28 MAYIS 2023 : Bu karanlıktan çıkılabilir mi?
Kemal Simsek
28 MAYIS 2023 : Bu karanlıktan çıkılabilir mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı.
RTE, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 2 milyon biraz daha fazla oy almış görünüyor.
Milletvekili seçimlerinde verili ittifaklar dikkate alındığında, Meclisteki milletvekili dağılımı da RTE’den yana oluşmuş durumda.
İkinci tura giderken bu olumsuz tablo dağıtılabilir mi?
1. OY KULLANDIRMA VE GÜVENLİĞİ
Kılıçdaroğlu lehine oy kullanan ve oy kullanmak isteyip de olanak bulamayan (deprem bölgesinden ayrılanlar gibi) kişilerin 28 Mayıs’ta oy kullanma istek, araç ve olanaklarının yaratılması.
Oy Güvenliği açısından fiziksel ve bilişim tabanlı önlemlerin sonuç alıcı şekilde artırılması
2. BAKANLAR KURULU VE PROGRAM
Vatan ve Emek Cephesi olarak bizim önerimiz, seçim öncesi dönemde GÖLGE KABİNE oluşturulması ve iktidara gelindiğinde uygulanacak politikaların somut ve bütüncül olarak ortaya konmasıydı.
Cumhurbaşkanlığı için yapılacak 2. Tur öncesinde artık doğrudan bakanlar açıklanmalı ve her bakan kendi alanıyla ilgili siyasetleri somut olarak ortaya koymalıdır.
Sinan Oğan, Yurt Dışındaki Türkler ilgili konularda sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Ümit Özdağ ise İçişleri bakanı olabilir.
Ülkemizdeki kaçaklar, sığınmacılar konusu yakıcı bir sorundur.
Ümit Özdağ, konuya dikkat çekmek ve de kararlılığını göstermek adına belli ölçüde aşırıya kaçan ifadelerde bulunmuştur.
Türk vatandaşlığına geçiş koşulları yeniden düzenlenmeli ve bu koşulları sağlamayan vatandaşlık verilmesi durumları iptal edilmelidir ve ülkelerine dönmek istemeyen, Türk vatandaşı olmak isteyenler için anılan koşulları sağlayan sınırlı sayıdaki insan ise Türk vatandaşlığına kabul edilmeli, diğerleri ise daha önce belirtilen önlemler ve girişimlerle ülkesine “dostça” geri gönderilmelidir.
PKK ve FETÖ konusunda RTE ekibi tarafından haksız ve iftira kabilinden yürütülen kara propagandanın boşa çıkarılması için adımlar atılmalıdır.
Oğan ve Özdağ’ı yönetime bu şekilde dahil etmek bunun için de yararlıdır.
Yapılacak ortak açıklamada, Kürt sorununun içeriği konusunda görüş farklılıkları olmasına karşın, genel demokratikleşme yolundaki adımlar ve konunun TBMM içinde konuşulup tartışılması yoluyla (bu terörü dışlar) çözümlenmesi iradesi ortaya konmalıdır.
Milli Savunma Bakanlığı, kritik önemdedir.
İlker Başbuğ ve benzeri düzeyde eski bir üst düzey Ordu mensubunun seçimi yerindedir.
Bu bir yandan FETÖ/PKK üzerinden yapılan iftiraların boşa çıkarılmasına yardımcı olacak, diğer yandan yeni iktidarın Ordu içindeki gücünü sağlamlaştıracaktır.
Askeri liselerin yeniden açılması, askeri hastanelerin (GATA gibi) statülerinin geri verilmesi gibi konuların dışında, FETÖ ile birlikte “milli savunma”mıza darbe vuracak adımlar atan mevcut iktidarın şimdi yerlilik millilik propagandası yapabilmesinin önü kesilmelidir.
Ekonomi alanındaki bakanlıklar uyumlu takım çalışması sergileyecek şekilde olmalı, Ali Babacan bu alandaki siyasetlere yön verecek şekilde asla sunulmamalıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu konuyu özüne daha yakın bir şekilde ortaya koymuştur.
Ülke ekonomisinde “kayıt dışılık” çok önemli orandadır.
Buna rağmen sağlanan tartışmalı veriler, milli gelirden emekçilerin aldığı payın çok önemli oranda düştüğünü göstermektedir.
