanlidir. top döner, döner,döner ve oda ne?
KIRMIZI 12 . Evet top kirmizi 12' de durur. sessizlik olur kovboy saskin etrafina,saga sola bakarken gürleyen ses....
-'' HASS..R BE'' der.....

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:45:51 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com

Iki fakülte arkadayi yillar sonra sokakta karsilasir, biri digerini eve yemege davet eder...
- Oglum bu ne ev böyle be, su salonun büyüklügüne bak! Nereden buldun bu kadar parayi birader? Duvarlarda nadide tablolar...
- Gel göstereyim, gel su pencerenin önüne... Suradaki otoyolu görüyor musun?
- Evet.
- 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farki cebe indirdik.
Iki yil sonra iki arkadas yine karsilasir...
- Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim...
- Yuh! Suraya bak... Vay anam vay! Oglum sen bizim eve saray diyordun bu ne böyle. Bizimki bunun yaninda müstemilat olmaz valla, saray asil burasi.
- Gel nasil yaptigimi sana göstereyim, geç su pencerenin önüne, bak surada otoyolu görüyor musun?
- Hayir! - Iste !!!




208

Anne ve babasi ile uzun bir tartismadan sonra biyiklari yeni terleyen delikanli, bavulunu toplamis..
"Sakin beni durdurmaya kalkmayin.. Ben heyecan istiyorum, Ask istiyorum..Cosku istiyorum..Bol para, güzel kizlar istiyorum.. Bu evde bunlarin hiçbiri mümkün degil.."
Sonra kapiya dogru yürümüs..
"Dur" diye bagirmis, babasi arkasindan..
"Size söylemistim, beni durdurmaya tesebbüs etmeyin diye geriye bagirmis delikanli.."
"Dur" diye yeniden bagirmis babasi, oglu bahçe kapisindan çikarken..
"Dur... Beni bekle.."





209

-Hayrola nereden?
-Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardi radyoda?
-Spi spi spi spiker si si si synavi vardi da...
-Eeee, ne oldu?
-Bi bi bi birak yahu? Ki ki kiravat tak tak takmadik diye almadilar.




210

Bir kamyon soförü 30 kisiyi ezerek öldürmüs. Mahkemeye çikmis. Hakim sormus,anlat bakalim nasil oldu. Soför anlatmaya baslamis. Kamyonla yokustan asagi inerken arabamin fireni patladi benimde durmam için saga veya sola çarpmam gerekiyordu. Sag tarafta küçük çocuk, soltarafta da 30 kisi vardi. Bende sag tarafa çarpmaya karar verdim demis.Hakim de sinirlenerek sormus. E o zaman nasil 30 kisiyi ezdin. Kamyon soförüde: ben ne yapayim çocuk birden bire karsiya geçti demis.




211
 
Amerikali'lar 4 motorlu bir uçak yapmislar ve arabistan çöllerinde uçurmak istemisler , yanlarina bir arap pilot almislar ve uçmaya baslamislar giderken bom diye bir ses gelmis ve 1. motor patlamis, göstergede no panik this is a amerikan teknoloji yazmis,biraz daha gitmisler tekrar bom diye bir ses gelmis ve 2. motorda patlamis,yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmis,az daha gitmisler tekrar bom diye bir ses gelmis 3. ve 4. motorlarda patlamis yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmis ve pilot uçagi otomatik pilota baglamis ve uçak yere inmis.Araplar'da böyle bir uçak yapmislar ve amerikali bir pilotla kesfe çikmislar giderlerken 1. motar patlamis no panik this is a arabik teknik yazmis giderken 2.motorda patlamis ve yine no panik this is a arabik teknik yazmis giderken 3. ve 4. motor da patlamis göstergede repeat after me eshe düella ilahe illah ve eshe dü enne muhammeden abduhu versulühü yazmis.




212
 
Arabasini park edip lokantaya giren adam, çiktginda arabasini akordeona dönmüs bir halde bulur.Cam sileceginin altinda bir kagitt vardir. Kagidi açtiginda, su satirlarla karsilasir :
-Ön vitesle geri vitesi karistirip arabaniza sert bir sekilde çarptim. Arabanizda gördü?ünüz gibi çok büyük hasar var. Olayi gören kimseler de su an, ben bu satirlari yazarken çevremde toplanmis bulunuyorlar ve bu kagida adimi ve adresimi yazdgimi saniyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi degilim!




213
 
Evliliklerinin ustunden henuz bir ay gecmistir.Mutlu koca genc ve guzel karisina sarilir :
-Ilk ask ne kadar tatli, ne heyecanli degil mi?
Genc karisi yanitlar :
-Evet... ama seni tanidigima da memnunum...




214

Iki sevgili bir agacin golgesinde otururlar.Delikanlinin tatli sozleri arasinda bir ara kiz sevgilisinin kulagina fisildar :
-Sevgilim sana apandist ameliyati oldugum yeri gostereyim.
Delikanlinin gozleri parlar.
-Goster canim goster.
Kiz eliyle uzak bir yeri gostererek :
-Bak su ilerde gorunen sari bina var ya, onun ucuncu kati....




215

Adam, lüks erkek kuaföründe oturmus bir yandan sakal tirasi yapilirken bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarisin fistik adamin ilgisini çekmekte gecikmez, "Güzelim, bu gece benimle çikmaya ne dersin??"
Kiz gülümser, "Özür dilerim ama ben evliyim."
"Bosversene" der adam, "Seninkine telefon et bu gece isin çiktigini eve gelemeyecegini söyle!"
"Istersen sen söyle, su anda seni tiras ediyor..."




216

"Bir adamin çok büyük bir tarlasy varmis,tarlasyyla övünür ,hava atarmis.Ancak bir gün tarlasyna geldiginde onu çok kizdiran birsey görmüs ki,Tarlasynyn ortasyna birisi bir yol yapmy?,oturup beklemeye baslamis ve ilk geleni iyi bir dövecegim demis.Biraz sonra esegin üzerinde bir adam çika gekmis,mal sahibi adamy e?ekten indirip dövmeye baslamis,esek bayilana kadar dövmüs,daha sonrada adamy ayni sekilde bayilana kadar dövmüs.Olayi uzaktan seyreden üçüncü bir sahis sormus ; neden ilk önce esegi dövdün ? adam cevap vermis "ilk önce adamy dövseydim esek kaçardi"





217

Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar.
Sarisin olani topu dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi ucmus, obur delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis..
Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler.
Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis..
"Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi uzmaniyim ve eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi biliyorum."
"Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam, elleri hala bacaklarinin arasinda kelepceli..
"Onemli degil.. Birkac dakika icinde duzelirim merak etmeyin.." Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis sonunda.. Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun kemerini gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis..
Biraz sonra sormus..
"Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."
"Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum..
Ama bas parmagim hala fena halde zonkluyor!.."




218
 
Patron (adam) ve sekreteri (kadin) sehir disina yemege gitmek için arabayla yola çikarlar.
Fakat araba yolda problem yaratir. Inip bakarlar tamir olacak gibi degil. Burda kaldik diye söylenirler. Ilerde bir küçük ev görürler. Giderler ve kapisinin açik oldugunu görürler. Araladiklari kapidan baktiklarinda sanslarina bir de yatak olduguna sevinirler.
Adam,"sen yataga yatabilirsin, ben de uyku tulumuyla suraya kivrilirim" der. Yatarlar.
Biraz sonra sekreter "ben üsüyorum" der. Adam uyku tulumunun fermuarini açar, kalkar ve bir battaniye alip kadinin üzerine örter. Tekrar gider uyku tulumunun içine girer. Fakat çok geçmez.
Kadin biraz da arzulu bir sesle "ama ben hala üsüyorum der". Adam yine kalkar ve bir battaniye daha alip kadinin üzerini örter. Döner, uyku tulumuna girip uyumaya çalisir.
Yine biraz sonra kadin arzulu bir sesle "ama ben isinamadim" der. Adam tekrar kalkar. Bir battaniye daha alir ve kadini örter. Dönüp tekrar uyku tulumunun içine girer.
Biraz sonra kadin daha arzulu bir sesle "ama ben üsüyorum ve bir türlü isinamiyorum" der.
Adam "en iyisi biz seninle bu aksam evliymisik gibi davranalim, ne dersin?" diye sorar.
Kadinin hosuna gider ve sevinçle "olur" der. Adam oldukça yükses tonda bagirir:
"kalk ve su lanet battaniyeyi alip üzerini ört" der





219
 
Bir gün padisah Vehbi Efendi'yi yanina çagirir ve: "Bana öyle bir siir yaz ki bir misrasini okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve iste sonuç asagida:
* Azm-u hamam edelim, sürtüstürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* Lal-u sarap içurem ve islatip geçirem, Parmagina yüzügü, hatem-i zer drahsan.
* Egil egil sokayim, iki tutam az midir? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
* Diz çökerek önüne ilik ilik akitam, Bir gümüs ibrik ile destine ab-i revan.
* Salinarak giderken arkandan ben sokayim, Ard etegin beline, olmasin çamur aman.
* Kulaklarindan tutam, dibine kadar sokam, Sahtiyenden çizmeyi, olasin yola revan.
* Öyle bir sokayim ki, kalmasin disarda hiç, Düsmanin bagrina, hançerimi nagehan.
* Eger arzu edersen, ben agzina vereyim, Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* Herkese vermektesin, bir de bana versene, Avuç avuç altini, olsun kulun saduman.
* Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümesselam. Sümbülüzade Vehbi Efendi



