Teğmenler meselesi
CUMHURİYET – Mehmet Ali Güller – 21/11/2024
Teğmenler meselesi, AKP’nin 22 yıldır sürdürdüğü Türk ordusunu dönüştürme operasyonlarının yeni aşamasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) konuyu “disiplinsizlik” diyerek açıklaması ise teslimiyettir.
Dün “Mustafa Kemal’in askerlerini” bastırsınlar diye “Fethullah Gülen’in askerlerinin” önünü açanlar, bugün “Tayyip Erdoğan’ın askerlerini” oluşturmanın hayalini kurmaktadır. Mesele budur…
İktidarın davası
AKP’nin herhangi bir parti olmadığı, bir “davası” bulunduğu, o davaya göre adım adım kurumları biçimlendirdiği, rejimi ve sistemi dönüştürdüğü muhalefet cephesinin bir bölümü tarafından tam anlaşılmadıysa da çoğunluğu tarafından görülmüştür artık…
AKP bu amacı gerçekleştirmek için herkesle işbirliği yapabilecek durumdadır; zira yola “iktidar olmak için gerekirse papaz elbisesi bile giyilir” anlayışı ile çıkmıştır.
AKP’nin “Hristiyan kulübü” gördüğü AB’yle işbirliği yaparak reform adı altında Türk devletinin kurumlarını dönüştürmesi, FETÖ ile işbirliği yaparak yargıyı ve güvenlik bürokrasisini dönüştürmesi tipik örneklerdir.
FETÖ askerlerini kim yerleştirdi?
AKP’nin davasının önündeki en önemli engel TSK’ydi. AKP’nin TSK’yi dönüştürme operasyonları iki ana başlıkta incelenebilir:
1) FETÖ’yle işbirliği dönemi:
FETÖ AKP iktidarından önce TSK’ye sızmaya çalışıyordu. 28 Şubat o sızmalara karşı yapılmış önemli bir çabaydı, sonuç vermedi. AKP döneminde ise FETÖ sızmadan adım adım yerleşme dönemine geçti. İktidarın Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına koyduğu şerhler zamanla YAŞ kararlarını belirlemeye kadar vardı.
Ergenekon kumpasları, bu yerleşme sürecinin en önemli aşamasıydı. AKP-FETÖ işbirliğiyle Türk ordusunun kritik komutanları tasfiye edildi, yerleri önü açılan çapsız FETÖ subaylarıyla dolduruldu. 15 Temmuz darbe girişiminde görev alan tüm FETÖ’cü generaller, AKP’nin sayesinde o koltuklara yerleşebilmişti!
AKP’nin TSK’yi dönüştürme operasyonları
2) “Allah’ın lütfu” dönemi:
15 Temmuz darbe girişimi, ortakların hesaplaşma günüydü. ABD’nin sponsorluğunda darbeye soyunan FETÖ’cü askerler, Atatürkçü subayların büyük çabasıyla 24 saat içerisinde diz çöktürüldü.
AKP ise kendisini de hedef alan bu darbe girişimini, daha ilk günden, “Allah’ın lütfu” diyerek kullandı. FETÖ‘yle mücadele gerekçesiyle, FETÖ’nün planlamasını hayata geçirdi, TSK’yi dönüştürdü: Genelkurmay-Kuvvet ilişkisini bozdu, iki kuvveti İçişleri Bakanlığı’na bağladı, askeri hastaneleri, liseleri kapattı. Harp okullarını sivilleştirerek üniversiteye dönüştürdü, YAŞ’ın tam belirleyeni oldu. FETÖ’nün boşluğunu doldurmak için de başka tarikatların önünü açtı.
Alınmayan ders
Evet, AKP 15 Temmuz’dan sonra bunları yaptı ama yine de Türk subaylarının “Mustafa Kemal’in askeri” olmasını engelleyemedi.
Daha önce “Mustafa Kemal’in askerlerini” bastırsınlar diye “Fethullah Gülen’in askerlerine“ göz yumdular, şimdi de “Tayyip Erdoğan’ın askerlerini” oluşturmaya çalışıyorlar. “Cübbeli Amiralleri” çoğaltma çabaları da, her 10 Kasım’da Anıtkabir’e doldurulan taraftarlarına “Reis” sloganları attırmaları da bu amaçladır.
Disiplinsizlik kılıfıyla konuyu perdelemeye çalışıyorlar ama Teğmenler meselesi aslında budur. Asıl sorun ise Ergenekon kumpaslarının üstünden henüz 15 yıl geçmesine rağmen “Teğmenleri teslim etmenin” sonuçlarından hiç ders alınmamış olmasıdır!
Değerli arkadaşım
Hala asıl, ana gerçeği göremiyorsunuz, sonuçsuz anlamsız çabalalar içindesiniz.
RTE Fethullah bunlar sadece kullanışlı piyonlar.
Ülkemizi yöneten, her tür işin altında büyük zenginler ve onları destekleyen küresel güçler var.
Hakkımda 2009’da yapılan Ordu içinde gizli örgüt kurma kumpasından ilerleyemediklerinde en son 2013 yazında Ergenokon örgütünün dışarıda kalan yöneticileri kumpasını kurdular.
Eski eşime “en çok 1 yıl yatarım, Hoca da hasta onun yanına verirler umarım, sonrasında Fethullahçı itleri kullanıp yerimize hapse atacaklar” demiş, yokluğumda maddi koşulları planlamıştım.
Kötümser düşünmüştüm.
Suç duyurusu yapan savcılar bizi alamadan Silivri’nin yolunu tuttu.
Beşli çete ve hırsız dendiğinde, Fethullahçılar devletten temizlendi dediklerinde, yazdıklarında acı acı gülümsüyorum.
Düzen hırsızlık düzeni ve büyük zenginler bir hırsızlar çetesi.
Ergenekon kumpası devletin işi. ABD-İsrail’in başını çektiği Batı desteğinde.
RTE 22 sene büyük zenginlere ve küresel güçlere çok büyük hizmetlerde bulundu, karşılığında o ve çevresi de artık büyük zenginlerden biri.
İkiyüzlülük yaşamlarının ayrılmaz parçası.
Sizin aktarımlarınız aklı başında herkesin zaten bildikleri.
Ama altta yatan gerçeği ortaya çıkaran benim söylediklerimin mücadele açısından anlamı var.
Devlet, ülkemize halkımıza karşı en azından duygusuz bir avuç büyük zenginler (küresel güçlerle birlikte) ve onların dağıttığı toplumsal ranttan nemalanan güruhun elinde.
Siyaseten öne çıkarılan irili ufaklı tüm aktörler, bilerek isteyerek ya da bilmeden istemeyerek (TİP, TKP burada) onlara hizmet ediyor durumda.
Ve neredeyse tümü çapsız, hırslı. Büyük zenginlerin en çok istediği türden.
Benim 40 sene önceki yaşadıklarım, anılarım gözümün önüne geldi.
Teğmenler için şanslılar diye düşündüm.
--
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "VATAN ve EMEK" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için aydinlik-gelecek-h...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu tartışmayı görüntülemek için https://groups.google.com/d/msgid/aydinlik-gelecek-hareketi/4a34efca-657f-4370-816d-404f89f33430%40gmail.com adresini ziyaret edin.
Kemal SIMSEK
Freelance Translator l Proofreader l Terminologist l Consultant
TURKISH Language & Consulting Services
Email : kemalsi...@gmail.com
PROZ: http://www.proz.com/profile/11952
LINKEDIN: https://www.linkedin.com/in/kemal-simsek-24773415/
Mobile Phone: 90 543 440 45 72
Address: Eskişehir/TURKEY