Emekçilere dönük kazanımlar bu perspektiften anlatılmalıdır.
Bir kerelik yüksek ücret zamlarının enflasyon ile geri alınabileceği bilinmektedir.
Burada kaynak; zengin sınıflara dağıtılan ülkenin olanaklarıdır, hırsızlık zaten bu düzenin adıdır, ancak burada aşırı hırsızlık ve yöneticilerin başta RTE ve çevresi olmak üzere adete ülkenin varlıklarına çökmesi söz konusudur, açıkça ifade edilmelidir. İsraf ve verimsizlik konusu da…
Her düzen kendine özgü insanını yaratır.
Bu emekçi halka, vatanımıza gözü dönmüşçesine düşman düzen ancak böylesine bozulmuş bir halk ile sürdürülebilir.
Bozulmanın yetersiz kaldığı yerde uygun halk kitleleri ithal edilmiştir.
Ülkemizde çok ciddi bir kitle bir tür “zombi”ye dönüştürülmüş ve sandığa indirgenen demokraside faşizmin oy deposu insan kitlesi oluşturulmuştur.
Masadaki malum ortaklar, AKP’nin bu kitle üzerindeki tam hakimiyetini kırmada üzerine düşeni yapamamıştır.
30’un üzerindeki milletvekili ve Devlet Bakanlığı muadili Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı dışında ek talepte bulunma hakları da olamaz.
Kemal Kılıçdaroğlu, en uygun Cumhurbaşkanı adayıdır.
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda nitelikleri ve politik duruşlarını burada sorgulamayacağım, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ise hem Cumhurbaşkanı yardımcısı yapılacaktır hem de bu sıfatla öne çıkarılmıştır.
Bu durumda hala “Aday hatalı idi” diyen ve son zamanlarda nedense öne çıkarılan ve geçmişleri yeterince irdelenmemiş kişilerin “gerçekte ne oldukları ve hangi kesim lehine siyasette öne çıkarıldıkları” yeterince sorgulanmamakta ve bilinmemektedir.
Burada Sinan Ogan’ın diğer liderlere “yaş” üzerinden yaptığı olumsuzlamaya Kemal Kılıçdaroğlu açısından katılmıyorum ve Türk ahlaki değerlerine ve anlayışına da aykırı buluyorum.
RTE ise yaşı nedeniyle değil ciddi sağlık sorunları olduğu için (diğer bir çok eksik ve yanlışları yanında) uygun aday değildir.
Ülkemize ve halkımıza dönük bu iktidardan önce en büyük olumsuzlukların sorumlusu Tansu Çiller, başbakan yapıldığı tarihte Ogan’dan daha genç ve akademik olarak ondan daha yüksek kalifikasyona sahipti.
Sağlık Bakanlığı da önemli bir diğer bakanlıktır, emekçilerin durumu bu açıdan içler acısıdır.
Tarım ve Hayvancılık, Enerji, Çevre, Denizcilik Bakanlıkları da…
Denizcilik Bakanlığına, Cem Gürdeniz gibi biri aday gösterilebilir.
Bu konudaki yetkin bir kadro ile bu bakanlık öne çıkarılabilir.
Mavi Vatan konusundaki haksız eleştiriler de boşa çıkarılabilir.
Yeşil Vatanımıza çöken zihniyet Mavi Vatana da çökecektir.
Emekçi halk yararına siyasetler üretilmelidir.
SONUÇ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kıyısından değindiği bu alanlardaki siyasetler, açıklanacak bakan adları ve onların ortaya koyacağı, diğer politikalarla uyumlu, somut politikalar halka güven verecek, malum çevrelerin yalanlarını boşa çıkaracaktır.
Meclis’teki milletvekili dağılımı şu anda Kemal Kılıçdaroğlu için olumsuz gözükebilir ancak anılan adımların atılması sonrasında özellikle MHP tarafında seçimin kazanılmasıyla bir değişiklik beklenebilir.
Bu hemen olmasa da, olumlu adımların atılması sonrasında zamanla gerçekleşebilir.
Hemen aklıma gelen noktaları hızlıca not düştüm.
İçten sevgimle,
Kemal Şimşek
16 Mayıs 2023
Kemal Simsek
Değerli Dostlar,
“Sinan Oğan’ın aldığı oyun tamamı onun değil ki, işaret ettiği ittifakın adayına çoğu gitmez” yollu söylemler çok bilmiş siyaset bilmezler ile RTE lehine çalışanların dileği niteliğindedir.