220

Sokakta karsilasan iki Iskoçyali, aralarinda konusuyorlardi:
- Üzgün görünüyorsun, Neyin var?
- Sorma? Canim çok sikiliyor.
- Neden ?
- Taragimin bir disi kirildi.
- Taragin bir disi kirildi diye, insan bu kadar üzülür mü?
- Kirilan taragin son disiydi




221

Avukat arabasini bürosunun önüne çekmisti inmek için kapiyi açti tam o sirada arkadan hizla gelen tir kapiyi aldi götürdü hemen kalabalik birikti ambulans polis ...vs polis avukata sordu nasil oldu avukat sinirli inecekken arkadan geldi kapiyi aldi götürdü eyvah o kadar para vermistim. Polis: peki beyfendi kolunuz nasil koptu Avukat bagirarak eyvah rolexim rolexim





222
 
Öykünün kahramanlari 'Herkes! 'herhangi biri' birisi ve Hiç kimse adli dört kisidir Ortada HERKESTEN yapmasi istenilen bir is vardi.HERKES bu isi kesimlikle BIRISININ yapacagina inaniyordu HERHANGI BIRININ yapabilecegi bu isi nedense HIÇKIMSE üstüne almadi BIRISI bu duruma çok üzüldü Çünkü yapilmasi gereken is HERKESIN isiydi Fakat buisi HERKESIN yapamayacagini HIÇKIMSE aklina getirmemisti HERKES ise konuya nasilolsa HEHANGI BIRI yapar gözüyle bakiyordu sonunda HErKES,HERHANGI BIRININ yapabilecegi fakat HIÇ KIMSENIN yapamadigi bu isin suçunu BIRISInin omuzlarina yükledi




223

Bir arastirmaci sabir ve dikkatle çalisarak iki fareye aciktiklari zaman burunlari ile bir zile basmayi ögretti.Üç gün sonra bu farelerden biri digerine söyle diyordu:
enayiyi amma alistirdik yahu ....her zile basisimizda peynir veriyor.




224

Iki genc uyusturucu icerken yakalanmislar ve cuma gunu mahkemeye cikarilmislar. Hakim - Bakin cocuklar daha cok gencsiniz size 2. bir sans veriyorum. Hafta sonu elinizden geldigince insanlari uyusturucudan vazgecirin pazartesi goruselim
Haftasonu gecmis..
Hakim - Eeee ne yaptiniz anlatin bakalim ..
1. genc - Ben 17 kisiye uyusturucuyu biraktirdim..
hakim - Cok guzel nasil yaptin?
1. genc - Iki daire cizdim.. ( O o ) seklinde ve 1. si uyusturucudan onceki beyniniz 2. si ise uyusturudan sonraki beyniniz deyince inandilar..
Hakim - Guzel, inandirici..Serbestsin..ya sen?
2. genc - Ben 156 kisiye biraktirdim..
Hakim - Ho !?..Inanilmaz,nasil ?
2. Genc - Bende 2 daire cizdim.( o O ) seklinde.. 1. daire uyusturucudan onceki kiciniz 2. si ise hapishaneden sonraki dedim..


zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:54:03 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Bizim Temel ile Cemal bir gun luks bir otelin lobisinde harika bir hatun gorurler.Temel
der ki, 'Ula Cemal, gidip bi bakayim, bu kadindan is cikar mi?'
Temel yaklasir kadina, sorar :
- 'Benimle bi yemek yemek ister misiniz ?'
- 'Bahse girerim su kapidaki Mercedes sizin degil'
- 'Degildir'
- 'Soyle iyi durumda bir banka hesabiniz da yoktur sanirim'
- 'Yoktur'
- 'Karadeniz kiyilarinda soyle iki katli bir ciftlik eviniz de yoktur heralde'
- 'Yoktur'
- 'Hadi o zaman cek arabani!'
Temel boynu bukuk doner Cemal'in yanina :
- 'Ula Cemal, benim Limuzini sana versem Mersedesini bana verirsin?'
- 'Veririm Temel'im'
- 'Bi telefon etsem kendi bankamda bana hesap acarlar mi ?'
- 'Acarlar Temel'im'
- 'Tamam o da kolay da, heralde bizim peder ucuncu kati yikmama izin vermez'




348
 
Temel kola makinalarinin birinin karsisina geçmis, jeton atip kola aliyormus.jeton atip
kola aliyomus jeton atip kola aliyomus.
yanina kendi halinde bir adam gelmis ve;
-'ha temel ne yapiyursun da'demis. temel'de;
-'karisma usagum sansim yaver gideyur' demis





349

Temel Dallas'daki kuzeni Dursun'u görmeye gitmis. Dursun Temel'i havaalaninda karsilamis.
Beraberce disari çikmislar. Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da
büyük bu,da!"
Dursun hafifçe gülmüs. "Temelim burasi Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yola çikmislar, Dursun'un çiftliginin kapisindan içeri girmisler. Git git bir türlü eve
varmiyorlar. Temel saskinlik içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!"
Dursun gene hafifçe gülmüs. "Temelim burasy Amerika! Burada herbirsey büyük!"
Neyse, aksam olmus, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir
ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye
baaarmis. "ammabüyük masa, da!"
Dursun'un sesi gelmis "Temelim burasi Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmis. Dursun:
"Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapi" diye tarif etmis. Temel alt kata inmis ama
sol yerine sagdan üçüncü kapiya girmis. Orasi evin havuzunun oldugu yermis.Heryer karanlik
oldugu için Temel elektrik dügmesini ararken havuza düsmüs. Can havliyle bagirmaya baslamis:
"Sifonu çekmeyiiin!!Sifonu çekmeyiiin!"




350
 
Temel uzun zamandir görmedigi arkadasi Cemal'le Istanbul'da
karsilasinca :
- Usak nasilsun pakayum?
- Iyiyum...
- Çocuklarin nasildur?
- Onlar da iyidur.
- Peki karin nasildur?
Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü degisir...Temel
arkadasinin karisinin geçen yil öldügünü hatirlayip hemen söyle der:
- Yani hala ayni mezarda mi yatiyii?




351

Temel bir dag basinda oturuyormus ve en büyük zevki günlük gazete okumakmis fakat tembelmis
ve gazete alabilecegi tek yer oturdugu dagin etegindeki bakkalmis.Bu is icin hep Fadimeyi
gönderirmis. Fadime birgün sikilmis ve pazartesi günü 7 tane o günün gazetesinden almis. Ve
pazartesi günü bir gazete verip digerlerini saklamis. Ertesi gün Temel gazete isteyince dün
aldigi gazetelerden birini ben cikiyorum deyip islerini hallettikten sonra cikarip vermis.
Çarsamba günü yine Temel gazete istemis Fadime yine islerini halledip temele gazeteyi vermis.
Persembe günü yine Temel gazete istemis Fadime yine vermis. Aksama dogru Temel Fadimeyi cagirip
"Fadime" demis.
"Dünyada ne salak insanlar var;dört gündür ayni adam ayni yerdeki agaca arabasini carpiyor"





352

Temel, Dursun'la safakta köprü altinda bulusmak için anlasmislar.Temel demis ki, yatsiya
cadar celdim celdim,celmeüm cidersun




353

Temel ve iki arkadasi istanbul'dan Trabzona'a gitmek üzere tren garina giderler. Ilk
Trabzon treni 1 saat sonradir, bileti alirlar. Ne yapalim bir saat diy düsünürken yemege
gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saati geçmis.
Hemen kosarlar tren garina ama tren gitmis. Yine bilet alirlar 1 saat sonrasi için.
Ne yapalim vakiti nasil geçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler
uzar da uzar ve saate baktiklarinda 1 saat olmasina 5 dakika vardir. Hemen kosarlar gara
ama trene yetisemezler.Giseye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidicek tren varmi diye.
Gisedeki adam "Bakin bu son tren eger bunuda kaçirirsaniz Trabzon'a bugün dönemezsiniz" der .
Bileti alirla yine sikilmislar ne yapalim derken pastaneye gitmeye karar vermisler.
Pastalar, kekler, çörekler muhabbet derken saate bir bakmislar ki 1saat olmak üzere hemen
kosmuslar gara. Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamis, digeri
orta boylu son vagona tutmus. Tren gitmis,Temel oturmus yere baslamis gülmeye. Gise memuru
yanina gelmis.
"Sen ne garip adamsin. 3 tren kaçirdin, arkadaslarin gitti, sen kaldin, aglayacagina
gülüyorsun be adam.
Temel : "Uy hemserum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum"demis.




354

Temel colun ortasinda susuz kalmis. Birden cin gelmis uc dilekte
bulunmasini istemis.
-Su.
-Bir sise buz gibi su gelmis. Cin,
-Bu sise hic bitmez. Bittikce kendiliginden dolar, obur dileklerin neydi?.
Temel,
-Bu siseden iki tane daha.




355
 
Temel bir gün fotografini çektirmek istemis. Fotografçiya;
- Ben fotograf çektirmek istiyorum. Lakin vesikalik olmayacak.
Fotografçi;
- Olur efendim. 24 çarpi 32'ye ne dersiniz?
Temel;
-432 eder de, haçan punin konimuzlan ne alakasi vardur?




356

Temel ile Cemal pilot olmaya karar vermisler.Bu amacla kursu
bitirip diplomalarini almislar.Ve ilk seferlerini yapmak üzere
ucakla havalanmislar. Inise gececekleri sirada Temel, Cemal'e dönüp:
-Simdi kuleden haber geldi..Bu hava limaninin pisti oldukca kisaymis.
Bu yüzden tekerlekler yere deger degmez, frenlere sonuna kadar asil
ki, pistin disina cikmayalim, demis.
Az sonra inise gecmisler.Tekerlekler yere deger degmez, Cemal frenlere asilmis.Ucak
kil payi pistten cikmadan durmus.Temel alnindaki terlerisilerken Cemal'e dönüp
:-Bu ne bicim pist? 50 metrelik yerde ucak durur mu? Cemal basini ikiyana sallayip
cevaplamis:
-Haklisin Temel..Bir de su yanlara baksana..Eni de en az 10 km.var....






357
 
Uy sevgili usagum!
Allah'in selami tabiidur. Mektubu cok yavas yazayrum, cunkim bilirum ki,
cabuk okuyamazsun.. Benden yana sual
edersen, Allahuma pin sukur iyiyum, yeni pir is puldum.. Emrimde yuze
yakin adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi
hallerinde. Ne is puldugumu soraysan soyleyecegum patlama, mezarluk
pekcisi oldum..
Bacin Emine bir usak doguracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli
degil. Hacan o yuzden saga dayi mi oldin, teyze mi oldin soyleyemeyrum..
Temel emicen de tukkan actu, o da otuza aldigini yirmipese verir, surumden kazaniyormus
oyle dedi..Bizim koye findukcularin Temel'i muhtar sectuk, akillu usak da. Gecen
gun hepimizu zelzeleye karsi asi etturdu. Temel akilludur, hemde durusttur.. Gecenlerde
bir taksinin soforu koye varmis, muhtari arayu, meger yolda pir tavuk ezmus sahibini s
oraymus.. Muhtar Temel tavuga pakmis, hapu bizden degildur, pizum koyde yassu tavuk yoktur,
demis..Senin kucugun Memet cok akullu bir usak cikti. Gecen gun tepeye varmis,
elinde bir ip sallayup duriy.. Anan, uy usagim ne edeysun orada demis.. O da heva
turumuna bakayrum demis. Cektum oni aksam karsuma, anlat bakayum su hava turumu isinu dedim.
Anlatti, meger ip sallanunca havanin ruzgarli oldugunu, ip islaninca da yagmur yagdigunu
anlaymis..Cok akillu usak vesselam. Sen o yasta boyle akillu degildun!
Yaa iste boyle usagum.. Memlecetten saga pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine
yazayrum.. Baki Hudaya emanet ol.
Baban
Not: Mektupa para koyacaktum, ama gec akluma geldu, zarfu kapatmisum




358
 
Adamin biri bir gün Karadeniz Bölgesi'nde gezmeye gider.
Arabasiyla ilerlerken bakar bir uçurumun kenarinda muhtesem bir manzara ve de bir grup
yöreli davul zurna kemençe horon tepiyorlar. Çeker arabasini ve baslar seyretmeye,ama o
da ne... Adamlar bir tur atip geliyorlar uçurumun basina ve halayin basindakini atiyorlar
asagiya...Sonra bi tur daha ve yine bi adam asagiya...
Turist dayanamaz yaklasir yanlarina ve sorar:
- Kardesim ne diye atiyosunuz adamlari asagiya?
Içlerinden biri cevap verir:
-Haçan biz burada Temel atma töreni yapayruk.......





359

Temel is için gittigi bir sehirde birkaç günlügüne bir otele yerlesmis.
Aksam yatma vakti yataga girdiginde yan otel odalarinin birinde büyük
bir gürültü. Temel rahatsiz oldugundan uyku tutmayinca gidip uyarmak
istemis. Kapiyi çalip, durumu anlatinca kapiyi açan;
- Kusura bakmayin biz müzisyeniz yarin bir konserimiz var da prova
yapiyoruz.
Anlayisla karsilamis Temel, ve geri dönmüs. Ertesi gün yine ayni gürültü
ve yine uykusuzluk. Tekrar gitmis ve kapiyi çaldiginda yine ayni cevapla
karsilasmis ve yine anlayisla karsilasmis.
Bu durumlar birkaç gün bu sekilde sürmüs. Bir gün aksam müzisyenlerden
gürültüye devam ama kapiyi çalan yok. Merak etmisler;
-Bu Temel'e bir sey oldu galiba
Kapisini çalmislar Temel'in ama kapiyi açan yok. Bir yolunu bulup içeri
girmisler. Yatak odasindan Temel'in tuhaf sesleri geliyor. Yavasça
yaklasmislar Temel yatagin üzerinde mastürbasyon vaziyetlerinde. Biri
dayanamamis sormus:
-Arkadas bu ne vaziyet?
Temel de;
-Bugün prova yapiyrum, haçan yarin hepinizun anasini....




360

Bir tepenin ardinda 3 tane vampir duruyormus.. Adlari Hank , Frank ve tabii
ki Temel .. Hank benim karnim acikti bir söyle uçayim da karnimi doyurup geleyim demis .
Bu uçmus bi 15 dk sonra geri gelmis agzi burnu kan içinde
Bizimkiler nerden buldun? diye sormuslar .O da"Surda sirali isiklar var ya demis iste
orda tombik bir kadin yatiyordu .. Daldim basta çok debelendiama sonunda teslim oldu" demis ..
Frank da ben bi karinimi doyurayimdeyip o da uçmus. Oda 15 dk sonra geri gelmis ..Tabii ki
onunda agzi burnu kan içinde!Ona da sormuslar nerden buldun diye.
O da "Surda 3 tane isik var ya demis, iste orda bi adam buldum bende onun kanini içtim
geldim demis . En son bizim Temel bende karnimi doyurup da geleyim demis .. O da uçmus
fakat hemen gelmis, üstelik agzi burnu kan içinde. Bunlar merak edip sormuslar sen ne
kadar hizlisin bu kadar çabuk nasil buldun demisler . Bizim Temel de
"Surda direk var ya demis gördünüz mü?"
Onlar da evet demisler .
"He iste ben o diregi görmedim de"

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:59:22 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Kadinin birinin arabasi otobanin ortasinda bozulmus. Kadin arabasini kenara çekmis ve
yardim bulabilmek amaciyla otobanin kenarinda yürümeye baslamis. Bu sirada yanina yaklasan
kötü niyetli bir adam kadina tecavüz etmeye kalkmis. Kadin kendini korumak için çantasina
uzanmis ve eline aldigi biçak ile adamin cinsel uzvunu hizla kesmis. Kadin kestigi bu
parçayi hizla uzaklara firlatarak oradan kaçmis. Tam bu sirada Idris ile
Temel otoyolda otomobilleri ile yol almaktadirlar. Adamin seyi gelir ve
bizimkilerin camina çarparak seker. Bunun üzerine Temel Idris'e dönerek : Uy ula idris
sinekteki mala bak usagum ...




364
 
Temel Afrika'ya safariye gitmis. Ilk günün sonunda gece otelin lobisinde
avcilar konusuyormus. Ingiliz ben bugün 1 gergedan vurdum demis. Fransiz
ben de 1 aslan vurdum demis. Temel de ben de 1 nosut vurdum demis. Ingilizle Fransiz
anlamamis ama cehaletleri belli olmasin diye de sormamislar. Ertesi gün yine ava gidilmis
gece yine toplanmislar. Ingiliz ben 2 kaplan vurdum demis.Fransiz ben de 1 fil vurdum demis.
 Temel ben 4 nosut vurdum demis.Ingiliz dayanamamis sormus:
"Kusura bakma ama nosut nasil birseydir? Bunca yillik avciyim hiç duymadim."
Temel de "Ben de ilk defa burda gördüm. Kara kara birseyler insana benziyorlar. ellerini
kaldirip nosut nosut diye bagiriyorlar demis.




365
 
Temel bir gun hamama gider Herkezin uzerinde pestemal vardir ama temelin
uzerinde bir gazete kagidi sarilidir .... Temel e sorarlar
- Temel hayirdir niye pestemal degilde gazete kagidi
Temel cevap verir:
-Oglum medya herseyi buyutuyor..




366

Bir gün dagda gariban bir çoban zengin agasinin yüzlerce koyununu
otlatirken yanina birisi yaklasmis. Temel:
- Hey hemserim kolay gelsin. Sana burda kaç koyun oldugunu söylersem
banabir koyun verirmisin. Gariban çoban biraz düsünmüs ve aklindan
"Ulan ben bile burada kaç koyunoldugunu bazen sasiriyorum bu adam nerden bilecek demis" ve
Çoban:
- Tamam bilirsen al bir tane koyunu götür. Temel:
- Tam 548 koyun var. Çoban:
- Hemsehrim dogru bildin. Bir koyunu al götür.Tabi o adam gitmis
koyunlarin arasina dalmis ve en irisini sirtlamis götürürkençoban
seslenmis.Çoban:
- Hey...! dur bakalim bende senin nereli oldugunu bilirsem koyunu geri
birakacak misin. Temel kabul edince coban:
- Sen Trabzon'lusun.
- Peki nereden anladin?
- 548 tane koyun içinden davar köpegini sirtlayip götüren Trabzonludan
baskasi olmaz da ondan.