Vitrinde Sinan Oğan olsa da gerçekte etkili kişi oyları bir ara yüzde 7,5’a kadar çıkan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’dır.
Özdağ’ın görünen oyu şu anda yüzde 2’nin üzerinde (yani hileler sonrası) ve bu oy seçim barajını aşmasa da ben oyumu Zafer Partisi’ne Ümit Özdağ’a veririm diyenlerin oyu, kemikleşmiş denecek oy.
Ekonomi, sığınmacılar, PKK/FETÖ/HÜDAPAR, Cumhuriyet/rejim, laik sosyal hukuk devleti başlıkları en temel seçim konuları.
Kendimi tekrar etmeyeceğim.
Benim andığım şekilde Sinan Ogan’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve Ümit Özdağ’a İçişleri Bakanlığı verilir, bu duruş Kemal Kılıçdaroğlu’nun son çıkışları ve Ümit Özdağ’ın artık sorumlu bir mevkiye aday kişi olarak konuşması ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun alacağı oya katkısı çok daha fazla olacaktır. (İnandırıcılık)
Öncelikle görüntü olarak karşımızda 49,5 vs 44.8 olmayacak 49,5 vs 50.5 olacaktır.
Ciddi bir oy çalması olmaz ise, seçimleri bu durumda Kılıçdaroğlu yüzde 52-55 ile alır.
Millet ittifakında yer alan hiçbir parti yönetimi buna karşı çıkamaz.
Diğer seçenekte ellerinde hiçbir şey olmayacaktır.
Kemal Simsek
Kemal Kılıçdaroğlu en uygun Cumhurbaşkanı adayı ama bizim halkımızın verili durumunu dikkate alınca halkın belli kesimi ona oy vermez, o nedenle örnek olsun İmamoğlu aday olaydı diyenlere aşağıdaki veriler yanıttır.
31 Mart 2019 belediye başkanlığı seçiminde
Ekrem İmamoğlu: Yüzde 48,8
Binali Yıldırım: Yüzde 48,5
Diğerleri: Yüzde 2,7
Oy almıştı.
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde
Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 48,55
Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 46,69
Sinan Oğan: Yüzde 4,51
Oy aldı, kesinleşmemiş sonuçlara göre.
1. Bu sefer aday doğrudan RTE.
2. İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu oy yüzdeleri farkı kadar “yurtdışı oy etkisi” var
3. Ülke genelinde en az 2 milyon fazladan RTE lehine oy kullanma (seçmen listeleri), en az 2 milyon çoğu KK lehine olacak oyların engellenmesi (depremden göçenler, öğrenciler…) ve önemli sayıda çoğu MHP’ye YSKya girişte oy kaydırmaları
Tekraren, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan dışarıda kalıp kötünün iyisi diyerek Millet İttifakına oy isterse, doğrudur seçimi kazandıracak etki yaratmaz.
Ancak, her ikisi de Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki Milli Mutabakat Hükümeti olarak anacağım yönetimde daha önce andığım türde görev alır, seçim öncesi propagandaya katılır iseler, bu seçim 3. maddedeki olumsuzluklar 14 Mayıs seçimlerini de aşan düzeye çıkmadıkça alınır.
RTE hayranı bir avukatı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine başdanışman olarak atadığı haberi düştü, ne diyeyim çok mu aradınız arkadaş?
Tuncay Özkan ile ilgili haberler de dolaşıyor, MV seçimleri geçtiği için söyleyeyim, kerhen de olsa bu CHP’ye oy vermem, bu halk niye versindi ki!
İlk notumda söylediğim üzere, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkan seçilmesiyle başlayan süreçte eleştirel tutumumuzla Türkiye emekçi halkının çıkarlarını savunacağız.
Ülkemiz RTE ve arkasındaki ekipten derhal kurtulmalıdır.
Kemal Simsek
Değerli Dostlar,
Ne yazık ki 2 milyon oy kadar farkla RTE hukuksuz olarak yeniden CB seçilmiş gözüküyor.
Üzülmek, küsmek yok…
Yaşam sevincimizi ve mücadelemizi onlara inat yükseltelim!