367
 
Temel 1 sene çalismis bir alet yapmis.Alet bir karis sopa ucundada bir jilet ve bir peynir.
bunu Ankara'ya götürmüs tescilletmek için.Demisler bu ne Temel anlatmis fare kapani.Fare
sopanin üstünden gelecek peyniri yerken boynu kesilecek demis.Herkes demiski kesmenin
olabilmesi için hareket lazim demisler ve Temel gitmis.1sene sonra gelmis ayni alet ucunda
peynir yok bu nasil çalisir demisler. Fare gelecek peyniri göremeyecek nerden benim peynirim
deyip kafasini sallarken boynu kesilecek demis.




368
 
Temelin biri birgün denize gider,soyunur elbiseleri sahilde birakir.
Çirilçiplak girer denize epey yüzdükten sonra döner gelir sahile bakar
elbiseler yok.Çaresiz bir eli önde bir eli arkada adem gibi eve gider.
Yolda yasli Temellerden birisi görür sorar usagim bu ne hal Temel durumu
anlatir, yasli Temel ula salak usagim yüzünü kapat oni kim taniyacak der




369
 
Temel'in inegi hastalanmis. Komsusu Cemal'e gitmis.
- Ula inegun hastalandugunda ne vermistun?
- Tuz ruhi...
- Eyi......
Temel ertesi gun kosa kosa geri donmus...
- Ula inegum oldi...
- O zaman benimci de olmisti...



370
 
Temel,Dursun,Cemal suyun altinda en çok kalma yarismasi yapiyorlarmis.Dursun 15 dakika,
Cemal 10 dakika durmus çikmislar. 10 saat olmus 20 saat olmus Temel in cesadi karaya vurmus.
Daha sonra Fadimeye bas sagligi dilemisler.
-"Üzülme"diye tesellietmek istemisler.Fadime:
-"Önemli degil yarisi kazandi ya önemli olan o"demis.




371

Temel bi gün kahveye girmis. Üstü basi yirtikmis. N'oldu diye sormuslar. Temel :
-Kaynanami gömdük.
Kahvedekiler:
-Iyi de bu halin ne?
-Biraz direndi de.




372
 
Temel uçakla Trabzona gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele... Asil yer
sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyfendi burasi benim yerim kalkarmisiniz?
Temel: Hayir
Yer sahibi : Beyfendi burasi benim yerim kalkin
Temel: Hayir
Yer sahibi gider hostese basvurur.
Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil kalkarmisiniz lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur.
Kaptan, Temel'in kulagina bisey fisildar ve Temel gecer arka tarafa oturur.
Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.
Dayanamayip sormuslar kaptana:
Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzon'a Gitmez




373

Manevra varmis.Temel elde tüfek yerde yatiyormus.Komutan gelip sormus :
-Düsman önden gelirse ne yaparsin Temel?
Temel cevaplamis.Su yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormus komutan.Temel
bunlari da cevaplamis.
Komutan en sonunda :
-Ya düsman tepeden gelirse,deyince.
Temel dayanamamis ve :
-Habu memleketin tek askeru ben miyum komitanum daa!




374
 
Otelci Temel'in kapisini bir gece bir ispanyol asilzedesi çalmis.
* Odaniz var mi?
* Kimsunuz? -
* Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
* Haa, pu katar usagu alacak yerum yok!




375

Temel bir gün tren kullanirken treni devirmis, 400 kisi ölmüs.
Amiri sormus "Oglum nasil oldu ?", demis.
Temel "Tren rayina bir adam çikti, onun yüzünden oldu.",demis.
Amiri "Oglum ezseydin o adami da 400 kisi ölmeseydi ,"demis.
Temel de "Ben de öyle düsündüm , adam raydan çikinca onu ezmeye
çalisirken tren devrildi ", demis.





 
Temel, dere kenarinda oturuyormus.
Oradan jeeple geçmekte olan bir adam suyun derin olup olmadigini sormus.
Temel: - Derin degildir geçebilirsin demis. Adamda Temel'e güvenerek
suya jeepiyle girmis.
Jeep bir anda sulara gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam Temel'in
yakasina yapismis:
-Hani derin degildi ulan.
Temel : - Abi vallahi benim suçum yok,demin bir ördek geçiyordu su
beline geliyordu.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:53:19 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Temel ile Dursun doktora gitmisler. Dursun öksürüyor, Temel ise kabiz imis. Doktor
bunlara birer surup vermis fakat siseler karismis.Doktor bir hafta sonra kontrole
gelmelerini istemis. Bir hafta sonra Dursun doktora gitmis. Doktor "nasil oldun,
öksürügün geçti mi?" diye sormus. Dursun ise "Toktor pey haçan cesaret edup te öksüremeyrum"
demis




336
 
Temel komutandan izin istemis ve eklemis:
-Çocugum olacakta!
Komutan:
-Ne zaman? demis. Temel:
-Izin verirseniz eve gittikten 9 ay sonra demis.




337
 
temel birgün ispanyaya gitmis bir arkadasinin tavsiyesi ile bir restuaranta girmis ve
bana engüzel yemegi getirin demis garsonun getirdigi yemegi temel afiyetle yemis ve garson
bu yemegin ne oldugunu sormus garsonda boganin testisleri demis ve temel ispanyadan ayrilip
türki yeye dönmüs daha sonra temel isleri nedeniyle tekrar ispanyaya gitmis ve ayni lokanta
ya yemek yemek için girmis ve ayni yemegi siparis etmis garson yemegi getirdikten sonra
temel afiyet ile yemis yedikten sonra garsona sormus demiski ya garson bey buseferki biraz
küçüktü demis garsonda temele e! her zaman matador kazanacak degilya demis




338
 
temel bilim adami iken temeli dünya bilimadamlari toplantisina çagirirlar. avrupali
bilginler baslar;bizim yaptigimiz kazilarda 25m. assagi indik ve telefon koablolari
bulduk. demek ki bizim atalarimiz telefon kullanmislar diye övüne övüne konusmuslar.
sira bizim temele gelir;biz yaptigimiz kazilarda 50m. assagi indik bisey bulamadik,
demek ki bizim atalarimiz cep telefonu kullanmislar"demis.




339
 
Temel ile Dursun Amerika'da yasarlarken paralari bitmis ve bir banka soymayi kafalarina
koymuslar. Gece yarisi olmus,Dursun ve Temel kapilari açip içeride kasalari aramaya
koyulmuslar. Temel bir kasa görmüs, açmislar ve içinden bir kase muhallebi çikmis.
E bu kadar ugrastik bosa gitmesin demisler ve bunu Temel afiyetle yemis. Daha sonra
bir kasa daha görmüsler ve onu da açmislar bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemis.
Tabii ikisi de sasirmis koca bankada nasil para olmaz diye ve orayi terk etmisler.Ertesi
gün gazetelerde manset :
"Dünyanin en büyük Sperm Bankasi soyuldu!.."




340
 
Temel ile Idris cok eskiden bir yolculugacikmislar.Temel 'in arkasinda saz, Idris'in
sirtinda azik, Asya'yi gecip, Amerika'ya gelmisler. Burda dolasirken birden etraflarini
kizilderililer sarmis.
Napicaz derken Temel:
-"Ben sazimi cikartip caligim, bunlar boyle birsey gormemislerdir,"deyip baslamis saz
calmaya. Temel'in saz calisini duyan butun kizilderililer son hizla kacmislar.
Bunun uzerine Idris:
-"Buraya bir tek saz yetti, buranin adi TekSaz olsun" demis.
Gene yola koyulmuslar. Bir gun yine kizilderiler etraflarini sarmislar,
Temel gene ayni taktik saz calmis. Sazi duyan yerliler iyicene sinirlenip uzerlerine
yurumeye baslamislar Temel ile Idrisin.
Bunun uzerine Idris guzel bir yellenmis. Kokuya dayanamayan kizilderilerin hepsi vin.
Temel:
-"Buranin adi da Laz VeGaz olsun bari," demis.
Dolasmaya devam ederlerken gene kizilderililer saldirmislar. Temel baslamissaza, ama
sazi duyan kizilderililer cok sinirlenip almislar sazi, Temelin uygun bir yerine monte
etmisler ve gitmisler. Bunun uzerine Idris:
-"Buranin adi da ArkanSaz olsun".





341

Temel bir gün trene binmis.hamsilerini çikarir kilçiklarini bir yana etlerini bir yana
ayirir.etlerini posete sarip camdan atar.kilçiklarini ekmegin arasina koyup yemege baslar.
karsisindaki adam sasirir ve 'niye etlerini attin kilçiklarini yiyorsun'der.
Temel'de karadenizliler kilçiklarini yedikleri için akillidir der.
adam imrenir bir tane kilçikli ekmek ister.Temel olur ama tanesine '500bin' isterim der.
Adam 'tamam' der ve 5 tane yer. Tabii çok hosuna gider. Sonra'yahu begendim yedim ama sana
2,5 milyon verdim, hamsinin kilosu zaten o kadar'der.
Temel'in cevabi 'bak gördün mü? akillanmaya basladin'olur.




342

trabzonlularla kayserililer savas yapiyorlarmis. kayserililer trabzonlularda temelle
dursun çoktur diyip bagiriyorlarmis kalkani vuruyorlarmis bizim temelle dursunun da bu
aralar kulaklari pek duymazmis. o yüzden trabzon ordusunda tek temelle dursun onlar kalmis.
dursun demiski bizde ahmet diyelim kalkani vuralim mehmet diyelim kalkani vuralim demisler
bagirmaya baslamislar ama kimse kalkmamis . bu arada temelde yerde 500.000TL bulmus ve
cömert davranarak ha bu 500.000TL kimundur daa diye bagirmis ve herkez ayaga kalkinca
kayserililerin hepsi vurulmuslar . (savasin galibi bizim trabzonlulardir daa)




343

Bir gün Temel,Italyan ve Fransiz fren testi yapiyorlarmis.Italyan Ferrari ile duvara
1cm kala durmus. Italyan: Benim arabamda ABS var demis.
Fransiz Audi ile duvara 1mm kala durmus. Fransiz:Benim arabamda ASR var demis.
Sonra Temel Dogan ile duvara geçirmis.Temeli kan revan içinde arabadan çikarmislar.
Italyan ve Fransiz:Senin arabanda hangi fren sistemi var demisler.
Temel:Benim arabada ASD (Anasini Satsan Durmaz)sistemi var demis.




344

Istanbul'a tüp geçit yapilmasi için ihale açilmis, Amerika, Japonya vs. hepsi teklif
vermis, 10 milyar, 20 milyar dolar... Bizim Temel'le Dursun ise 10 bin dolar teklif etmis.
Komisyon gitmis Trabzon'a Temel'le Dursun'u görmeye... Demisler ki,
-- Ihaleyi size verecegiz, anlatin bakalim projenizi?
Temel baslamis anlatmaya...
-- Ben gidicem Anadolu yakasina basliycam denizin altindan kazmaya, Idris'de gidecek
Avrupa yakasindan kazacak. Denizin altinda ortada bulusucaz.
Yetkililer sormus ;
-- Peki ya hic bulusamazsaniz ne olacak ?
Idris bu sefer atilmis ;
-- O zaman bir tüp geçit fiyatina iki tüp geçit yaptirmis olacaksiniz




345
 
Bir gün Temel eglenmek için bir yer ariyormus. Daha önceleri barlara gidiyormus fakat
simdi gidecek farkli bir yer ariyormus. Bir arkadasi ona Sari Bar adli bir yer önermis.
Oda gitmis fakat diger yerlerden hiçbir farki yokmus. Neyse demis içkisini içmis tuvalete
gitmis . Bir de ne görsün altin bir pisuvar var.
Cok sasirmis daha sonra pisuvara iseyip gitmis.
Obür gün yine gelmis ve içkisini içip tuvalete gitmis. Bir de ne görsün altin pisuvar
yerinde yok.
Barmene gidip "Tek farkunuz altun pisuvardu, sinci o da yok" demis.
Barmen barda oturan iri yari adama
"Necmi abii senin saksafona iseyen adam geldi" demis.




346
 
Temel Kuzey Kutbuna gider. Buzda balik avlamak çok popüler oldugunu duyar, hemen kendine
bir olta alir ve buldugu ilk genis buzlu alanda ise girisir.
Tam buzu kirmaya çalisirken gümbür gümbür bir ses duyar:
"Orada balik bulamazsin!".
Ne oldugunu anlamayarak etrafina bakinir ama sesin nereden geldigini çözemez. Biraz
ileriye gidip tekrar buzu kirmaya çalisirken ayni ses yine duyulur:
"Sana söyledim geri zekali, orada balik bulamazsin!!".
Temel korku içinde basini yukari kaldirir ve dehset içinde sorar:
"Tanrim? Sen misin?".
Ayni ses cevap verir:
"Hayir, ben buz hokey sahasinin bekçisiyim"

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:50:43 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Temel hastalanmis, doktora gitmis. Doktor Temel'i muayne ettikten sonra yeni dogum yapmis bir kadinin memesinden süt emerse hastaliginin iyi olacagini söylemis. Temel kara kara düsünerek doktorun yanindan çikmis.
Nerden bulacagini kimden isteyecegini düsünürken aklina arkadasi Dursun'un karisi Fadime gelmis. "O yeni dogum yapmisti, rica ederim" demis ve kapiya dayanmis. Kapiyi Fadime açmis, Temel "Dursun evde mi?" diye sormus Fadimeye. Evde yok yanitini alinca Temel utana sikila derdini açmis. Fadime de "N'olacak ula alti üstü bir kaç damla süt, hem sevaptir gir içeri demis" Fadime memesini açmis Temel'in agzina vermis. Temel memeyi emmeye baslamis. Temel emdikçe Fadime tahrik olmus. Dayanamaz duruma gelmis. Temel'e "Ula Temel baska birsey de ister misin?" diye sormus. Temel Ayip olmaz mi?" diye yanitlamis. Fadime ihtirasli bir sekilde "Niye ayip olsun?" diye cevap vermis.
Temel -"Iyi öyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, içim ezildi".





299

Temel ile Cemal tuttuklari baligin disi mi erkek mi oldugu konusunda iddialasmis. Temel çözüm önermis.
- Yüzbasiya soralim.
- O ne pilir ki?
- Ama dedigu dediktur.




300

Taka kaptani Temel Reis yillardir her sabah kasasini açar ve çikardigi bir kagit parçasina dalgin dalgin bakarmis. Sora onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmedigi anahtariyla dikkatle kilitlermis. Tayfa merak içindeymis, define haritasi falan zannediyorlarmis. Bir gün Temel Reis ölmüs. Anahtari koynundan alip sararmis kagidi çikarmislar.
Söyle yaziyormus: 'Sancak sag, iskele sol.'




301

Temel trene binmis, Kontrol gelmis, biletinin Istanbul'a oldugunu, trenin Ankara'ya gittigini söylemis. Temel kendinden emin,
- Peçi maçinist yanlis istikamete cittigini piliy mi, demis.





302

Temel Eskisehir'den Ankara'ya gidecek bir trene binmis. Karsisindakine nereye gittigini sormus, Istanbul'a gittigini ögrenince,
- Teçnoloji ne çadar celisti, pen purada oturayrum Ançara'ya, sen çarsumda oturaysun Istanbul'a cideysun.





303

Temel ölmüs. Mezar tasinda sunlar yaziliymis:
'Ölecegim dedum dedum Inanmadunuz.
N'oldi?'




304

Temel ile Idris bir gün 2 tane at almislar. Ancak bir tane ahirlari varmis iki ati da ayni ahira koymuslar. Temel demis ki: - yaw Idrus, biz ha punlari karistiriruk. Pen penumkinin yelesini kesayum daa - Ha çan temamdur, diyor Idris. Aradan bir iki gün geçiyor. Bir de bakiyorlar iki atinda yeleleri kesik. Temel hemen olaya el koyup, - Ulu usagum baksana daa. Ikusinin de yeleleri kesuktur. Pen penumkinin kuyrugunu kesayum, haçan sen kesmeyesun. Temel kendi atinin kuyrugunu kesiyor. Bir iki gün sonra yine bakiyorlar iki atinda kuyruklari kesik. Temel de Idris de hayvanlarin bir taraflarini kesmekten bikiyorlar sonunda Temel bir çözüm söylüyor: - Usagum Idrus cel piz söle yapalum. Siyah olani sen al beyazi ben.




305

Karadenizli vapur acentasina gitti: 'Biz vapuru kaçirduk, baska vapur bulur misunuz?' dedi. 'Kaç kisisiniz?', 'Yediyuz.'. Acenta yetkilisi bu kadar müsteriyi kaçirmamak için hemen yeni bir vapur istedi. Vapur geldiginde Karadenizli ve arkadaslari rihtimda toplanmislardi. Ama nedense fazla kalabalik degillerdi. Görevli sordu: 'Hani yedi yüz kisiydiniz?'. 'Dogridur, iste pir, içi, uç, dort,pes, alti, yedi. Toplam yediyuz daa..' dedi Karadenizli. Kafasi atti acenta yetkilisinin. Karadenizliyi bir güzel dövdü ve: 'Eger, bir daha (i) yerine (u) dersen, canina okurum...' dedi. Ayni Karadenizli birkaç gün sonra bir bakkala gitti. 'Bana bir mim verin...' dedi. Bakkal anlayamadi, birkaç kez tekrar ettirdi, sonra eliyle göstermesini istedi. Karadenizlinin isaretine bakinca: 'Yooo, o mim degil mumdur.' dedi. 'Olsun, mim demek, dayak yemekten iyidir.' dedi Karadenizli.




306

Bizim marangoz Temel, ahsap bir binanin restorasyonunda çalismaktadir. Elinde testere ile ikinci katin iskelesinde çalisirken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydirarak bir anda yanlislikla kulagini keser. Kulak da asagiya düser. Kulagini görmek ümidiyle asagiya bakar ve orada çalisan isçilere seslenir: 'Hey beyler asagilarda bir kulak gördünüz mü?' Saskin isçiler söyle bir etraflarina bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel'e gösterirler: 'Bu mu?' Temel asagi dogru egilip gözlerini kisar: 'Yok yav, benimkinin arkasinda kalem olacakti'.




307

Temel otobüse binmis. Sormuslar,
- Ne yaptin, pilet aldin mi?
- Piletci sankim pilet almamusum gibi paga manali manali paktu.
- Peki sen ne yaptin?
- Pen de sankim pilet almisum gibi ona manali manali paktum.



308

Trabzonlu imamlar ile Rizeli imamlar her hafta hali saha maçi yaparlar. Nedense her defasinda Rizeli imamlar kazanir. Trabzonlu imam temel arkadaslarina
-Usaklar, haçan bu maçlar boyle citmiyi... Dursun
-Haçan napalim da der
-Aklima parlak bir fiçir celdu da...
-eee
-Haçan bizim Tirabzonsiporlu hami'ye ciydurelim cüppeyi sarugu bu bizim merkez caminin imami diye yutturalum da
Temelin bu parlak fikri herkesce kabul edilir. Hami alinir ve deplasmana gidilir... Dönüste sorarlar...
-Haçan ne oldi maç da? Temel:
-Yenildük... içi-bir (2-1)
-Haçan cine mi? peçi golleri çim attu?
- Bizimçini Hami hoca attu, onlarinçini Del piyero hoca ile Roberto karlos hoca





309

- Babam öldü, demis Temel.
Ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.
Çamasir ipine vurup fabrikanin bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk oni.




310

Bizim Temelin köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmis bütün köylünün tarlalarinda arastirma yapip tarlalarin verimini ölçüyorlarmis.Sira Temel'in tarlasina gelmis. Arastirmayi yapan mühendisler Temel'e:
-Temel senin tarlan çok verimli bu tarlaya 1 verirsin 5 alirsin' demisler. Temel baslamis üzülmeye mühendisler:
-Temel bunun nesi kötü? deyince: Temel:
Neresi iyidir? Ben gecen sene buraya kaynanami gömmüstüm der.ama geri ödeyecek döt yoktur."




311

Paraya sikisan temel, kredi almak için bankaya gider. Banka müdürü kredi verebilecegini ama bunun için bir saglik raporu getirmesi gerektigini söyler:
Temel bir anlam veremesede solugu bir hastanede alir. Muayene bittikten sonra doktor; raporu müdüre gönderecegini ve Temel'e de ertesi gün bankaya gitmesini tembihler. Temel ertesi gün büyük bir merak ve heyecanla müdürün karsisina dikilir ama sonuç olumsuzdur. Saglikli oldugunu düsünen Temel sinirli bir sekil de raporu görmek istedigini söyler ve okuyunca sok olur.. Teshis kisa ve nettir;
"Bahse konu kiside Kredi alacak göz var ama geri ödeyecek döt yoktur."



312

Dursun fena halde sikintiya düsmüstü.. Bir çocuk kaçirip fidye istemeye karar verdi. Dogru, Yildiz Parki'na gitti.. Orada kendi kendine oynayan bir çocukla ahbap oldu.. Trilyoner Temel'in oglu oldugunu ögrenince, planini yapti.. Çocugu hemen bir kalin çinar agacinin arkasina çekti.. Cebinden çikardigi kagida fidye notunu yazdi:
"Temel Bey, Oglunu kaçirdim. Yarin sabah yedide, Yildiz parkindaki büyük çinar agacinin içindeki kavuga, sari bir çanta içinde 10 bin dolar birak..Dursun!."
Notu çocugun iç cebine itina ile yerlestirdi ve "Simdi dogru eve git, baban bu notu okusun" dedi..
Ertesi sabah yedi buçukta parka gittiginde, çinarin kovugunda sari bir çanta içinde 10 bin dolari buldu. Yaninda bir de not vardi:
"Iste paran. Ama gene de bir Karadenizli'nin kendi hemserisine bunu yapabilecegine inanamiyorum. Temel..."




313

Dursun Temel'e sormus
- Usagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun?
Temal - 100 tane demis.
Dursun - Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demis. Bu espri Temel'in çok hosuna gitmis. Yolda Cemal'i görmüs ve hemen sormus
- Usagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ?
Cemal - 50 demis.
-Ha usagum 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum demis.




314

Temel arabayla giderken bakmis benzini bitiyor. Hemen en yakin benzinciye girmis, pompanin yaninda durmus, arabadan inip benzin deposunu açmis, baslamis isemeye. Temel'in isedigini g ören pompaci
"-Ya sen ne yapiyorsun, bu yaptigin normal mi?".
Temel "yooo Süper."



315

Temel Laz oldugu için kendinden nefret ediyormus. Amerikaya gitmis ve birçok ameliyattan sonra burnunu düzelttirmis, iyi sekilde Ingilizce ögrenmis ve meshur bir piyanist olmus. Birgün büyük bir topluluga konser verdikten sonra seyircileri selamlarken ön taraftan bir ses duymus:
-Helal sana hemserum, çok iyi çalayusun da!
Temel: - Benim Laz oldugumu nereden anladin yahu. Halbuki Lazlara benzememek için bir sürü ameliyat oldum.
- Nasil anlamayayim, demis adam. Bütün piyanistler otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup piyanoyu kendine çekeyusun.




316

Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmis. Akvaryumlarin yaninda birini görmüs. Adam elini akvaryumun neresine götürse balik da takip ediyormus. Temel sormus:
- Ula bu nasi oliyi?
Adam: - Her zaman daha zeki olan yaratiklar kendinden daha az zeki olanlari yönetebilirler demis.
Adam oradan uzaklasmis. Bir kaç dakika sonra geldiginde bir de ne görsün? Temel kafasini akvaryuma sokmus agzini baliklar gibi bir açip bir kapatiyor.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 12:51:40 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Temel eczacilik fakültesini bitirmis. Fakat eczane açacak parasi yok, Girmis bir eczaneye:
- Beyefendi sizde sogan var mi?
Adam Temel'i basindan savmis.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormus. Birgün eczaci Temel'e:
-Kardesim senin derdin ne? -Burayi bana sat.
Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmis,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmis,Temel'e:
-Siz de sogan varmi? demis...
Temel adama 'biz de sogan var ama senin reçeten var mi?'demis...




318

Temel uzun yoldan gelir ve yol boyunca da esini hayal eder durur. Ama eve geldiginde çok yorgundur ve bu yüzden performansi ile ilgili tereddütleri vardir... Ya yorgunluktan birsey olmazsa, ya yapamazsam rezil olurum diye düsünür. Sonunda ne yapacagina karar verir ve fadimeye seslenir...
- Fadime suyu ocaga koy! Olmazsa çay demleruz!




319

Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini görür.
Yaklasir ve sorar: "Hayrola hemserim! Neden agliyorsun?".
Adam: "Kan tahlili yaptirmaya geldim. Parmagimi kestiler." der.
Bu sefer Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya baslar. Bu sefer susan adam Temel'e sorar:
"Hayirdir hemserim. Sen niye aglamaya basladin?".
Temel: " Ben..." der, "Idrar tahlili yaptirmaya geldim..."




320

Dört kisilik avci grubu, tecrübeli avci Temel'in önderliginde ormanda ilerlemektedirler. Karsilarina küçük bir delik çikar. Temel yatin yere tavsan deligi! Bütün avcilar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavsan çikar. Avcilar hemen Vururlar.
Tekrara yürümeye baslarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çikar karsilarina. Temel: "Yatin yere, tilki deligi!" Yatarlar. Biraz sonra tilki çikar onu da vururlar. Tekrar düserler.
Bu defa daha büyük bir delik çikar. Temel:" Yatin yere ayi ini", Yere yatarlar ve çikan ayiyi vururlar. Iyice keyiflenen avcilar yürümeye devam ederler. Kisa bir zaman sonra kocaman bir deligin basinda dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakaralar. Temel:"Usaklar ne çikacagunu bilmeyrum. Ama yatin ne çikarsa bahtumuza!" Ertesi gün gazetelerde:
Dört avci tren altinda can verdi...




321

Temel Istanbul'a gelmis ve Istanbullu bir kizla flört etmeye baslamis. Beraber yolda yürürlerken kiz dalginlikla bir muz kabuguna basmis. Sendelemis, fakat tam düsecegi sirada tekrar dengesini saglayip son anda yere düsmekten kurtulmus. Ve Temele demis ki:
- Nasil refleksim iyi mi?
Sendeledigi sirada kizin iç çamasiri olmadigini da gören Temel cevap vermis :
- Uyy siz ona refleks mi diyisiniz ?




322

Trafik memurlari bir gün, trafik kontrolü yapiyorlarmis. Karsidan gelen Temel ile Fadime'yi gören komiser hemen arabayi durdurmus. Ikisini de emniyetkemeri takilmis görünce,
- Ya beyefendi bu gün yaptigimiz kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. "Ama merak ettik bu parayla ne yapacaksiniz. Temel sevinçle
- "Ne yapacagim hemen gidip kendime bir ehliyet alacagum der. Komiser saskin saskin
- "Ne ehliyetiniz yok mu der, Fadime olayi toparlamak için, kusura bakmayin memur bey temel içince ne dedigini bilmez" der. Komiser daha da saskinlikla
- "Ne bir de içkili misiniz diye haykirir. Arkadan yasli adam öne atilir ve
- "Ben demis idum çalinti arabayla yola çikmayalum basumuza bi is gelir diye. Komiser neye ugradigini sasirmisken, bagajdan atlayan Idruste kosa kosa gelerek
- "Ne oldi geçtuk mi siniri"der.



323

Temel Dursun'a misafirlige gitmis. Fakat bi zaman sonra bardaktan bosanircasina yagmur yagmaya baslamis. Dursun
- "Temel bu aksam gitme, çok yagmur yagiyor. Burda kal yarin gidersin.Yoksa çok islanirsin" demis. Temel kabul etmis. Bir ara Temel ortaliktan kaybolmus. Sonra kapi çalmis. Kapiyi açan Dursun Temel'i sirilsiklam karsisinda görünce saskin bi halde sormus:
- Ula Temel bu ne hal? Temel de
- "Haçan pijamalarimi almaga cittum" demis.



324

Fadimeyle Temel bulusmaya gitmisler. Fadimenin elinde birde papagani varmis. Temel sormus:
- Hangi dili konusagi bu kus?
Fadime:- ze inglis. lafganse. a capan
Temel:- Lazca bilmiyor mu?
Fadime: -Bilmiyor



325

Temel otobüse binmek için bilet alacakmis bilet bayisinin önüne gitmis ve ufak 'n'seklinde bulunan pencereden içeriye dogru egilerek,
- Beyfendi bir otobüs bileti verirmisiniz demis.
Gisedeki adam lütfen siraya geçermisiniz diye seslenmis temele. Temel sasirmis çünkü sirada kimse yokmus. Temel tekrar gisedeki adama; - Arkadas bir bilet istiyorum demis adam biraz daha sestonunu arttirarak siraya geçin demis. Temel saskin bir halde.
- Tekrar yav kardesim bir bilet verirmisin demis adam bu sefer yüksek sesle siraya geç be kardesim demis. O arada temelin bekledigi otobüs gelmis ama temel hala bileti alamamis.Temel yine; - Etme kardesim ver bileti daa otobüs geldi demis. Adam yav siraya geç dedik ya deyince artik temel zivanadan çikmis ve 'n' seklindeki pencereden adama saglam bir yumruk oturtturmus. Adam;
- Ne kim vurdu lan bana kim o lan diye basini'n'seklindeki camdan disariya çikarip karsisinda temel'i görünce
Temel; - Ben ne bileyum usagum baksana sirada bu kadar adam var kim bilur kim vurdu saaa.




326

Temel sabah uçagi ile parise gidiyor. Islerini tamamlayip aksam uçagi ile istanbula dönmek istemekte...aksilik uçagi kaçirir. Saat 23.30 de lüks bir otelin yolunu tutar. odasina çikip uyur. sabah saat 7'de resepsiyona gidip hesabini sorar.
Eline bir fatura uzatirlar temel sasirir.Ulan bir basimizi koyduk ve kalktik 400 dolar... Olurmu. der. - Ama efendim hizmetlerimiz var.
Temel faturaya bakar T.K.P 100$
- T.K.P ne?
- Tenis kortlarini kullanma parasi.
Ben kullanmadim ki der temel.
- Kullansaydiniz efendim 6 tane kortumuz var. Der
Resepsiyon memuru yine bakar H.K.P 150$
- Bu ne?
- Havuzu kullanma parasi
- Kullanmadim ki der temel. Resepsiyon memuru gayet sakin bir sekilde kullansaydiniz 3 tane havuzumuz var 2 tanesi olimpik.
Temel çok sinirlenir ve hemen bir kalem ister. Faturanin altina aynen sunu yazar.
T.H.P 500$. Ve resepsiyon memuruna uzatir.
- Ver bakalim 100$ sizinde bana 500$ borcunuz vardir, der Temel. Resepsiyon memuru sasirir.
- T.H.P ne oluyor?
Temeli Halletme Parasi.
Aman efendim olurmu öyle sey estagfurullah. der resepsiyon memuru.
Kardesim Temel burdaydi Halletseydiniz bütün gece...




327

Trabzonlu Temel Aga'nin sevgili torunu Eda'ya verilen ödev ile basi derttedir...Eskisehir'e
göç eden "tegerli arkadasu" Niyazi'ye basina gelenleri yazar:
Niyazicugum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen aksam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi
yandan da aglay. Zaten dertlerini hep baga açar.Dedi ki; "habunlari anliyamadum. O yüzden
da yapamadum. Yarin ögretmen beni dövecek."
Dedum ki; "Aglama usagum, bunun içun ögretmen adam dövmez. Simdi oni çözeruk." Ne mümkün
Niyazi kardasum:
Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmislar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli
gidiy. Otobos iki yerde onbeser dakka istirahat vermis. Tiren da bi yerde durmis, 20 dakka
su almis. Otobos saatte 60 kilometro gidiymis. Tiren 5 saat sonra gidecegi yere varmis.
Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmis. Ograstum yapamadum. Usak aglay. Derken bubasi
geldi. O da çözemedi.
Diyrum oga ki, "damat, senun tanidugun tahsilli bi otobos sofori var ise oga soralim,
belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben usagi soforler cemiyetine götüreyum. Onlar
arasinda belki tirenle yaris etmis bi sofor vardur da bize nasihat verur." Ha, biz bi
yandan da usaga tireni tarif ediyruk. Tiren görmemis ki... Ne anasi görmis, ne bubasi.
Ben da bi tek askerlukte Erzurum'dan Sivas'a gittiydum. Neysa kardasum, o gece çok kizdum.
Diyeceksun ki niye? Usak daha incir agacindan duti ayiramay; mezgiti gosteriyrum, hamsi diy;
efendum, yumurtanun fabrikada yapilduguni sanay. Biz gelduk araba yaristiriyruk.Yani efendi,
otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun? Eger
varacagi saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler saga otobosun inecegi
zamani.. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Usacuklarda sarki
yok, türki yok, oyun yok; dayamis matamatigi. Ayuptur...




328

Temel ilkokulun 1.sinifina baslar,ilk gun kosa kosa eve gelir ve annesine Anne anne!
ögretmen bugün okulda sayilari ogretti, herkes 9'a kadar sayabildi ben tam 14'e kadar
saydim , laz oldugum için mi ?
Annesi: Evet yavrum laz oldugun için. Temel cok sevinir,
2.gun okula gider ve yine kosa kosa gelir ve annesine
Anne anne! ögretmen okulda alfabeyi ögretti, herkes d'ye kadar ögrendi ben h'ye kadar
öğrendim laz oldugum için mi? der
Annesi: Evet yavrum laz oldugun için. Temel artik yerinde duramaz ertesi gun okuldan
acayip mutlu bir sekilde gelir ve annesine
Anne anne bugun okuldaki arkadaslarimla boylarimizi karsilastirdik,herkesinki 80-90 cm
benimki 160 cm laz oldugum icin mi? der
Annesi: Hayir yavrum onlar 6 yasinda sen ise 16 yasinda oldugun için.





329

Temel issiz daglarda gezerken ayagi kayar ve bir uçurumdan asagi düserken, yamaçtan disari
dogru büyümüs bir agaca zorlukla tutunur.tek eli ile asili vaziyette baslar bagirmaya
"KIMSE YOK MIDUUUUR
KIMSE YOK MIDUUUUR!"
yakinlarda sesini duyacak kimse yoktur. Temel saatlerce ayni pozisyonda bagirmaya devam eder.
"KIMSE YOK MIDUUUUR ! KIMSE YOK MIDUUUUR!"
Aslen keyfine düskin olan bu kulunun zor durumunu ve feryatlarini duyan Tanri dayanamaz ve
gik gürlemesini andiran bir ses duyulur
"EEEY KULUM TEMEL SEN DE BILIYORSUN BUGÜNE KADAR BENIM EMIRLERIME PEK RIAYET ETMEDIN, RAKI
IÇTIIN, KUMAR OYNADIN, BASKASININ MALINA GÖZ DIKTIN, ÇAPKINLIK YAPTIN. ANCAAAAK SU HALINE
DAYANAMADIM VE SANA BIR SANS DAHA VERMEK ISTERIM. EGER IYI BIR KUL OLMAYA SÖZ VERIRSEN SENI
KURTARACAGIM!"
Ses kesilir. Bir sure daha sessiz kalan Temel baslar tekrar bagirmaya:
"BASKA KIMSE YOK MIDUUUUUR!
BASKA KIMSE YOK MIDUUR!"




330

Temel le dursun gece bekçileriymis.Tam konservatoryumun onunden gecerlerken orada bir
adamin olu yerde yattigini gormusler. Temel telsizi acmis tam polise bildirecekken dursuna
demis: Ula konservatoryum nasil hecelenir? o da demis bilmiyorum..
Temel de o zaman bu oluyu eczanenein onune cekelim...




331

bir gün temel uçak pilotu olmus.giderlerken uçagin sag kanadi yanmis.sonra temel demis;
kaptaniniz temel konisiyi sakin telas etmeyun demis.sonra aradan bes dakka geçmeden
uçagin sol kanadi yanmis.sonra temel;kaptaniniz temel konisiyi sakin telas etmeyun demis.
sonra uçak düsmeye baslamis.temel;kaptniniz temel konisiyi simdi atlaya bilirsiniz, demis.




332

Temel ile dursun Bir gün Sokakta bir penguen bulmuslar ve onu karakola göturmusler komser
onlara bu hayvani cabuk hayvanat bahcesine göturun demis. aksama dogru komser pencereden
disari bakarken temel Ile dursun pengueni ortalarina almis gezdiriyorlar.Komser pencereyi
acip demiski
Komser-'Ula usaklar ben size o hayvani hayvanat bahjcesine götürün demedim mi
Teme ile Dursun kizgin bi sekil de
Temel ile Dursun-'tamam da göturdük simdide sinemaya götüreyruz demisler




333

Temel mahkemede hakimin huzuruna geçmis hakim sormus oglum ismin ne temel fakat *z* si
yok demis. hakimde eeeee oglum *temel*isminde zaten *z* harfi yoktur. demis. temelde hemen
karsiligini verir.. ,,ee biz ne dedik ,

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 1:00:11 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
Temel ile Dursun parasüt kursuna yazilir ve hafta sonlari egitim
görmektedirler.Aradan aylar geçer ve egitim tamamlanir.
Yapilacak bir gösteri için prova yapmaktadirlar.Uçaktan atlarlar lakin
Dursunun parasütü açilmaz,
Temel sorar "Dursun, parasütün açilmadi ne düsünüyorsun?".
Dursun : "Önemli degil ya demis,gerçek degil ki prova yapiyoruz.".




379
 
Temel ismini degistirmek için mahkemeye basvurmus.
Hakim demis ki: "Ne var oglum niye ismini degistirmek istiyorsun? Hem
senin ismin ne bakalim ?"
Temel cevap vermit : "Temel Kiç".
Hakim : "Tamam o zaman degistirmekte haklisin, yeni ismin ne olsun
istiyorsun?"
Temel : "Dursun Kiç" olsun demis.



380

Temel Ingiltere'ye gitmis, arabasiyla otobanda giderken bir anons duymus
(fikra bu fikra, Temel Ingilizce'yi nerede ogrenmis deme):
- Delinin biri ters yonde gidiyor, dikkatli olun!
Temel:
- Hangi biri hangi biri, bu Inciluzlarin hepsi deli hepsi deli!




381

Iki laz yilan olan Temel le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris'e dönüp :
- Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu diye sormus. Idris sasirmis
- Ula ne oldu gene demis. Temel de :
- Ula biraz önce dilimi isirdim da,demis



382

Temel ishal olmus, gittigi doktor da "günde iki defa fitil" salik vermis. Temel fitilin
asil kullanim seklinden habersiz oldugundan, hap gibi yutmus, ve tabii ki daha kötü olmus.
Ikinci defa gittigi doktor ona günde üç defa fitil vermis, Temel daha kötü olup da doktora
üçüncü defa gidince doktor süphelenip sormus:
"Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?"
Temel kizmis,
"Yok, bi tarafima sokuyorum."






383
 
Dort kisilik avci grubu, tecrubeli avci Temel'in onderliginde ormanda
ilerlemekte.Karsilarina kucuk bir delik cikar.Temel:
`Yatin yere,tavsan deligi !'
Butun avcilar yere yatarlar. Gercekten bir muddet sonra delikten tavsan
cikar. Avcilar hemen vururlar.Tekrar yurumeye baslarlar.Bir sure sonra
buyukce bir delik cikar karsilarina. Temel :
'Yatin yere, tilki deligi!' Yatarlar.
Biraz sonra tilki cikar.Onu da vururlar.Tekrar yola duserler.Bu defa daha
buyuk bir delik cikar. Temel :
`Yatin yere, ayi ini !'Yere yatarlar ve cikan ayiyi vururlar.Iyice keyiflanan avcilar
yurumeye devam ederler. Kisa bir zaman sonra kocaman bir deligin basinda dururlar.
Acemiler hep birden Temel'e bakar.Temel :
'Usaklar ne cikacagini bilmiyorum.Ama yatin yere,ne cikarsa bahtimiza!' . . .
Ertesi gun gazetelerde :`Dort avci tren altinda can verdi...'



384
 
Cemal Temel'e evlenmesi için kiz öneriyormus.
- Senun yerinde olsam o cizla çözü kapalu evlenurdum.
- Neden, o kadar çirkin midur, diye sormus Temel.




385
 
Temel ailesi yürüyerek bir yere giderken Temel yerde muz kabugu görmüs,
- Ha usaklar Tikkat edun, pirazdan yine tusecaguz, demis.




386

Ikisi de yetmis yaslarinda olan Temel ile Fadime kendilerini bildi bileli nisanliymislar.
- Artik evlenmeliyiz, demis Fadime.
- Amaan, cim alayi pizi bu yastan sonra, diye cevap vermis Temel.




387
 
Temel'in karisi Fadime çok kiskançmis. Temel'in elbiselerini kontrol eder saç bulursa
cingar çikarirmis. Bir gün Fadime saç bulamamis, yine cingar çikarmis:
- Uyy Temel, simtu kel karularla mi oynasaysun?




388

Temel :
- Yüzme havuzuna cittim, peni attilar
demis. Nedeni sorulunca:
- Havuza isedum, demis.
- Amaan herkes isiyor, seni niye kovdular, denince Temel söyle cevap vermis:
- Tramplenden isedum.




389
 
Temel ne zaman baliga çiksa, pantalonunun paçalari islak dönermis.
Niye diye sormuslar.
- Paluk tutarken sikilayrum, Sigara içeyrum. Pitince sigarami tenize
atip pasip söndüreyrum.




390
 
Temel'e hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu diye sormuslar.
- Kocasinin ölmesinu pekleyrum, demis.



391
 
Temel arkadaslariyla çukur açiyormus, bir grup da çukurlari kapatiyormus.
Ne yaptiklarini soranlara Temel söyle cevap veriyormus,
- Bir grup daha vardi, onlar da fidan dikiyordu,
bugün celmedular, piz de pizim isler ceri kalmasun diye çalisayruz.




392

Temel bir maskeli balonun yarismasinda kompozisyonuyla birinci gelmis. Çirilçiplak,
kafasinda gaz maskesi, elinde bir demet çiçek ve orasinda sallanan bir prezervatif.
Jüriye göre: Çiplaklik fakirligi; Gaz maskesi hava kirliligini;
Prezervatif de bedensel kirliligi simgeliyormus. Bir demet Çiçek ise dogayy simgeliyormus.
Hayir diye itiraz etmis Temel.
- Punu temek istemistum. Kaput kullanmak, çiçegi gaz maskesiyle koklamaya
penzer.

zagor

unread,
Jun 10, 2006, 1:01:51 PM6/10/06
to Bahtl...@googlegroups.com
 
Temel Cemal'e anlatiyormus:
- Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
- O ne demektir?
- Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdum oni.



396
 
Temel ölmüs, cehenneme gitmis, sille tokat karsilamislar.
- Poyle yaparsanuz sonra Hiç cimse çelmez, demis.



397
 
Temel Fadime'ye
- Sabah tras olunca on yas gençleseyrum, daa.
Faidme Temel'e
- Ula Temel, öyleyse aksamlary da tras ol.



398
 
Temel basindaki kasketi gösterip,
- Bu kasket penu on yas gençlestirdu, demis.
- Kaç yasindasun, diye sormus Cemal.
Temel,
- Kasketli mu, kasketsiz mu, diye yanitlamis.




399
 
Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanlari bir bakmis
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apiyorsunuz, demis.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu tuymasin diye....




400
 
Temel'in kizi Fadime babasina sormus,
- Annemle evlendiginizde Pen nerdeydum?
Temel:
- Palayina ciderken benumleydun. Tönerken annene gectun.




401
 
Cemal çok kumarbazmis, bir gün kahvede ölmüs. Karisina anlatacaklar. Temel bu görevi
üstlenmis.
- Cemal kayip, demis Cemal'in karisina
- Cehennemin tipine citsun, demi? Cemalcin karisi.
Temel gayet sakin:
- Cittu, demis.




402

Temel'e sormuslar,
- Evli kadin ile dul kadin arasinda ne fark vardur?
- Tul kadin kocasinin nerede olduguni piliy, evli kadin pilmiy.




403
 
Iri yari bir adam kahveye girmis.
- Hasan cimdur?
- Penum, demis adamin biri.
Adam bu adami bir güzel pataklamis ve yüzünü gözünü kan içinde birakmis.
Sonrada çekip gitmis. Adam gittikten sonra dayak yiyen adam baslamis gülmeye.
Kahvedekiler sasirmis ve hemen sormuslar:
- Ya o kadar dayak yedin, yüzün gözün kan içinde. Ne diye durmus gülüyorsun
simdi.
- Penum adim Hasan tegul Temel, nasil kandurdum o enayi adami ama....



404
 
Temel askerligini yapiyormus. Bölükte kirk ere izin vermisler. Geç kalirlarsa
çadir hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kirk kisiden otuz
dokuzu da geç kalmis, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçti, geç kaldum.
Derken kirkinci da tamamlanmis, Temel'e sira gelmis.
- Senin de mi atin çatladi, diye sormuslar.
- Hayir, demis. Yoldaki otuz dokuz at lesini geçemedum.




405

Temel'in on ikinci oglunu askere çagirmislar, ondan önceki on bir tanesi askerde oldugu
için Temel itiraz etmis,
- Söyleyin padisahiniza penum seyime güvenip saga sola savas açmasun.


elif sahsi

unread,
Jun 12, 2006, 12:56:23 PM6/12/06
to tom...@googlegroups.com, Bahtl...@googlegroups.com



 
  Hırsız, gecenin yarısında bir eve girer.
 Karanlık koridorda,  yaktığı küçük el fenerinin ışığında ilerlerken bir ses  duyar,"İSA SENİ İZLİYOR!"
Şaşkınlık ve korkuyla etrafına bakınan hırsız, bir yandan da evdeki değerli şeyleri aramaya devam eder.
 Tekrar ayni sesi duyar, "İSA SENİ İZLİYOR!" Bu kez hırsız elindeki feneri çevrede gezdirmeye baslar ve bir papağan görür.
"Bunu sen mi söyledin?" diye papağana sorar.
Papağan, "Evet, yalnızca seni uyarmak için" der.
Hırsız, "Ne ! beni uyarmak mı! kimsin sen ? Adın ne senin ?"
Papağan, "Musa" diye cevap verir.
"Musa !" der hırsız, "Hangi salak bir papağana Musa adını koyar ki !?"
Papağan cevap verir, "Bilmiyorum ama arkanda duran
Dobermana 'isa' adını veren salak olabilir....
 
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages